Buradasınız
Şişecam İşçileri: “Sarı Öküzü Verme!”

Kimi masallar, öyküler, hikâyeler vardır; çocukları uyutmak için değil, insanları uyandırmak için anlatılır. İşte bu hikâyelerden biri de on yıllardır bu topraklarda, işçilerin birliğinin önemini vurgulamak için anlatılan “Sarı Öküz”ün hikâyesidir.
Hikâye bu ya; Otlakların birinde bir öküz sürüsü yaşarmış. Çevredeki aslan sürüsünün de gözü öküzlerdeymiş. Ancak, öküzler saldırı anında bir araya geldiği zaman, aslanların yapacak bir şeyi kalmazmış. Bu yüzden küçük hayvanlarla beslenmek zorunda kalan aslanlar, iyi beslenememeye başlayınca bir çare düşünmüşler. Yapılması gerekenin öküzlerin birliğini dağıtmak olduğunu fark eden aslanlar, bir gün beyaz bayrak sallayıp öküz sürüsünün yanına gitmişler. Ve demişler ki onlara; “Saygıdeğer öküz efendiler. Bugün buraya sizden özür dilemeye geldik. Biliyoruz bugüne kadar sizlere çok zarar verdik. Ama inanın ki, bunların hiçbirini isteyerek yapmadık. Bütün suç hep o Sarı Öküz’de! Onun rengi sizinkilerden farklı ve bizim de gözümüzü kamaştırıyor, aklımızı başımızdan alıyor. Biz de barışseverliğimizi unutuyor ve saldırganlaşıyoruz. Sizle bir sorunumuz yok. Verin onu bize, siz de kurtulun, hep beraber barış içinde yaşayalım”. Öküz heyeti düşünmüş, taşınmış ve Sarı Öküz’ü aslanlara yem edip bu işten kurtulmaya, aslanlarla barış içinde yaşamaya karar vermiş. Ama iş burada bitmemiş. Aslanlar ertesi gün Boz Öküz’ü, bir diğer gün Uzun Kuyruk’u istemiş ve öküzler de barış içinde yaşayacaklarını düşünerek arkadaşlarını teker teker aslanlara yem etmeye devam etmişler. Böyle geçen günlerin ardından öküz sürüsü giderek güçsüzleşmiş ve aslanların saldırılarına karşı koyamaz hale gelmiş. Öküz sürüsünden geriye kalan birkaç öküz “biz nerede hata yaptık?” diye kara kara düşünmeye başlayınca, içlerinden birisi “biz” demiş, “Sarı Öküz’ü hiç vermeyecektik.” Hani derler ya kıssadan hisse!
Bugünlerde bu hikâye, Lüleburgaz’da bulunan Şişecam’a bağlı Kırklareli Cam fabrikasından atılan 90 işçi tarafından sık sık dillendiriliyor. İşten atılan cam işçileri, sendikaları Kristal-İş’e ve içerde çalışmaya devam eden işçi arkadaşlarına “Sarı Öküz’ü Verme!” diye sesleniyorlar. Sendikalarının Trakya Şubesi önüne direniş çadırı kuran işçiler, verdikleri mücadelenin yalnızlaştırılması ve kaybedilmesi durumunda sıranın başka cam işçilerine geleceğini biliyorlar. Bu nedenle başta Kristal-İş Genel Merkez’i olmak üzere, Şişecam fabrikalarında çalışan tüm işçileri mücadeleyi yükseltmeye çağırıyorlar.
İşten atılan Şişecam işçileri İşçi Dayanışması’na yaşadıkları süreci ve verdikleri mücadeleyi anlattılar. Pazar payının daralması gerekçe gösterilerek kapatılan bir fırının işten atılmalarının bahanesi olarak kullanıldığını söyleyen işçiler, Şişecam’ın her fırsatta yüksek büyüme oranlarıyla övündüğünü ve yakın dönemde Mısır’da fabrika açtığını hatırlattılar. Geçmişteki pek çok fırın kapama örneklerinde, işçilerin başka fabrikalarda istihdam edildiğini aktaran cam işçileri, patronun niyetinin işyerlerinden mücadeleci işçileri ayıklamak olduğunu dile getirdiler.
