Buradasınız
Patronun Baskılarına Rağmen 1 Mayıs’ta İşe Gitmedik
İkitelli’den bir metal işçisi
Kapitalist sistemin kriz çanları çalarken egemen sınıfın siyasal temsilcileri de kendi sınıf meşreplerine uygun hareket ediyorlar. 1 Mayıs’ın işçi bayramı olarak kutlanmasına yıllarca karşı çıkanlar, işçi sınıfının oylarını almak için, yerel seçimler öncesinde bu yıl 1 Mayıs’ı resmi tatil ilan edeceklerini açıkladılar. Krizle birlikte işçi sınıfından gelebilecek basıncın azaltılmasını da sağlamak istediler belki de. Sonuçta 1 Mayıs artık resmi tatil.
Tatil ilan edilmesiyle birlikte işçiler arasında belirli bir kıpırdanma da yaşandı. O zamana kadar 1 Mayıs’ı telaffuz etmeyen işçiler, “acaba bizim patron da tatil eder mi”, “biz işçi değil miyiz”, “tatil bizim de hakkımız” demeye başladılar. Hangi nedenle olursa olsun sınıf olarak hareket etmeye, birlikte hareket etmenin önemini kavramaya başladılar. Daha düne kadar birbirine güvenmeyen işçiler, pek çok işyerinde ortak hareket ettiler. Belki şu an sadece 1 Mayıs tatili için birlikte hareket ettiler, ama ileride yine ortak çıkarları gereği ortak hareket edecekler. Bunun en güzel örneğini 1 Mayıs öncesinde işyerinde yaşadım.
İki arkadaş yemek molasında yanıma gelip, “abi biz bazı arkadaşlarla bir araya geldik, 1 Mayıs’ın tatil olması için patronla konuşmaya karar verdik” dediler. Ben de çok iyi olur dedim. Peki patron kabul etmezse ne düşünüyorsunuz diye sorduğumda, “işe gelmeyeceğiz” dediler. Ben de bütün arkadaşlarla konuşalım ve o gün hiç kimse işe gelmesin dedim. Herkesle konuştuk ve talebimizi patrona ilettik. Tabii ki patron olmaz dedi. Bizi ciddiye bile almadı. Bizimle bu konuda konuşmadı bile. Biz ustabaşıyla tartıştık. Sonuçta aldığımız kararı uyguladık. 1 Mayıs günü topluca işe gitmedik. Arkadaşları 1 Mayıs mitingine çağırdım. Fakat sistemin ideolojisi onları esir almış durumda. Alana gelen olmadı, ama işe giden de olmadı. Bu eylem belki de birçoğu için ilkti. Fakat başarıya ulaştı. İşçi sınıfının bilincinin geri olduğu böylesi bir dönemde topluca işe gelmemek onlar için çok önemli bir adımdı. Onlar daha düne kadar her şeye sessiz kalan işçilerdi. Bugün artık sessiz kalmıyorlar. Sonucu ne olursa olsun, 1 Mayıs tatili bizim de hakkımız diyebiliyorlar.
Sınıf bilincinden yoksun olan kitleler egemen sınıfın gösterdiği yolda yürürler. Oysa bizim de bir sınıfsal tarihimiz, mücadelelerimiz var. Sınıf bilinciyle donanmalı, öğrenmeli, öğretmeli ve örgütlenmeliyiz. Çünkü, örgütlüysek her şeyiz, örgütsüzsek hiçbir şey!
Son Eklenenler
- Çelikler Holding’e ait Afşin-Elbistan Termik Santralinde çalışan 8 işçi ücretlerine zam yapılmasını istedikleri için 18 Ağustosta işten çıkarıldı. Arkadaşlarının işten atılmasına karşı iş bırakarak direniş başlatan işçiler de işten atma saldırısıyla...
