Buradasınız
İngiltere Demiryolu Grevinin Ardından: Dayanışma ve Mücadele Büyüyor!

İngiltere’de Demiryolu, Denizcilik ve Taşımacılık Sendikasına (RMT) üye on binlerce demiryolu işçisinin büyük grevi sona erdi. 21, 23 ve 25 Haziranda ülke genelinde demiryolu ulaşımını durduran işçilerin grevi, tırmanan enflasyona karşı öfkenin biriktiği ve birçok sektörde grevlerin başladığı bir dönemde gerçekleşti. Son 30 yılın en büyük demiryolu grevi de gösterdi ki İngiltere işçi hareketi canlanmaya başlıyor.
RMT grev kararını açıkladığı andan itibaren iktidardaki Muhafazakar Parti sözcüleri ve sermaye medyası RMT’ye ve grevci işçilere karşı büyük bir karalama kampanyası başlatmışlardı. Grev hakkını kısıtlamayı ve demokratik haklara saldırmayı planlayan sermaye hükümeti, grev kararı aldığı için RMT’yi “aşırıcılık”la suçladı. Ulaşım aksayacağı için öğrencilerin, öğretmenlerin, hastaların, doktor ve hemşirelerin büyük zarar göreceği gerekçesiyle grevi karalayan hükümet, işçi sınıfının bu kesimlerini demiryolu işçilerine karşı kışkırtmaya çalıştı. Yalnızca pandemi döneminde kârlarını 597 milyon sterlin arttıran kapitalistlerin, yükselen enflasyon karşısında ücret artışı talep eden işçileri “açgözlülük”le suçlaması hem bir kara mizahtır hem de sermayenin karakterinin özetidir! Fakat tüm kara çalmalara rağmen grev haftası boyunca RMT’nin ve grevci işçilerin mücadelesi halkın çoğunluğu tarafından desteklendi. Grev öğretmenlerin, sağlık emekçilerinin, öğrencilerin ve pek çok sektörden işçinin dayanışması ve desteğiyle büyüdü.
İlk gün Londra’daki 10 bin metro işçisinin katılımıyla birlikte 50 binin üzerinde işçiyle başlayan grev, sonraki günlerde Network Rail ve 13 demiryolu şirketine bağlı çalışan 41 bin işçiyle devam etti. Ülke genelinde istasyonların büyük çoğunluğu kapanırken, grevci işçiler istasyon önlerinde grev ve dayanışma hattı kurdu, dayanışma ruhu can buldu.
Aynı dayanışma ruhu Network Rail’e bağlı demiryolunun ve Londra metro ağının kesiştiği istasyonlardan olan Liverpool Street ve King’s Cross istasyonları önünde de vardı. İşçilerin grev gözcülüğü yaptığı istasyonlar dayanışma ruhuyla dolup taşıyordu. Bir kadın vatman neden grevde olduklarını şöyle açıkladı: “Pandemi boyunca maaşımıza hiçbir zam yapılmadı, ücretlerimiz enflasyon karşısında eridi. İşçi alımı yapmak yerine işçi sayısını azaltmak isteyen patronlar yüzünden iş yükümüz arttı. Birçoğumuz birkaç işçinin yapması gereken işi tek başına yapmak zorunda olduğu için çeşitli hastalıklarla boğuşuyor. Ben yalnızca kendim için değil işçi arkadaşlarım için de buradayım.” Başka bir işçi “Mesele yalnızca ücret artışı talebi değil, var olanı korumak! Elimizdekini korumak için mücadele vermezsek daha fazlasını kazanamayız” diyerek patronların ve hükümetin tetikte olduğunu, daha büyük saldırı planlarına karşı durmak için mücadeleye şimdiden başlamak gerektiğine dikkat çekti.
