Buradasınız
Tek Bir Hedef Uğruna Tam Bir Yumak Olmak
Gebze’den bir işçi
Selam dostlar. Ben, yoğun emekler sonucu ortaya koyduğumuz “Uyanıştan Başkaldırıya” adlı oyunun sahnelenmeden önceki mutfak bölümünü anlatmak istiyorum. Aylar süren yoğun emeğin sahneye taşınması ve sınıfımızın karşısına nasıl çıktığını yaşayarak gören biri olarak kelimelere nasıl döküleceğini emin olun bilemiyorum.
Yaklaşık 3 senedir düzenli çalışmalarını sürdüren derneğimizin tiyatro kulübü bu senenin Mart sonlarına doğru yeni bir oyunun sahnelenmesi için kolları sıvadı. İlk haftalar masa başı çalışmaları şeklinde geçti. Konuyu ve içeriğini, o dönemin sosyal, kültürel, toplumsal ve ekonomik şartlarını derinlemesine irdeledik. Sonrasında her hafta değişik bölge derneklerinde çalışmaya başladık. İstanbul ve Gebze’den sabahın erken saatlerinde yola çıkan arkadaşlarımızla her hafta sonu buluştuk. Her buluşmamız yaklaşık 12 saatlik çalışmalar şeklinde devam etti. Bazen 10 saniyelik bir an için saatlerce tartıştık, bazen de tekrar tekrar oynadık.
Bu çalışmalar işyerlerinin bize dayatılan monoton havasından çok uzak, neşeli ve bir o kadar da sıcak bir ortamda geçiyordu. Vakit yaklaştıkça stres ve yoğunluk da arttı. Hafta içleri bazılarımız salon baktı, bazılarımız dekor, makyaj gibi malzemelerin tedariki için uğraştı. Ve hafta sonları haricinde ayriyeten farklı bölgelerde de çalışmalar başladı. Bu yoğunluğu elbette biz tiyatro kulübündekiler tek başımıza yaşamıyorduk. Derneklerimize döndüğümüzde arkadaşlarımızın bütün enerjileriyle davetiyelerimizi insanlara ulaştırmaya çalıştığını görüyorduk. Yani tek bir hedef uğruna tam bir yumak olmuştuk. Ve oyun tarihleri geldi çattı. 3 bölgede yüzlerce işçiye ulaşıldı, yüzlerce tohum ekildi.
Bu oyunun ben yalnızca işçi sınıfına fikirlerimizi götürmek olmadığını, aynı zamanda bu çalışmalara katılan bizlerin de ortak iş yapabilme, kaynaşma ve uzun çabalar sonucunda oluşturulmuş bir kültürün bizlere de aktarılmasının bir aracı olarak görüyorum. Dün öğretmenine karşı gelemeyen bizlerin, bugün patronların, onun kolluk güçlerinin ve yüzlerce işçinin önünde kendini ifade edebiliyor olmanın sırrının bu olduğunu düşünüyorum. Biz bir miras aldık ve bu mirası koruyup güçlendirmek için herkesi mücadele saflarımıza bekliyoruz.
Birleşen İşçiler Yenilmezler!
Uyanıyoruz
Son Eklenenler
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER, sözünü İşçi Dayanışması’yla söylüyor. Kapitalist sömürüye, zorbalığa, ayrımcılığa, haksız savaşlara karşı işçi sınıfına sesleniyor ve diyor ki kurtuluş ellerinizde, birliğinizdedir.
- İşçi ve emekçiler pek çok ülkede 2024 yılını mücadeleyle kapattı, 2025’i mücadeleyle karşıladı. Kapitalist sömürü düzeninin yol açtığı sorunlar büyürken, buna karşı işçilerin mücadelesi ve dayanışması da güçleniyor. Emperyalist savaşın yayıldığı,...
- Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Aralık ayı yıllık enflasyonunu yüzde 44,38, 12 aylık ortalama enflasyonu ise yüzde 58,51 olarak açıkladı. Kamu emekçilerinin ve emeklilerin maaş artışında önemli bir faktör olan altı aylık enflasyon ise yüzde 15,75...
- Harb-İş Sendikası Eskişehir Şubesi, 3 Ocakta basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasında kamu işçilerinin toplu iş sözleşmesi (TİS) sürecine, TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarına ve Harb-İş üyesi işçilerin yaşadıkları ekonomik...
- İşçi Dayanışması yayınlandığı ilk günden bu güne biz işçilere kocaman bir sınıf olduğumuzu, yaşamlarımızın, sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne kadar yakın olduğunu anlatmaya devam ediyor. Yazıların kaleme alınmasından görsellerin hazırlanmasına,...
- İstanbul Planlama Ajansının (İPA) Ekim ayı araştırmasına göre, İstanbul’da ortalama stres seviyesi 10 üzerinden 6,9 çıktı. Aslında bu veri sadece İstanbul’u yansıtmıyor. Mersin olsun, İstanbul olsun hiç fark etmiyor: Stres seviyemiz artıyor,...
- Sevgili işçi kardeşlerim, başlıktaki sözlere gelmeden meramımın tamamını anlatmak için 6 ay geriye gitmem gerekiyor. Mayıs ayının son haftasında iki azı dişime kanal tedavisi için Dokuz Eylül Üniversitesi diş bölümüne randevu alarak gitmiştim. İki...
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...
- Mutsuzluk ve umutsuzluk gençler arasında adeta bir salgın gibi yayılıyor. Etrafımıza, arkadaşlarımıza bakıyoruz, yaşamdan tat alamadığını söyleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. “Her günüm bir öncekiyle aynı”, “yarından bir beklentim yok”, “bana...
- Biz işçiler haftanın her günü vardiyalı bir şekilde 24 saat çalışırız. Yeri gelir Pazar mesai yaparız. Dinlenmeye, ailemize vakit ayırmaya zaman bulamayız. Sanki biz işçiler için hayat sadece çalışmaktan ibaretmiş gibi. Fabrikada mühendis bir...