Buradasınız
Bir Tarafta Bolluk, Diğer Tarafta Açlık
Aydınlı’dan bir işçi
UİD-DER Aydınlı temsilciliğinde “1929 Krizi” adlı belgeseli izledik. Belgesel 1929’da patlak veren krizi çarpıcı bir şekilde gözler önüne seriyordu. Krizle birlikte bir anda milyonlarca insan dünyanın birçok ülkesinde işsiz kalmıştı ve içecek bir tas çorba bile bulamıyorlardı.
Bir tarafta inanılmaz derecede bir bolluk, diğer tarafta ise açlıktan ölen binlerce insan! Bir tarafta tonlarca süt yerlere dökülürken, tahıllar, meyveler tarlalarda, depolarda çürütülürken, diğer tarafta binlerce insan bir tas çorba alabilmek için sıra beklerken! Bir tarafta giderek yoksullaşan, aç kalan işçiler, diğer tarafta ise giderek zenginleşen patronlar!
Belgeseli izledikten sonra krizler üzerine arkadaşlarımızla birlikte sohbet ettik. Krizlerin neden yaşandığı, bu krizlerden en çok kimlerin etkilendiği üzerine konuşuldu. Birçok işçi arkadaş krizlerin patronların daha fazla kâr arzusu nedeniyle yaşandığını ama bundan biz işçilerin olumsuz etkilendiğini, işten çıkarıldığını, daha da yoksullaştığını belirtti.
Belgeselde de gördük ki içinde yaşadığımız düzen yani kapitalizm hiç de insanlığın yararına olan, insanlığın çıkarını düşünen bir sistem değil. Aksine akıl dışı ve patronların çıkarına olan, periyodik krizlere giren bir sistem. Daha da kötüsü kapitalist krizler yaşandığında patronlar bu krizlerden, savaş yoluyla, katliamlarla, faşizan rejimlerle çıkmaya çalışıyorlar. Belgeselde de gösterildiği gibi savaş sanayisi canlandırılarak bir tarafta işçiler fabrikalarda silah üretirken, diğer tarafta yine işçiler cephelerde birbirlerini boğazlıyor, boğazlatılıyor. Bu tehlikeler bugün baktığımızda hiç de uzak değil bizlere. Dünyayı yine 1929 krizi gibi bir krizin beklediği söyleniyor ve bu hiç de boşuna söylenmiyor. Biz işçiler geçmişten ders çıkartmalı ve böyle bir tehlikeye karşı kendi sınıf çıkarlarımıza göre hareket etmeliyiz. Krizin faturasının biz işçilere canımız pahasına ödettirildiğini gördük. Ancak, bunu tersine çevirmek, krizin faturasını patronlara ödettirmek de mümkün. Bunu da ancak örgütlü ve sınıf bilinçli işçiler yapabilir. İşimizi kaybetmek, savaşlarda katledilmek ya da işçi kardeşlerimizi katletmek istemiyorsak, insanca yaşamak istiyorsak işçi sınıfının örgütlü mücadelesine katılmalıyız.
Yıldızlara Özgürlük
UİD-DER ile Piknikteydik
- UİD-DER 1 Mayıs’a Hazırlanıyor: Umut Örgütlü Mücadelede!
- Birlik ve Dayanışmamızı Büyütmeye Devam Edeceğiz
- Çatalca’da “Polonez İşçileri Diyor ki: Birlik ve Dayanışmamızı Büyütelim!” Etkinliği
- UİD-DER’de “İşçi Sınıfının Mücadelesi Durdurulamaz” Etkinlikleri Devam Ediyor
- “Orta Doğu’da İşçiler ve Sendikal Hareket” Kitabı Üzerine Söyleşi
- UİD-DER Mersin’de 1 Mayıs Etkinliği Düzenledi
- UİD-DER’de “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” Etkinlikleri
- UİD-DER’de Bir Kez Daha 8 Mart Coşkusu
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü!
- Ukrayna Savaşının 2. Yıldönümü: “Emperyalist Savaşa Karşı Mücadeleye!”
- “Ben Rosa Luxemburg” Oyunu İşçilerle Buluştu
- UİD-DER’in Coşkulu 1 Mayıs Etkinlikleri Devam Ediyor
- UİD-DER’den Coşkulu Etkinlik: 1 Mayıs’ta ve 14 Mayıs’ta Değişim İrademizi Gösterelim!
- Rosa Luxemburg: İnsanlığın Büyük Davasına Adanmış Bir Ömür, Yaşam Dolu Cesur Bir Yürek!
