Buradasınız
UİD-DER Ne Demek?
Bir deri işçisi
UİD-DER’li işçiler olarak yoğun bir süreç yaşadık 1 Mayıs öncesi. Tüm temsilciliklerimizde etkinlikler yapıldı. Belgeseller izlendi, ev ziyaretlerine gidildi, işçi mahallelerinde, fabrikalarda ve sanayi merkezlerinde bildiriler dağıtıldı, İşçi Dayanışması bülteninin ve 1 Mayıs bildirilerinin bulunduğu stantlar açıldı. “Herkese İş, İşgünü Kısaltın”, “Sendikal, Siyasal, Demokratik Hak ve Özgürlükler İçin Mücadeleye” şiarlarını taşıyan afişlerimiz bulunduğumuz bölgedeki işçi arkadaşlarımızın görmesi için dört bir tarafa yapıştırıldı. Çünkü 1 Mayıs dünya işçi sınıfının mücadele günüydü.
O yoğun çalışmalarımızdan sonra nihayet 1 Mayıs geldi. Gece arkadaşlarımdan, heyecandan uyuyamadıklarına dair haberler alıyordum. Gece Ankara’dan gelen arkadaşlarımızı karşıladıktan sonra sabahı beklemeye başladık. Sabah olduğunda işçi arkadaşlarımız derneğimizin önüne doğru gelmeye başlıyor, herkes bir şeylerle uğraşıyordu. Hareket saatimiz geldiğinde otobüslerden birisinin arızalandığını haber aldık. Mücadele günü mücadeleyle başlıyordu ve sağduyuyla o sorunu çözdükten sonra yollara koyulduk. Konvoy halinde yürüyüşümüzün başlayacağı yere doğru gittik.
Kortejler oluşturuluyor, her görevli arkadaş görevinin başına geçiyordu. Ses aracımızdan şarkılar marşlar söyleniyor, konuşmalar yapılıyor ve sloganlar atılıyordu. Görevim gereği kortejin kenarında duruyordum ve sürekli insanlar yanıma gelip bir şeyler soruyordu: “UİD-DER ne demek?”, “İsminizin anlamı ne?”, “Kortejinizin coşkusu ve disiplini çok güzel.” Yürüyüş ve dönüş boyunca sık sık bu durumla karşılaştım. Bunlar yaptığımız doğruların göstergesiydi.
Kapitalist sömürünün, emperyalist savaşların, baskı ve yasakların, hak gasplarının, işsizliğin, yoksulluğun alabildiğine arttığı bu dönemde gerçekleşen 1 Mayıs, aynı zamanda son yılların en kitlesel mitingi oldu. Böylesi bir 1 Mayıs’a UİD-DER kortejinde katılmak benim için onurdur. Türkiye işçi sınıfı moral depolamaya devam ediyor. 1 Mayıs’ta hissettiğimiz coşku ve yarattığımız güçle mücadeleye, herkesi UİD-DER saflarına çağırıyorum.
Yaşasın 1 Mayıs, Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz!
UİD-DER Yürüyor, Mücadele Büyüyor!
Mücadelelerden Doğan Gün: 1 Mayıs
Son Eklenenler
- Türkiye’de her yıl 3-9 Eylül tarihleri arası Halk Sağlığı Haftası olarak kutlanıyor. Sağlık Bakanlığı, Halk Sağlığı Haftasının amacını “halkın sağlığını korumak, geliştirmek, sağlık için risk oluşturan faktörlerle (bulaşıcı hastalıklar, çevresel...
- Kozasından çıkmaya çalışan kelebeğin hikâyesini bilir misiniz? Bir adam ormanda yürürken, bir kelebeğin kozasından çıkmaya çalıştığını görür. Saatlerce, kelebeğin küçücük bir delikten çıkmak için verdiği mücadeleyi izler. Ancak bir süre sonra...
- Yalova’da bulunan Sefine Tersanesi işçileri, patronun çalışma koşullarında yaptığı tek yanlı değişikliğe karşı direnişe geçti. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) grevi beşinci gününde anlaşmayla sonuçlandı. Artvin Şavşat Belediyesinde...
- Milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklisinin taleplerini boşa çıkaran 8. Dönem Toplu Sözleşme süreci, Kamu Hakem Kurulu tarafından karara bağlandı. Hakem Kurulu, 2026 yılında ilk altı ay için yüzde 11, ikinci altı ay için yüzde 7; 2027 yılı için ise...
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Diyarbakır’dan Ankara’ya pek çok kentte eylemler düzenlendi. Ankara’da Emek Barış ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla Kolej Meydanında bir araya gelen kitle sloganlar, alkışlar ve zılgıtlar eşliğinde Sakarya Meydanına...
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...