Buradasınız
Savaşa Geçit Vermeyelim!
Pendik’ten bir büro işçisi
Savaşın yarattığı acıları, yıkımı; bu toprakların tanıklık ettiği savaşlardan birisinden bahseden “Benden Selam Söyle Anadolu’ya” romanından bazı alıntılar aktararak anlatmak istiyorum:
“Binlerce insan denize atılmakta ve boğulmaktadır artık, insan leşleri yarışmaktadır suda. Sokaklar dolmakta, boşalmakta, yeniden dolmaktadır. Gençler, ihtiyarlar, kadınlar ve çocuklar birbirini çiğnemekte ve ölmektedirler. Saldırmalar, süngüler durmadan işlemekte, tüfekler durmadan çalışmaktadır.”
“Duvarlar devrilip yıkılıyor, camekânlar uçuyordu havaya, her şeyi yutuyordu alevler, ne varsa eritip yoğuruyordu… Yüzyıllar boyunca göz nuru ve alın teri dökerek ne kurduysa insanlar… Ev, fabrika, okul, tapınak, müze, hastane, kütüphane, tiyatro namına ne yaptılarsa yanmış yıkılmış sadece bir kül yığını kalmıştı geriye. Simsiyah bir duman ve yanık kokan bir kül yığını. Dünya başımıza yıkılmıştı işte! Ürkmüş kuş yavruları gibi yüreklerimiz, ümit etmeyi çoktan unutmuşlardı. Amansız bir yıkıcıydı tedhiş; insanları pençesine geçirmiş, yerle yeksan etmişti. Ve ölümü bile yenip susturmuştu sonunda… Ölümden korkmuyordu artık insanlar, tedhişten korkuyorlardı. Bir hamur yoğurur gibi yoğuruyordu işte insanlığı. Elbiselerden başlıyor, gelip yüreklere yerleşiyordu. Ve emrediyordu o amansız sesiyle; Diz çök gâvur! Çöküyorduk. Soyun Gâvur! Soyunuyorduk. Bacaklarını aç Gavur! Açıyorduk. Oyna Gavur! Oynuyorduk. Tükür şerefine, tükür vatanına Gâvur! Tükürüyorduk. Allahını inkâr et Gâvur! İnkâr ettik onu da…
“Mezarlıkta iğne atılsa yere düşmeyecek, çoktan gelip doldurmuşlar. Çürümüş ölüleri çıkarmış atmış, yataklarını sermişler çukurların içine, çocuklarını uyutmaktalar. Doğuran kadınlar var ve ihtiyar kadınlar onlara yardım ediyor: ölülerin kemiklerini yakıp su ısıtıyorlar! Yer yok dedi kız kardeşim umutsuzluk içinde… Bir bir güçlükle çıkışa doğru bir yol açabildik. Bir kadın gördük, mezarlardan birinin üzerine yüzükoyun uzanmış, mermer taşını yumrukluyordu. Kocasına seslenmekteydi avaz avaz: Vrassida! Vrassida neredesin? Gör bak ne yapıyorlar kızına! Ufacık vücudunun üzerinde bir sürü insan! Kalk! Kalk da imdadımıza gel!
“Şevket! Tanımadın mı yoksa beni? Ben senin dostun… Ben senin arkadaşın! Yıllarca birlikte gülüp, beraber ağladık. Ne yapıyor Şevket? Ah Şevket; Şevket! Vahşi birer hayvan kesildik! Karşılıklı hançerledik, paramparça ettik yüreğimizi! Durup dururken! Ve sen… Kör Mehmet’in damadı. Hele sen! Neye öyle tiksinerek bakıyorsun yüzüme? Öldürdüm evet seni, ne olmuş! Ve işte ağlıyorum. Sen de öldürdün! Kardeşler, dostlar, hemşeriler…Koskoca bir kuşak, durup dururken katletti kendi kendini!
“Anayurduma selam söyle benden Kör Mehmet’in damadı! Benden selam söyle Anadolu’ya… Toprağını kanla suladık diye bize garezlenmesin… Ve kardeşi kardeşe kırdıran cellâtların, Allah bin belasını versin!”
Evet, bu sözlerle sonlandırıyor romanını yazar.
Yukarıdaki satırlar, savaşın yarattığı çürümüşlüğü, caniliği, artık vicdanların olmadığı bir dünyayı, yani savaşın iç yüzünü anlatıyor.
Savaş işte böyle bir şeydir. Egemenlerin çıkarları uğruna, yıllardır birlikte yaşayan farklı kökenlerden halklar birbirine kırdırılır, öldürtülür, işkenceler yaptırılır. Milliyetçilik duygularıyla doldurulan insanlar bir süre sonra gözleri hiçbir şeyi görmez hale getirilir. Artık öldürmek için vardır. Cephelerde insanlıktan çıkartılır. Savaşın acı faturaları saymakla bitmez…
Erdoğan’ın yapmak istediği şey de savaş ortamı yaratıp, kendi başkanlık arzularına kavuşmak. Kendi istekleri doğrultusunda ülkeyi kan gölüne çevirmekten çekinmiyor. Nasıl olsa bu savaşta zenginlerin ve egemenlerin çocukları ölmeyecek. Yine olan işçi-emekçi çocuklarına ve yoksul emekçilere olacak. Egemenlerin suratına çarparcasına gelin hep birlikte haykıralım! Bu savaş bizim değil, bizi bize düşman etmelerine izin vermeyelim! “Yaşasın halkların kardeşliği! Savaşa geçit yok!” diyelim hep beraber.
- 7 Ekim’in Birinci Yılı: Emperyalist Savaş Büyüyerek Devam Ediyor
- Ukrayna Savaşının 2. Yıldönümü: “Emperyalist Savaşa Karşı Mücadeleye!”
