Buradasınız
İzmir’de 1 Eylül Dünya Barış Mitingi
İzmir’den emekli bir işçi
İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde Gündoğdu Meydanında miting düzenledi. Barış ve kardeşlik vurgusu yapıldı. Savaşa ve faşizme karşı birlikte mücadele çağrısı yapıldı.
Miting, Halkların Köprüsü müzik grubunun seslendirdiği Türkçe, Kürtçe ve Arapça şarkılarla başladı. Şarkı aralarında ve miting boyunca “Yaşasın Halkların Kardeşliği”, “Kayyumlar Gidecek, Biz Kazanacağız”, “Direne Direne Kazanacağız” sloganları atıldı.
Miting mücadelede yitirilenler için saygı duruşunun ardından başladı. Mitingin basın metnini ve açıklamasını KESK dönem sözcüsü Mustafa Güven yaptı. Kürsüden, mitinge katılan ve rektörlük tarafından okula alınmayan Dokuz Eylül Üniversitesi öğrencilerinin üniversite önünde devam eden direnişleri için destek çağrısı yapıldı.
Konuşmacı olarak kürsüye ilk çağrılan CHP İzmir Milletvekili Kani Beko oldu. 1 Eylül’ün Dünya Barış Günü ilan edildiği tarihi hatırlattı. O tarihlerde on milyonlarca insanın savaşlarda katledildiğini ifade eden Beko şunları söyledi: “Dünya halkları bu tarihi barış günü olarak kutlarken, dünyayı yöneten güçler savaştan ve kandan başka bir şey yapmadı. Başta bölgemiz olmak üzere tüm dünyada silahlar konuştukça, bütün insanlık ağır bedeller ödedi ve ödemeye de devam ediyor. Bizi birbirimize düşman etmek isteyenlerin karşısında, biz birbirimizin haklarına saygı duyarak mücadele etmek zorundayız. Halkların birbiri ile sorunu yok, sorun egemenlerin halkları birbirine vurdurarak menfaat sağlama çabasıdır. Savaş ölüm, gözyaşı ve yıkım demektir. Savaş cinayet demektir. Savaş, ekmeğimizi küçültürken zenginlerin kasalarının dolması demektir.”
Beko’nun ardından HDP Muş Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit ise konuşmasında Ankara Gar Katliamında yaşamını yitirenleri anarak; “Yitirdiklerimize sözümüz var, ne olursa olsun bu ülkeye barışı getireceğiz. Onlar insana düşman, doğaya düşman, iyiliğe düşman. İşte bu bitmeyen düşmanlıkları nedeniyle her yere her şeye saldırıyorlar. Bütün kazanılmış haklarımıza el koymak istiyorlar. Biz bu haramilere geçit verecek miyiz? Vermeyeceğiz.” Kayyumlara da değinen Koçyiğit, “Onlar sanıyorlar ki Diyarbakır’a, Mardin’e, Van’a kayyum atayınca Kürt halkı bir daha ayağa kalkmaz. Kürtler ve HDP’yi yalnızlaştırmaya çalışıyorlar ve bunun için de oyun içinde oyun çeviriyorlar. İzmir meydanından cevap veriyoruz. Diyarbakır’ın, Mardin’in Van’ın iradesini yok sayan İzmir’in İstanbul’un Tekirdağ’ın da iradesini yok saymıştır. Bu hükümet meşru değildir. O kötülüğünüzün altında kalacaksınız. Gündoğdu meydanı şahidimiz olsun kayyum yapanlar er ya da geç gidecekler” diye konuştu.
Konuşmaların ardından miting sona erdi.
- Asgari Ücret Asgari Zam Gördü!
- Balıkesir’de ZSR Mühimmat Fabrikasında İşçi Katliamı
- İş Kazalarına Karşı Daha Fazla Örgütlenelim
- Hitachi Energy’de Anlaşma İmzalandı, Grev Sonlandırıldı
- TİS Yetki Sistemi, Sorunlar ve Çözüm Arayışları Toplantısı Düzenlendi
- Selçuk, 5 Küçük Kardeş ve Annelik
- DİSK Asgari Ücret Taleplerini Açıkladı
- Kartal’da Binlerce Emekçi Haykırdı: “İnsanca Yaşamak İstiyoruz!”
- Önümüzdeki En Büyük Engel Sömürü Düzenidir
- Kanatları Kesik Gençler Ülkesine Yolculuk
- 1-0 Önde Olmak İçin Örgütlü Mücadeleye!
