Buradasınız
UİD-DER İşçi Tiyatrosuna Gittim ve Tahminlerimin Ne Kadar Yetersiz Olduğunu Gördüm
Maltepe’den bir emekçi
Merhaba kardeşler, ben her ne kadar bir yerde işçi olarak çalışmasam da, kendi işimi yapıyor olsam da, sosyalizme giden yolun örgütlü işçi sınıfı mücadelesinden geçtiğini bilerek ve kapitalist sistemin tüm pisliklerini, kötülüklerini görerek, işçi arkadaşlarımla ve UİD-DER’li işçilerle dayanışma içinde olmaktan gurur duyuyorum. Bu sürece de elimden geldiği kadar katkıda bulunmak istiyorum. Çocuklarımıza eşit, adil ve sömürüsüz bir dünya bırakmak için izlenecek yolun bu olduğunu biliyorum. Ayrıca bizim gibi küçük işletme sahibi ve ticaretle uğraşan kişiler de büyük patronların, holdinglerin, egemen sınıfın işçisi durumundadır. Biz de onlara çalışıyoruz sonuçta. Benim işçi arkadaşlarımın büyük bir bölümünden maddi olarak biraz daha yüksek gelirli olmam bu sistemin insanlık dışı ve sömürü üzerine kurulu bir sistem olduğunu görmeme engel değildir. Olmayacaktır da. Yeter ki etrafımızı saran, her fırsatta içimize kadar işlemeye can atan, örgütsüz işçi sınıfını da pençesine almaya çalışan “küçük burjuva zihniyeti” tehlikesi ile mücadele edelim. İşçi sınıfı örgütlü olduğunda yapamayacağı hiçbir şey yok. Sınıfın sorunlarına doğru yaklaşım, sendikalaşma, patrona karşı hakkını aramak vb., bunların işçi sınıfının örgütlü mücadelesi ile olacağını ve olduğunu görüyoruz. Bir de şu var ki, kültür-sanat faaliyetleri işçi sınıfı elinde olduğu zaman çok daha güzel ve çok daha eğitici, öğretici olmaktadır.
17 Ekimde UİD-DER İşçi Tiyatrosunun hazırladığı gösterime gittim. Güzel olacağını, beni özlemini duyduğumuz diyarlara götüreceğini, coşkulu geçeceğini tahmin ediyordum. Ama tahminlerimin ne kadar yetersiz ve sınırlı olduğunu gördüm. Oyuncular sanki konservatuar mezunu kırk yıllık tiyatro oyuncuları. Oyunların kurgusu, akışı, hele oyun esnasında arka fondaki projeksiyon, ekrandaki oyunun öncesi ve sonrasını gösteren görüntüler eşliğinde devam etmesi o kadar güzel olmuş ki. Kaç kez içimden gelerek güldüm, kaç kez ağlamamak için kendimi zorladım. Gözyaşlarım boğazıma aktı, sanki duygularım boğazımda düğümlendi. İşçi arkadaşlarımızın neler başarabileceğini, hem de burjuvaziye göre elimizdeki kısıtlı imkânlarla neler yapabileceğini bir kez daha görmüş olduk. Zaten dünyamızda ne varsa, ev, araba, telefon, bilgisayar, gemi, uçak vs. tüm nesneleri üreten, yapan işçi sınıfı değil mi? Tiyatronun işçi sınıfının elinde olduğu zaman nasıl da birlik, beraberlik, kardeşlik, dayanışma ve coşku yarattığını görmüş olduk. Hepinize, tüm emeği geçenlere teşekkürler. Yazıma beni çok etkileyen, çok anlamlı bulduğum bir sloganla son vermek istiyorum;
KURTULUŞ YOK TEK BAŞINA YA HEP BERABER YA HİÇBİRİMİZ!
Ellerinize Ve Yalana Dair
Son Eklenenler
- Sarayları süsleyen altın, sultanların ve soyluların yaşamında zenginliğin en önemli ölçüsü olmuştur. Fakat bu zenginliği üreten zamanın köleleri ve günümüzün işçileri için bu maden her zaman acı, gözyaşı ve ölüm getirmiştir. Altın madenlerinde...
- Çalıştığım işyerinde uzun yıllardır çalışan ve EYT yasası çıktıktan sonra SGK’ya başvurup emekli olanlar var. Malûm, emeklilik maaşı iktidar eliyle kuşa çevrildi. Bizim patron da sayıları azımsanmayacak kadar çok olduğu için EYT’li işçileri bir an...
- DİSK, 3 Mayısta Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) Ankara’daki merkez binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Burada konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, TÜİK’in enflasyon sepetindeki maddelerin fiyat listesini 2 yıla yakın bir...
- Geçenlerde yeğenimle sohbet ederken “kolajenlerin içerisinde en kalitelisi hangisi bilgin var mı?” diye sordu. Ben de doğal olarak “bir sağlık sorunun mu var, neden kolajen kullanma gereği duyuyorsun?” diye sordum. O da yarı utanarak “hep güzel...
- Dünya genelinde yoksulluk ve baskılar büyüyor, emperyalist savaşın alevleri gün geçtikçe yayılıyor. Kapitalist sömürü düzeninin yarattığı sorunlar, krizler derinleşiyor. İşçi sınıfı ise kapitalist sömürüye karşı mücadele etmekten, birlik olup...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta Türkiye’nin dört bir yanında yüzbinlerce işçi ve emekçi alanlara çıktı, ekonomik yıkımın bedelini ödemek istemediklerini haykırdı. Sendikaların ve demokratik kitle...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta bir kez daha dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanında işçiler meydanlara çıktılar. Kapitalist sömürüye, emperyalist savaşa, yoksulluğa, baskılara, eşitsizliğe, adaletsizliğe...
- İngiltere’de 7 Ekimden bu yana her Cumartesi ulusal çapta eylemler düzenleyerek Filistin halkının yanında yer alan işçi ve emekçiler, egemenlerin savaşına karşı meydanlarda yerlerini almaya devam ediyor. 20 Nisanda ülke çapında çeşitli kent...
- İtalya’da büyük işçi sendikaları iş cinayetlerine karşı binlerce işçinin katıldığı kitlesel bir miting düzenledi. 20 Nisan’da işçiler “Artık Yeter!” sloganıyla işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği, kamu sağlığı hakkı, adil vergi reformu ve...
- İşyerinde, sokaklarda, toplu taşıma araçlarında insanların yüzlerinden okunan yorgunluk ve mutsuzluk dikkatimi çekiyor. Öfke, mutsuzluk, umutsuzluk bir virüs gibi yayılmaya başladı. “Ama insanlar neden bu kadar mutsuz?” diye düşündüm kendi kendime....
- 1 Mayıs’ın gelmesiyle emekçiler, kadınlar, üniversiteli gençler, emekliler kendi taleplerini haykırmak için alanları doldurmaya hazırlanıyor. Ben de genç bir işçi olarak kendi talebimi haykırmak için alanda yerimi alacağım. Benim talebim çalışma...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER Mersin temsilciliğinde de “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlik gerçekleştirildi. Etkinliğe çeşitli...
- Bugünün stajyer öğrencileri, yarının sağlık işçileri olarak 1 Mayıs’ta sesimizi duyurmaya geliyoruz. Kimimiz ailelerinden uzakta farklı şehirlerden gelip yurtlarda kalan, kimimizse aileleriyle İstanbul’da yaşayan öğrencileriz. Biliyoruz ki stajyer...