Buradasınız
Sosyal güvenlikte saldırının adı: “reform”
Aydınlı’dan bir kadın işçi
UİD-DER işçi haklarıyla ilgili bir seminer daha düzenledi. Bu seminerin konusu hükümetin geçirmeye çalıştığı ancak cumhurbaşkanının veto ettiği Sosyal Güvenlik Yasasıydı. Sinevizyon eşliğinde yapılan sunumla işçi ve emekçilere bu yasayla yapılan saldırı anlatıldı. Sunumdan sonra tartışma bölümü de oldu. Gerek sinevizyon eşliğinde yapılan sunumla gerek tartışmalarda gördük ki burjuvazi var olan birkaç hakkımıza da göz dikmiş ve çıkarmak istediği yasalarla geçmişte işçi sınıfının mücadelelerle kazandığı haklarımızı gasp etmek istiyor. Burjuvazi, bu yasayla hastane kuyruklarının artık sona ereceğini, herkesin sadece kimlik numarasını gösterdiğinde istediği hastaneden sağlık hizmeti alabileceğini söyleyerek, işçi ve emekçi kitlelere bu yasayı kabullendirmeye çalıştı. Oysa bu yasayla ne hastane kuyrukları sona erebilir ne de hastane kuyruklarındaki ölümler ortadan kalkar. Bu yasa sadece çalışan işçileri değil sakat, çocuk, emekli kısacası toplumun her kesimini ilgilendiriyor, yani bu yasayla işçi emekçi insanların hepsine saldırılıyor. Örneğin bu yasayla artık yeni kuşaklar emekli olamayacaklar. Çünkü bu yasayla, doldurulması gereken prim gün sayısı arttırılırken emeklilik yaşı da yükseltiliyor. Yani bizler artık mezarda emekli olacağız! İşçi ve emekçilerden kesilen ücretlerle oluşturulan sosyal güvenlik fonuna göz diken burjuvazi bugün bizlere her alanda saldırıya devam ediyor ve çıkardığı yasaların adını “reform” koyabiliyor utanmadan.
Bu seminerde anlatılan sosyal güvenlik yasasının her maddesini belki ayrıntısıyla aklımızda tutamadık. Ama şunu biliyoruz ki; bizleri iliğimize kadar sömüren bu sistemde en temel hakkımız olan sağlık hizmetini dahi alamıyoruz. Burjuvazi sağlık sektörünü de muazzam bir kâr kapısına dönüştürdü. Bir yandan gelişen teknoloji ile birlikte birçok hastalığın ortadan kalkması veya tedavisi mümkünken, diğer yandan bugün milyonlarca insan açlıktan, yoksulluktan ya da tedavi olamadığı için hastalıklardan ölüyor. İşte çelişki! Eğer paranız yoksa hiçbir hastanenin kapısından dahi sokmazlar sizi.
İnsani değerlerin ortadan kalktığı, insanca yaşamın yok olduğu kapitalist sistemde işçi ve emekçilere reva görülen şey açlık, yoksulluk ve sefalet koşullarında ölmektir. Oysa dünyadaki üretimi gerçekleştiren ve teknolojiyi üreten de işçiler. Öyleyse dünyanın güzelliklerinden yararlanması gereken ve insanca yaşamı hak eden de işçi sınıfıdır. Ancak bu koşulları yaratacak olan da yine işçi sınıfıdır. Bugün işçilerin yapması gereken burjuvazinin saldırılarına karşı doğru tutumu sergilemeleri ve sınıf tavrını ortaya koymalarıdır. Tartışma kısmında bir arkadaşın anlattığı karınca örneği sınıfımızı belirleme açısından çok anlamalıydı. Yangını söndürmek için sırtına aldığı bir yaprakla birkaç su damlası taşıyan karıncaya “senin götürdüğün sudan ne olacak ki?” demişler. Karınca ise “hiç olmazsa sınıfım belli olsun” demiş. Bizler de bugün elimizden gelen her şeyi yapmalı ve işçi sınıfının araçlarını kullanarak örgütlenmeliyiz!
Suçlu kim?