Şişecam direnişine çeşitli sendikalar ve demokratik kitle örgütleri dayanışma ziyaretleri düzenlerken, Lüleburgaz’da yaşayan işçi ve emekçiler de cam işçilerini yalnız bırakmıyor. Büyük çoğunluğu civardaki fabrikalarda çalışan yöre halkı, Şişecam işçilerinin deneyimlerini dinlemeye ve onlara dayanışma duygularını iletmeye geliyorlar. Ayrıca 9 Ekim günü Lüleburgaz Kongre Meydanında yapılan işçi mitingine binlerce emekçi katılmıştı. Mitinge bu kadar yoğun katılımın gerçekleşmesini beklemediklerini dile getiren cam işçileri, sınıf dayanışmasının mücadelelerini güçlendirdiğini söylüyorlar. Sınıf kardeşlerinin bu desteğinin yanı sıra ailelerin desteğine de dikkat çeken işçiler, direnişteki kararlı duruşlarını bu desteklere borçlu olduklarının altını çiziyorlar. Zira atılan işçilerin aileleri “Kristal Kadınlar” çadırında, eşleri ve çocuklarıyla yan yana, omuz omuza direniyor. Ailelerin bu anlamlı duruşu direnişçi işçilere güç veriyor.
İşçi sınıfının mücadele tarihi içinde cam işçileri derin izler bırakmıştır; 1966, 1971, 1980 grevleri, 1991, 2002 direnişi, 2012 Topkapı fabrika işgali… Çok uzağa gitmeye gerek yok! Geçtiğimiz Mayıs ayında grevleri yasaklanan cam işçileri, Türkiye genelindeki fabrikalarda üretimi durdurarak ve fabrikalarını terk etmeyerek patrona geri adım attırmış, bununla da kalmayarak karşılarına çıkan grev yasağını delmişlerdi. Bugün Lüleburgaz’da kararlı bir şekilde direnen işçiler de bu tarihten çıkarılan dersler ışığında “ormanlar kralı” edasıyla pervasızca saldıran Şişecam patronuna gereken cevabı verecektir.
Daha Kaç Can Yitip Gitmeli?
- KRT Çalışanlarından Eylem
- Reckitt Benckiser Grevcilerini Ziyaret Ettik
- Portakal-Porvil Grevi Kazanımla Sonuçlandı
- Genel-İş Sendikası İzBB Grevi Hakkında Basın Açıklaması Yaptı
- Sağlıktan Petrokimyaya İşçiler Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor
- Çiğli Belediyesinde İşten Atılan Kadın İşçiler Mücadelede Kararlı
- Toros Tarım ve DYO Boya İşçileri Grevde
- Hakkını İsteyen İşçilere Dayanışma İşçilerden Gelir
- Temel Conta İşçileri Basın Açıklaması Yaptı
- Queen Tarım İşçilerinden Dayanışma Çağrısı
- TPI Compozit’te Grev Başladı
- İzmir’den Kocaeli’ye İşçiler Grev Diyor
- İzmir Narlıdere Belediyesi İşçileri Greve Çıktı
- İşçilerin Düşük Ücret Dayatmasına Karşı Mücadelesi Sürüyor
- Erlau Metal, ATR Yapı, TÜPRAŞ İşçileri Hakları İçin Mücadele Ediyor
- Sakarya Şehir Hastanesi İşçileri Direnişte
- Belediyelerde Grev Sesleri Yükseliyor
- Oryantal Tütün Grevcilerinin Anlattıkları
- Manisa’da Mercan Makina’da Direniş Başladı
- Tütün ve Maden İşçileri Aileleriyle Grevde, Eylemde!
Son Eklenenler
- Kültür Radyo Televizyonu (KRT) çalışanları Mart ayından bu yana ödenmeyen ücret ve sosyal hakları için 4 Haziranda iş bıraktı. 5 Haziranda İstanbul Maslak’taki KRT binasının önünde “İşçiyiz Haklıyız Kazanacağız” diyerek toplanan kanal çalışanları,...
