Buradasınız
25 Kasımda Emekçi Kadınlar Meydanlardaydı
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde Türkiye’nin dört bir yanında kadınlar meydanlara çıkarak haklı taleplerini haykırdı. İstanbul’dan Kayseri’ye, İzmir’den Elazığ’a, Hatay’dan Kocaeli’ye meydanlara çıkan emekçi kadınlar, hep bir ağızdan kadına yönelik şiddete, tacize “hayır” dediler. Yoksulluğa ve işsizliğe karşı tepkilerini ortaya koydular, “hükümet istifa” sloganları attılar. Emekçi kadınlar ayrıca ILO 190 anlaşmasının imzalanmasını istediler. İstanbul Sözleşmesine sahip çıkacaklarını haykırdılar.
Türkiye’nin birçok kentinde ve işyerlerinde eylemler yapan emekçi kadınlar; “Kadınlar İşe, Çocuklar Kreşe”, “Yoksulluk da, Şiddet de Kader Değildir”, “ILO 190 Onaylansın”, “Kadınları Koruyan Yasalar Uygulansın” dövizlerini taşıdılar.
Sanayi kenti Gebze’de Gebze Kadın Platformu’nun çağrısıyla bir araya gelen kadınlar “Hayatlarımız Bizim, Haklarımız Bizim, İstanbul Sözleşmesi Bizim, Vazgeçmiyoruz” pankartlarıyla yürüdüler. Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesi Kadın Komisyonu ve Petrol-İş Sendikası üyesi kadın işçiler, Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze Şubesi Kadın Komisyonu ve Birleşik Metal üyesi kadın işçiler, Eğitim-Sen üyesi emekçi kadınlar, ev emekçisi kadınlar ve çeşitli sektörlerden emekçi kadınlar katılarak eyleme destek verdiler. Alkış ve ıslıklarla yürüyen kadınlar sık sık “Kadınlar Yürüyor, Mücadele Büyüyor”, “Yaşasın Kadın Dayanışması” sloganlarını attılar.
Emekçi Kadınlar Gebze Kent Meydanı’nda bir basın açıklaması gerçekleştirdiler. Açıklamada; her 25 Kasım günü dünyanın her yerinde kadınların şiddete karşı güçlerini birleştirdiğine, mücadele bayrağını yükselttiğine değinildi. Pandeminin etkilerini kadınlar olarak işsizlik, yoksulluk, hak gaspları ve şiddetin artmasıyla kadınların yoğun bir şekilde yaşadığı ifade edildi. Ayrıca siyasi iktidarın uyguladığı politikaların, pek çok kadının yaşamını kararttığı vurgulandı. Basın açıklamasında sık sık; “Susmuyoruz, Korkmuyoruz, İtaat Etmiyoruz” sloganını atan emekçi kadınlar, kadına yönelik şiddete ve baskıya karşı tepkilerini dile getirdiler. Açıklamanın ardından çekilen halaylarla eylem sona erdi.
- UİD-DER’de Bir Kez Daha 8 Mart Coşkusu
- Dünden Bugüne Barış ve Adalet Özlemimiz İçin
- Mücadelenin Adıdır Kadın
- Ekmeğe Zam Yapılırsa
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü!
- Mücadelemizin Sembolü 8 Mart
- Emekçi Kadınlarız, 8 Mart Ruhuyla Birleşiyoruz!
- Bir Ana ile Tanışmak…
- Emekçi Kadınlar Savaşı Durdurmak İstiyor Ama Nasıl!
- Boyun Eğmek mi Birlikte Karşı Durmak mı?
- Bir Şey Yapmalı! Ama Ne?
- Emekçi Kadınlar Savaşa Karşı Durabilir
- Genç Rosalar Olup Mücadeleyi Büyütmeliyiz
- Değişim Küçük Adımlarımızla Başlar
- Direnen Haliç ve Bizim Direnişimiz
- Annelik Kursağımızda Kalmasın, Bu Düzeni Değiştirelim!
