Buradasınız
Örgütlü Yapınca Böyle Oluyor!
Sancaktepe’den bir UİD-DER’li
23 Mayıs pazar günü, Aydos ormanları gölet mevkiinde, mahallemizden bizimle 1 Mayıs’a gelen işçi dostlarımızla ve aileleriyle bir piknik yaptık. Kartpostal gibi bir manzaraya sahipti seçtiğimiz piknik alanı. Fakat bir gün öncesinden şiddetli bir yağmur yağdı. Bu bir anlamda çok iyiydi, çünkü ağaçlardaki polenler temizlenmiş, toz toprak yatışmış ve doğa muhteşem kokularını salmıştı etrafa. Üstelik pazar günü berrak güneşli bir hava eşliğinde çok güzel bir gün geçirdik.
Basit gibi görünen bir piknik, aslında arkasında barındırdığı onca emek ve çalışmayla, görünen yüzünden farklıdır. Size bundan biraz bahsetmek istiyorum. Haftalar öncesinden, alacağımız malzemelerin fiyatlarını birçok marketten kıyaslayarak en uygun olanlarını listeledik. Sonuçta çağırdığımız insanlar, bizler gibi zor geçinen işçi aileleriydi. Piknik alanını ayarladık, araç ayarlandı, malzemeler alındı, pişirme ve servis gereçleri alındı. Bu pikniğin öylesine bir piknik olmadığını, eğlenmenin bile bir sorumlulukla ve plan dâhilinde yapılırsa nasıl olacağını, dostlarımızla ve bizle ilk defa 1 Mayıs deneyimi yaşayan, derneğimizle ilk tanışan arkadaşlarla paylaşmak istedik. Yani mangalı kapıp, babanın et annenin çay pişirdiği, ağaca yaslanıp da yemek içmek işi bitince sıkılıp “eee hadi gidelim artık” durumundan farklı olmalıydı. Nitekim farklıydı bizim organizasyonlarımız. Hem muhteviyat olarak hem tarz olarak farklıydı.
Piknik alanımıza geldikten sonra, ilk olarak bir hoş geldiniz konuşması ve sorumluluk alan arkadaşlarımızı ve görevlerini, çevre, güvenlik, sağlık ekibi, yemekle ilgili görevli arkadaşları tanıttık. Çeşme, tuvaletler tarif edildi. Gün boyu neler yapacağımızın programı anlatıldı. Ardından özetle derneğimiz ve faaliyetleri hakkında bir bilgilendirmede bulunduk.
Güzel bir kahvaltı, müzik, şiir ve oyunlarla öğlen yemeğine geldi vakit ki insanlar eğlenirken içlerinden sorumluluk alan arkadaşlar yemekleri hazırlamıştı. Yemeğimizi yedik ve bir sohbet ve dertleşme faslına geçtik. Bu bölüm insanların kendilerini ifade ettikleri, topluluk olabilmenin manalı durumundan aldıkları güveni dillendirdikleri bir etaptı. Mahallenin sorunlarından, işçilerin sorunlarından ve dünyanın durumundan bahsettik. Sorunlarımızın çözümünün mümkün olduğunu, ancak bu sistemin bunları çözemeyeceğini, aksine bizim sorunlarımızdan bile faydalandığını konuştuk.
Daha sonra tekrar müzik, şiir ve bilgi yarışması, kare bulmaca (işçi bulmacası) ile devam ettik ve sonunda sıralamaya göre arkadaşlarımıza grev hatırası kalemler dağıtıldı. Programımızın bittiğini duyurup, katılanlara ve görevli arkadaşlara teşekkür ettik ve etrafı güzelce temizledikten sonra hep birlikte alandan ayrıldık.
Günümüz çok güzel geçmişti ve insanların gözleri parlıyordu. Memnuniyetleri ve mutlulukları yüzlerinden okunuyordu. Bunu gördüğümde bir kez daha “örgütlü olmak böyle bir şey işte” diye düşündüm.
Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz!
