Buradasınız
İşçiler 26 Mayısta Sendika Bürokrasisine Rağmen Alanlardaydı

Tekel işçilerinin direniş ve eylemlerinin basıncı altında kalan Türk-İş ve diğer sendika konfederasyonları 22 Şubatta yaptıkları toplantıda bir dizi eylem kararı almışlardı. Bu eylemlerin doruk noktasını 26 Mayısta gerçekleştirilmesi planlanan genel grev oluşturacaktı. 22 Şubattan 26 Mayıs genel grevine kadar geçecek süre içerisinde genel grevin hazırlıkları tamamlanacaktı. Ancak bu 3 aylık dönemde sendika bürokratları genel greve yönelik hiçbir hazırlık yapmadılar. Zaten 22 Şubat kararları, gerçekte genel greve hazırlık için değil, Tekel işçilerinin mücadelesinin tavsatılması için zaman kazanmaya yönelik bir manevra niteliğindeydi. Nitekim 26 Mayıs genel grevine birkaç hafta kala, koşulların değiştiğini ileri sürmeye başlayan Türk-İş bürokratları genel grevi tümden iptal etme kararı aldılar. Peki üç ay önce, yerine getirilmezse genel greve gideceğiz denerek sıralanan taleplerin hangisi karşılanmıştı da genel grevin koşulları kalmamıştı? Sendika bürokratları bu soruya yanıt vermediler.
Aynı günlerde Zonguldak Karadon’dan önlem alınmayarak ölüme gönderilen 30 madencinin acı haberi geldi. İşsizliğin, yoksulluğun, hak gasplarının, işçi kıyımının, sendikasızlaştırmanın, taşeronlaştırmanın, iş cinayetlerinin bu derece arttığı bir dönemde genel grev için sebep bulamayan Türk-İş, DİSK, KESK ve Kamu-Sen genel başkanları, 3 ay önce aldıkları genel grev kararını iptal ettiler. Konfederasyon başkanları zevahiri kurtarmak için 26 Mayısta 1 saatlik “bildiri okuma” eylemi yapma kararını açıkladılar.
Sendikal bürokrasinin bu tavrını gören Tekel işçileri, 24 Mayısta İstanbul ve İzmir’de Türk-İş binalarını işgal ederek ilk tepkiyi yükselttiler. Ardından Türkiye’nin dört bir tarafındaki Tekel işçilerinden benzer eylemler geldi. Sendikal bürokrasinin ayak oyunlarına rağmen çeşitli yerlerde işçiler bir araya gelerek seslerini duyurmaya çalıştılar. 26 Mayıs gününe de bu tepkiyle gelindi.
İstanbul’da 26 Mayıs günü, KESK’e bağlı sendikalar Çapa’dan Beyazıt Meydanı'na kadar yürüyüş düzenleyerek ve Beyazıt Meydanı'nda basın açıklaması yaparak konfederasyon başkanlarını protesto ettiler. Türk-İş İstanbul Şubeleri ise Türk-İş başkanı Mustafa Kumlu’yu protesto etti. İstanbul şubeleri, Taksim Meydanı’ndan Gümüşsuyu’ndaki Türk-İş 1. Bölge Temsilciliğine kadar yürüyüş gerçekleştirdi.
Türk-İş Üyesi İşçiler Taksim’deydi
Türk-İş’e bağlı sendikaların İstanbul şubeleri, çeşitli siyasi çevreler ve demokratik kitle örgütleriyle birlikte Taksim AKM önünde saat 12’de toplandı. TÜMTİS ve direnişteki UPS işçileri, Belediye-İş ve direnişteki Esenyurt Belediyesi işçileri, İSKİ işçileri ve İtfaiye işçilerinin yanı sıra Deri-İş, Selüloz-İş, Yol-İş, Türk Harb-İş, Tez-Koop-İş ve Eğitim-İş’li işçiler de Taksim’deydi. Çeşitli işyerlerinden direnişçi işçiler, eyleme ortak bir pankartla katıldılar.
1000’i aşkın kişinin katıldığı eylemde, “İşçiler Ölüyor, Sendikalar Susuyor!”, “Madenlerde Ölümler Kader Değildir!”, “Türk-İş Uyuma İşçine Sahip Çık!”, “Sendikalar Bizimdir Bizim Kalacak!”, “İşçiler Burada Kumlu Nerede!”, “Kahrolsun Sendika Ağaları!” ve “İşçilerin Birliği Sermayeyi Yenecek!” sloganları ile sadece hükümetin politikaları değil sendika başkanlarının uzlaşmacı-ihanetçi tutumları da protesto edildi. Saat 12:30’da yürüyüşe geçildi. Yürüyüş Türk-İş 1. Bölge Temsilciliği önüne kadar sürdü. 24 Mayısta Türk-İş bölge temsilciliğini işgal ederek açlık grevi başlatan Tekel İşçileri, binanın balkonunda açtıkları “Sorumsuz Türk-İş Yönetimi ve Mustafa Kumlu İstifa!”, “İşçiler Ölüyor, Sendikalar Susuyor, Türk-İş’ten Hesap Soracağız!” yazılı pankartlarla karşıladılar yürüyüşçüleri.
