Buradasınız
Türk-İş İstanbul Şubeler Platformu Temsilciler Kurulu Toplandı
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
Türk-İş İstanbul Şubeler Platformu temsilciler kurulu toplantısı 28 Aralık’ta, Tek Gıda-İş genel merkezinde gerçekleştirildi. Temsilciler kurulu toplantısının ana amacı krize karşı mücadelenin rotasını temsilcilerle birlikte belirlemekti.
Şubeler Platformu adına konuşmayı Tez-Koop-İş 2 no’lu şube başkanı Rabia Özkaraca yaptı. Kurulduğu günden bu yana yapılan çalışmaların özetlendiği konuşmada, hedefin üyelerle birlikte işyerlerinde ve meydanlarda mücadeleyi büyütmek, uzun süreli, kararlı mücadelelere hazırlık yapmak, eğitim ve bilinçlendirme çalışmalarını sürdürmek, baskılardan korkmayarak, siyasi görüş, mezhep ayrımı yapmadan mücadeleyi büyütmek olduğu dile getirildi.
Deri-İş genel başkanı Musa Servi, konuşmasında sınıf dayanışmasının önemine vurgu yaptı. Türk-İş’i eleştiren Servi, direnişçi sendika istenmediğini, sendikal demokrasinin engellendiğini ve hükümetle dirsek temasına giren politikalar izlenmesinin istendiğini belirtti. Servi, saldırıları boşa çıkartmak, grev ve direnişleri ortaklaştırmak ve uluslararası dayanışmayı sağlamak gerektiğini vurguladı.
HSGGP adına söz alan Hüseyin Demirdizen, krize karşı ancak önceden hazırlıklı olunursa sağlam bir mücadele verilebileceğini belirtti. Sermayenin işçileri böldüğüne dikkat çeken Demirdizen, bedel ödemeden, birlikte hareket etmeden sorunların üstesinden gelinemeyeceğini dile getirdi.
Temsilciler kurulu, direnişçi işçilerin konuşmalarıyla devam etti. İlk sözü IBM’de sendikalaşma mücadelesi nedeniyle işten atılan Elvan Demircioğlu aldı. IBM’deki sendikalaşma mücadelesini özetleyen Demircioğlu, işten atılmalarına rağmen direnerek mücadeleyi dışarıdan sürdüreceklerini, işçilerin en büyük silahının örgütlenmek olduğunu vurgulayarak herkesi Çarşamba eylemlerinde direnişlerine güç vermeye çağırdı.
Belediye-İş 2 no’lu şube adına konuşan Hüseyin Tüm, kriz ve emperyalist savaşın derinleştiğini, ancak işçi sınıfının ulusal ve uluslararası düzeyde hazırlıksız olduğunu belirterek, dünyada ve Türkiye’de krizin sendikalar üzerindeki etkilerini değerlendirdi. Direniş ve grevleri sahiplenmek, işten atılma durumunda fabrikaları terk etmemek, mahallelerde afiş ve bildirilerle krizi teşhir ederek sendikaların ortak mücadele etmesini önerdi.
Tek Gıda-İş adına söz alan Muzaffer Dilek, sendika konfederasyonlarının seslerinin çıkmadığını, hükümetlerin yardımcıları gibi çalıştıklarını ifade etti. Dilek, 2009 yılında da işçi ve emekçileri zorlu mücadelelerin beklediğini belirtti.
Desa Deri’de direnişini sürdüren Emine Aslan, yaptığı konuşmada, 8 yıldır fabrikada arı gibi çalıştığını, kötü koşullara karşı sendikaya üye olup evinde toplantılar yapmaya başlamasının patronun kulağına gitmesiyle “hatalı ve kalitesiz iş yapmakla” suçlanmaya başlandığını, yılmadığında ise işten atıldığını söyledi. Direnişini sürdürdüğünde kendisine para teklif edildiğini, tehdit edildiğini, tüm baskılara rağmen davasını kazandığını belirtti. Direnişini tüm işçi sınıfı adına sürdürdüğünü söyleyerek, “Türk-İş her ne kadar destek olmasa da Deri-İş, sizler ve ailemle birlikte direnişi sonuna kadar sürdüreceğim” dedi. Emine Aslan’ın yaptığı konuşma ayakta alkışlandı.
Tez-Koop-İş 2 no’lu şube temsilcisi Sefa Aslan yaptığı konuşmada işçi önderlerinin darbelerle, mahkemelerle, idamlarla yok edildiğini, geri kalanların pasif olduğunu belirtti. Seçimlerin ardından krizin çok daha derinleşeceğine dikkat çeken Aslan, 1 Mayıs’ın tatil edilmesi için çalışılması gerektiğini ve temsilciler kurullarını temsilci işçilerin yönetmesi talebini kurula sundu.
