Buradasınız
İşsizlik Artıyor: Adıyaman’da 53 Kişilik Kadroya 25 Bin Kişi Başvurdu
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2021 yılına ait Hanehalkı İşgücü Araştırması yıllık sonuçları (HİA) 23 Martta açıklandı. TÜİK’in açıkladığı verilere göre 2021 yılında çalışma çağında olup da çalışamayanların oranı yüzde 24,4 oldu. Resmi işsizlik oranı ise yüzde 12 olarak açıklandı. TÜİK ayrıca 2020 ile 2021 arasındaki bir yıllık dönemde istihdamda 2,1 milyon kişilik bir artış olduğunu, 2020 yılında yüzde 42,7 olan istihdam oranının ise 2,5 puanlık artışla yüzde 45,2 olduğunu açıkladı. TÜİK’in gerçek işsizlik verilerine ulaşmak yerine işsizliği düşük göstermek hedefiyle uyguladığı yöntemin verdiği sonuçlar, hayatın gerçekleriyle örtüşmüyor. Zaten TÜİK’in 2021 işsizlik oranlarını açıklamasının ardından sadece 2 gün geçmişti ki Adıyaman’dan gelen bir haber TÜİK verilerinin gerçeklerle uyuşmadığını ve işsizliğin nasıl büyük bir sorun olduğunu ortaya koydu. Sağlık Bakanlığının Adıyaman’da açtığı 53 kişilik işçi kadrosuna 25 bin kişi başvurdu. Bunlar içinde temizlik işi için açılan 19 kişilik kadroya 17 bin 86 kişinin başvurması ve bunların da 2 bin 170’inin üniversite mezunu olması işsizlik sorununun geldiği boyutu çarpıcı bir şekilde gösteriyor.
TÜİK’in 2021 yılı işgücü verilerini açıklamasının ardından Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezi (DİSK-AR), TÜİK’in verilerini kullanarak 2021 yılı İşsizlik ve İstihdam Görünümü raporunu açıkladı. Açıklanan raporda TÜİK’in verilerinin sınırlı olduğu, istihdam verilerinin tek başına istihdamın niteliği konusunda bilgi vermediği, bu nedenle DİSK-AR’ın istihdamın niteliğine göre bir ayrıma giderek yeni bir istihdam verisi hesaplamaya başladığı belirtiliyor. İstihdamı değil kayıtlı ve tam zamanlı olarak çalışanların oranını ortaya koyan bu yönteme Kayıtlı ve Tam Zamanlı İstihdam (KATİ) deniyor. Bu hesaplama yöntemi ile ve TÜİK’in verileri kullanılarak 2021 yılı işsizlik rakamlarını açıklayan DİSK-AR raporuna göre gerçek işsiz sayısı salgın öncesine göre (2019) 1,4 milyon arttı. Çalışma çağındaki (15 yaş üstü) 63,7 milyon kişinin sadece 19,7 milyonunun, kadınların ise 5,3 milyonunun kayıtlı ve tam zamanlı bir işe sahip olduğu açıklanıyor.
DİSK-AR’ın KATİ yöntemiyle yaptığı hesaplamaya göre çıkan sonuçlarla TÜİK verileri arasında büyük fark var. DİSK-AR raporunda, TÜİK’e göre yüzde 45,2 olan istihdam oranının KATİ yöntemiyle hesaplandığında yüzde 30,9 olduğu belirtiliyor. Keza TÜİK kadın istihdam oranını yüzde 28 olarak açıklarken DİSK-AR gerçekte yüzde 16,7 olduğunu söylüyor. Erkek istihdam oranında da ciddi bir fark söz konusu. TÜİK’e göre yüzde 63 olan erkek istihdam oranı DİSK-AR’a göre yüzde 45,3.