Son Eklenenler
- Egemen sınıfın siyasetçileri sıklıkla gençliğin öneminden bahsediyor ve gençliği kazanmanın gerekliliğinden dem vuruyorlar. Mesela geçen ay Erzurum’da “Gençlerle Buluşma” programına katılan Erdoğan şöyle seslendi gençlere: “Bizim keyfi yere feda...
- İngiltere’nin başkenti Londra’nın meydanlarında aylardır emekçilerin barış talebi yankılanıyor. 18 Ocak Cumartesi günü, Filistin halkıyla dayanışma kapsamında Londra’da düzenlenen 24. ulusal gösteriye on binlerce kişi katıldı. Sırbistan'da...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Yolbulan Metal fabrikasında 219 gündür grevde olan işçiler, 24 Ocakta Payas Belediyesi önünde eylem yaptılar. 20 Haziranda greve çıkan işçiler, grevlerinin 217. gününde de fabrikanın önünden yürüyüş yaparak yolu...
- İş güvenliği önlemlerinin yetersizliği ve denetimsizlik sebebiyle iş kazaları yaşanmaya, işçiler iş cinayetlerinde ölmeye devam ediyor. Yakın tarihte yaşanan çeşitli iş kazaları ve bunlarla ilgili yayınlanan bilirkişi raporları patronların kâr hırsı...
- İşçi Dayanışması’nın ilk sayısı 2008 Nisan ayında yayın hayatına başlamıştı. Elbette çıkarken kardelenler gibi toprağında kök saldıktan sonra filiz vermişti. İşte o günden beridir 1 Mayıs meydanlarında kırmızı şapka ve önlüklerle gelincik tarlası...
- 24 Ocak 1980’de, sermaye sınıfının ortak talepleri doğrultusunda bir dizi ekonomik karar alınmıştı. Adına “yapısal dönüşüm programı” denilen bu kararların alınmasında IMF, Dünya Bankası gibi emperyalist güçler, bu süre zarfında kurulan hükümetler,...
- Sonradan görme bir burjuva olan Turkuaz Tekstilin sahibi Nihat Zeybekçi, asgari ücreti vatan-millet-Sakarya’ya bağlamak için cambazlık yapıyor. Asgari ücret 660 dolara karşılık geliyormuş. 2003’te asgari ücret 100 dolar ediyormuş. Bunlar yanıltıcı...
- Teksif Sendikasında örgütlenen İzmir/Gaziemir’de Digel Tekstil, İstanbul/Tuzla’da TKİS Blinds ve Kayseri’de Almer Tekstil işçileri, patronların sendika düşmanlığına ve işten atma saldırısına karşı mücadele ediyor. İBB’ye bağlı Beltur işçileri, 20...
- Bolu’da Kartalkaya Kayak Merkezinde bulunan Grand Kartal Otel’de 21 Ocakta gece saatlerinde meydana gelen yangında 79 kişi hayatını kaybederken onlarca kişi yaralandı. Yapılan açıklamalara göre yangın sırasında otelde kayıtlı 238 kişi bulunmaktaydı...
- Emekçi kadınlar olarak birçok sorunumuz var. Hayat pahalılığı, yoksulluk, çocuklarımızın ihtiyaçlarını karşılayamamak gibi sorunlar yaşıyoruz. İzmir’de tek göz bir evde çıkan yangında hayatını kaybeden beş küçük çocuk hepimizi çok üzdü. Bu çocuklar...
- İşçi sınıfının emeklileri, abi ve ablalarımız, Erdoğan 2024 yılını “emekliler yılı ilan ediyoruz” demişti. Erdoğan’ın o konuşmasını belki de hepimiz dinledik, gazetelerden okuduk. Bazılarımız burjuva siyasetinin zokasını yutarak, “belki bu sefer iyi...
- Baskılara, yasaklara rağmen direnişlerini sürdüren Polonez işçilerinin mücadelesi kazanımla sonuçlandı. Metal işçilerinin kararlı duruşu kazanım getirdi. Hitachi Energy grevi 24 Aralıkta, Schneider Elektrik grevi 6 Ocakta, Arıtaş Krijojenik grevi 10...
- Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası, 19 Ocakta Kadıköy İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü önünde eylem yaparak Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezlerinde çalışan öğretmenlerin ve terapistlerin sorunlarına değindi.