King’s Cross istasyonunda çalışan 55 yaşındaki 2 çocuk babası bir işçi, bu yaşına kadar hayat pahalılığını bu denli derinden hissetmediğini anlattı. Çocuklarının eğitim masrafıyla başa çıkmak için mücadele etmekten ve greve katılmaktan başka yolu olmadığını ifade etti. Grevlerini karalayanların planlarının tutmadığını, çünkü diğer işçilerin de hayat pahalılığı altında ezildiğini, her işyerinde ve her sektörde benzer problemler yaşandığını belirtti. Bir başka kadın işçi ise hükümetin ve medyanın sendikayı ülkeyi 70’lere geri götürmekle ve greve öncülük eden sendika genel sekreteri Mick Lynch’i Marksist olmakla eleştirmesine şöyle yanıt verdi: “Ne Marksist olmak kötü bir şey ne 70’lerde 80’lerde işçilerin yaptığını yapmak. 1984-85 yılındaki maden işçilerinin grevini hatırlayalım. Grevin anlamı budur, hayatı durdurmak. Ne bekliyorlar bizden, etkisiz sessiz bir grev mi?”
Yalnızca ulusal çapta değil uluslararası alanda da sınıf dayanışmasının örnekleri söz konusuydu. Türkiye’de baskıcı bir rejim altında yaşayan ve hayat pahalılığı altında ezilen işçilerin her şeye rağmen mücadele etmesini ilham ve cesaret verici bulan demiryolu işçileri, Türkiye’deki mücadeleci işçilerin kendileriyle dayanışma içinde olmasından büyük mutluluk duyduklarını ifade ettiler. Doğu Londra Demiryolu Şubesi sekreteri Walé Agunbiadé, UİD-DER’in RMT ve grevci işçilere gönderdiği dayanışma mesajı karşısında duygulandığını ve uluslararası sınıf dayanışmasının son derece önemli olduğunu belirtti. Grevci işçiler olarak kendilerinin de Türkiye’de mücadele eden işçilerle dayanışma içinde olduklarını söyledi.
RMT’nin tüm ülkeyi etkileyen grevi sona erdi. RMT sendikası ve demiryolu işçileri bu grevin yalnızca bir başlangıç olduğunun, talepleri için sonuna kadar mücadele edeceklerinin altını çizdiler. Posta, eğitim, havalimanı işçileri ve çeşitli hastanelerden sağlık işçileri de demiryolu grevinden aldıkları cesaretle greve hazırlanıyorlar.
- İsveçli Liman İşçileri İsrail Zulmüne ve Sendikal Baskılara Hayır Diyor!
- Madrid Ayakta: “Sağlık Haktır, Satılamaz!”
- Hollanda’da 100 Bin Kişi Filistin Halkı İçin Yürüdü
- Nakba’nın 77. Yılında İngiltere’de Yüzbinler Meydanlara Çıktı
- Peru ve Almanya’da Grev, İspanya’da Protesto
- Arjantin’de İşçiler Üçüncü Kez Genel Grevde!
- Yunanistan’da Kemer Sıkma Politikalarına Karşı Genel Grev
- ABD, İspanya ve İtalya’da Emekçiler Meydanlarda
- İşçilerin Kemer Sıkma Politikalarına ve Anti-Demokratik Uygulamalara Karşı Mücadelesi Sürüyor
- Sırbistan’da Hükümet Düştü!
- Sırbistan’da Tarihi Protesto Gösterisi
- İngiltere’de On Binler Yeniden Meydanlarda!
- Örgütlüysek Her Şeyiz!
- Almanya’da Havayolu İşçileri Uyarı Grevi Yaptı
- Dünya Meydanlarında Emekçi Kadınlar: Şiddete, Baskıya, Sömürüye, Emperyalist Savaşa Son!
- Gürcistan’da Maden İşçileri Ayakta!
- Kadınıyla Genciyle İşçi Sınıfı Mücadeleyi ve Umudu Büyütüyor!
- Finlandiya’da Birçok Sektörden İşçiler Grevde
- İngiltere’de Yükselen Ses: “Gazze’den Elinizi Çekin!”
- Almanya’da Yükseltilen Irkçılığa Karşı Kitlesel Eylemler
Son Eklenenler
- Kültür Radyo Televizyonu (KRT) çalışanları Mart ayından bu yana ödenmeyen ücret ve sosyal hakları için 4 Haziranda iş bıraktı. 5 Haziranda İstanbul Maslak’taki KRT binasının önünde “İşçiyiz Haklıyız Kazanacağız” diyerek toplanan kanal çalışanları,...
