Buradasınız
Uluslararası İşçi Örgütleri ve Dostlarımız da Aramızdaydı
UİD-DER’in, Petrol-İş Genel Merkezi Salonunda düzenlediği “İş Kazalarına Karşı Mücadeleye ve Dayanışmaya!” etkinliğinde uluslararası sınıf dayanışmasının anlamlı bir örneği sergilendi. UİD-DER işçi sınıfının uluslararası birliği ve dayanışması uğrunda dünyanın pek çok ülkesinde işçi örgütleriyle bağlar kuruyor ve ortak faaliyetler yürütüyor. Birçok ülkeden işçi örgütlerinin gönderdiği mesajlar sınıf dayanışmasının ne denli önemli olduğunu ortaya koyuyordu.
Japonya’dan Demiryolu İşçileri Sendikası Doro Çiba, kalpten gelen bir mesaj gönderdiğini ve demiryolu işçileri olarak neoliberal saldırılara karşı uzun bir süredir UİD-DER’le yakın bir dayanışma içinde olduklarını belirtiyor ve şöyle diyordu: “Nükleer santrallere karşı 16 bine ulaşan muazzam sayıda protesto imzası toplayarak bize verdiğiniz değerli desteğiniz için bir kez daha derinden şükranlarımızı sunuyoruz. Size teşekkürlerimizi somutlamak üzere buradan size, ülkenize nükleer santral ihraç edilmesine yönelik tehlikeli planı durdurmak için mücadelemizi devam ettirme sözü veriyoruz. İşçi sınıfının uluslararası dayanışmasını güçlendirelim ve işçilerin gerçekten insanca bir yaşamın tadını çıkaracakları bir toplumu birlikte inşa etmek için mücadele edelim. Dayanışma selamlarımızla!”İngiltere’den Alliance for Workers’ Liberty (İşçilerin Özgürlüğü İçin İttifak) adına gönderilen mesajda, İtalya’dan Bangladeş’e dünyanın pek çok yerinde iş kazalarının yaşandığı ve bunun işçilerin yakıcı bir sorunu olduğu vurgulandı. “Anti-kapitalistler olarak biliyoruz ki bu ‘kazalar’ ve güvenlik ihlalleri aslında tesadüf değildir: bunlar insanları harcanabilir malzeme gibi gören ve daha fazla kâr elde etme şansı anlamına gelen, her şeyin kolayına ve ucuzuna kaçan, her türlü güvenlik mevzuatını ihlal eden ve her türlü riski doğuran bir sistemin kaçınılmaz sonuçlarıdır. Böylesi bir sistemin barbarlığına karşı biz, insan ihtiyacının önce geldiği ve patronların kârı uğruna hiçbir işçinin yaralanma ve ölümle yüz yüze gelmediği bir sistemi; kendi sosyalizm vizyonumuzu koyuyoruz. Etkinliğinizin ve kampanyanızın başarısı için en iyi dileklerimizi ve dayanışma duygularımızı iletiyoruz.”
Yine İngiltere’den bir eğitim ve bir metro işçisi de gönderdikleri video mesajlar aracılığıyla UİD-DER’e sıcak dayanışma duygularını ilettiler.
Etkinlikte sendikal hak ve özgürlüklerin yasak olduğu, işçi önderlerinin cezaevlerine atıldığı ve hatta idam edildiği İran’dan gönderilen mesajlara da yer verildi. Birçok işçi örgütü ve işçi örgütlerinin oluşturduğu platformlar, etkinliğimize mesaj göndererek dayanışma duygularını ilettiler. İlk olarak İran İşçileriyle Dayanışma Ağı’nın (IWSN) mesajı okundu. Mesajda şöyle dendi: “Sevgili sınıf kardeşlerimiz, UİD-DER’in ‘İş Kazaları Kader Değildir, İş Kazalarını Durduralım!’ kampanyasında 100 bin imza hedefine ulaşıldığına dair güzel haberi yürekten mutluluk duyarak aldık. Bu başlı başına büyük bir başarı. Bu imzaların asıl olarak işçi mahallelerinde ve fabrika kapılarında toplanmış olması ve yarım milyon insanla yüz yüze temas kurulması, kampanyayı Türkiye işçi hareketinin darbe sonrası tarihindeki önemli bir gelişme haline getiriyor. ‘İş Kazaları Kader Değildir, İşçi Ölümlerini Durduralım!’ cesur sloganına sahip olan UİD-DER kampanyasının, işçi sınıfının geniş kesimleri ve Türkiye toplumunun diğer kesimleri içinde (parlamento dahil) her türlü başarıya ulaşmasını diliyoruz. Yaşasın işçi sınıfının uluslararası birliği ve mücadelesi!”
