Buradasınız
Yaşasın 1 Mayıs, Yaşasın Uluslararası İşçi Dayanışması Derneğimiz!
Mamak’tan işsiz bir işçi
Türkiye’de 1 Mayıslar birkaç yıldır dağınık ve sınıf kardeşlerimizin düşük katılımıyla kutlanıyordu. Ancak bu yıl 1 Mayıs, kitlesel ve birleşik bir şekilde Taksim Meydanı’nda coşkulu bir atmosferle kutlandı. Böylelikle o özlediğimiz birlikteliği de iliklerimize kadar yaşamış olduk. Yüz binlerce emekçi için farklı bir anlam taşıyan Taksim, sınıf kardeşlerimizin ilgisini çekti ve olumlu bir psikolojik etki yarattı. Yıllardır sermaye devleti tarafından “provokasyon” uydurmacasıyla emekçilere kapalı tutulan Taksim, tüm bu uydurma senaryoları boşa çıkardı. Burjuva devlet şimdiye dek çeşitli yalanlarla kitleleri korkutmaya ve pasifize etmeye çalıştı. Ancak o gün, düzenin uşağı olan medya evine eli boş döndü. Bazıları “özlenen 1 Mayıs” diye oynattı kalemini, bazıları ise kitleleri küçümseyici yazılar sıraladı gazetelerinde.
Tüm bunlar olurken, Ankara UİD-DER’li işçiler olarak bizler anlamlı bir 1 Mayıs mitinginde ve kortejinde bulunmanın gururunu yaşadık. Kortejimizi oluşturup yürüyüş koluna geçtiğimiz andan itibaren sloganlarımızın gür ve canlılığı hem kortej içinde hem de dışındaki insanların dikkatini üzerine çekti. UİD-DER kortejimizde sloganlarımızı yükselttik: “Yaşasın 1 Mayıs, Yaşasın Sosyalizm”, “Kapitalist Sistemi Yıkacağız Sınıfsız Bir Dünya Kuracağız”, “UİD-DER Yürüyor Mücadele Büyüyor”, “Açlık, Savaş, Faşizm, İşte Kapitalizm”, “TÜSİAD, IMF, Kahrolsun Sermaye”, “Kriz-Savaş-İşsizlik, Çözüm İşçi İktidarında”, “Ulusalcı Değil Enternasyonalistiz”, “Kürtlere Özgürlük, Kurdara Azadî”, “Bütün İşsizlere İş, İş Günü Kısaltılsın”, “Tüm Çalışanlara İş Güvencesi”…
Kortejimizin kitleselliği, disiplini, alandaki diğer dostlarımız tarafından ilgiyle izlendi ve derneğimizle ilgili bilgiler alındı. Yürüyüş boyunca ve alana geldiğimizde de bu canlılık kendini muhafaza etmeyi başarmıştı. Ayrıca kortejimize, alana gelen emekçiler tarafından da katılmaların olması, yarattığımız atmosferin olumlu ve anlamlı etkisinin göstergelerinden biriydi. Derneğimizin Ankara temsilciliğinden mitinge gelenler arasında Sincan’dan metal işçileri, atık kâğıt işçileri, büro işçileri ve öğrenciler de vardı. UİD-DER’in çalışma yaptığı alanlarda tanıştığı sınıf kardeşlerimizin 1 Mayıs’a katılması olumlu bir etki yarattı. Edindiğimiz sınıf kültürü ve bu alanda akıttığımız ter, kortejimizin kitleselliğine ve disiplinine yansıdı.
Bizler daha yürüyüş halinde alana ilerlerken sendikaların alandan çıkmaya başlaması, gözümüze olumsuz yansıyan karelerden biriydi. Böylece sendika bürokrasisi o uğursuz rolünü tekrardan oynayıp alanın daha coşkun ve kitlesel grafiğini baltalamayı düşünmüş ve kısmen başarılı da olmuştur kanısındayım. Sevindirici bir nokta ise TEKEL işçilerinin kürsüyü işgal ederek sendika bürokrasisine karşı haklı öfkesini militan bir tepkiyle ortaya koyması oldu. Sendika bürokratlarının bu durumu şaşkınlıkla karşıladıkları kesin! Ancak dostlarım bir gerçek daha var ki bu haklı tepki sendika bürokrasisinin pis oyunlarının tümüyle bozulduğu anlamına gelmemektedir. Sendika bürokratları bu 1 Mayıs’ı kendilerine mal etmeye, kendi başarılarının olduğunu yazmaya çizmeye başladılar bile.
