Buradasınız
Soma Katliamının 11. Yılında 301 Madenci İçin Eylemler Yapıldı

Soma’da gerçekleştirilen anmaya ölen madencilerin aileleri, sendikalar ve siyasi partiler katıldı. Maden katliamında ağabeyi Uğur Çolak’ı kaybeden avukat Can Çolak, Soma 301 Madenciler Derneği adına yaptığı konuşmada Soma Katliamı davalarında sorumluların hesap vermediğini vurguladı, adaletin terazisinin bir kez daha şaştığını söyledi. Çolak konuşmasının devamında şunları ifade etti: “Bizler bir daha böyle acılar yaşanmasın diye mücadelemizi azimle sürdürmeye devam edeceğiz. Artık 13 Mayıs sadece bir tarih değil toplumsal hafızamızda derin bir yara, yüreğimizde sönmeyen bir ateştir. 301 madencimizin hatırasını yaşatmak, geride bıraktıklarına sahip çıkmak bizler için bir vicdan borcudur.” Çolak, Soma davasının avukatları olan ve haksız ve hukuksuz olarak cezaevinde tutulan Can Atalay ve Selçuk Kozağaçlı’ya özgürlük talebini dillendirdi.
Çolak’ın ardından diğer madenci yakınları da söz aldı. Yapılan konuşmalarda adaletin yerine gelmemesine duyulan öfke ağırlıktaydı. Hayatını kaybeden madenci Mustafa Kaya’nın eşi Naciye Kaya, 11 yıldır aradıkları adaleti bulamadıklarını belirtti. Kaya, adaletin artık yerini bulmayacağını, temelden sarsıldığını söyledi. Erdoğan Köse’nin eşi Gülfidan Köse de konuşmasında görülen davaların sonucunda 301 madencinin suçlu bulunduğunu, patronların dışarıda gezdiğini belirtti. Adaleti bulamadıkları için 13 Mayısın içlerini daha fazla acıttığını söyledi.
Bağımsız Maden-İş Sendikası Genel Başkanı Gökay Çakır konuşmasında şunları söyledi: “Biz bu 301 kardeşimizle evde, kahvede, yeraltında beraber nefes aldık, nefes verdik, ekmek yedik, aş yedik, su içtik. Bu kardeşlerimizi biz unutmayacağız. Ama unutturmak isteyenin de her zaman karşısına dikileceğiz.” Çakır katliam olmadan önce madencilerin işverenleri, üye oldukları sendikayı defalarca uyardığını ama kimsenin onları dinlemediğini söyledi. Madencilerin patronun daha fazla kazanması için öldüğünü belirtti.
Ankara’da Ankara İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisinin çağrısıyla Olgunlar Sokak’ta bulunan Madenci Anıtı önünde eylem gerçekleştirildi. Eylemde “Kaza Değil! Cinayet! Soma Maden Katliamını Unutmadık! Unutturmayacağız!” yazılı pankart açıldı. Yapılan basın açıklamasında katliam sonrasında “fıtrat” veya “kader” denilerek katliamın nedenlerinin ve sorumlarının gizlenmeye çalışıldığı vurgulandı. Katliamın nedenleri şu şekilde sıralandı:
- Özelleştirme programları ve rödovans sistemiyle birlikte kamu madenciliğini ve kamunun madencilik alanındaki birikimini tasfiye eden neoliberal politikalardır.
- İşçileri aşırı üretim baskısı altında, ağır koşullarda çalıştıran, taşeronlaştırmayı dayatan politikalardır.
- Patronlar daha çok kazansın diye denetim yapmayanların, ihmallere göz yumanların kurduğu rant ve talan politikalarıdır.
- Kâr hırsıyla kömür üretimini 4 yılda 15 kattan fazla artıran, ancak işçi sağlığı ve iş güvenliği tedbirlerini maliyet olarak görüp yok sayan sermaye politikalarıdır.
Başka Somaların, Ermeneklerin, Kozluların, Bartınların, İliçlerin olmaması için yapılması gerekenler şöyle ifade edildi: “Sömürge madenciliği uygulamalarına son verilmelidir. Güvencesiz, sendikasız ve kayıt dışı istihdam biçimleri devam ettikçe yeni katliamların ve iş cinayetlerinin yaşanması kaçınılmazdır. Madencilik alanında işçileri köleleştiren taşeron ve rödovans sistemlerine son verilmelidir. Kamunun ocaklarda ve sahalarda etkili biçimde denetimi sağlanmalı, ihmal ve eksikliklerden sorumlu görevliler yargı önünde hesap vermelidir. İş cinayeti davalarındaki cezasızlık kültürüne son verilmelidir.” Basın açıklaması “Onurlu bir yaşam için bu düzen değişmelidir” sözleriyle sonlandırıldı.
