Buradasınız
Öğretmenlik Meslek Kanununa Karşı Öğretmenler Ankara’daydı

Eğitim-Sen’in çağrısıyla binlerce öğretmen, Öğretmenlik Meslek Kanununun (ÖMK) iptali için 15 Ekimde Ankara’daki mitingde buluştu. Çeşitli illerden gelerek Ankara Anıtpark’ta yapılan mitinge katılan öğretmenler, “Mesleğim için, onurum için, haklarım için, eşit işe eşit ücret için Ankara’dayım diyenler hoş geldiniz” sözleriyle selamlandı. 30 Ağustosta Ankara’da yaptıkları açıklama sırasında polis şiddetiyle karşılaşan Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası da mitinge katıldı. Özel sektör öğretmenleri “Yaşasın Sınıf Dayanışması” sloganıyla karşılandı.
Siyasi partiler ve demokratik kitle örgütlerinin de destek verdiği miting başlarken Bartın’daki maden faciasında hayatını kaybeden maden işçileri anıldı. “Alınmayan önlemler, yapılmayan denetimler sonucu yaşamını yitiren maden emekçisi dostlarımızı sevgi ve saygıyla buradan anıyoruz, acılarını yüreğimizde hissediyoruz. Acımız da öfkemiz de büyük” denildi. Protesto alkışlarıyla “Kaza Değil Cinayet” sloganı atıldı. Emek ve demokrasi mücadelelerinde hayatlarını kaybedenler için bir dakikalık saygı duruşu yapıldı.
Mitingde konuşan Eğitim-Sen Genel Başkanı Nejla Kurul şunları söyledi: “Bir milyon iki yüz bin eğitim emekçisinin hayatını darmadağın edecek, hiyerarşiler örecek, eşitsizlikler yaratacak, ayrımlar oluşturacak, bütün eğitim emekçilerini sınavla birbiriyle yarıştıracak, maaş farklarıyla çalışma barışımızı bozacak Öğretmenlik Meslek Kanunu’na karşı buradayız. Mesleğimizi itibarsızlaştıran, öğretmenlerin ekonomik sorunlarına çözüm üretmeyen, eşit işe eşit ücret ilkesini ortadan kaldıran, özlük haklarını zayıflatan, öğretmenler arasındaki ayrımcılığı ve eşitsizliği derinleştiren Öğretmenlik Meslek Kanunu düzenlemesine karşı haklarımızı, meslek onurumuzu ve geleceğimizi savunmak için bir aradayız.”
ÖMK’nın kapalı kapılar ardında, öğretmenlerin ve sendikaların iradesi dışında hazırlandığını ve yasalaştığını söyleyen Kurul, siyasi iktidarın zaten aday, kadrolu, sözleşmeli gibi öğretmenler arasındaki ayrımları daha da büyütmeye çalıştığına dikkat çekti. Kurul, kanun değişikliğinin iktidara her koşulda biat eden, eleştirmeyen, sorgulamayan “memur öğretmen” profili yaratmayı amaçladığını belirterek “Eğitim emekçileri bu değişikliğe karşı sessiz ve tepkisiz kalmayacaktır” dedi.
Sansür Yasası’na da değinen Kurul, “Tüm eğitim emekçilerinin Saray’ın sözlerini tekrar etmesi, söylemesi bekleniyor. ‘Size verilenle yetinin ekmeğinizi yiyin oturun, özgürlüklerinizden vazgeçin’ deniliyor. Böyle bir dayatmaya Hayır diyoruz” dedi.
