Buradasınız
Patronları Anladım da Sendikacıların Yaptıklarına Bir Anlam Veremedim!
Kocaeli’den BMİS üyesi bir kadın metal işçisi
Belki hâlâ duymayanımız vardır. Eğer öyle ise, duymayan kalmasın artık. Çünkü patronların saldırılarına karşı direnişe geçen işçilerin onurlu mücadelelerini kırmak için çabalayan kimi sendikacıları da duyacak, istemesek bile duymak zorunda kalacağız. Duymalıyız da…
AKKARDAN patronunun, kârına kâr katmasına, hatta bu kârlarla yeni fabrikalar satın alacak kadar büyümesine rağmen, işçilerine reva gördüğü şey 108 işçiyi kapının önüne koymak oldu. Aslında patronların neden bu kadar pervasız davrandıklarını anlamak zor değil. Onlarla bizim dünyamız aynı değil elbette. Bizler gece gündüz kırpılan ücretlerle nasıl geçineceğimizi kara kara düşünür dururuz. Dünyada iki sınıf var: patronlar sınıfı ve işçi sınıfı. Bu iki sınıfın, çıkarlarının da apayrı uç noktalarda olduğunu anlamak çok zor değildir bakıldığında. İşçi sınıfının çıkarları ve hedefleri insanlığın çıkarlarıyla örtüşürken, patronlar sınıfının çıkarları, insanlığın kökünü kazıyan savaşlara, bir avuç sömürücünün daha fazla kâr için birbiriyle sonuçsuz ve sonsuz rekabetine neden oluyor.
Burada önemle vurgulamak istediğim bir şey var. Akkardan direnişindeki sendikacıların tutumlarına ilişkin gariplikler nedeniyle aklıma bazı sorular takıldı. Evet, patronun, işçilerin ekmeğine neden el uzattığını gayet iyi biliyorum. Fakat bazı sendikacıların neden bu kadar yüzsüz davrandıklarını bir türlü anlamış değilim. İşçilerin bedel ödeyerek kurmuş oldukları sendikalar işçi kurumları olmalarına rağmen, sendikacılar bu direnişleri neden yeterince önemsemiyorlar? Evet, tıpkı Akkardan örneğinde olduğu gibi, işçiler direnişlerini büyütmek ve daha da geliştirmek isterken, sendika temsilcileri “Siz karışmayın, biz uzlaşırız, siz sakın patronla olan anlaşmalarımızı bozmayın, patron insaflı davranırsa hakkınızı alırsınız!” diyorlar. Soruyorum, sınıf mücadelesinden bihaber olan, yalnızca işçilere yüksek perdeden laflar edip sonra arkasını dönen böyle bir anlayışa sahip sendikacılara; şimdiye kadar hangi patron işçilere insaflı olmuş ki Akkardan patronu insaflı olsun?Evet, bugün sadece kendilerini düşünen, sınıf mücadelesinden uzak kimi yöneticiler sendikaları mevki olarak görüyor ve oraları boş yere işgal ediyorlar. Bu da artık gözlerden saklanamayacak kadar uluorta yaşanan acı bir gerçektir. Peki, bu sendikacılar hiç mi çocuklarının geleceğini, iğrenç bir hal alan genel sağlık ve sosyal hak gasplarını görmüyorlar? Bütün bu soruların yanıtı, dönüp dolaşıp birçok işçinin ve genel anlamda baktığımızda sendikacıların sınıf bilincini iyi kavrayamamış olmalarıdır. Bu yüzdendir ki sendikacılar sendikaları devlet kurumu gibi görmektedir. Oysa sendikalar ne devlet yardımıyla ne de burjuva partilerin yardımıyla kurulan kurumlardır. Onlar işçilerin aidatlarıyla kurulan ve ayakta duran sınıf örgütleridir ve işçilerin ikinci evi olmalıdırlar. O zaman evlerimize sahip çıkalım ve onları sendika bürokratlarına terk etmeyelim.
Yaşasın Akkardan direnişi!