- Rüzgârlar, bulutlar, ırmaklar, göklerde süzülen kuşlar, çiçekten çiçeğe konan arılar… sınır tanımazlar. Mesela Dicle ve Fırat ırmaklarını düşünelim. Mezopotamya’nın bu en büyük iki ırmağı Türkiye’de doğar, sınırları aşarak önce Suriye’ye uğrar,...
- İstanbul Hadımköy’de bulunan, Petrol-İş Sendikasının örgütlü olduğu As Plastik’te grev başladı. Eker Süt’te sendikal baskılar devam ediyor. Tekgıda-İş Sendikası Bursa Kemalpaşa’da bulunan fabrika önünde gerçekleştirdiği eylemle işvereni sendika...
- Ruhi Su, 20 Eylül 1985’te hayatını kaybetti. Çünkü kanser tedavisi görmek için yurtdışına çıkması gerekiyordu ama 12 Eylül faşist darbecileri yurtdışına çıkmasını ve tedavi olmasını engellediler. Onun bıraktığı izler ne bu topraklardan ne de...
- Petrol-İş Gebze Şubesi tarafından yeni örgütlenen Tarkett Turkey Zemin Kaplama’da toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine grev baladı. Dev-Sağlık İş Sendikasının toplu sözleşme hakkının gasp edilmesine karşı Çalışma Bakanlığı...
- Çalıştığım işyerinde mavi yakalısından beyaz yakalısına birçok işçi borsada para kazanmaya çalışıyor. Sürekli borsayı takip ediyor, hangi hissenin değerleneceğini, hangisinin alınıp hangisinin satılması gerektiğini tartışıyor. Kimi gün neşeli...
- TMMOB Kocaeli İl Koordinasyon Kurulu ve Kocaeli İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi, Sakarya Hendek’te Oba Makarna fabrikasında 15 Eylülde gerçekleşen patlamayla ilgili basın açıklaması düzenledi. Patlama sırasında ve patlamanın etkisiyle çıkan...
- Konak’tan Basmane Kapılar tarafındaki mücadeleci sendikalara sınıf mücadelesinin kılavuzu İşçi Dayanışması götürmek için yürüyordum. Zihnimde haklarımız için verdiğimiz mücadeleler, işten atılmalarımız, gözaltılar, hakkımızda açılmış davalar ve...
- Düşük ücretler, sağlıksız, havasız, güvenliksiz ortamlarda çalışmak zorunda kalmak, zaten üç kuruş olan ücretini dahi zamanında alamamak, bir robot gibi gece gündüz demeden çalışmaya, fazla mesai yapmaya zorlanmak… Çoğu zaman yetersiz, sağlıksız,...
- Çarşıda, pazarda, markette, mağazada ekonomik yıkımın, yüksek enflasyonun, hayat pahalılığının yansıması olan fiyat etiketlerini görüyoruz. Güne kahvaltı yerine adeta iğneden ipliğe her şeye gelen zam haberleriyle başlıyoruz. Zaten normal bir...
- Sakarya Hendek’te faaliyet gösteren Oba Makarna fabrikasında 15 Eylül Pazar günü yem silolarının yakınında patlama gerçekleşti. Patlama sırasında ve patlamanın etkisiyle çıkan yangında aralarında itfaiye işçileri de olmak üzere 30 işçi yaralanırken...
- İşçi sınıfının sömürüye, eşitsizliğe, adaletsizliğe karşı mücadelesinin sembolü haline gelmiş şarkılar vardır. O şarkıları üreten ve söyleyen ozanlar vardır işçilerin unutmadığı, kuşaklar boyu saygı ve sevgiyle andığı. Onlardan biridir Şilili ozan...
- ABD’nin Boston ve Connecticut eyaletlerinde binlerce otel çalışanı toplu sözleşme görüşmelerindeki anlaşmazlık nedeniyle grevler düzenledi. 1 Eylülde Massachusetts Park Plaza Hotel’in önünde gece yarısı eylem başlatan işçilere, ülkenin çeşitli...