Buradasınız
Öyle Şey Olur Mu?
Gebze’den petrokimya işçisi bir kadın
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
Geçenlerde yemek molasında bir arkadaşımla grev yasaklarından, OHAL’in neden hâlâ devam ettiğinden konuşuyorduk. Arkadaşım AKP’ye oy verdiği için hep bir savunma halindeydi. “Grev mücadele ederek kazanılmış bir haktır. Şimdi OHAL’i bahane ederek grevlerimizi yasaklıyorlar. Grevlerin yasaklanmasının tek nedeni patronların çıkarlarını korumaktır. Hükümet ve patronlar işbirliği yapıp işçilerin hak mücadelesini sindirmeye çalışıyorlar” diye anlattı. Arkadaşım, “olur mu öyle şey? Cumhurbaşkanımız bir defa konuşmasında patronları nasıl da fırçaladı görmedin mi? O işçinin hakkını verin, o işin içinde başka şeyler var” dedi. “Bizim hükümetimiz hep mazlumdan yanadır” diyerek sermaye hükümetini savundu. Başka bir gün cam işçilerinin grevinin milli güvenliği bozucu iddiasıyla yasaklandığını söylediğimde “yalan o haberler, inanma sen onlara, hep hükümeti karalamak için yapıyorlar. Ben cumhurbaşkanımızın ağzından duymadan inanmam” demişti.
Gündem hızla değişse de değişmeyen bir gerçek var; bir tarafta sömürülen işçi sınıfı diğer tarafta sömüren patronlar sınıfı. Yani bugün egemen olan ezen sınıf, patronlar sınıfı ve onların temsilcileri olan hükümet. Gerçekler bu kadar yalın bir halde ortadayken nasıl oluyor da gerçekleri görmek bu denli zorlaşıyor? Elbette burjuvazinin elindeki medyanın gücüdür zalimi mazlum, yalanları gerçek gösteren. Örgütsüz işçilerin beynini yalanlarla doldurup, gerçekleri göremez hale getirmek için en güçlü araçlardan biridir medya. Ama gerçekler ortadan kaybolmaz. Sözcükler ağzından dökülüverir ve geri alamazsın. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Uluslararası Yatırımcılar Derneği’nin düzenlediği toplantıda söyledikleri meselâ: “Olağanüstü hali biz iş dünyamız daha iyi çalışsın diye yapıyoruz. Soruyorum, iş dünyanızda herhangi bir sıkıntınız, aksamanız var mı? Biz göreve geldiğimizde OHAL vardı. Ama bütün fabrikalar grev tehdidi altındaydı. Hatırlayın o günleri. Şimdi böyle bir şey var mı? Tam aksine. Şimdi grev tehdidi olan yere biz OHAL’den istifadeyle anında müdahale ediyoruz. Diyoruz ki hayır, burada greve müsaade etmiyoruz, çünkü iş dünyamızı sarsamazsınız.”
Ne tesadüf ki “olur mu öyle şey” diyen arkadaşım bu sözleri bizzat Cumhurbaşkanının ağzından duymuş. Ertesi gün yanıma gelip “ben AKP’ye oy verdiğim için benim partim olduğunu, benim haklarımı savunacağını sanıyordum. Kim ne derse desin yalandır, hep karalamak, AKP’yi indirmek için yapıyorlar diyordum. Ama dün Erdoğan’ın bir konuşmasını izledim. Senin söylediğin gibi onlar patronların adamıymış bizim değil. OHAL’i, grevleri engellemek için devam ettiriyorlarmış” dedi. Daha sonra tekrardan OHAL’i ve grevleri kader birliği içinde olan iki işçi olarak tartışmaya başladık. Biz işçilerin ne patronlarla ne de onların güdümündeki partilerle ortak bir çıkarımız olacağı kanaatine vardık. Öncesinde o kadar konuşmuştuk, anlamamıştı. Ama Cumhurbaşkanının iki dakikalık bir konuşması, gerçeği tüm çıplaklığıyla görmesine vesile oldu. Boşuna dememişler: Bir musibet bin nasihatten evladır!