- 2021 Tüm Emekliler Sendikası’ndan Tekirdağ’da Eylem
- Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nden Gözaltılara Karşı Eylem
- Kadınlar Şiddete, Eşitsizliğe, Yoksullaştırma Politikalarına Boyun Eğmiyor
- BES Kandırmacası ve İptal Eziyeti
- As Plastik ve Bayraklı Belediyesi İşçilerinden Eylemler
- Polonez Direnişçileri: 100 Gündür Buradayız Kazanmadan Gitmeyiz!
- 5 Kardeş Neden Öldü?
- Esir miyiz?
- Hesap Sormadıkça İş Cinayetleri Devam Edecek!
Son Eklenenler
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...
- Mutsuzluk ve umutsuzluk gençler arasında adeta bir salgın gibi yayılıyor. Etrafımıza, arkadaşlarımıza bakıyoruz, yaşamdan tat alamadığını söyleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. “Her günüm bir öncekiyle aynı”, “yarından bir beklentim yok”, “bana...
- Biz işçiler haftanın her günü vardiyalı bir şekilde 24 saat çalışırız. Yeri gelir Pazar mesai yaparız. Dinlenmeye, ailemize vakit ayırmaya zaman bulamayız. Sanki biz işçiler için hayat sadece çalışmaktan ibaretmiş gibi. Fabrikada mühendis bir...
- Eskiden her sorunun beni bulduğunu, bu sorunları yaşayan tek kişinin ben olduğumu düşünüyordum. Sonra UİD-DER ile tanıştım ve İşçi Dayanışması’nı düzenli olarak okumaya başladım. Bir genç olarak, gençlik yazılarını okudukça bu sorunları yalnızca...
- Ben büyük bir tekstil fabrikasında çalışıyorum. Başta Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olmak üzere siyasi iktidar sözcülerinin, asgari ücret zammının hedeflenen enflasyon oranına göre yapılacağını her fırsatta söylemelerine rağmen asgari ücrete...
- Son günlerde sohbet edebildiğim her insana Türkiye’deki Suriyeliler hakkında ne düşündüklerini soruyorum. Devamındaysa nerede dünyaya geldiklerini, neden göçüp büyük kentlere geldiklerini soruyorum. Son olarak aile büyüklerinin nerelerden göçerek...
- Sevgili işçi kardeşlerim, 8 yaşına kadar babasız, 8 yaşından sonraysa hem anasız hem de babasız büyümüş sayılırım. 12-13 yaşıma kadar mahallede ve çalıştığım fabrikada anası-babası yanında olan arkadaşlarıma imrenmiş, onları kıskanmışımdır. O halimi...
- DİSK 24-27 Aralık tarihleri arasında bölge temsilciliklerinin olduğu şehirlerdeki vergi daireleri önlerinde, Ankara’da Hazine ve Maliye Bakanlığı önünde “İnsanca Ücret Vergide Adalet” talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İşyerlerinde...
- Bir an için zifiri karanlıkta kaldığımızı düşünelim. Yanımızı yöremizi görememenin huzursuzluğuyla korkuya kapılırdık. Ne yazık ki bugün milyonlarca işçi ve emekçi yüreğinde benzer bir korku taşıyor. Çünkü dünyamıza egemen olan kapitalist düzende,...
- İşçi Dayanışması’nın 197. sayısında, Emekçi Gençlik köşemizdeki “Yaşadım Diyebilmek İçin” yazısında şöyle deniyordu: “Öyle bir zamandan geçiyoruz ki her geçen gün daha fazla sayıda genç arkadaşımızın kendine “en güzel yıllarım bu mu?” diye sorduğunu...
- Merhaba, ben Polonez işçisiyim. Daha doğrusu işçisiydim. Direnişimizin 163. günündeyiz, son 21 gündür direnişimizi Çatalca Adliye Sarayı önünde yürütüyoruz. Geçenlerde bir gazeteci arkadaşımız “2025’ten beklentiniz nedir?” diye bir soru sordu. “...
- Sendikalı, sendikasız, hatta sigortasız çalıştırılan işçi kardeşlerim, her yılın son ayında hepimizin kulak kesildiği asgari ücret tiyatrosu başlar. Bu sene de aynı şekilde adeta bir tiyatro izledik. Sınıf temelinde örgütlü mücadelenin bir parçası...