Buradasınız
Tek Ses, Tek Yürek Olarak 1 Mayıs’ta Alanlara!
Gebze’den bir işçi

Merhaba dostlar. İşçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı. Tüm dünya işçileri bu gün için hazırlıklarını sürdürüyor. Bizler de UİD-DER’li işçiler olarak bu anlamlı gün için hazırlıklarımızı sürdürüyoruz. Tüm dostlarımızı UİD-DER pankartı altında alanlara davet ediyoruz.
İşçi mahallelerinde, tren istasyonlarında, otobüs duraklarında, İşçi Dayanışması bültenimizi tüm işçi dostlarımıza ulaştırıyoruz. Ayrıca 1 Mayıs bildirilerimizi, işçi ve emekçilerin olduğu tüm alanlara ulaştırıyoruz. Onları 1 Mayıs’ta alanlara, mücadele saflarına davet ediyoruz. Tüm bunlar bizlerde tatlı bir heyecana neden oluyor ve içimizi tarif edilmez bir mutluluk kaplıyor. 1 Mayıs afişlerimizi sanayi bölgelerine, mahallelere, işçi duraklarına, meydanlara yapıştırıyor ve sesleniyoruz tüm işçi ve emekçi kardeşlerimize: “İşsizliğe, Yoksulluğa, Sömürüye, Baskı ve Yasaklara, Haksız Savaşlara, Milliyetçi Saldırganlığa DUR demek için 1 MAYIS’A, UİD-DER pankartı altında alanlara!”
Kapitalizm derin bir krizin içinde. Ve patronlar sınıfı sorumluları oldukları bu krizin yükünü biz işçilerin omuzlarına yıkmaya devam ediyor. Özellikle 2009 1 Mayıs’ına bu koşullar altında giriyoruz. Ve işçilerin içlerinde biriken öfke giderek açığa çıkmaya başlıyor. Bu yüzden işçi sınıfı 1 Mayıs’ı kitlesel olarak birlik içinde kutlamalı ve patronlar sınıfına karşı tepkisini tek ses, tek yürek olarak haykırmalıdır.
Yaşasın 1 Mayıs!
Yaşasın İşçilerin Uluslararası Mücadele Birliği!
Son Eklenenler
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...
- Biz Gebze’den bir grup UİD-DER’li işçi olarak Omsa Metal direnişini ziyaret ettik. Direnişçi işçilerle sorunlarımız üzerine sohbet ettik.
- Kapitalist sistemin tarihsel krizi, siyasi iktidarın sermaye sınıfının çıkarlarına göre yürüttüğü politikalar biz emekçileri derinden etkiliyor. Açlık sınırı altında kalan sefalet ücretlerine mahkûm edilmiş durumdayız. Bizler insanız, sadece...
- Metal işkolunda grup toplu iş sözleşmesi yaklaşıyor. Bu sözleşme MESS ve metal işkolunda örgütlü bulunan Birleşik Metal-İş, Türk Metal ve Çelik-İş sendikaları arasında gerçekleşecek. Biz işçiler bir araya geldiğimizde futbol üzerine konuşur, sohbet...
- BM destekli Entegre Gıda Güvenliği Aşaması Sınıflandırması (IPC), Gazze’de yaklaşık 500 bin kişinin yaşadığı yerleşim bölgesinde kıtlık ilan etti. Gazze’de açlıktan ölenlerin sayısı her geçen gün artıyor. İsrail’in uyguladığı bu soykırımı protesto...
- Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, taleplerini iletmek için 22 Ağustosta konfederasyon genel merkez binası önünde toplanarak Cumhurbaşkanlığına yürümek istedi. Kamu emekçilerinin yürüyüşü polis tarafından engellendi. Emekçiler sendika binası önünde...
- Hatay’dan İstanbul’a emekçiler rant uğruna evlerinden, tarım arazilerinden, geçim kaynaklarından ediliyorlar. Hatay Samandağ’da gece vakti alınan acele kamulaştırma kararıyla arazilerine giren ve narenciye ağaçlarını söken iş makinelerini durduran...
- Türkiye’de sayıları 16 milyona yaklaşan emeklilerin büyük bölümü, açlık sınırının altında maaşlarla yaşamaya çalışıyor. Yaşlılık dönemlerini huzur içinde geçirmesi gereken emekliler; temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor, kiralarını ödeyemiyor,...
- Jack London’ın 1900’lü yılları resmettiği “Uçurum İnsanları” kitabını geçtiğimiz günlerde, arkadaşlarla birlikte okuduk. Yaşadığımız bazı şeyler nasıl da bu kitapta anlatılanları çağrıştırıyor.
- Hüzünlüsün, biraz durgun, biraz da dalgınsın kardeşim./ Evet ve tabii olmadan, hayat zor bizim için./ Her gün, günün en aydınlık, en sıcak, en soğuk, en kıpır kıpır saatinde/ Kapanmak dört duvar arasına, esaret saatlerine mahkum ve mecbur olmak...
- Siyasi iktidarın “aile yılı” ilan ettiği 2025’te nice ailenin ocağına ateş düştü, düşmeye de devam ediyor. Ocak ayında meydana gelen ve 78 kişinin hayatını kaybettiği Kartalkaya’daki otel yangını felaketiyle başladı yeni yıl. Ama bu felaket ne ilkti...