Haber-İş Gaziosmanpaşa baş temsilcisi Ahmet Karatay yaptığı konuşmada, kriz nedeniyle işçi çıkartmaların arttığını, işçilerin buna karşı başlattığı işgal ve direnişlere destek olamadıklarını belirtti. Mart ayında kamuda yapılacak sözleşmelere hazırlık yapılması gerektiğini, harekete geçmek için yılanın bize dokunmasını beklememek gerektiğini söyledi. Seçimlere de değinen Karatay, işçi sınıfından yana adaylar ortaya çıkmadıkça sermayenin adaylarına oy verileceği uyarısında bulundu.
Deri-İş adına konuşan temsilci Hasan Ulusoy, protokol düzeyde yapılan basın açıklaması ve eylemlerle sonuç alınamayacağını belirtti. Her işyerinde ve semtlerde komiteler oluşturarak her sendikanın işçileri harekete geçirmesi gerektiğini belirtti.
TÜMTİS adına söz alan temsilci Bülent Yıldırım, hamallık yaptığını ve işçilerin bizzat yaşayarak krizi öğrendiklerini söyledi. Sermayenin hedefinin sömürü olduğunu, işçilerin tek hedefinin de örgütlenmek olması gerektiğini vurguladı.
Petrol-İş 1 no’lu şube adına söz alan temsilci Mustafa Okumuş, Nazım Hikmet’in ünlü şiirinden alıntı yaparak kabahatin çoğunun kendilerinde olduğunu söyledi. Eskiden olduğu gibi işyerlerinde basın-yayın, eğitim, örgütlenme komiteleri gibi komiteler kurulması ve işçilerin bilinçlendirilmesi gerektiğini belirtti.
Harb-İş adına söz alan Nejdet Altın, sermayenin medya ve eğitim organlarını kullanarak işçileri yönettiğine dikkat çekti. “Kemerleri sıkalım, biz bir aileyiz” sözlerinin medyada defalarca yer aldığını, böylece işçilerin beyinlerine bu fikirlerin sokulduğunu belirtti. Başbakanın “kriz psikolojik” sözlerini de eleştiren Altın, bu söz ve yanıltmalara karşı sendikaların medya alanında ortak bir yayın oluşturması gerektiğine işaret etti.
E-Kart işçisi Savaş Bahadır, yaptığı konuşmada grevleriyle yapılan cılız dayanışmanın nedenlerini irdeledi. Gerek işçilerin gerekse sendikaların duyarsızlığını eleştiren Bahadır, örgütlenmeden ve öğrenmeden desteğin büyütülemeyeceğini söyledi.
Marport direnişçilerinden Ferhat Terzi, 162 gündür süren direnişlerine rağmen burada dahi kendilerinden bahsedilmemesini eleştirdi. Esenyurt ve Kıraç’ta kriz karşıtı yapılan toplantılara katıldıklarını, imza kampanyaları organize ettiklerini, bölgelerindeki tüm örgütlenmelere destek olduklarını ve destek beklediklerini söyledi.
Hüseyin Yüksel ise krizin devrimlere de kapı araladığını belirttiği konuşmasında, taşeron ve işsiz işçilerin de örgütlenmesi gerektiğinin altını çizdi.
Son konuşmacının ardından Temsilciler Kurulu sonuç bildirgesi okunarak oya sunuldu. Sonuç bildirgesinde krize karşı mücadelenin şart olduğuna, siyasal önderliğin eksikliğine, sendikal hareketin parçalanmışlığına ve işçilerin çoğunluğunun örgütsüz olduğuna dikkat çekildi. Ortadoğu’daki savaşın ve son İsrail saldırısının da kınandığı bildirgede, işten atılmaların durdurulması, iş saatlerinin düşürülmesi, kıdem tazminatına dokunulmaması, işsizlik fonunun işçiler lehine düzenlenmesi, işyeri komiteleri oluşturulması, yerel mücadelelere destek verilmesi, taşeron ve örgütsüz işyerlerinin örgütlenmesi, krize karşı mücadele etmeyen konfederasyon binaları önünde oturma eylemleri yapılması, 1 Mayıs’ın tatil günü ilan edilmesi karar altına aldı. Mart ayında 1 Mayıs gündemi ile yeniden toplanılması ve yapılan çalışmaların değerlendirilmesi kararlaştırılarak toplantı son erdirildi.
Taksim’de Meşaleli Yürüyüş
- Belediye İşçileri Saldırılara Karşı Mücadele Ediyor
- Sendika Düşmanlığına, Ücret Gaspına Karşı İşçi Mücadeleleri
- İşçi Sınıfının Unutulmaz Önderi Kemal Türkler Mezarı Başında Anıldı
- Belediyelerde İşten Atma Saldırısına Karşı İşçilerin Mücadeleleri Devam Ediyor
- KESK ve Emekli Örgütlerinden Türkiye Genelinde “Sefalete Teslim Olmayacağız” Eylemleri
- İşçiler Hakları İçin Mücadele Ediyor, Kazanıyor
- Sendikal Baskılar Sürerken Mücadele Eden İşçiler Kazanıyor
- İzmir’den Elazığ’a Belediyelerden, Madenlere İşçiler Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor
- DİSK ve KESK’ten TÜİK Protestosu
- Şehir Hastanelerinde Hak Gasplarına Karşı Eylemler
- Sağlık, Belediye, Liman işçileri Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor
- DİSK 15-16 Haziran Anma Etkinlikleri Gerçekleştirdi
- İşten Atmalara, Hak Gasplarına Karşı Mücadeleler Sürüyor
- Emekliler Meydanlardan Seslendi: “Açlığa ve Sefalete Hayır!”