Ne Greve Çıkamayacak mıyız?
Son Eklenenler
- Çok açık ki iktidarın “Aile Yılı” ilan etmesi aileler refaha kavuşsun diye değil, sermayenin ve iktidarın çıkarları içindir. İşçi aileleri için daha büyük yoksulluk, daha kötü çalışma koşulları, acı ve gözyaşı, hatta ölüm getireceği sır değildir.
- Almanya'da Ocak ayı boyunca Berlin, Münih, Hanover, Hamburg ve Nünberg gibi büyük kentlerde hükümetin aşırı sağ ve ırkçı politikalarına karşı çok sayıda sendikanın, göçmen topluluklarının ve demokratik kitle örgütlerinin katılımıyla büyük çaplı...
- Gebze Plastikçiler OSB'de bulunan Chinatool Otomotiv’de grevin 4. gününde, Kocaeli Çayırova'daki Green Transfo Energy'de ise grevin 51. gününde anlaşma sağlandı.
- İzmir Gaziemir’deki Ege Serbest Bölgede bulunan Digel Tekstil’de işçiler, düşük ücret zammına tepki gösterdiler ve hakları için sendikalı oldular. Ancak Digel Tekstil patronları işçilerin zam talebini duymazlıktan geldi, sendika haklarını yok saydı...
- Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Kömür İşletmeleri AŞ (KİAŞ) bünyesindeki Çayırhan Termik Santrali ve maden sahalarında çalışan işçiler, 10 Şubatta özelleştirmeye karşı Ankara’ya yürüyüş başlatmışlardı. 13 Şubatta Hazine ve Maliye Bakanlığı...
- 13 Şubat 2024’te Erzincan İliç’te SSR Mining ve ortağı Çalık Grubunun tarafından işletilen Çöpler Altın Madeninde siyanürlü toprak kaymış, 9 işçi toprak altında kalmış, cenazelerine aylarca ulaşılamamıştı.
- Antep'te direnişlerin yaygınlaşması, işçilerin ortak eylemler yapması, birlik içinde hareket etmeye yönelmesi ve pek çok örnekte mücadelelerini başarıya ulaştırmaya başlaması üzerine patronlar baskılarını arttırdı. Gaziantep Valiliği ise 13 Şubatta...
- Soma, Ermenek, Amasra, İliç madenci katliamları, Çorlu tren katliamı, Elazığ, İzmir, 6 Şubat depremleri, orman yangınları ve sel felaketleri, Hendek havai fişek fabrikası ve Balıkesir mühimmat fabrikası patlamaları, yüzlerce iş cinayeti ve son...
- Yeni yılın ilk günlerinde MÜSİAD toplantısında konuşan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek patronlara “biz sizin daha çok para kazanmanızı istiyoruz” dedi. Patronlar tarafından alkışlanan Bakan, tam da bunu yapıyor, patronların kazanması için...
- Cep telefonu hayatımıza gireli yaklaşık 30 yıl, akıllı telefonun hayatımıza girmesi ve jet hızıyla yayılması ise 10-15 yıl oldu. Bu nedenle akıllı cep telefonumuz 1 saat kapalı kalsa kendimizi adeta nefessiz kalmış hissediyoruz.
- Ankara’dan bir grup UİD-DER’li işçi, “Küçük Kara Balık ve Samed Behrengi” adlı bir video hazırladı. Farklı sektörlerde çalışan, uzun ve yorucu iş saatlerine, vardiya engeline rağmen birlikte öğrenip birlikte üretmek için bir araya gelen işçi...
- Asgari ücrete yüzde 30, kamu emekçilerine yüzde 11,54 ve emeklilere yüzde 15,75 oranında sefalet zammı dayatılmasının ardından Antep’te bulunan tekstil patronları da ücret artışlarını sefalet düzeyinde tuttu. Şubat ayına girilmesiyle belli olan...
- Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Kömür İşletmeleri AŞ (KİAŞ) bünyesindeki Çayırhan Termik Santrali işçileri, özelleştirmeye ve hak gasplarına karşı 10 Şubatta Ankara’ya yürüyüş başlattı.