Buradasınız
Ölen Hep Bizleriz İşte
Sefaköy’den bir sağlık işçisi

Hüseyin Ayılmazer 31 yaşında öğrenmişti kanser olduğunu… Önce Antalya’da tedavi görmeye başlamış, sonuç alamayınca şehir şehir dolaşmaya başlamıştı bir ümit. Ankara, Denizli, İzmir, Gaziantep derken son olarak da Manisa’ya gitti şansını denemek için. Hüseyin eski bir sağlık işçisiydi ve kanser hastasıydı, çalışabilecek gücü olmadığı için işinden ayrılmak zorunda kalmıştı. Kalacak bir yeri de yoktu Hüseyin’in. Şartlar böyleydi, aslında ölüme mahkûm edilmişti işte. Çok zayıflamıştı seneler içinde. Tedavi gördüğü Manisa Devlet Hastanesinin kantininde kalıyordu. Birileri çalmış çantasını, içinde Hüseyin’in kanser ilaçlarının olduğu çantayı… Çantanın içinde birkaç parça elbise, bir miktar para da vardı ama sadece ilaçlarını geri istiyordu, öyle söylemişti bir röportajında. “İçindekiler hiç önemli değil, alsınlar helali hoş olsun. Sadece ilaçlarımı geri getirsinler” diyordu. Biliyordu ki o ilaçlar onu hayatta tutuyor, o ilaçlar olmadan yaşayamaz! Ve kemoterapi ilaçları çok pahalıydı, alamazdı yeniden… İlaçları çalınan kanser hastası Hüseyin öldü geçenlerde… Geçenlerde bir sabah, kalacak yeri olmadığı için yattığı hastanenin bankında cansız bedeni bulundu Hüseyin’in.
34 yaşında, daha gencecikken hayatı elinden çalınmış Hüseyin gibi niceleri var. Kadınlar, çocuklar, anneler, babalar var, bizler varız. Bir yerlerde yanlış giden bir şeyler olmalı! Kapatalım gözlerimizi ve düşünelim biraz olsun; Hüseyin’i, kıyıya vuran cansız bedeniyle Aylan bebeği, yanarak ölen Hindistanlı tekstil işçisi kadınları düşünelim. Düşünelim dünyanın her köşesinden yükselen yardım çığlıklarını, yakarışları, ağıtları… Sağlık işçisi Hüseyin gibi nice trajedileri düşünelim. Neden birileri bizim ürettiklerimizle zengin olurken biz yok olmak, ölmek zorundayız? Neden onlar zevk içinde sefa sürerken bizler yoksulluktan sürünmek, derin acılarla yaşamak zorundayız? Çünkü içinde yaşadığımız kapitalist sömürü düzeni bunun üzerine kurulmuştur. Bu yüzdendir hep bizim evlerimize ateş düşer, ezelden beri. Ve ateş hep düştüğü yeri yakar, hep biz ölürüz. Fakirlikten, yokluktan biz ölürüz, her yıl binlercemiz iş cinayetlerinden ölür, savaşlarda sadece bizdendir ölenler… Bu dünyadan derin bir nefes çekip “yaşamak ne güzel” diyemeden, mutlu olamadan göçer gideriz. Aynı Hüseyin kardeşimiz gibi!
Kardeşler yaşamlarımız böyle olmak zorunda değil. Başka türlü de yaşayabiliriz! Yine kapatalım gözlerimizi ve düşünelim. Hayal kuralım: Böylesi acıların yaşanmadığı, sömürünün, savaşların, yoksulluğun olmadığı bir dünya düşünelim. Çalışmanın böylesine zor, yorucu ve ömür törpüleyen bir uğraş olmadığı, işsizlik gibi korkuların çoktandır unutulduğu bir dünyayı gözlerimizin önüne getirelim. Çocukların gülüştüğü, yemyeşil çimler üzerinde insanların cıvıl cıvıl koşuşturduğu bir dünyayı gözlerimizin önüne getirelim. İşte bunlar ve daha fazlası bizim kudretli ellerimizde kardeşler. Biz istersek ve birlik olursak her şeyi yaparız. Yeter ki böylesi bir dünyanın önündeki tek engeli, kapitalizmi yıkalım. Bu acılara son verelim!
Yasalar İşçilerden Yana mı?