İşçi kardeşlerimizin bu haklı öfkesinin daha örgütlü ve yaygın bir nitelik kazanması için sorumluluğun esas olarak biz sınıf bilinçli işçilere düştüğü yadsınamaz bir gerçekliktir.
Yaşasın 1 Mayıs! Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz!
Yaşasın İşçilerin Uluslararası Mücadele Birliği!
Son Eklenenler
- Asırlar boyunca kalem ve kâğıdın tek sahibi egemenler oldu. Böylece olayları, bu olaylardan çıkarılacak sonuçları kendi ihtiyaçları doğrultusunda kurgulayıp kaydettiler, yani tarihi yanlı ve yanlış anlattılar. Bu nedenle resmi tarih, egemen...
- Siyasi iktidar 2025 yılını “Aile Yılı” ilan etti. “Aile yılı” ifadesi kendi başına bakıldığında kulağa hoş gelebilir. Ancak bunu dile getirenlerin bugüne kadar yaptıklarına ve paketin içeriğine bakıldığında durumun hiç de aile ve toplumun mutluluğu...
- Yeter be hey/ Uyan/ Uyanalım artık bu beyhude uykudan/ Emektir doğadakini işleyip dönüştüren/ Tüm zenginlik;/ İşçinin kolunun gücü/ Gözünün feriyle oluşur
- Yaşanan depremlerin, yangınların, sellerin bir felakete veya katliama dönüşmesinin sebebi patronların kâr düzeni ve kâr hırslarıdır. Dolayısıyla bu yaşananlar sınıfsaldır. Tek tek kişilerin sorunu değil, bir bütün olarak işçi sınıfının sorunudur,...
- Tekstil Dokuma ve Deri İşçileri Sendikası (BİRTEK-SEN) Genel Başkanı Mehmet Türkmen 16 Şubatta ikinci kez gözaltına alındıktan sonra 17 Şubatta savcılık tarafından ifadesi alınmadan, tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi ve tutuklandı. Türkmen’...
- İngiltere işçi sınıfı, Filistin halkı için yürüttüğü ulusal eylem günleri kapsamında 15 Şubatta başkent Londra’da bir kez daha meydanlara çıktı. Hükümet binalarının bulunduğu Whitehall’da toplanan çeşitli sendikalardan, siyasi partilerden ve sivil...
- 2025 yılı için asgari ücretin son derece düşük belirlenmesi işçileri şaşırttı ve haklı olarak öfkelendirdi. Pek çok işçi, “daha yüksek belirlenmesini bekliyorduk” dedi. Aynı öfke emekli maaşları için de söz konusu. Öte yandan metal işçileri de...
- Temel Conta işçilerinin grevi 10 Aralıktan bu yana sürüyor. İşçiler, yaklaşık bir yıl önce sendikalı olma kararı almış, Petrol-İş Sendikası Aliağa Şubesi’nde örgütlenmeye başlamışlardı. Petrol-İş Sendikası, Çalışma Bakanlığı’ndan yetki belgesini...
- Sırbistan’ın ikinci büyük şehri olan Novi Sad’in tren istasyonu 2022 yılında cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri kampanyası sırasında yapılmıştı. Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic de istasyonun açılış törenine katılarak, 60 yıl sonra bu istasyonu...
- Urfa’nın Viranşehir ilçesinde Kadıköy Güneş Enerji Santrali’nde (GES) Kalyon ve Eksim Real Enerji şirketlerinde çalışan işçilerin 11 Şubatta başlattığı iş bırakma eylemi tüm baskılara rağmen devam ediyor. Bezmialem Vakıf Üniversitesi şantiyesinde...
- 6 Şubat Maraş merkezli depremlerin üzerinden iki yıl geçti. Söylemesi dile kolay olan bu cümle alt metinde bizlere birçok şey anlatıyor. Dönüp geriye baktığımızda yaşanan onca acı ve keder bizlerin zihinlerinde tekrar tekrar canlanıyor. UİD-DER’li...
- Donald Trump bir kez daha ABD başkanı seçildi. Seçilir seçilmez de ilk bakışta deli saçması gibi görünen açıklamalar yapmaya başladı. Mesela Amerika’nın Grönland’ı alması gerektiğini söyledi. Bu, Trump’ın kafasından çıkmış çılgın bir fikir gibi...
- Antep Başpınar Organize Sanayi Bölgesinde sefalet zammına karşı direnişe geçen tekstil işçilerinin mücadelesi yasaklarla, baskı ve saldırılarla engellenmeye çalışılıyor. 14 Şubat günü, tüm saldırılara rağmen direnişlerini sürdüren Başpınar...