Ankara’da Hacettepe Üniversitesi öğrencileri de basın açıklaması yaptılar. Öğrenciler gerçekleştirdikleri eylemde “İşçilerin Katili Sermaye Düzeni” sloganını yükseltti. Yapılan açıklamada şunlar ifade edildi: “Hacettepe öğrencileri olarak bugün burada Soma’da yitirdiğimiz kardeşlerimizi anarken okullarımızda büyüttüğümüz mücadelemizin onları katleden sistemin çarkını paramparça etmek için olduğunu hatırlatıyoruz. Katliamın göz göre göre geldiği dava tutanaklarına yansımasına rağmen bugün yargılanan hiçbir sanık tutuklu değil. Davanın avukatlarından Selçuk Kozağaçlı ve Can Atalay ise hâlâ tutuklu.”
İzmir’de Emek ve Demokrasi güçleri Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. “Soma 301 Unutmadık! Unutmayacağız!” yazılı pankart açılan eylemde “Soma’nın Hesabı Sorulacak”, “AKP’ye Kul Sermayeye Köle Olmayacağız”, “Faşizme Karşı Omuz Omuza”, “Katillerden Hesabı Emekçiler Soracak” sloganları atıldı. Basın açıklamasını yapan İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz, işçi sağlığı ve iş güvenliğinin de, işçilerin ekonomik sorunlarının da egemenlerin umurunda olmadığını belirtti. İşçilerin hayatta kalabilmek için örgütlü olması ve mücadele etmesi gerektiğini vurguladı.
İzmir’de Ege Üniversitesi Öğrencileri de gerçekleştirdikleri eylemle hayatını kaybeden madencileri andılar. “İşçilerin Katili Sermaye Düzeni” pankartı açan üniversite öğrencileri, “İşçi Gençlik El Ele Mücadeleye” sloganını yükseltti. Öğrenciler yaptıkları açıklamada Soma katliamında ve sonrasında yaşanan süreçte kapitalist sistemin gerçek yüzünün ve devletin işçi düşmanı tavrının gözler önüne serildiğini vurguladılar. Açıklamada iş cinayetlerinin nedeninin işçilerin çalışma ve yaşam koşulları, siyasi ve sendikal baskılar olduğu belirtildi. Kapitalist sistem yıkılmadıkça iş cinayetlerinin devam edeceği vurgulandı.
Bursa’da DİSK, KESK, TMMOB ve Bursa Tabip Odası (BAOB) Özgürlük ve Demokrasi Meydanında basın açıklaması yaptı. Eylemde “Soma 301 Unutmadık Affetmeyeceğiz” yazılı pankart açıldı. Yapılan açıklamada gerçek sorumluların yargılanmadığı, maden mühendislerinin günah keçisi ilan edildiği belirtildi. Gerçek sorumlular yargılanmadığı takdirde faciaların devam edeceğinin belirtildiği açıklamada şu sözlere yer verildi: “Facianın gerçek sorumluları özelleştirme, taşeronlaşma, denetimsizleştirme, sendikasızlaştırma, köleci çalışma sistemi, kamu madenciliğinin yok edilmesi ve kamu kurumlarında uzun yıllar sonucu elde edilmiş olan madencilik bilgi birikimini ve deneyimini yok edenler, ülkemizi 18. yüzyıl madenciliğine mahkûm edenler, kader ve fıtrat diyenlerdir.”
1 Mayıs’ta Coşkuyla Dolduk
- Genel-İş Sendikacıların Tutuklanmasını Protesto Etti
- Sağlık Emekçileri: “Bitmeyen Eziyet Bitmeyen Rezalet! Hasta Gelmedi Ceza Geldi”
- ABD Büyükelçiliği Önünde Eylem: “Filistin’de Ablukaya ve İşgale Son”
- İzmir Belediye İşçilerinin Grevinin Gösterdikleri
- Tüm İnsanlık İçin Atan Kalplerin Anısına
- Enflasyonun Bize Faturası
- Örgütlü Gücümüzden Korkuyorlar Kardeşlerim
- TPI Compozit Grevcilerinin Anlattıkları
- İşçiler Grevi Nasıl Yürütmeli?
- Yönetmen ve Senarist Ali Özgentürk’e Veda
- Sırrı Abi, Beynelmilel ve İşçi Sınıfının Enternasyonali
- Yaşasın Sınıf Dayanışması
- Soma Katliamının 11. Yılında 301 Madenci İçin Eylemler Yapıldı
- Erol Eğrekler Katlediliyor, Holdingler İşçilerin Kanıyla Büyüyor!