DİSK-AR raporunda kadın işsizliğinin yüksekliği de dikkat çekiyor. TÜİK, 2021 yılında kadınlarda işsizlik oranının yüzde 14,7 olduğunu söylese de DİSK-AR bu oranın gerçekte yüzde 31,6 olduğunu belirtiyor. İşsizliğin artmasıyla kadınlarda güvencesiz, geçici işlerde çalışma oranı artıyor. DİSK-AR’ın verilerine göre 2020 ve 2021 arası dönemde güvencesiz, geçici işlerde çalışan kadın işçilerin oranında yüzde 44,5’lik bir artış var.
İşçi sınıfının gençleri çok çeşitli sorunlarla boğuşuyor ve bunların başında işsizlik geliyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 2021 Ekim ayında yayımladığı Ulusal Genç İstihdamı Strateji Belgesine göre 2020 yılı itibariyle yükseköğretim mezunu genç nüfustaki işsizlik oranı yüzde 35,8 olarak verilmişti. TÜİK’e göre ise genç işsizliği 2021 yılında yüzde 22,6 oldu. Ancak DİSK-AR’ın verilerine göre gençlerde işsizlik oranı yüzde 43, genç kadınlarda ise yüzde 54.
TÜİK giderek büyüyen işsizlik sorununu gizlemeye çalışsa da gerçekler ortada. İşsizlik ve yoksulluk gerçeği işsizlik kuyruklarından yağ ve ekmek kuyruklarına kadar her yerde kendini gösteriyor. Emekçilerin canını yakıyor, hayatı cehenneme çeviriyor. İşçi sınıfının gençlerini umutsuzluk girdabına çekiyor. Ne işsizlik ne de yoksulluk işçilerin kaderi değildir. Çalışma saatlerinin düşürülmesi, iş saatlerinin kısaltılması ile herkese iş sağlanabilir.
- Grevdeki Befesa İşçilerine Dayanışma Ziyareti
- Onların Kârı Bizim Hayatımızdan Değerli Olamaz
- Aydınlık Günleri Getirene Dek
- Kemal Türkler Kavgamızda Yaşıyor!
- Sendika Düşmanlığına, Ücret Gaspına Karşı İşçi Mücadeleleri
- Kemal Türkler’i Anıyoruz, Mücadeleci Sınıf Sendikacılığı Anlayışına Sahip Çıkıyoruz
- Örgütlü Olan Kazanır!
- Körlükten Nasıl Kurtuluruz?
- Eti Krom İşçilerinin Mücadelesi Kazanımla Sonuçlandı
- Belediyelerde İşten Atma Saldırısına Karşı İşçilerin Mücadeleleri Devam Ediyor
- KESK ve Emekli Örgütlerinden Türkiye Genelinde “Sefalete Teslim Olmayacağız” Eylemleri
- Sağlık Çalışanlarından Eylem: Kadına Şiddete Hayır!
- Elektrik Kaçağıyla Ölmek Kaza Değil Cinayettir!
- Eti Krom Patronunun Tutumu Ne Anlatıyor?
- Sendikal Baskılar Sürerken Mücadele Eden İşçiler Kazanıyor
- TÜİK’in Kayıp Sepeti
- Türk-İş, DİSK ve Hak-İş’ten Ortak Basın Açıklaması
- Çorlu Tren Katliamının 6. Yılında Hayatını Kaybedenler Anıldı
- İsrail’in Gazze Katliamı Dokuzuncu Ayında Protesto Edildi
- Göçmenlere Yönelik Irkçı Saldırılar Protesto Edildi
Son Eklenenler
- Hatay İskenderun Organize Sanayi Bölgesinde bulunan Befesa Silvermet fabrikasında Birleşik Metal-İş Sendikasında örgütlü işçiler, Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 26 Temmuzda greve çıktı. UİD-DER’li işçiler...
- Biz işçiler için hayat günden güne zorlaşıyor. Artan hayat pahalılığı her alanda kendini can yakıcı şekilde hissettiriyor. Düşük ücretler, iş bulma ya da işini kaybetme kaygısı işçileri strese sokuyor. Bütün bunlar yetmezmiş gibi hukuki olarak suç...
