Buradasınız
Doğanın Değil Doların Yeşilini Sevenlerin Yasası
Hadımköy’den bir metal işçisi

Zeytinliklerin madencilik faaliyetine açılmasını da içeren torba kanun teklifi 18 Temmuzda Meclisten geçti, birkaç gün önce de Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Muğlalı köylülerin ve çevrecilerin Meclis önünde gerçekleştirdikleri eylemlere, açlık grevlerine rağmen tasarı yasalaştı. Patronların ihtiyaçları söz konusu olduğunda işçilerin, emekçilerin, köylülerin ihtiyaçları ve yaşamları iktidar için önemsiz. Tüm itirazlara rağmen “çatlasanız da, patlasanız da” diyerek patronlara büyük bir kıyak daha yapıldı.
Yaz ayları gelince ormanlık alanlardaki yangınlar için “büyük oranda insan kaynaklı” diyenler zeytinlikleri de kapsayan talan yasanına evet derken hiç düşündüler mi? Biz neye “evet!” diyoruz diye sordular mı? Ülke orman yangınlarıyla kavrulurken köylüleri suçlayanlar, tarım alanlarını, ormanları, zeytinlikleri, meraları sermaye talan etsin diye yasa çıkarıyorlar. Sözde yeşili çok seviyor siyasi iktidar ve vekilleri! Doğanın yeşilini değil, doların yeşilini sevdikleri çok belli…
Hatay depremini ve sonrasında yaşananları düşününce talanın yasal kılıfını Meclisten geçirerek insanların, hayvanların, böceklerin yaşam alanlarını yok etmenin yasasını da yaptıklarını söyleyebiliriz. Geçmişten de hatırlarsak ormanlar yandığında, “yerine yenisini dikeceğiz” diyenler yanan yerleri nasıl imara açıp inşaat ve turizm sektörüne peşkeş çekiyorlarsa, bugün de zeytinlikleri yok ederken “ağaçları başka yere taşıyacağız” diyorlar. Her konuda olduğu gibi bu konuda da kitlelerin gazını almak, öfkelerini bastırmak istiyorlar. Zaten zeytin ağacı taşımanın sonuçlarını Hatay’da yaşayıp gördük. Taşınan bütün zeytin ağaçları kurudu.
Zeytinliklerin yok edilmesi demek o bölgede yaşayan birçok canlının yok edilmesi demektir, bitki türlerinin yok edilmesi demektir, doğanın tahrip edilmesi, kirletilmesi demektir. O bölgede yaşayan insanların yaşam alanlarının, geçim kaynaklarının yok olması demektir. Anılarının, kültürlerinin yok olması demektir. İnsana, doğaya, bitkilere, hayvanlara değer vermeyen iktidarın ve onların vekillerinin onayıyla ve torba yasalarla bir avuç sermaye grubunun önündeki yasal engeller aşılırken insanlığın geleceği yok ediliyor.
Ya birlikte karşı duracağız ya da yine birlikte karşı duracağız. Başka seçeneğimiz yok! Sermaye sınıfının ve iktidarın saldırılarına birlikte karşı durmak zorundayız. Dayanışma içinde bir arada durarak sorunlarımızın üstesinden gelebiliriz ancak.
- Kötü Çalışma Koşullarına ve Sendikal Baskılara Karşı İşçiler Mücadele Ediyor
- İşyerinde Gelen Ölümler
- 3 Pişi ve Sabrın Ödülü
- Yas Tutmuyoruz, Mücadele Ediyoruz!
- Bu Bataklıktan Birlikte Çıkmalıyız!
- KESK Taleplerini Duyurmak İçin Alternatif TİS Masası Kurdu
- “Faizi Kim Uyguluyor, Bunu da Desene!”
- Hiroşima’dan Gazze’ye Umut İşçi Sınıfının Örgütlü Mücadelesinde
- Kamu İşçilerine Sefalet Protokolü
- Kamu İşçilerine Grev Yasağı ve Sefalet Dayatması
- BİRTEK-SEN Tekstil Raporunu Yayımladı
- Doğanın Değil Doların Yeşilini Sevenlerin Yasası
- Bomb Love, Savaş ve Çocuklarımız…
- 102 Günde 132 Kadın Öldürüldü Duydunuz mu?
