Buradasınız
Enflasyon Düşüyor Yalanları Arasında İşçilerin Yoksulluğu Derinleşiyor
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Şubat ayının ilk haftasında Ocak ayı enflasyon oranlarını açıkladı. TÜİK verilerine göre Ocak ayında Tüketici Fiyat Endeksi’ndeki (TÜFE) artış geçen yılın aynı ayına göre yüzde 57,6, aylık bazdaki artış ise 6,6 oldu. Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) ise 12 aylık enflasyonu yüzde 121,62 ve Ocak ayı enflasyonunu yüzde 9,26 olarak açıkladı.
Baz etkisiyle enflasyonun 2023 yılının ilk aylarında düşmesi zaten bekleniyordu. Fakat bu hem enflasyonun hem de fiyatların düştüğü anlamına gelmiyor. Fiyatların artış hızının düştüğü anlamına geliyor. Yani saatte 100 kilometre hızda giden bir arabanın saatte 80 kilometre hızda gitmesi anlamına geliyor. Ama o da 1 ay sürdü. Bu açık gerçeğe rağmen TÜİK’in açıklamasından sonra Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati sosyal medya hesabından şu paylaşımı yaptı: “Mevcut veriler, enflasyonda en zorlu dönemi ardımızda bıraktığımızı, önümüzdeki ayların çok daha iyi olacağını işaret etmektedir. Cumhuriyetimizin 100’üncü yıl dönümünü, yüksek enflasyon sorununu kalıcı bir şekilde çözen, küresel ticaretten daha fazla pay alan, geleceğe güvenle bakan, kaynaklarını en verimli şekilde kullanarak refahını hızla artıran, dinamik ve çok güçlü bir ülke olarak kutlayacağız.”
Bu ucuz tüccar pazarlamalarıyla ilk kez karşılaşmıyoruz. Siyasi iktidar kendi çıkarına algı yaratabileceğini düşündüğü her enstrümanı sonuna kadar kullanıyor. Sürekli tarihler vererek Türkiye’nin düze çıkacağını, enflasyonu yeneceğini, dövizi düşüreceğini söylüyor ve emekçilere sabır telkin ediyor. Mesela sanki fiyatların artmasının sorumlusu marketlermiş gibi fiyat dondurma baskısı yapıyor. Ama tüm bu tarz yandan çarklı müdahalelere karşın enflasyonu düşüremiyor. Ayrıca bir ay dondurulan fiyatlar, daha sonra önceki ayı da telafi edecek şekilde yükseltiliyor.
Bakan Nebati’nin bu kadar ballandırarak propaganda ettiği Ocak ayı enflasyonu işçiler için ise gerçekte sefalete tekabül ediyor. Zira 8500 lira olan asgari ücretin satın alma gücü bu resmi enflasyon oranıyla bile daha işçilerin eline geçmeden 7 bin 972 liraya geriledi. Diğer taraftan Türk-İş’in verilerine göre Ocak ayında dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 8 bin 864 liraya, yoksulluk sınırı ise 28 bin 874 liraya çıktı. Böylece ilk açıklandığında dahi işçilerin 2022 yılı kayıplarını karşılamayan asgari ücret zammı çoktan eridi. Asgari ücret şimdiden açlık sınırının altında kaldı.
Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Araştırma Merkezi (DİSK-AR) TÜİK’in verilerini kullanarak düşük gelirliler, emekliler ve emekçilerin hissettiği enflasyon oranlarını açıkladı. DİSK-AR’ın yaptığı hesaplamaya göre, gıda enflasyonu ortalama yüzde 71 olarak gerçekleşirken emeklilerde gıda enflasyonu yüzde 90,5 oldu. Üçüncü yüzde 20’lik gelir grubunun gıda enflasyonu yüzde 77,1 olurken, düşük gelirli ikinci yüzde 20’lik grubun gıda enflasyonu yüzde 91,5, en yoksul yüzde 20’lik gelir grubunun gıda enflasyonu ise yüzde 104,8 olarak gerçekleşti.
Açlık sınırının altında kalan asgari ücrete yüksek zam yapıldığı algısı yaratarak, market fiyatlarını 1 aylığına baskılayarak, vergi borçlarını yapılandırarak, EYT yasasını sanki kendileri lütfetmiş gibi propaganda yaparak işleri düzeltiyorum algısı yaratmaya çalışıyordu siyasi iktidar. Fakat Türkiye’nin 10 ilini vuran deprem felaketinde de ayyuka çıktığı üzere siyasi iktidarın emekçilere boş vaatten, yalandan, böbürlenmeden, büyüklük taslamaktan başka verecek bir şeyi yoktur. Bu iktidar köküne kadar çürümüştür ve bunun bedelini de emekçiler ödemektedir. Emekçilerin yoksulluğu her geçen gün derinleşiyor. Bu durumu değiştirmenin tek çıkar yolu örgütlü mücadeleyi büyütmektir. Bu noktada işçilerin ek zam talebiyle yükselttiği mücadele önemlidir. Ocak ayında MESS’e bağlı işyerlerinde başlatılan ek zam mücadelesinin kazanımla sonuçlanması ve diğer fabrikalara da yayılması anlamlıdır. Bu mücadeleler işçi sınıfının haklarını ancak mücadele ederek alabileceğini bir kez daha göstermiştir.
- Polonez İşçileri Fabrika Önünde Kazanımlarını Kutladı
- Perfetti Van Melle’de Direniş Kazanımla Sonuçlandı
- Dert Bizde, Derman Ellerimizdedir
- Dünya İşçi Sınıfı Yeni Yıla Mücadeleyle Girdi
- KESK TÜİK’in Sahte Enflasyon Rakamlarını Protesto Etti
- Harb-İş Eskişehir Şubesinden TİS Eylemi
- Asgari Ücret Asgari Zam Gördü!