- Bugün ben 12 saat çalışmak zorundayım ama fabrikalarda en az 8 saat çalışan abilerim ve ablalarım da çoğunlukla kalan 4 saati isteseler de istemeseler de fazla mesai adı altında çalışarak geçiriyor. Yani çocuğuyla genciyle robota dönüştürülmeye...
- Patronların tek isteği işçiler hep çalışsın, çok çalışsın, hak hukuk aramasın, hatta bedavaya, ölümüne çalışsın. İşte bu açgözlü istekleri onları bir canavara dönüştürüyor. Neredeyse her gün “yok daha neler” diyeceğimiz haberler duyar olduk....
- İngiltere’de binlerce kişi ırkçı ve faşist yükselişe karşı “No Pasaran/Geçit Yok” şiarıyla 27 Temmuzda başkent Londra sokaklarına çıktı. İngiltere’de Tommy Robinson liderliğindeki faşist örgüt İngiliz Savunma Birliği’nin (EDL) düzenlediği mitinge...
- Kapitalist sistemin çelişkileri tüm dünyada derinleşmeye devam ediyor. Dev şirketler rekor kârlar açıklarken işçiler sefalet ücretlerine, gençler işsizliğe, geleceksizliğe mahkûm ediliyor. Emperyalist savaşın alevlerini daha da harlayan egemenler,...
- İstanbul Çatalca’da bulunan Polonez’de işçilerin sendika hakkı için mücadelesi sürüyor. Ancak işçilerin sendikal örgütlenme hakkını yok sayan şirket yönetimi önce baskı uyguladı, sonra işçileri işten attı, son olarak da 27 Temmuzda polisi işçilerin...
- Bugün milyarlarca insan kapitalizmin yarattığı pek çok sorunla cebelleşiyor. İşsizlik, yoksulluk, iklim krizi, göç krizi, emperyalist savaşlar… Dünya üzerinde yaklaşık 300 milyon göçmen var. Türkiye’de Amerika’da, İspanya’da İngiltere’de ve daha...
- Geçtiğimiz günlerde Asya’nın en zengin ailesi olan Ambaniler’in Martta başlayan 4 aylık düğün maratonunda 250 milyon dolar harcadıklarına dair bir haber okudum. Mukesh Ambani’nin oğlu Anant’ın evlendirildiği şatafatlı düğüne dünyanın her yerinden...
- İstanbul 112 Ambulans çalışanları ve SES İstanbul Şubeleri, 26 Temmuz Cuma günü Avrupa İl Ambulans Servisi Başhekimliği binası önünde, yaşanan sorunlara çözüm bulunması talebiyle basın açıklaması gerçekleştirdi. Yapılan basın açıklamasına 112...
- Otoriter, faşist rejimlerin iktidarda olduğu dönemlerde toplumsal değerler aşındırılır, insanlar yalnızlaştırılır, bencillik ve bireycilik daha fazla öne çıkar. Zulme ve haksızlığa karşı çıkmak aptalca, kişisel çıkarları ön planda tutmak, bunun için...
- Kemal Türkler anılırken yaşadığı dönemle ve mücadele arkadaşlarıyla, sınıf mücadelesinde elde ettikleri kazanımlarla anılıyor. Bize öyle önemli bir miras bırakmış ki katledilişinin 44. senesinde bizler onu hâlâ aramızda ve kavgamızda hissediyoruz....
- İstanbul Çatalca’da bulunan, sucuk, salam, sosis gibi işlenmiş et ürünleri üretimi yapılan Polonez’de baskılar ve hukuksuzluklar artıyor, işçiler de sendikal haklarına sahip çıkmaya devam ediyor. Tekgıda-İş Sendikasının yeterli çoğunluğu sağlayarak...