46. Yılında Kavel Destanı
1 Mayıs’a Doğru: İşçiler Konuşuyor /16
Son Eklenenler
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta Türkiye’nin dört bir yanında yüzbinlerce işçi ve emekçi alanlara çıktı, ekonomik yıkımın bedelini ödemek istemediklerini haykırdı. Sendikaların ve demokratik kitle...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta bir kez daha dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanında işçiler meydanlara çıktılar. Kapitalist sömürüye, emperyalist savaşa, yoksulluğa, baskılara, eşitsizliğe, adaletsizliğe...
- İngiltere’de 7 Ekimden bu yana her Cumartesi ulusal çapta eylemler düzenleyerek Filistin halkının yanında yer alan işçi ve emekçiler, egemenlerin savaşına karşı meydanlarda yerlerini almaya devam ediyor. 20 Nisanda ülke çapında çeşitli kent...
- İtalya’da büyük işçi sendikaları iş cinayetlerine karşı binlerce işçinin katıldığı kitlesel bir miting düzenledi. 20 Nisan’da işçiler “Artık Yeter!” sloganıyla işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği, kamu sağlığı hakkı, adil vergi reformu ve...
- İşyerinde, sokaklarda, toplu taşıma araçlarında insanların yüzlerinden okunan yorgunluk ve mutsuzluk dikkatimi çekiyor. Öfke, mutsuzluk, umutsuzluk bir virüs gibi yayılmaya başladı. “Ama insanlar neden bu kadar mutsuz?” diye düşündüm kendi kendime....
- 1 Mayıs’ın gelmesiyle emekçiler, kadınlar, üniversiteli gençler, emekliler kendi taleplerini haykırmak için alanları doldurmaya hazırlanıyor. Ben de genç bir işçi olarak kendi talebimi haykırmak için alanda yerimi alacağım. Benim talebim çalışma...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER Mersin temsilciliğinde de “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlik gerçekleştirildi. Etkinliğe çeşitli...
- Bugünün stajyer öğrencileri, yarının sağlık işçileri olarak 1 Mayıs’ta sesimizi duyurmaya geliyoruz. Kimimiz ailelerinden uzakta farklı şehirlerden gelip yurtlarda kalan, kimimizse aileleriyle İstanbul’da yaşayan öğrencileriz. Biliyoruz ki stajyer...
- 2021 yılı sonunda Mesleki Eğitim Kanunu’nda yapılan değişiklikle birlikte MESEM’e (Mesleki Eğitim Merkezleri) kayıtlı kişi sayısında patlama yaşandı. Bugün MESEM’e kayıtlı, 300 bini ise 18 yaşından küçük, 1,5 milyon öğrenci var. MESEM’lerin daha...
- Bizler Gebze’den işçi ve öğrenciler olarak 1 Mayıs yaklaşırken sizlerle duygu ve düşüncelerimizi paylaşmak istiyoruz. Birçoğumuz 1 Mayıs’ı UİD-DER’in geçen sene Uğur Mumcu Kültür Merkezinde gerçekleşen 1 Mayıs etkinliği ile tanıdık. Bu tanışma...
- UİD-DER’li işçiler, grevlerinin 9. gününde Mersen işçilerine dayanışma ziyaretinde bulundu. “İşçiler Boyun Eğmiyor Mücadele Ediyor! Yaşasın Sınıf Dayanışması!” pankartı arkasında grev çadırına yürüyen UİD-DER’li işçiler hep birlikte “Yaşasın Sınıf...
- Emekçi kadın kardeşimiz, nasılsın? Pek sorulmaz nasıl olduğumuz, neler hissettiğimiz ve en önemlisi ne istediğimiz. Bu düzende bir rol biçilmiştir biz emekçi kadınlara ve ona uygun davranmamız, rolümüzü iyi oynamamız beklenir bizden. Hem de öyle...
- Bizler kamuda çalışan sağlık emekçisi kadınlarız. 1 Mayıs yaklaşırken içimizdeki heyecan ve umutla bir araya geldik ve sağlık emekçileri olarak “neler talep ediyoruz?” diye konuştuk. Kadınların oldukça yoğun çalıştığı bir sektörde olmamıza rağmen...