Tekel işçileri adına konuşan Tek Gıda-İş Cevizli Şube Başkanı Yunus Durdu, 22 Şubattan bu yana devam eden süreci hatırlatarak “Mustafa Kumlu ve yönetimi istifa edene kadar Tekel işçisi bu mücadeleyi Türkiye’nin her yerinde sürdürecek” dedi. Ardından söz alan Tekel işçisi Metin Aslan, sendika başkanlarına seslenerek, “26 Mayıs Genel Grev kararının gerekçeleri fazlasıyla vardır, grevi uygulayın. İşçi ve emekçilerin mücadelesini engellemeye kalkışan sendika bürokrasisine karşı mücadele edeceğiz. Herkese iş, iş güvencesi ve yeterli ücret istiyoruz” dedi.
Türk-İş İstanbul şubeleri adına basın açıklamasını yapan Tez-Koop-İş 5 no’lu şube başkanı Rabia Özkaraca şöyle konuştu: “Sendikanın bu pasif, sözde hesap soran tutumları nedeniyledir ki başbakan Zonguldak madenlerinde can veren işçi kardeşlerimizin ölümünü kader olarak telaffuz edebilmektedir. Konfederasyonlarımızın geri adımı AKP hükümetinin elini güçlendirecektir. AKP hükümetinin işçi ve emekçilere daha pervasızca saldırabilmesinin yolunu açanlardan işçi ve emekçiler hesap soracaktır. Mücadeleci bir sendikal anlayışı sendikalarımızda yaratmak için tüm işçi ve emekçileri mücadeleye çağırıyoruz.”
Eylem “İşçiler Sendika Yönetimine!” sloganıyla son buldu.
KESK Üyesi İşçiler Beyazıt’ta Buluştu
İstanbul’da iş bırakan KESK üyesi işçilerin eylem için buluştuğu yer Beyazıt Meydanı oldu. KESK’in yanı sıra çeşitli demokratik kitle örgütleri ve siyasi gruplar da eyleme katıldılar. Eyleme destek veren UİD-DER’li işçiler Taksim’de olduğu gibi Beyazıt’ta da İşçi Dayanışması bültenini dağıttılar.
Anadolu ve Avrupa yakasından gelen işçiler iki koldan yürüyerek Beyazıt’ta buluştu. Anadolu yakasından gelenler Sirkeci’den, Avrupa yakasından gelenler ise Çapa’dan Beyazıt’a kadar yürüyüş gerçekleştirdiler. Kadıköy’de vapur iskelesinin önünde bir araya gelen emekçiler toplu şekilde Eminönü’ne geçtiler. Eminönü’nden Beyazıt’a doğru yürüyüşe geçildi.
SES Anadolu şube işçileri “Tekel İşçilerinin Mücadelesini Destekliyoruz” pankartının arkasında yürüdüler.
Eğitim-Sen’li emekçilerin pankartlarında ise şu sloganlar yer alıyordu: “İnsanca yaşanacak bir ücret, barış, özgürlük ve demokrasi, toplu sözleşme ve grev hakkı, 4-B, 4-C, 50-D’ye karşı güvenceli çalışma için GREVDEYİZ”, “Savaşa Değil Eğitime Bütçe”, “Söz verdik sözümüzde duruyoruz. Güvenceli iş, güvenceli gelecek için 26 Mayısta grevdeyiz”. Ayrıca “Madenci cinayetine suskun kalarak ortak olma”, “Güvencesiz çalıştırmaya hayır”, “Krizin bedelini ödemeyeceğiz”, “Parasız, bilimsel, demokratik, anadilde eğitim” dövizleri taşındı.
Toplanma yerlerinde ve yürüyüş boyunca sık sık şu sloganlar atıldı: “İş, Ekmek, Özgürlük”, “Genel Grev Genel Direniş”, “Yaşasın Sınıf Dayanışması”, “Her Yer Tekel Her Yer Direniş”, “Devlet Güdümlü Sendikaya Hayır”, “Tekel’in Ateşi Türk-İş’i Yakacak”, “Ne 4-B Ne 4-C Herkese Güvence”, “Kahrolsun Ücretli Kölelik Düzeni”.