- Sendika Düşmanlığına, Çayda Düşük Fiyat Dayatmasına ve Hak Gasplarına Karşı Eylemler
- Motokuryeler: Çalışırken Ölmek İstemiyoruz!
- Belediye Emekçileri Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor
- Öğretmenler Ülke Genelinde Şiddete Karşı İş Bırakarak Eylem Yaptı
- Ebe ve Hemşirelerden Hastane Önünde Eylem
- Hak Gasplarına Karşı Mücadele Sürüyor
Son Eklenenler
- Zafer Açıkgözoğlu, İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Hastanesinde taşeron olarak çalışan 26 yaşında gencecik bir işçiydi. Henüz 1 aylık işçi olduğu hastanede altyapı eksikliği yüzünden patlayan kanalizasyonda temizlik yapması istendi. İtiraz...
- Geçenlerde işe giderken serviste yine hayat pahalılığından, geçinememekten sohbet açıldı. Bir arkadaşım Türkiye’de milyonlarca göçmen olduğunu söyleyerek şöyle dedi: “6 milyon Suriyeli varsa bu her gün 6 milyon ekmek çıkması anlamına gelir. Ya da 6...
- İngiltere’de geçtiğimiz haftalarda üç çocuğun öldürülmesinin ardından bu cinayetlerden göçmenleri ve Müslümanları sorumlu tutan güruhlar sokaklara dökülmüştü. Ülkede göçmen ve Müslümanları hedef alarak ırkçı saldırılar başlatan faşist çetelere karşı...
- İstanbul Bakırköy Metro şantiyesinde Bayburt Group taşeronu Modüler Teknik firmasında çalışan DİSK Dev Yapı-İş üyesi inşaat işçileri ücretleri aylardır ödenmediği için 12 Ağustosta Bayburt Group önünde eyleme başladı.
- Herkesin dilinde olan basit, masum bir soru… Ama aynı zamanda soranın da cevaplayanın da belli düşünce kalıplarına hapsolduğunu gösteren bir soru: Senin memleket nere? Fabrikada yeni işe başlayan birine, sokakta, otobüste, parkta tanıştığımız birine...
- İki kız kardeş, 15 yaşındaki Esmanur Argun ve 18 yaşındaki ablası Elif Argun, Urfa Viranşehir’den tarım işçisi olarak Bursa’ya gelmişlerdi. İşe giderken onları taşıyan traktörün devrilmesi sonucu hayatlarını kaybettiler. Kısacık yaşamları gibi...
- Tekgıda-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılan Polonez işçilerinin sendikalı çalışma hakkı ve işe iade talebiyle başlattıkları direniş sürerken 9 Ağustosta İstanbul Valiliği önüne giderek seslerini duyurmaya çalıştılar. Türk Harb-İş...
- Geçtiğimiz günlerde Cerrahpaşa Üniversitesine bağlı Murat Dilmener Hastanesinin su tesisatının patlaması üzerine, yeni doğan yoğun bakım ünitesinin tavanı çöktü. Solunum cihazına bağlı bir bebek hayatını kaybetti. Solunum cihazına bağlı olan ve...
- UİD-DER’e gelmeden önce de bu dünyada olup bitenlere karşı öfkeliydim. Bir şeyler yapmak istiyordum fakat ne yapacağımı bilmiyordum. Yani öfkemi doğru yerekanalize edebilmiş değildim. UİD-DER sayesinde kapitalist bir sistemde yaşadığımızı ve tüm...
- 31 Mart yerel seçimleri sonrası belediye işçilerine yönelik işten atma ve ücret gaspı saldırıları devam ediyor. İşten atılan işçiler işe iade talebiyle direnişe başlarken ücretleri gasp edilen, düşük ücret dayatılan işçiler de çeşitli eylemlerle hak...
- Sokak köpeklerinin katledilmesinin önünü açan yasa geçtiğimiz günlerde AKP’li ve MHP’li vekillerin oylarıyla Meclisten geçti. Yasa hazırlanırken ve oylanırken yaşananlara baktığımızda nasıl bir düzende yaşadığımızı daha iyi anlıyoruz. Yasa gündeme...
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden bir buçuk yıl geçmesine rağmen deprem bölgelerinde barınma sorunu bile çözülmüş değil. Depremden sonra TOKİ, 18 ilde 674 bin 238 konut yapılmasını hedeflediğini açıklamıştı. Şimdiye kadar teslim edilen konut sayısı...
- İkinci Dünya Savaşının son aylarında ABD’nin Hiroşima’ya atom bombası atması ve yüzbinlerce insanın ölümüne neden olması insanlık tarihinin en büyük katliamlarından biri olarak acıyla hatırlanmaya devam ediyor. Bu büyük katliamın 79. yıldönümü olan...