- Benim Onurlu ve Dirençli Devrimci Hasan Dayım
- ERLAU Direnişinde İşçinin Gücü
- Koca Yürekli İnsan, Güle Güle…
- “Gerçek Enflasyonun Altındaki Zammı Kabul Etmiyoruz!”
- “Deprem Siyaset Üstüdür” Yalanına Kanmamak İçin Örgütlü Mücadeleye
- On Binler Sırrı Süreyya Önder’i Sonsuzluğa Uğurladı
Son Eklenenler
- Rejimin 19 Mart saldırılarını protesto eylemlerine katılan İzmir Genel-İş 8 No’lu Şube Başkanı Deniz Şahin Gümüştekin ve 3 No’lu Şube Kadın Komisyonu Başkanı Mine Bilir, 17 Haziranda “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla tutuklandı. Bu...
- İnsanlık için çıkış yolu, işçi sınıfının uluslararası düzeyde örgütlenmesi, kendisinin sömürülmesi üzerine kurulu bu düzeni yıkması, yeni bir toplumsal düzenin kapılarını açmasıdır. Bilinç ve örgütlülük düzeyinin son derece geri olmasından hareketle...
- Kamuda çalışan 600 bin işçinin 2025–2027 yılları arasındaki ücret zammı ve sosyal haklarının belirleneceği Kamu Çerçeve Protokolü Çerçeve Sözleşmesi için Türk-İş ve Hak-İş Konfederasyonları ilk teklifi 27 Şubatta vermişti. Kamu işverenleri adına...
- Rus yazar Maksim Gorki 18 Haziran 1936’da hayatını kaybetti. Gorki, hayatı boyunca safını işçi sınıfından yana belirledi, işçi sınıfının sömürüden kurtuluşu mücadelesinin içinde yer aldı. Emekçilerin zorlu yaşamını ve mücadelesini konu edinen...
- Bana okumayı sevgili ustam öğretmişti. Derilerin köşesine “1, 2” diye yazarak başlamış, zamanla harfleri, kelimeleri, okumayı da öğretmişti. Ama itiraf edeyim ki, okumayı söker sökmez okuduklarımı, okumanın kıymetini anladım sanmayın. Okuduklarımdan...
- Sağlık emekçileri, Aile Sağlığı Merkezlerine 6 ay gelmemiş hastalar bahane edilerek ASM çalışanlarının ücretlerinden kesinti yapılmasına karşı 16 Haziranda İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü önünde basın açıklaması yaptı. Emekçiler “Eziyet Yönetmeliği”...
- DİSK, 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişi’nin 55’inci yılında anma etkinlikleri düzenledi. İstanbul’da Kadıköy Yoğurtçu Parkı’nda gerçekleştirilen basın açıklamasının yanı sıra DİSK Bölge Temsilciliklerinin olduğu Mersin, Eskişehir, Edirne, Samsun,...
- Ekim 2023’ten bu yana Filistin halkına yönelik katliamını sürdüren İsrail devleti, şimdi de İran’a saldırarak savaşı yeni cephelerle büyütüyor. Batılı egemenlerin desteğiyle yürütülen bu savaş şimdiye kadar on binlerce masum insanın canını aldı,...
- Engellilerin Haklarına Erişim Platformu ve Türkiye Körler Federasyonu, 14 Haziranda Ankara’da “Büyük Engelli Buluşması” düzenledi. Platform ve federasyon üyesi yüzlerce engelli emekçinin bir araya geldiği eylemde engelliler, haklarının ellerinden...
- Sabahın ilk anlarına değin usulünce bekledikleri güneşin, en uzun huzmeleri mahallerinden içeri girdiğinde onlar çoktan bulut gibi yüklenmişlerdi. Öyle üstünkörü değil, öyle aniden değil, yarım yamalak değil; biriktirmiş de planlamış da gelmişlerdi...
- Geçtiğimiz günlerde ana-baba-oğul UİD-DER’li iki dostumu konuk ettim, içten bir sohbet eşliğinde zaman su gibi aktı. Bu vesileyle hem eskiye hem bugüne dair düşündük, konuştuk. Onlar gittikten sonra aklımda şu soru yankılandı: Nasıl oldu da aynı...
- İzmir Kemalpaşa’da grevde olan Petrol-İş üyesi Temel Conta işçileri, patronun grev kırıcılığını tespit ettirmek için açtıkları davanın duruşması öncesi Bayraklı Adliyesi Ek Binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdiler. İstanbul Şişli Belediyesi...
- İnsanların kardeşçe yaşayacağı bir dünya özleyen, böyle bir dünyayı kurabilecek tek güç olan örgütlü işçi sınıfının mücadelesine inanan, o mücadelede yer alan nice şair, yazar, sanatçı var. Nâzım Hikmet ve Orhan Kemal bu sanatçılardan ikisidir....