Buradasınız
Türkiye’nin Dört Yanında İşçiler Haykırdı: Geçinemiyoruz, Artık Yeter!
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), 26 Kasımda da Türkiye’nin çeşitli kentlerinde eylemler düzenlemeye devam etti. İşsizlik, pahalılık ve zamların işçilerin belini büktüğü, diğer taraftan da asgari ücret görüşmelerinin yaklaştığı koşullarda taleplerini açıklayan DİSK, siyasi iktidarın emekçileri sefalete mahkûm ederken sermaye sahiplerini ihya ettiğini vurguladı. Türkiye genelinde farklı işkollarından binlerce işçi “Geçinemiyoruz, Artık Yeter!” dedi. İstanbul, Ankara ve Gebze’nin yanı sıra Diyarbakır, Antep, Bursa, Amasya, Kırklareli gibi çeşitli bölgelerde de eylemler gerçekleştirildi.
DİSK İstanbul’dan haykırdı: “İşçi sınıfı satılık değildir!”
DİSK’in eylemlerinin İstanbul’daki adresi Kadıköy oldu. Eyleme metal ve hizmet başta olmak üzere çeşitli işkollarından işçiler ve sendika yöneticilerinin yanı sıra KESK, demokratik kitle örgütleri katıldı. İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER de “İşçiler Boyun Eğmiyor, Mücadele Ediyor! Yaşasın Sınıf Dayanışması!” pankartıyla alandaki yerini alırken, eylem boyunca “Saraya Değil, Emekçiye Bütçe”, “Hükümet İstifa!” sloganları atıldı.
DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu basın açıklamasını gerçekleştirdi. “Ekonomik krizin ve pandeminin ağır yükü altında kara kışa girerken geçinebilmek için ülkeyi yönetenleri önlemler almaya çağırıyoruz. Tüm bu çağrılarımıza ve somut taleplerimize yanıt verilmedi” diye konuşan Çerkezoğlu, geçinmenin emekçi kitleler için giderek daha imkânsız hale geldiğini vurguladı. Döviz arttıkça iğneden ipliğe her şeye zam geldiğini, emeğin ucuzladığını, işçilerin satın alma gücünün eridiğini dile getiren Çerkezoğlu; müteahhitlerin, patronların bu sırada zenginleştiğini sözlerine ekledi.
Türkiye’de asgari ücretin ortalama ücret haline geldiğini söyleyen Çerkezoğlu, Türkiyeli işçilerin Avrupa’nın en düşük asgari ücretine çalıştığını belirtti. Siyasi iktidarın lira ile birlikte emeği de değersizleştirerek yabancı sermaye çekmeye çalıştığına dikkat çeken Çerkezoğlu, rekabet gücü kazanmak için işçi sınıfını yoksullaştıran politikalardan derhal vazgeçilmesi gerektiğinin altını çizdi. Asgari ücret taleplerini net 5200 lira olarak belirlediklerini aktaran Çerkezoğlu, asgari ücretin tamamının, tüm ücretlerin ise asgari ücret tutarının vergi ve kesintilerden muaf tutulması, sendikal hakların önündeki engellerin kaldırılması taleplerini sıraladı. Tüm işçi konfederasyonlarına, demokratik kitle örgütlerine, ülkenin tüm emekçilerine çağrı yapan Arzu Çerkezoğlu; “yoksulluğa ve emeğimizin ucuzlatılmasına teslim olmayalım, kara kışı işçi baharına çevirelim: Bu ülke, bu halk, bu ülkenin işçi sınıfı satılık değildir!” dedi.
Ankara: “Emeği değersizleştirmekten vazgeçin!”
Ankara’da DİSK’e bağlı sendikaların üye ve yöneticileri, demokratik kitle örgütü temsilcileri “Emeğimizi ve memleketimizi savunmak için omuz omuza” diyerek Ulus Meydanı’nda buluştu. DİSK Genel Başkan Yardımcısı ve Genel İş Genel Başkanı Remzi Çalışkan ortak açıklamayı gerçekleştirdi. Liranın değersizleşmesi nedeniyle yaşanan tüm kayıpların asgari ücret artışıyla telafi edilmesi, işçiler büyümeden de pay alması gerektiğini dile getiren Çalışkan, siyasi iktidarın emeğin değersizleştirilmesi politikasından vazgeçmesi gerektiğini vurguladı. DİSK’in asgari ücret taleplerini aktaran Çalışkan, omuz omuza mücadele çağrısı yaptı. UİD-DER’li işçiler de eyleme katılarak destek verdi.
Gebze: “Bıçak Kemikte!”
DİSK’in “Geçinemiyoruz, Artık Yeter!” eylemlerinin 26 Kasımdaki bir diğer adresi Gebze’ydi. Birleşik Metal-İş üyesi metal işçileri vardiyalarından çıkıp şubelerinde buluşarak basın açıklamasının yapılacağı Kent Meydanına doğru sloganlar atarak yürüyüş gerçekleştirdiler. Birleşik Metal-İş ile beraber Lastik-İş’in de kitlesel olarak katılım sağladığı eyleme UİD-DER de destek verdi. Eylemlerde “Vergide Adalet İstiyoruz”, “Patronların Kölesi Olmayacağız”, “Hükümet İstifa!” sloganları coşkuyla atıldı.
- İzmir, Manisa, İstanbul, Denizli: İşçiler Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Limter-İş Genel Başkanı Kanber Saygılı Derhal Serbest Bırakılsın!