- Bu Heyecan Farklı Bir Heyecan
- Heyecan ve Duygu Dolu Bir Film Şeridiydi
- İşçi Sınıfının Aktarma Kayışı UİD-DER’e Teşekkürler
- Gerçeğin Işığını Taşıyanlara Selam Olsun!
- Ekim’in İzinde: Yeni Bir Dünyaya Mecburuz
- The Strike/Grev Resmi Bana Üniversitedeki Eğitim Seviyesini Hatırlattı
Son Eklenenler
- DİSK Emekli-Sen, 13 Temmuzda Çankaya Zübeyde Hanım Sosyal Tesisleri’nde “Emekli Buluşması” düzenledi. DİSK-AR tarafından hazırlanılan 2025 Emekli Raporu’nun kamuoyuyla paylaşıldığı etkinliğe DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DİSK Emekli-Sen Genel...
- Haydarpaşa Dayanışması, son banliyö seferlerinin durdurulduğu 2013’ten bu yana Haydarpaşa Garında her Pazar günü “Ne Otel Ne Müze, Haydarpaşa Gardır Gar Kalacak!” pankartıyla basın açıklamaları gerçekleştiriyor. 13 Temmuz Pazar günü gerçekleştirilen...
- Modern tıbbın temel kurallarından biri elleri çok iyi yıkamak, el hijyenine dikkat etmektir. Peki, el yıkamanın bile geçmişte mücadele konusu olduğunu biliyor muydunuz? Ignaz Semmelweis, 1840’lı yılların sonunda, Viyana’daki bir kadın doğum...
- Hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon karşısında işçi ücretleri erimeye devam ederken kamudan özel sektöre işçiler, düşük ücretlere karşı mücadele ediyor. Harb-İş Sendikası, 11 Temmuzda Ankara’da basın açıklaması yaparak sefalet zammı dayatmasına...
- Kamu çerçeve protokol süreci uzadıkça uzuyor. Savunma sanayi sözleşmesi hakem heyetine gönderildi. Diğer işkolları ise 3. teklifi bekliyor. Kamu çerçeve protokolü kamu işçilerinin asgari ücretini belirleyen bir protokoldür. Nisan 2024’te Anayasa...
- İspanya’nın Cadiz kentinde 23 Hazirandan bu yana süresiz grevde olan metal işçileri, 8 Temmuzda eylemlerini sonlandırdılar. Yetkili sendika UGT sendikasının işverenle imzaladığı ön anlaşmayı kabul etmeyen yaklaşık 30 bin metal işçisi, 18-19...
- 600 binden fazla kamu işçisini ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmelerinde siyasi iktidarın dayattığı düşük zam oranları sağlık işçileri tarafından “sefalet dayatması” olarak değerlendiriliyor. Yüksek enflasyon ve ağır vergi yükü...
- Gebze Sendikalar Birliği, geçtiğimiz hafta İsrail’in Filistin’deki zulüm ve katliamını protesto etmek için bir eylem organize etti. Biz de UİD-DER’li işçiler olarak, zulme uğrayan Filistinli işçi ve emekçilerin haklı mücadelesine destek olmak için...
- 9 Temmuzda Hindistan genelinde milyonlarca işçi, emekçi, çiftçi ve genç, Modi hükümetinin işçi düşmanı politikalarına karşı ülke çapında greve çıktı. Kentlerden köylere, fabrikalardan tarlalara kadar yaşamı durduran dev grev, Hindistan’daki tüm...
- Annem, ablamla birlikte dördüncü katta oturur. Sokağa inmez ama mahallede, köyde, Almanya’daki akrabalarda ne olup bittiğini mutlaka bilir. Evden her çıktığımda balkonundadır. Selamlaşır, iki laf ederiz. Başımda bazen UİD-DER yazılı kırmızı şapkam,...
- Karanlık ve aydınlık… Ölüm ve yaşam… Emek ve sermaye… Sonsuz evrenimizde her şey karşıtıyla birlikte var. Sömürü ve zulüm varsa isyan da var. Sınır, din dil, ırk farkı tanımadan dünya meydanlarında tek ses tek yürek olan işçiler, işçi sınıfımız var...
- Emperyalist savaşın alevlerini büyüten, milyonlarca masum insanı, doğayı katleden, kentleri yok eden egemenler ne yaparlarsa yapsınlar emekçilerin birbirleriyle dayanışmasının önüne geçemiyorlar. İşçi ve emekçiler fabrikalardan limanlara,...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi grevinde yaşananlar hakkında Marksist Tutum’da bir makale okudum. Tam da içimden geçenleri, cümlelere dökemediklerimi noktasına virgülüne kadar yansıtan bir yazıydı. Konuyu derinlemesine ele alan bu yazı her mücadelede...