- Balıkesir’de ZSR Mühimmat Fabrikasında İşçi Katliamı
- İş Kazalarına Karşı Daha Fazla Örgütlenelim
- Hitachi Energy’de Anlaşma İmzalandı, Grev Sonlandırıldı
- TİS Yetki Sistemi, Sorunlar ve Çözüm Arayışları Toplantısı Düzenlendi
- Selçuk, 5 Küçük Kardeş ve Annelik
- DİSK Asgari Ücret Taleplerini Açıkladı
- Kartal’da Binlerce Emekçi Haykırdı: “İnsanca Yaşamak İstiyoruz!”
- Önümüzdeki En Büyük Engel Sömürü Düzenidir
- Kanatları Kesik Gençler Ülkesine Yolculuk
- 1-0 Önde Olmak İçin Örgütlü Mücadeleye!
- 2021 Tüm Emekliler Sendikası’ndan Tekirdağ’da Eylem
- Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nden Gözaltılara Karşı Eylem
- Kadınlar Şiddete, Eşitsizliğe, Yoksullaştırma Politikalarına Boyun Eğmiyor
Son Eklenenler
- Siyasi iktidarın sahte enflasyon verilerine dayanarak 2025 yılı için kamu emekçilerine yaptığı yüzde 11,54 oranındaki zam, kamu emekçileri tarafından ülke genelinde protesto edildi. 13 Ocakta iş durduran KESK, Birleşik Kamu-İş, Hür-Sen, ASİM-Sen...
- Aylardır uzmanların, siyasetçilerin, patronların hatta uluslararası finans kuruluşlarının yaptığı tartışma, analiz ve hesaplamaların sonunda 2025 yılı için asgari ücret 22 bin 104 lira olarak açıklandı. Bu açıklamayı, Türkiye İşveren Sendikaları...
- Günümüzde fabrikalarda, işyerlerinde “kolay yoldan para kazanma” hayaliyle şans ve bahis oyunları oynamak gitgide yaygınlaştı. Teknolojiyle birlikte kumarhane herkesin cebine girdi. Her molada, her köşede tüm başlar cep telefonlarına eğiliyor,...
- Balıkesir Gönen’de bulunan Arıtaş Kriyojenik’te 19 Aralıkta başlayan grev 10 Ocakta anlaşmayla sonuçlandı. DİSK/Emekli-Sen 11 Ocakta Türkiye genelinde İzmir’den Trabzon’a, İstanbul’dan Denizli’ye pek çok ilde “TÜİK Verileri Kirli ve Yalan; Açlık,...
- Aralık ayında Birleşik Metal-İş sendikasının örgütlü olduğu Hitachi Energy, GE Grid Solutions, Schneider Elekrik, Arıtaş Kriyojenik ve Green Transfo fabrikalarında peşi sıra grevler başladı. Çok geçmeden de sermaye sınıfının tatlı kârlarını düşünen...
- İzmir Buca’da sendikal baskıların ve işten atma saldırısının devam ettiği Telus önünde direniş başladı. Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri ve ardından Metropol İnşaat adlı taşeron şirketler bünyesinde çalışan inşaat...
- Yeni bir yılın, 2025’in ilk günlerini yaşıyoruz. Ama işçi ve emekçilerin yüreğinde “yeni” olanın getirdiği heyecan ve umut yerine büyüyen endişeler ve kasvet var. Takvim yaprakları hariç hayatımızda değişen tek şey yaratılan ekonomik yıkımın...
- Her Aralık ayında izlediğimiz asgari ücret tiyatrosu bu yıl çok daha trajik bir şekilde sonuçlandı. Resmi enflasyonun, TÜİK’in uydurma rakamlarıyla bile yüzde 47 olduğu, ENAG’a göre yüzde 87 olduğu bir süreçte asgari ücrete sadece yüzde 30 zam...
- DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında 2024-2026 dönemi için yürütülen TİS görüşmelerinde MESS’in yüzde 40 oranında zam dayatması üzerine Schneider Elektrik’in Manisa ve Kocaeli...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde, İZENERJİ, İZELMAN, Ege Şehir Planlama, İZFAŞ şirketlerinde çalışan DİSK/Genel-İş Sendikasında örgütlü işçiler maaş, yılsonu ikramiye ve eğitim alacakları ödemelerinin geç ve eksik yapılmasını protesto etmek...
- UİD-DER’li emekçi kadınlar olarak, bir grup Polonez direnişçisi kadın kardeşimizle güzel bir sohbet gerçekleştirdik. Direnişçi bir ablamız “bize hep ‘aman kurulu düzenimiz bozulmasın’ düşüncesini bellettiler” dedi. Bu söz üzerine uzunca sohbet ettik...
- Polonez işçileri 173 gün süren mücadelelerinin kazanımla sonuçlanmasının ardından fabrika önünde kurdukları direniş çadırını halaylarla, sloganlarla kaldırdılar. 7 Ocakta direniş alanında zaferlerini kutlayan işçiler, davul zurna eşliğinde halaylar...
- İktidar ve sermaye sınıfının saldırıları böylesine ağırken işçilerin birlik olamayacağını düşünmek kime yarar sağlar? Bu düşünce doğru bir akıl yürütme yöntemi olabilir mi? Karşımızdaki yıkım tablosu, işçilerin birleşmek dışında bir çıkış yolu...