- MESS Sözleşmesi ve Emekçi Kadınlar: Ne Düşünüyoruz? Nasıl Düşünmeliyiz? /2
- MESS Sözleşmesi ve Emekçi Kadınlar: Ne Düşünüyoruz? Nasıl Düşünmeliyiz? /1
- Çocuklarımızın Yurtlarda Can Güvenliği Yok
- 1977 MESS Grevine Güç Katan Emekçi Kadınlar
Son Eklenenler
- Siyasi iktidar ve sermaye sınıfı yasa kural tanımadan işçilerin haklarını gasp ediyor. Bu saldırılara işçilerin cevabı ise mücadele etmek, boyun eğmemek oluyor. 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta Manisa Turgutlu’da yürüyüş ve basın...
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER’in, “Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü” şiarıyla düzenlediği etkinlikler dizisi İstanbul Avrupa Yakası ve Mersin’deki etkinliklerle son buldu.
- Kocaeli İSİG Meclisi ve Eğitim-Sen 1 No’lu Şube, MESEM aracılığıyla öğrencilerin sermaye için çocuk işçi yapılmasına karşı 16 Martta basın açıklaması düzenledi.
- Patronlar iş barışını “patronla işçi arasında uyum, saygı ve güven ortamı” olarak tanımlıyorlar. Peki, patronun işçiyi sömürmesi üzerine kurulu bir sistemde saygıdan, barıştan söz edebilir miyiz? İş barışı söylemini dillerinden düşürmeyen patronlar...
- Malum, Şubat ayını geride bırakıp baharın gelişini müjdeleyen Mart ayına girdik. Fakat içimiz bahar sevinciyle dolmak bir yana daha da kararıyor. Ama bunun tek nedeni hava değil. Atalarımız “Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır” demişler....
- Ücretlerimizin yükseltilmesini talep ettiğimiz her dönemde, biz işçilere “açgözlü”, “nankör” yaftası yapıştırılır. İktidar sahiplerinden tutun da, daha fazla kâr etmek için hayatlarımızı cehenneme çeviren patronlara kadar sermaye sınıfının zihniyeti...
- İşçilerin pek çok sektörde hak gasplarına karşı verdikleri mücadeleler sürüyor. Antep’te bulunan Sayın Tekstil fabrikasında 200’ü aşkın işçinin ek zam talebiyle 9 Martta başlattığı iş bırakma eylemi devam ediyor. 14 Martta sendikaları BİRTEK-SEN’le...
- Toplumun ezenler ve ezilenler olarak ikiye bölündüğü bir sistemde gerçek adalet ve barış olamaz. Ama gerçek adaleti ve barışı isteyenler olur ve onlar ezilen sınıflardır, kadın erkek işçiler ve emekçilerdir. Dünden bugüne Fransa’dan Türkiye’ye...
- Hepimizin bildiği üzere kısa bir süre önce 2023-2025 MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi grev aşamasında son buldu. Birden çok fabrikada MESS’e bağlı olsun veya olmasın hareketli süreçler yaşandı. Çünkü alınacak ücret başka fabrikadaki işçilerin alacağı...
- Pek çok işçi kardeşimiz grev ve direnişlerde “biz ekmeğimizin peşindeyiz” derler. Bununla ekmeklerini korumak dışında bir amaçları olmadığını anlatmaya çalışırlar. Fakat kısa zamanda ekmeklerini koruyabilmek için sendikaya üye olma, grev, gösteri,...
- TÜİK’e göre Türkiye’de göreli yoksullaşma da azalıyormuş! Ülkedeki ortalama gelirin yüzde 50’si yoksulluk sınırı olarak kabul edildiğinde 2013 yılında göreli yoksulluk oranı yüzde 15 iken 2023 yılında yüzde 13,9’a düşmüş. Pek çok uzman Cumhuriyet...
- Erzincan İliç’te bulunan siyanürlü altın madeninde meydana gelen faciada 9 madenci kardeşimiz hâlâ göçük altında. Siyanürlü liç yığınının çökmesinin ardından siyanürün yanı sıra çeşitli ağır metaller de suya ve toprağa karıştı. Madenin sahibi yerli-...
- Çalıştığım işyerinde Tuncay isimli bir arkadaşımız var. Tuncay eşinden ayrılmış, çok şeker bir oğlu var, hayatta belki de tek tutunacağı dal o kalmış. Gözlerinde “şişe dibi” diye tabir edilen bir gözlük, ayağının biri topal, iki kulağında da işitme...