Kurul konuşmasının sonunda, 12 eğitim sendikasının birlikte imzaladığı ortak talepleri okudu. Öğretmenlerin talepleri şöyle:
- 19 Kasım tarihinde gerçekleşecek kariyer sınavının derhal iptal edilmesi,
- Eğitim-öğretim yılına hazırlık ödeneğinin ayrım gözetmeksizin tüm eğitim çalışanlarına bir maaş tutarında ödenmesi,
- Tüm eğitim çalışanlarının yoksulluk sınırının üzerinde bir ücret artışına ilişkin düzenleme yapılması,
- Kamuda mülakat uygulamasına son verilmesi,
- Tüm eğitim çalışanlarına sosyal devlet ilkesi gereği ayrım yapılmaksızın; giyim, ulaşım, barınma, beslenme, yakıt, kira yardımı yapılması ve aile çocuk yardımı tutarlarının iyileştirilmesi,
- Vergi dilimi adaletsizliğine son verilmesi,
- Öğrencilerin en temel hakkı olan eğitim, barınma ve beslenme haklarının, sosyal devlet anlayışıyla devlet güvencesine alınması ve kamusal eğitim sağlanması.
Öğretmenlerin eylemlerine devam edeceğini söyleyen Kurul, talepleri hayata geçirilmediği takdirde 12 sendikanın ortak kararıyla 2 Kasımda bir günlük iş bırakma eylemi yapacaklarını duyurdu.
Miting boyunca sık sık “Karanlığa Teslim Olmayacağız”, “Susma Haykır, ÖMK’ya Hayır”, “Parasız, Bilimsel, Demokratik Eğitim” ve “Faşizme Karşı Omuz Omuza” sloganları atıldı. Bartın’daki iş cinayeti kınandı, İranlı işçilerin ve emekçi kadınların özgürlük mücadelesi selamlandı. Haluk Tolga İlhan konseriyle miting sona erdi.
- LCW İşçileri Kazandı, BAT, As Plastik ve SEDAŞ’ta İşçiler Eylem Yaptı
- TÜPRAŞ İşçileri Ek Zam Talep Ediyorlar
- Özel Sektör Öğretmenlerinden İstanbul ve Adana’da Eylem
- Düşük Ücretlere ve Hak Gasplarına Karşı Mücadele Sürüyor!
- Kamu Emekçileri, Fırın ve Belediye İşçileri Hakları İçin Eylemdeydi!
- Düşük Ücret Zammına Karşı İşçi Eylemleri Yayılıyor
- Adana ve Antep’te Düşük Zam Dayatmasına Karşı İşçiler İş Bıraktı
- LC Waikiki Taşeron İşçileri İş Bıraktı
- Adana, Eskişehir, Bursa ve Erzincan’da İşçi Eylemleri
- Emekçi Kadınlardan Gebze’de Basın Açıklaması
- Mersin, Bursa ve Eskişehir’de İşçi Eylemleri
- Öğretmenlik Meslek Kanununa Karşı Öğretmenler Ankara’daydı
- OPET İşçileri Çalışma Koşullarının Düzeltilmesi İçin Eylem Yaptı
- Tozkoparan Halkı Rantsal Dönüşüme Karşı Sokakta
- Sütaş İşçileri Sendika Düşmanlığını Protesto Etti
- Sendikal Baskılara ve Haksızlıklara Karşı Mücadele Sürüyor
- TTB Sağlıkta Şiddete Karşı Eylemdeydi
- Patronlar Saldırılara İşçiler Mücadeleye Devam Ediyor
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Eylem ve Etkinlikler Yapıldı
- DİSK: “Brezilya, İzmir/Aliağa ve Türkiye Dünyanın Çöplüğü Değildir!”
Son Eklenenler
- İşçi ve emekçiler, bir kez daha göz göre göre gelen bir felaketin yol açtığı yıkımın acılarını yaşıyor. Türkiye 6 Şubat sabahına cumhuriyet tarihinin en büyük ikinci depremiyle uyandı. Sabaha karşı 04.17’de merkez üssü Maraş/Pazarcık olan 7,7...
- Ordu’da Çaybaşı Belediyesi işçileri TİS sürecinde anlaşma sağlanmayınca greve başladılar. İstanbul’da belediye şirket işçileri güvencesiz çalışmaya karşı basın açıklaması gerçekleştirdiler. Lastik-İş üyesi işçiler yüzde 25 ek zam talebiyle eylemler...