21. Yüzyılda Kölelik
Son Eklenenler
- Arjantin’de sendikaların çağrısıyla işçiler 9 Mayısta 24 saatliğine genel greve gitti. Faşist devlet başkanı Javier Milei ve hükümetine karşı yapılan genel grev çağrısına çeşitli sektörlerden işçiler karşılık verdi. Genel İş Konfederasyonu’nun (CGT...
- Zorlu bir yıldan geçerken işçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs’ı, heyecan ve coşku içinde karşıladık. UİD-DER olarak 1 Mayıs’a işçi kentleri Lüleburgaz ve Bursa’da katıldık. Lüleburgaz’da geçirdiğimiz ilk 1 Mayıs’ımız...
- Emekli bir işçi: Bu 1 Mayıs’ta da sınıf kardeşlerimizle kol kola yürüdük. Sınıfımızın taleplerini hep birlikte haykırdık. İyi ki önümüzde bizlere yolu açan sınıfımızın mücadele örgütü UİD-DER var. Kendini, sınıfın taleplerine ve sadece sınıfın...
- Bugün 13 Mayıs 2024. Soma madenci katliamının 10. yıldönümü. 10 yıldır dinmeyen bir acı ve öfkedir Soma Türkiye işçi sınıfının kalbinde. Çünkü Soma’nın hesabı sorulmadı, çünkü Somalar devam ediyor, çünkü kapitalistlerin kâr hırsı yeni Somaların...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta bir kez daha dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanında işçiler meydanlara çıktılar. Kapitalist sömürüye, emperyalist savaşa, yoksulluğa, baskılara, eşitsizliğe, adaletsizliğe...
- Çorum’un Dodurga ilçesinde bulunan maden ocağında faaliyet gösteren ODAŞ Elektrik bünyesindeki Yel Enerji’de çalışan işçiler patronun sendika düşmanlığına karşı 9 Mayısta direnişe başladı. Yel Enerji işçileri kötü çalışma koşulları ve düşük...
- Sınıfımızın uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs’ı geride bıraktık. Mücadele örgütümüz UİD-DER, bu sene 1 Mayıs’ı işçi kentleri olan Bursa ve Lüleburgaz’da kutlama kararı aldı. Bizler de bu doğrultuda tüm hazırlıklarımızı yaparak...
- Öz İplik-İş Sendikası, Başkanlar Kurulunu, direnişteki Durak Tekstil işçileriyle dayanışmak amacıyla Bursa’da gerçekleştirdi. Kurulun ardından sendika yöneticileri direnişlerinin 83. gününde Durak Tekstil işçilerini ziyaret etti. Burada yapılan...
- 1 Mayıs işçi sınıfının uluslararası birlik ve mücadele günü. Her 1 Mayıs’ta UİD-DER’li mücadeleci işçiler bir gelincik tarlasını andırır gibi dolduruyorlar meydanları. Her 1 Mayıs’ta, işçi sınıfının bu çalışkan evlatları coşku dolu, disiplinli...
- Merhaba dostlar, uzun zamandan beri çalışma şartlarım nedeniyle birçok etkinliğe katılamıyordum. Yaşımın genç olmasına rağmen heyecanımı yitirmiştim. Hem yaşadığım şehirlerde etkinliklerin olmaması hem de maddi imkânsızlıklar yüzünden uzak kalmıştım...
- İstanbul Eyüpsultan’da özel bir lisenin müdürü 74 yaşındaki emekli öğretmen İbrahim Oktugan öğrencisi tarafından silahla vurularak öldürüldü. Öğretmenler “Can Güvenliğimiz Sağlansın, Gerekli Tedbirler alınsın!” talebiyle İzmir’den Bursa’ya, Mardin’...
- 21-28 Nisan Ebeler Haftası ve 12-18 Mayıs Dünya Hemşireler Haftası vesilesiyle 10 Mayısta İstanbul Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde bir araya gelen hemşire ve ebeler basın açıklaması gerçekleştirdi.
- Bu sene 1 Mayıs’a UİD-DER’le birlikte bir işçi kenti olan Lüleburgaz’da katıldım. 1 Mayıs heyecanımız sabah saatlerinde başladı. Yol boyunca türkülerimizle, marşlarımızla 1 Mayıs alanına gittik. Tabii içimizde İstanbul’da kitlesel ve birleşik bir 1...