- İstanbul Tuzla’da bulunan ve Petrol-İş Sendikası İstanbul 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Reckitt Benckiser fabrikasında 27 Mayısta başlayan grev kararlılıkla sürüyor. UİD-DER’li işçiler olarak, bayrama mücadeleyle giren grevci işçileri grevlerinin...
- ABD ve İngiltere gibi emperyalist devletlerin desteğini arkasına alan İsrail’in Filistin halkına yönelik katliamları kadın, bebek, çocuk, genç, yaşlı on binlerce masum insanın yaşamını aldı, almaya devam ediyor. Egemenler, kendi çıkarları uğruna...
- Toplumda gelecekle ilgili düşünceler ve planlar genellikle maddiyat üzerinden oluşuyor. İyi bir eğitim, iyi bir iş, iyi bir kariyer… Bunları yerine getirince ekonomik ve sosyal açıdan rahat yaşamak mümkünmüş gibi düşünülüyor. Ama sömürü düzeni olan...
- Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinin örgütlü olduğu Kocaeli Çayırova’da bulunan Portakal Plastik ve Porvil fabrikalarında 7 Mayısta başlayan grev 3 Haziranda anlaşmayla sona erdi. Petrol-İş Sendikası Genel Merkezinde Petrol-İş Genel Merkez...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir şirketlerinde çalışan yaklaşık 23 bin işçi, DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikasının öncülüğünde 29 Mayıs’ta greve çıktı. Grev yedinci gününde sürerken, grevi ve işçilerin mücadelesini...
- İzmir Büyükşehir Belediyesine ait İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir’de çalışan Genel-İş üyesi yaklaşık 23 bin işçi, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde düşük ücret dayatılmasına karşı ve eşit ise eşit ücret talebiyle 29 Mayısta greve çıktı. Belediye...
- Her 1 Mayıs sabahını gecesinde uyuyamadığım, bir an önce sabahı karşılamanın heyecanıyla beklerim. Tüm dünyada milyonlarca işçi renk, ırk, ülke gözetmeksizin alanlara meydanlara çıkıyor ve tek yürek oluyor! Taleplerimiz ve mücadelemizde ortaklaşıyor...
- Neden “UİDER” değil, UİD-DER” dediğimi anlatmak istiyorum size. Geçtiğimiz günlerde bir işçi kardeşimiz bana UİD-DER’in açılımını sordu. Yanıtladım: “Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği, kısaca UİD-DER.” Fakat internette arama yaparken kısaltmayı...
- Son yıllarda egemenlerin ekonomik ve siyasi krizlerden söz ederken “fırtına” ya da “kasırga” benzetmesine çok sık başvurduklarına şahit oluyoruz. Mesela JP Morgan CEO’su 2022’de yaklaşan ekonomik belirsizlikleri tarif etmek için “ekonomik kasırga”...
- Bazı insanlar vardır, kalpleri sadece kendileri için değil, tüm insanlık için, yeryüzünün tüm canlıları için özgürlük tutkusuyla çarpar. Tıpkı Haziran ayında sonsuzluğa uğurlanan üç yürek işçisi gibi. 3 Haziran 1963’te Nâzım Hikmet’in, 2 Haziran...
- UİD-DER’de emekçi kadınların bir araya geldiği bir etkinlikte çocuklarla ilgilenmek için kreşte görevliydim. Yaşları 3 ile 10 arasında değişen 7-8 çocuk vardı. Hangi oyunları oynamak istediklerini sorduğumda, içlerinden biri oyun oynamak...
- ABD’de yaşıyor olsaydık, muhtemelen Türkiye’de olduğu gibi, en çok konuşacağımız konuların başında gelecekti ekonomi. Son yıllarda ABD’den Türkiye’ye işçi ve emekçiler düşük ücretlerden kamu hizmetlerinin kısıtlanmasına benzer sorunlarla...