- Emekçi Kadınlar 8 Mart Coşkusuyla Alanlardaydı
- Güvenlik-Sen Vakıfbank’ta Mobbing ve Sürgünleri Protesto Etti
- Patronların Sendika Düşmanlığına ve Ücret Gaspına Karşı İşçilerin Mücadelesi Sürüyor
- Patronların Saldırılarına Karşı İşçi Direnişleri Sürüyor
- Tekgıda-İş’ten Perfetti Van Melle’de Basın Açıklaması
- Esitaş İşçileri Sendikalı Olma Hakkını Mücadeleyle Kazandı
- Antep’te Düşük Ücret Dayatmasına Karşı İş Bırakma Eylemleri
- İşçiler Patronların Düşük Ücret Dayatmasına Boyun Eğmiyor
- Patronların Sendika Düşmanlığına Karşı İşçiler Direnişte
- Daha Yüksek Ücret İçin İşçi Eylemleri
- DİSK Vergide Adalet Eylemlerini Sürdürüyor
- Sağlık İşçileri: 2024’te Her Şeye Rağmen Mücadele!
- Harb-İş Üyesi İşçiler Ek Zam Talebiyle Eylemler Yaptı
- Dev Sağlık-İş Sendikası Ek Protokol Talebiyle Eylem Yaptı
- Kamu Emekçileri Düşük Zamma Karşı Eylemler Yaptı
- DİSK Emekli-Sen Ankara’da Basın Açıklaması Yaptı
- Petrol-İş Gebze Şubesi Genel Kurulu Gerçekleştirildi
Son Eklenenler
- Siyasi iktidar ve sermaye sınıfı yasa kural tanımadan işçilerin haklarını gasp ediyor. Bu saldırılara işçilerin cevabı ise mücadele etmek, boyun eğmemek oluyor. 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta Manisa Turgutlu’da yürüyüş ve basın...
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER’in, “Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü” şiarıyla düzenlediği etkinlikler dizisi İstanbul Avrupa Yakası ve Mersin’deki etkinliklerle son buldu.
- Kocaeli İSİG Meclisi ve Eğitim-Sen 1 No’lu Şube, MESEM aracılığıyla öğrencilerin sermaye için çocuk işçi yapılmasına karşı 16 Martta basın açıklaması düzenledi.
- Patronlar iş barışını “patronla işçi arasında uyum, saygı ve güven ortamı” olarak tanımlıyorlar. Peki, patronun işçiyi sömürmesi üzerine kurulu bir sistemde saygıdan, barıştan söz edebilir miyiz? İş barışı söylemini dillerinden düşürmeyen patronlar...
- Malum, Şubat ayını geride bırakıp baharın gelişini müjdeleyen Mart ayına girdik. Fakat içimiz bahar sevinciyle dolmak bir yana daha da kararıyor. Ama bunun tek nedeni hava değil. Atalarımız “Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır” demişler....
- Ücretlerimizin yükseltilmesini talep ettiğimiz her dönemde, biz işçilere “açgözlü”, “nankör” yaftası yapıştırılır. İktidar sahiplerinden tutun da, daha fazla kâr etmek için hayatlarımızı cehenneme çeviren patronlara kadar sermaye sınıfının zihniyeti...
- İşçilerin pek çok sektörde hak gasplarına karşı verdikleri mücadeleler sürüyor. Antep’te bulunan Sayın Tekstil fabrikasında 200’ü aşkın işçinin ek zam talebiyle 9 Martta başlattığı iş bırakma eylemi devam ediyor. 14 Martta sendikaları BİRTEK-SEN’le...
- Toplumun ezenler ve ezilenler olarak ikiye bölündüğü bir sistemde gerçek adalet ve barış olamaz. Ama gerçek adaleti ve barışı isteyenler olur ve onlar ezilen sınıflardır, kadın erkek işçiler ve emekçilerdir. Dünden bugüne Fransa’dan Türkiye’ye...
- Hepimizin bildiği üzere kısa bir süre önce 2023-2025 MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi grev aşamasında son buldu. Birden çok fabrikada MESS’e bağlı olsun veya olmasın hareketli süreçler yaşandı. Çünkü alınacak ücret başka fabrikadaki işçilerin alacağı...
- Pek çok işçi kardeşimiz grev ve direnişlerde “biz ekmeğimizin peşindeyiz” derler. Bununla ekmeklerini korumak dışında bir amaçları olmadığını anlatmaya çalışırlar. Fakat kısa zamanda ekmeklerini koruyabilmek için sendikaya üye olma, grev, gösteri,...
- TÜİK’e göre Türkiye’de göreli yoksullaşma da azalıyormuş! Ülkedeki ortalama gelirin yüzde 50’si yoksulluk sınırı olarak kabul edildiğinde 2013 yılında göreli yoksulluk oranı yüzde 15 iken 2023 yılında yüzde 13,9’a düşmüş. Pek çok uzman Cumhuriyet...
- Erzincan İliç’te bulunan siyanürlü altın madeninde meydana gelen faciada 9 madenci kardeşimiz hâlâ göçük altında. Siyanürlü liç yığınının çökmesinin ardından siyanürün yanı sıra çeşitli ağır metaller de suya ve toprağa karıştı. Madenin sahibi yerli-...
- Çalıştığım işyerinde Tuncay isimli bir arkadaşımız var. Tuncay eşinden ayrılmış, çok şeker bir oğlu var, hayatta belki de tek tutunacağı dal o kalmış. Gözlerinde “şişe dibi” diye tabir edilen bir gözlük, ayağının biri topal, iki kulağında da işitme...