Hindistan’daki Sultan ve Halkı
Son Eklenenler
- ABD’nin her yıl “özgürlük ve bağımsızlık günü” olarak kutladığı 4 Temmuz, bu yıl resmi törenlerin ve barbekü partilerinin ötesine geçerek işçi ve emekçilerin öfkesine sahne oldu. “Amerika’ya Özgürlük” sloganıyla onlarca şehirde gerçekleşen...
- Şüphesiz ki koşullar insanın ruh halini belirlemede çok etkili olur. Aynı şekilde tersine, bilinçlenen, ruh halleri değişen insanlar koşulları belirlemekte ve değiştirmekte çok etkili olur. Örneğin yoğun bir kış mevsimin yarattığı ruh hali, öyle bir...
- “Kamu imkânlarını amacı dışında kullanmak, kamuya ait işleri yavaşlatmak ya da aksatmak, verilen görevleri layıkıyla yerine getirmemek hem vebal hem de günahtır. Kamu hizmetlerini sunarken insanlar arasında ayrım yapmak, tanıdığı kişilere öncelik...
- Petrol-İş Sendikasında örgütlü grevci TPI Kompozit ve Temel Conta işçileri ile grevlerini kazanımla sonuçlandıran DYO Boya işçileri ve sendika düşmanlığına, işten atma saldırılarına karşı direnen TEKSİF üyesi Digel Tekstil işçileri, İzmir Menemen...
- Yıllar önce çalışıp ayrıldığım işyerinden bir işçi arkadaşım anlattı. Patron ekonomik krizden dolayı iflas ettiğini, işyerini kapatacağını söylemiş işçilere. Sonra patronla birlikte oturup ağlaşmışlar; “ne güzel bir işyerimiz vardı, ne güzel bir...
- Başlıkta yer alan ifadeler, Hakkı Özkan’ın “Grevden Sonra” romanındaki öncü işçi Nuri’nin eşinin sözleridir. Nuri, grevde öncüdür; mayası sağlam, kararlı bir işçidir. Yazar Hakkı Özkan matbaa işçiliği yapmıştır, yaşadıklarını romana aktarmıştır. “...
- Gebze Sendikalar Birliği, İsrail devletinin Gazze’de yürüttüğü katliamı, emperyalist savaşı lanetlemek, Filistin halkının sesi olmak, işçilerin dayanışmasını büyütmek için Filistinli sendikacılarla birlikte Gebze Kent Meydanında bir eylem düzenledi...
- Kenya’da, geçtiğimiz sene Haziran ayında, IMF’nin dayattığı kemer sıkma politikaları doğrultusunda yeni vergi yasası hazırlanmıştı. Bu yasa tasarısı, işsizlik, yoksulluk ve artan hayat pahalılığıyla boğuşan işçilerin ve emekçi gençliğin öfkesini...
- Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinin örgütlü olduğu, Kocaeli Dilovası ve İzmir Çiğli’de üretim yapan DYO Boya fabrikalarında, düşük zam dayatmasına karşı greve çıkan işçilerin mücadelesi 44. gününde kazanımla sonuçlandı. İlk yıl için yüzde 73...
- İşçi sınıfının tarihsel mücadele mirasını yaşatmak ve bu mirastan güç alarak işçilerin birliğini büyütmek için çalışan UİD-DER, 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişinin 55. yılı vesilesiyle 29 Haziranda, “Gelenekten Geleceğe: Umut Örgütlü Mücadelede!”...
- Petrol-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kocaeli’nin Körfez ilçesinde faaliyet gösteren Gübretaş fabrikasında yüzde 30 sefalet dayatmasına karşı işçiler, 3 Temmuzda greve başladı. Devrimci Sağlık-İş Sendikasının, kamu işçilerine dayatılan sefalet...
- Geçtiğimiz hafta sonu, 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişinin 55, UİD-DER’in kuruluşunun 19. yılı vesilesiyle Uğur Mumcu Kültür Merkezi’nde yüzlerce işçi arkadaşımızla yan yanaydık. Grevleri devam eden Petrol-İş üyesi DYO işçileri, DİSK’in kurucusu...
- Sivas katliamının 32. yılında Türkiye’nin birçok kentinde anma etkinlikleri ve eylemler düzenlendi. Katledilen 33 aydın ve sanatçı anıldı, katliam bir kez daha lanetlendi. Sivas katliamının unutulmadığının, tüm katliamların er ya da geç hesabının...