- Emekliye Yeni Operasyon
- Karpuzun Bozduğu Ekonomik Denge!
- Yine Yangın, Yine Katliam!
- Kemal Türkler, Katledilişinin 45. Yılında Mezarı Başında Anıldı
- “Süper Talan Yasası”na Karşı Mücadele Sürüyor
- İzmir Belediye İşçileri İşlerini Geri İstiyor
Son Eklenenler
- DİSK/Sosyal-İş Sendikası 8 Ağustosta Kadıköy Süreyya Operası önünde gerçekleştirdiği basın açıklamasında mağaza ve market çalışanlarının sorunlarını ve taleplerini dile getirdi. Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Edremit Şubeler...
- İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi, Temmuz ayında en az 204 işçinin çalışırken hayatını kaybettiğini açıkladı. Yılın ilk 7 ayında yaşamını iş cinayetlerinde yitiren işçi sayısı en az 1165 oldu. Temmuzda 7’si orman işçisi, 5’i AKUT gönüllüsü...
- Tez-Koop-İş Sendikası Ankara 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde kamu işçileri 7 Ağustosta greve çıktı. ODTÜ C heykeli önünde toplanan işçiler alkış ve sloganlarla Rektörlük binasına yürüdü. İşçiler Rektörlük binasına “...
- 8 yaşımda İzmir’e gelmiş ve uzun yıllar ablamların yanında kalmıştım. Öyle ki bana verdiği emek anneminkinden fazladır. Ta ki 17 yaşıma kadar... Sınıf mücadelesiyle tanıştığımda, bunu ablam ve eşinden uzun süre sakladım. Öğrendiklerinde beni evden...
- Dersim’de bulunan Peri Tekstil’de mobbing ve hakarete tepki gösterdikleri için işten atılan BİRTEK-SEN üyesi 17 işçi kurdukları direniş çadırında mücadeleye devam ediyor. Öz İplik-İş Sendikası Bursa’da örgütlenme faaliyeti yürüttüğü Elyaf Tekstil’de...
- Geçtiğimiz günlerde Eskişehir’deki orman yangınını söndürme çalışmaları sırasında 10 insanımızın hayatını kaybettiğini derin bir üzüntüyle öğrendik. Bu acı haberle birlikte içimizdeki öfke daha da büyüdü. Çünkü her yıl giderek artan ölçekte büyük...
- İstanbul’un bir mahallesinde kenara konulmuş bir bavul ve bavulun içinde katledilmiş genç bir kadın. İnsan olarak böyle olayları duyduğumuzda kanımızın donduğunu hissederiz. O an Ayşe’nin annesi gelir aklımıza, kardeşleri gelir. Tarifi olmayan bu...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu KESK, 2026-2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerine dair Haziran ayında başlattığı eylemlerine devam ediyor. KESK’e bağlı sendikalar 18 Haziran-4 Temmuz tarihleri arasında...
- Camilerde en çok duyduğumuz sözlerden biri “faiz haramdır.” Urfa’da, hayatını borç-faiz kıskacında sürdüren biri, bir cuma hutbesi sırasında dayanamadı, minbere çıktı ve şöyle seslendi: “Hoca, faizin haram olduğunu söylüyorsun da, gerçeği niye...
- İkinci Dünya Savaşının sonuna gelinmiş, Mihver devletlerin içinde yer alan Almanya ve İtalya savaşı kaybetmiş, Almanya ordusu koşulsuz teslim olmuştu. Avrupa’da savaş sona ermiş, savaşın galipleri SSCB, Amerika, İngiltere ve Fransa olmuştu. Savaş,...
- Türkiye’de ekonomik sorunlar büyüdükçe işçi eylemleri ve grevleri artıyor. Sadece yerli sermayeli fabrikalarda değil, yabancı sermayeli fabrikalarda da işçiler düşük ücret dayatmasına karşı sendikalaşma mücadele si veriyor ya da greve çıkıyorlar....
- Sınıf temelinde örgütlü mücadeleyle tanıştıktan sonra değişim geçirmemek mümkün değildir. Çevremizdekiler -aileniz, akrabalarınız, arkadaşlarınız- önceki ve sonraki halimizi bilir.
- Hasan, işyerinde kartını okutup paydos ederken “bugünü de bitirdik” diye seviniyordu. Koşar adımlarla kendini işyerinden dışarı attı.