- Ukrayna Savaşının İkinci Yılı: Ukrayna’dan Gazze’ye Emperyalist Savaşa Hayır!
- Filistin ve Ortadoğu’da Emperyalist Savaş Yangını Devam Ediyor
- Bütçe Holdinglere Akıyor, Holdingler Savaştan Besleniyor!
- Milyonlar Meydanlarda Filistin Halkıyla Dayanışmayı Büyütüyor
- Emperyalist Savaşa Karşı İşçilerin Uluslararası Dayanışmasının Önemi
- Savaş ve Biz İşçiler
- Akan Kan Bizim de Kanımızdır!
- Filistin Halkıyla Dayanışma Büyüyor: Emperyalist Savaşa Hayır!
- Japon Doro-Çiba Sendikasının Filistin Sendikalarına Yanıtı
- Filistin Sendikalarının UİD-DER’in Mesajına Yanıtı
- Türkiye’de ve Dünyada Filistin Halkıyla Dayanışma Eylemleri: “Savaşı Durdurun!”
- Savaş Emekçiler İçin Yıkım Demektir! Savaşa Hayır!
- Haksız Savaşlar Memleket Sormaz!
- Haksız ve Emperyalist Savaşlara Hayır Diyoruz!
- Emekçiler Haykırdı: Rusya Elini Ukrayna’dan Çek! NATO’nun Genişlemesine Hayır!
- İşçi Sınıfının Tek Güvencesi Örgütlü Gücüdür!
- Emekçiler Haksız Savaşlara Hayır Diyor!
- Emperyalist Savaş Emekçiler İçin Yıkımdır! Ukrayna’da Emperyalist Savaşa Hayır!
Son Eklenenler
- 30 Kasımda KESK tarafından Ankara’da düzenlenecek miting öncesi 2021 Tüm Emekliler Sendikası çeşitli kentlerde “Emekliler Ankara’ya Yürüyor” başlıklı basın açıklamaları gerçekleştirdi. Tekirdağ’da Hasan Ali Yücel Meydanı’nda gerçekleştirilen...
- Çayırhan Termik Santrali ve maden sahalarının özelleştirilmesine karşı yeraltında ve yer üstünde eylemler yapan Türkiye Maden İşçileri Sendikası ve Tes-İş Sendikası üyesi işçiler, Enerji Bakanlığıyla yapılan görüşmelerden olumlu sonuç alınamaması...
- Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla, başta İstanbul olmak üzere pek çok kentte, sendika yöneticilerinin, siyasi parti ve demokratik kitle örgütü üyelerinin, gazeteci ve yazarların aralarında olduğu 200’den fazla kişinin gece yarısı...
- Türkiye’nin dört bir yanında, ücretlerini yükseltmek, sendikalaşmak istedikleri için mücadele eden işçiler çeşitli engellerle karşılaşıyor, işten atılıyor, baskıyla sindirilmek isteniyor. Siyasi iktidarın desteğini arkasına alan patronlar işçilerin...
- İspanya’nın Barcelona kentinde on binlerce emekçinin katılımıyla 23 Kasımda yüksek kira fiyatlarına karşı bir protesto gösterisi düzenlendi. Konut kiralarının düşürülmesi ve daha iyi yaşam koşulları talepleriyle bir araya gelen işçi ve emekçiler,...
- 25 Kasım Kadına Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında 23 ve 25 Kasımda dünyanın dört bir yanında emekçi kadınlar meydanlara çıkarak öfkelerini haykırdı. Kapitalizm altında çifte ezilmişliğe maruz kalan emekçi kadınlar, kadına şiddetin...
- Bizim mahallenin gençlerinin her birine okuyacakları kitaplar almak için Konak’tan Kemeraltı’na girdim. Kitabın adı Küçük Kara Balık, yazarı Samed Behrengi. Kitap her yaştan işçilere ve işçi çocuklarına dereden çaya, çaydan ırmağa, ırmaklardan...
- Yıllar önce çok sevdiğim, dertlerimizi, sevinçlerimizi paylaştığımız ama hayata dair fikirlerimiz ayrı olan bir arkadaşımla aynı dönemde hamile kaldık. Onu hamile olduğu için işten çıkardılar ve buna karşı çok fazla direnemedi. Patron bana da,...
- DİSK Genel Başkan Yardımcısı ve Genel-İş Sendikası Genel Başkanı Remzi Çalışkan ile Genel-İş Sendikası Mersin Şube Başkanı ve DİSK Çukurova Bölge Temsilcisi Kemal Göksoy’un 26 Kasımda sabaha karşı bir ev baskınıyla gözaltına alınmaları üzerine DİSK...
- Türkiye’deki grev ve direnişlere her geçen gün yenileri eklenirken işçilerin mücadelesi dayanışmayla büyüyor. Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmelerinin özelleştirilmesine karşı işçilerin başlattığı direniş devam ediyor. Genel Maden İşçileri...
- 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Gününde her yıl olduğu gibi bu yıl da emekçi kadınlar alanları doldurdu. Dünyanın dört bir yanında olduğu gibi Türkiye’de de kadınlar onlarca kent ve ilçede protesto yürüyüşleri, nöbet eylemleri...
- Yunanistan’da 20 Kasımda pek çok sektörden on binlerce işçi genel greve çıktı. Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu (GSEE) ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’nun (ADEDY) çağrısıyla gerçekleşen grevle birlikte 70 şehirde protesto...
- Ankara’dan UİD-DER’li işçiler olarak özelleştirmeye ve hak gasplarına karşı eyleme geçen Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmesi işçilerini eylem alanlarında ziyaret ettik. 20 Kasımda maden işçileri iş bırakarak direnişe başlamış, ardından...