Buradasınız
Pendik’te Kurduğumuz Stant Yoğun İlgi İle Karşılandı
Aydınlı’dan bir tekstil işçisi

İş kazalarının durdurulması için başlattığımız kampanya işçilerin yoğun ilgisi ile devam ediyor. Cumartesi günü Pendik merkeze kurduğumuz standa işçi-emekçiler yoğun ilgi gösterdiler.
Daha standı kurmaya çalışırken çevredeki işçiler standımızın dört tarafını kuşatıp “ne oluyor?” dercesine merakla bakıyorlardı. Biz bir yandan standı kurmaya çalışıyor, bir yandan da çevredeki işçilere kampanyamızı anlatıyorduk. Anlattığımız işçilerden çoğu kampanyamızın çok değerli olduğunu söyleyip bizi tebrik ediyorlardı. Bazı işçiler bu kampanyamıza elinden gelen desteği sunmak istediğini söylüyordu. Konuştuğumuz işçiler, ailelerinde veya çevrelerinde iş kazası geçirmiş insanlar olduğunu anlatıyorlardı. Hava soğuk olmasına rağmen biz orada kampanyamızı işçilere anlatıp imza toplamak için bekliyorduk. Yetmiş, seksen yaşlarında bir teyze uzaktan gülümseyerek “bu soğukta burada ne yapıyorsunuz? Gidip evinizde otursanıza” dedi. Biz de “işçiler üç kuruşluk güvenlik önlemleri alınmadığı için canından ve sağlığından oluyor. Biz nasıl gidip evimizde rahat bir şekilde oturalım ki teyzecim?” dedik ve kampanyayı anlatmaya başladık. Anlattıkça teyzenin yüzünde önce üzüntüyü sonra patronlara olan öfkeyi görmek hiç de zor değildi. Teyze imza atıp başarılar dileyerek yanımızdan ayrıldı. İş kazası görüntüleri olan dövizlerimize bakan işçiler, biz daha hiç bir şey sormadan gelip imza atıyorlardı. Biz konuştuğumuzda ise çevrelerinde iş kazası geçiren insanları anlatıyorlardı. Önce onlar, sonra da kendileri için imza attıklarını söylüyorlardı.
Gerçekten de UİD-DER’in başlattığı kampanya çok önemli ve değerlidir. Pendik standında bir kere daha gördük ki, hemen herkesin ailesinde veya çevresinde iş kazası geçirmiş olan bir veya birkaç işçi var. Bugün onların başına gelen, yarın bizim de başımıza gelebilir. Hepimiz çok düşük ücretlere çok uzun saatler çalıştırılıyoruz. Bu da yetmezmiş gibi hayati önem taşıyan güvenlik önlemlerini almıyorlar. Bu sorun hepimizin sorunudur. Çözümü de ortak taleplerimizi güçlü bir şekilde hayata geçirip uygulatmaktan geçmektedir. Bu soruna karşı derneğimiz UİD-DER’in başlattığı kampanya çok önemlidir. Bütün işçilerin bu kampanyaya destek vermesi bir zorunluluktur.
Son Eklenenler
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Ankara Adalet Bakanlığı önünde, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile işten atılan emekçilerin görevlerine iade edilmesi talebiyle basın açıklaması düzenledi.
- Türkiye’de her yıl 3-9 Eylül tarihleri arası Halk Sağlığı Haftası olarak kutlanıyor. Sağlık Bakanlığı, Halk Sağlığı Haftasının amacını “halkın sağlığını korumak, geliştirmek, sağlık için risk oluşturan faktörlerle (bulaşıcı hastalıklar, çevresel...
- Kozasından çıkmaya çalışan kelebeğin hikâyesini bilir misiniz? Bir adam ormanda yürürken, bir kelebeğin kozasından çıkmaya çalıştığını görür. Saatlerce, kelebeğin küçücük bir delikten çıkmak için verdiği mücadeleyi izler. Ancak bir süre sonra...
- Yalova’da bulunan Sefine Tersanesi işçileri, patronun çalışma koşullarında yaptığı tek yanlı değişikliğe karşı direnişe geçti. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) grevi beşinci gününde anlaşmayla sonuçlandı. Artvin Şavşat Belediyesinde...
- Milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklisinin taleplerini boşa çıkaran 8. Dönem Toplu Sözleşme süreci, Kamu Hakem Kurulu tarafından karara bağlandı. Hakem Kurulu, 2026 yılında ilk altı ay için yüzde 11, ikinci altı ay için yüzde 7; 2027 yılı için ise...
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Diyarbakır’dan Ankara’ya pek çok kentte eylemler düzenlendi. Ankara’da Emek Barış ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla Kolej Meydanında bir araya gelen kitle sloganlar, alkışlar ve zılgıtlar eşliğinde Sakarya Meydanına...
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...