Buradasınız
UİD-DER ile Piknikteydik
Gebze’den bir işçi
8 Haziran Pazar günü UİD-DER Gebze temsilciliğinin düzenlediği piknikte dostlarımızla beraberdik. Gebze Düzmeşe piknik alanında yapılan piknik, ilk anından son anına kadar dolu dolu geçti.
Hazırlıkların titizlikle sürdürüldüğü, yapılan işlerin planlı ve bilinçli yürütülmesinden belli olmaktaydı. Daha alana ilk adımlarımızı attığımızda bizleri görevli arkadaşların karşılaması ve bizler için piknik yapacağımız alanın düzenlenmesi, uid-der’in etkinliklerine yeni katılan arkadaşlarımızı oldukça şaşırttı. Çünkü bu titizlik ve organizasyon onların daha önce görmedikleri bir şeydi. Kırmızı önlüklü görevli arkadaşlarımız ise bizlere tüm konularda yardımcı olmaktaydılar.
Tüm bunların ışığında başlayan pikniğimiz, dernek başkanımızın konuşması ve işçi koromuzun seslendirdiği marşlar, türkülerle devam etti. Tabiî ki bizler de bu marşlara eşlik edemeden duramadık. Marş aralarında, arkadaşlarımızdan kavgalarımızı, tarihimizi, mücadele azmini anlatan işçi sınıfının şairlerinin şiirlerini dinledik. Bu sırada pikniğimiz, dışardan bazı arkadaşların dikkatini çekmiş ve şaşkın gözlerle bizleri izler olmuşlardı. Sohbet etme olanağı bulduğumuz bir işçi arkadaşıma tüm gördüklerini bizzat fabrikalarda çalışan işçilerin yaptığını ve sahnede marş söyleyeninden şiir okuyanına, sunum yapanından bağlama çalanına emeği geçen herkesin işçi olduğunu söylediğimde şaşkınlığını gizleyemedi. Derneğimizi ve faaliyetlerini anlattığımızda bu arkadaş gözlerindeki ışıltıyla birlikte etkinliklerimize katılmak istediğini ve derneğimize gelmek istediğini iletti.
Bu tarz güzel tablolar sonrasında arkadaşlarımızın hazırladığı yemekleri yedik. Voleybol, futbol, tavla, halat çekme yarışması derken sıra bilgi yarışmasına geldi. Çekişmeli geçen bilgi yarışması sonrası iki takım aynı puanda kaldı. Devrim grubuyla, Proleterler grubu arasında kazananı belirlemek ancak kurayla mümkün oldu. Kazanan ise kura sonrası Devrim grubu oldu. Devrim grubunu başta Proleterler grubu olmak üzere herkes alkışladı ve tebrik etti. Tabiî ki yarışmanın çekişmeli geçmesi sevindirici oldu. Demek ki bizleri ilgilendiren konulara o kadar da yabancı değiliz. Sunum yapan arkadaşlar bu bilgilerin burada kalmaması ve gelemeyen işçi arkadaşlarımıza, fabrikada çalışan işçi kardeşlerimize ulaştırmamız gerektiğinin altını çizdi. Serbest kürsü bölümünde ise söz alan birçok arkadaş yaşadığı duygu ve düşüncelerini bizlerle paylaştı. Kimi okullarında yaşadığı sıkıntıları, kimi fabrikalarında yaşadığı sıkıntıları aktardı. Bir diğer arkadaşımız ise tersanelerde yaşanan cinayetlere değinerek, tüyler ürperten örnekler verdi. Bunları her birimizin günbegün yaşadığımızı vurgulayarak mücadelenin, örgütlenmenin öneminden bahsetti.
Piknik alanından ayrılma vaktimiz geldiğinde, bulunduğumuz alanı temizleyerek ve sloganlarımızı haykırarak alandan ayrıldık. Otobüslerde söylediğimiz marşlar ve türkülerle birlikte uid-der’in bir etkinliği daha son bulmuş oldu. Eğlenceli geçen piknikten sonra bir daha gördük ki uid-der piknik etkinliğinde dahi bizlere bir şeyler öğretiyor. Paylaşmayı, yardımlaşmayı, bir arada eğlenmeyi öğretti bizlere. Şimdi bizlere düşen görev aldığımız bu enerji ile fabrikalarımızdaki işçi arkadaşlarımıza öğrendiklerimizi aktarmak ve işçi arkadaşlarımıza böyle olanakların, böyle bir derneğin olduğunu anlatmaktır.
Birleşen İşçiler Yenilmezler!
İşçi Dayanışması Bültenimiz
Son Eklenenler
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....
- Ruhunda özgür bir dünyanın umudunu taşıyan, yüreği bencil çıkarlarla değil, toplumsal kurtuluş özlemiyle çarpan sevgili büyüklerimiz ve değerli genç arkadaşlarımız, merhaba!
- Rejimin 19 Martta başlattığı saldırı dalgasına karşı başlayan protestolarda öğrenci gençler kitlesel katılımıyla dikkati çekmişti. Günlerce süren eylemlerde, polis barikatlarına, polisin şiddetli müdahalesine rağmen alanları terk etmeyen yüzlerce...
- Çünkü büyük kapitalist ülkeler, milyonlarca emekçinin vergileriyle oluşan bütçeleri sağlık, eğitim, barınma gibi temel ihtiyaçlara değil daha fazla silahlanmaya akıtıyorlar. Baskıcı ve otoriter uygulamaları arttırıyor, demokratik hak ve özgürlükleri...