- İstanbul Tuzla’da bulunan ve Petrol-İş Sendikası İstanbul 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Reckitt Benckiser fabrikasında 27 Mayısta başlayan grev kararlılıkla sürüyor. UİD-DER’li işçiler olarak, bayrama mücadeleyle giren grevci işçileri grevlerinin...
- ABD ve İngiltere gibi emperyalist devletlerin desteğini arkasına alan İsrail’in Filistin halkına yönelik katliamları kadın, bebek, çocuk, genç, yaşlı on binlerce masum insanın yaşamını aldı, almaya devam ediyor. Egemenler, kendi çıkarları uğruna...
- Toplumda gelecekle ilgili düşünceler ve planlar genellikle maddiyat üzerinden oluşuyor. İyi bir eğitim, iyi bir iş, iyi bir kariyer… Bunları yerine getirince ekonomik ve sosyal açıdan rahat yaşamak mümkünmüş gibi düşünülüyor. Ama sömürü düzeni olan...
- Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinin örgütlü olduğu Kocaeli Çayırova’da bulunan Portakal Plastik ve Porvil fabrikalarında 7 Mayısta başlayan grev 3 Haziranda anlaşmayla sona erdi. Petrol-İş Sendikası Genel Merkezinde Petrol-İş Genel Merkez...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir şirketlerinde çalışan yaklaşık 23 bin işçi, DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikasının öncülüğünde 29 Mayıs’ta greve çıktı. Grev yedinci gününde sürerken, grevi ve işçilerin mücadelesini...
- İzmir Büyükşehir Belediyesine ait İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir’de çalışan Genel-İş üyesi yaklaşık 23 bin işçi, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde düşük ücret dayatılmasına karşı ve eşit ise eşit ücret talebiyle 29 Mayısta greve çıktı. Belediye...
- Her 1 Mayıs sabahını gecesinde uyuyamadığım, bir an önce sabahı karşılamanın heyecanıyla beklerim. Tüm dünyada milyonlarca işçi renk, ırk, ülke gözetmeksizin alanlara meydanlara çıkıyor ve tek yürek oluyor! Taleplerimiz ve mücadelemizde ortaklaşıyor...
- Neden “UİDER” değil, UİD-DER” dediğimi anlatmak istiyorum size. Geçtiğimiz günlerde bir işçi kardeşimiz bana UİD-DER’in açılımını sordu. Yanıtladım: “Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği, kısaca UİD-DER.” Fakat internette arama yaparken kısaltmayı...
- Son yıllarda egemenlerin ekonomik ve siyasi krizlerden söz ederken “fırtına” ya da “kasırga” benzetmesine çok sık başvurduklarına şahit oluyoruz. Mesela JP Morgan CEO’su 2022’de yaklaşan ekonomik belirsizlikleri tarif etmek için “ekonomik kasırga”...
- Bazı insanlar vardır, kalpleri sadece kendileri için değil, tüm insanlık için, yeryüzünün tüm canlıları için özgürlük tutkusuyla çarpar. Tıpkı Haziran ayında sonsuzluğa uğurlanan üç yürek işçisi gibi. 3 Haziran 1963’te Nâzım Hikmet’in, 2 Haziran...
- UİD-DER’de emekçi kadınların bir araya geldiği bir etkinlikte çocuklarla ilgilenmek için kreşte görevliydim. Yaşları 3 ile 10 arasında değişen 7-8 çocuk vardı. Hangi oyunları oynamak istediklerini sorduğumda, içlerinden biri oyun oynamak...
- ABD’de yaşıyor olsaydık, muhtemelen Türkiye’de olduğu gibi, en çok konuşacağımız konuların başında gelecekti ekonomi. Son yıllarda ABD’den Türkiye’ye işçi ve emekçiler düşük ücretlerden kamu hizmetlerinin kısıtlanmasına benzer sorunlarla...