- Amasya’nın Taşova İlçesine bağlı Çambükü köyünde yapılmak istenen Organize Sanayi Bölgesine (OSB) karşı köylülerin açtığı dava kazanımla sonuçlandı. Çambükü köylüleri 1995 yılında iyi tarım projesi kapsamında dönemin kaymakamı tarafından kendilerine...
- İstanbul Esenyurt’ta bulunan As Plastik fabrikasında Petrol-İş üyesi işçilerin eylemleri devam ediyor. Ambalaj üretiminin yapıldığı fabrikada işçiler, 2022’nin Mayıs ayında sendikalaşmaya başladı. İşçilerin neredeyse tamamı kısa sürede Petrol-İş’e...
- Bir insanın rahat yaşaması için ne kadar para gerekli? Ne kadar paranız olursa daha iyi bir yaşam sürersiniz? Bunu bir düşünün ve kendinize cevaplar verin. Sakıp Sabancı’nın kızı Dilek Sabancı aynı soruya biraz detaylandırarak çeşitli cevaplar verdi...
- Rosa’nın yaşamına ve yüreğine 7 yıl süren bir yolculuk yapan Jülide Kural, yazdığı ve oynadığı “Ben Rosa Luxemburg” adlı tiyatro oyunuyla onu kadınlarla, gençlerle, işçilerle, öğrencilerle buluşturuyor. Bu oyunla, onu tanıyan ve mücadelesini...
- “Yoksulluk, bir annenin başını yastığa koyduğunda gündüz çocuğuna istediğini alamadığını düşünüp üzülmesidir.” Bu sözler iki çocuğu olan ve üçüncü çocuklarını bekleyen bir anneye ait. Bugün pek çok anne de yaşadığımız yoksulluğu çocuklarına...
- Kocaeli Başiskele’de bulunan Kartonsan fabrikasında işçiler, toplu sözleşme görüşmelerinin tıkanması üzerine 22 Aralıkta greve çıktı. Selüloz-İş üyesi işçiler, ücretlerine gerçek enflasyon oranında zam yapılmasını, çalışma koşullarının...
- 29 Ocakta İran’ın Batı Azerbaycan eyaletine bağlı Hoy kentinde 5,8 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Kışın en soğuk günlerinde, gece 21.44’te meydana gelen depremde en az 3 kişi öldü, 122 kişi yaralandı, çok sayıda ev hasar gördü. Hoy halkı...
- Toplumda çoğunluğun doğru kabul ettiği fikirleri sorgulamak, yanlışları görmek, bunları dile getirmek kolay değildir. Kolay olan herkesin söylediğini söylemek, herkesin yaptığını yapmaktır; çünkü bu çaba sarf etmeyi gerektirmez ve “zararsızdır.”...
- 31 Ocak 2008’de İstanbul Davutpaşa’da kaçak bir maytap atölyesinde meydana gelen patlamada 20’si işçi 21 kişi ölmüş 100’den fazla kişi yaralanmıştı. Katliamın 15. yıl dönümünün Anayasa Mahkemesi kararıyla tekrar görülen davanın 2. duruşmasının...
- Bizler İşçi Dayanışması gazetesi okuru bir grup petrokimya işçisiyiz. Geçtiğimiz günlerde bir araya geldik ve “Artık Yeter! Şimdi Birlik ve Mücadele Zamanı” kampanyamızın bildirisini okuduk. Hayat pahalılığı, sosyal hayattan kopma ve baskılar...
- Sendikaların araştırmalar sonucunda açıkladıkları rakamlara göre yoksulluk sınırı 27 bin liranın üzerine çıktı. Türkiye’de bu miktarın üzerinde bir ücrete çalışan işçi sayısı neredeyse parmakla sayılacak kadar azdır. Yani Türkiye’de işçiler...