Yürüyüş boyunca Zonguldak’ta ölen maden işçileri de unutulmadı. Bunun ne bir iş kazası, ne de kader olduğu dillendirildikten sonra şu sloganlar atıldı: “Kader Değil Bu Bir Cinayet”, “Maden İşçisi Yalnız Değildir”.
Sirkeci’den Beyazıt’a yürüyen yaklaşık 1000 işçi, Çapa’dan gelen 2000 civarında işçiyle birlikte alana girdi. Burada 4-C’nin kaldırılması, taşeron çalıştırmanın yasaklanması, iş güvencesi, parasız sağlık ve eğitim talepleri dillendirildi. İş cinayetlerinde ve mücadelede ölen işçiler ve devrimciler için bir dakikalık saygı duruşundan sonra KESK başkanı Sami Evren bir konuşma yaptı. “KESK sokakta kuruldu, masa başında değil. KESK sokakta mücadeleyi devam edecek” diyen Evren’in konuşmasının ardından eylem sona erdi.
Sermayenin pervasız saldırılarına karşı mücadele, uzlaşmacı ve işbirlikçi sendikal bürokrasinin oyunlarını bozmayı şart koşmaktadır. Ne var ki sorun sadece mevcut yöneticilerden kurtulmak değil, sendikaları işçi sınıfının mücadele örgütleri haline getirecek bir anlayışı oluşturmaktır. Bunun için bilinçli işçilere büyük bir görev düşmektedir.
- Kütahya Şeker Grevi 3’üncü Gününde
- İşçiler Sendika Düşmanlığına Karşı Mücadele Ediyor
- Omsa Metal İşçileri Sendika Hakları İçin Direnişte
- Cam İşçileri Grevde, İzBB İşçilerinin Direnişi Sonuç Verdi
- Sefalet Zammı Dayatmasına, İşten Atmalara Karşı İşçi Mücadeleleri
- Soygun Değil de Ne?
- İzmir’de Grevci İşçiler Sefalet Dayatmasına Hayır Dedi
- DYO Boya Grevi Kazanımla Sonuçlandı
- İşçiler, Emekliler Sefalet Dayatmasına Karşı Mücadeleyi Büyütüyor
- Buca Belediye İşçilerinin Anlattıkları
- Çiğli Belediyesinde İşten Atılan Kadın İşçilerin Mücadelesi Sürüyor
- Kamu Emekçileri, Öğretmenler, İşçiler Mücadele Ediyor
- Polonez İşçilerine Selam Olsun
- Bize Ekmek Yoksa Size Pasta Yok!
- Buca Belediyesi İşçileri Ücret Gaspına Karşı İş Bıraktı
- Hak Gasplarına ve Sendikal Baskılara Karşı İşçi Mücadeleleri
- Reckitt İşçilerinin Grevi Kararlılıkla Sürüyor
- İzmir Belediye İşçilerinin Grevi Bitti Ama Grev Nefreti Bitmedi
- Bayramın Üçüncü Gününde KRT İşçileriyle Dayanışma
- KRT Çalışanlarından Eylem
Son Eklenenler
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Ankara Adalet Bakanlığı önünde, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile işten atılan emekçilerin görevlerine iade edilmesi talebiyle basın açıklaması düzenledi.
- Türkiye’de her yıl 3-9 Eylül tarihleri arası Halk Sağlığı Haftası olarak kutlanıyor. Sağlık Bakanlığı, Halk Sağlığı Haftasının amacını “halkın sağlığını korumak, geliştirmek, sağlık için risk oluşturan faktörlerle (bulaşıcı hastalıklar, çevresel...
- Kozasından çıkmaya çalışan kelebeğin hikâyesini bilir misiniz? Bir adam ormanda yürürken, bir kelebeğin kozasından çıkmaya çalıştığını görür. Saatlerce, kelebeğin küçücük bir delikten çıkmak için verdiği mücadeleyi izler. Ancak bir süre sonra...
- Yalova’da bulunan Sefine Tersanesi işçileri, patronun çalışma koşullarında yaptığı tek yanlı değişikliğe karşı direnişe geçti. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) grevi beşinci gününde anlaşmayla sonuçlandı. Artvin Şavşat Belediyesinde...
- Milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklisinin taleplerini boşa çıkaran 8. Dönem Toplu Sözleşme süreci, Kamu Hakem Kurulu tarafından karara bağlandı. Hakem Kurulu, 2026 yılında ilk altı ay için yüzde 11, ikinci altı ay için yüzde 7; 2027 yılı için ise...
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Diyarbakır’dan Ankara’ya pek çok kentte eylemler düzenlendi. Ankara’da Emek Barış ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla Kolej Meydanında bir araya gelen kitle sloganlar, alkışlar ve zılgıtlar eşliğinde Sakarya Meydanına...
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...