Daha sonra, ağır baskı koşulları altında hakları için mücadele yürüten İranlı mücadeleci tutsak işçi önderlerinin mesajlarına yer verildi. Sermayenin sömürüsüne, zulmüne ve baskılarına karşı, işçilerin iş cinayetlerinde öldürülmesine karşı verilen mücadelenin kazanılmasını “tüm kalbimizle istiyoruz” diyen ve aralarında Şahrok Zamanî’nin de bulunduğu İranlı tutsak işçiler, derneğimizin İranlı işçilerle olan dayanışmasını unutmadıklarını belirtip, teşekkürlerini ilettiler. Mesajda şu ifadeler de yer aldı: “Tüm dünya işçilerinin kapitalizme karşı birleşeceği günleri görmek en büyük arzumuzdur. O günleri görmek ümidiyle yaşıyoruz!”20 İranlı sosyalist parti ve demokratik kitle örgütünün oluşturduğu “İranlı İşçilerle Dayanışma Platformu” ise gönderdiği mesajında, iş kazalarına karşı yürüttüğümüz kampanyamızın önemini vurguluyor ve desteklerini sunuyorlardı. İşçi sınıfının uluslararası bir sınıf oluşturduğunun, sorunlarının ve çözüm yollarının ortak olduğunun belirtildiği mesajda, işçi sınıfının uluslararası birliğini sağlamanın acil bir görev olduğu ifade ediliyordu.
İranlı göçmen işçilerin etkinliğimize gönderdiği mesajlar oldukça etkili oldu ve salondaki işçileri duygulandırdı. İlk önce Almanya’da yaşayan göçmen İranlı işçilerin mesajına, daha sonra da yine göçmen ve mülteci sosyalist işçilerden olan Muhammed Aşrafi’nin video mesajına yer verildi. Aşrafi, iş kazalarında yakınlarını kaybeden işçi ailelerine baş sağlığı dilerken, UİD-DER’e de yaptığı çalışmalardan dolayı teşekkür etti. Kapitalist sömürü düzeninin yıkılacağını dile getiren Aşrafi, “ben görsem de, görmesem de bu iş olacak” dedi ve onun bu sözleri salondaki işçileri oldukça duygulandırdı.
Bir başka mesajı ise Avusturya’dan sınıf dostlarımız göndermişti. 25 yıldır Avusturya’da yaşayan Türkiyeli bir göçmen işçi kardeşimiz gönderdiği mesajında; Avusturya’nın dünyanın yedinci büyük ekonomisi haline gelmesinde göçmen işçilerin de payının büyük olduğunu vurguluyor ve sözlerini şöyle bitiriyordu: “Dünyanın hangi ülkesinde olursa olsun kapitalist üretim ilişkilerinin hüküm sürdüğü toplumlarda iş kazaları ve meslek hastalıklarına karşı burjuva düzenin hoşgörü ve yasal sınırlarını alabildiğine zorlayan kampanya ve aktivitelerin örgütlenerek işçi sınıfı içinde duyarlılık ve bilinç uyandırılması sosyalistlerin başlıca görevlerinden olmalıdır. Türkiye’de bu kampanyaların örgütlenmesinde önemli görevler yüklenen UİD-DER’i bu çabalarından dolayı kutluyor, Avusturya işçi sınıfından Türkiye işçi sınıfına selam gönderiyorum. Selam yaratana!”
İşçi sınıfının uluslararası bir sınıf olduğu, sorunlarının ve çözüm yollarının da ortak olduğunun belirtildiği etkinlikte; çeşitli ülkelerden işçi örgütlerinin ve sınıf dostlarımızın gönderdiği mesajların okunması bu vurguyu oldukça pekiştirdi. Bu yürekli ve içten mesajları dinleyen salondaki işçiler, “Dünyanın Bütün İşçileri Birleşin!” sloganıyla uluslararası sınıf dayanışmasını selamladılar.
Son Eklenenler
- Siyasi iktidarın sahte enflasyon verilerine dayanarak 2025 yılı için kamu emekçilerine yaptığı yüzde 11,54 oranındaki zam, kamu emekçileri tarafından ülke genelinde protesto edildi. 13 Ocakta iş durduran KESK, Birleşik Kamu-İş, Hür-Sen, ASİM-Sen...
- Aylardır uzmanların, siyasetçilerin, patronların hatta uluslararası finans kuruluşlarının yaptığı tartışma, analiz ve hesaplamaların sonunda 2025 yılı için asgari ücret 22 bin 104 lira olarak açıklandı. Bu açıklamayı, Türkiye İşveren Sendikaları...
- Günümüzde fabrikalarda, işyerlerinde “kolay yoldan para kazanma” hayaliyle şans ve bahis oyunları oynamak gitgide yaygınlaştı. Teknolojiyle birlikte kumarhane herkesin cebine girdi. Her molada, her köşede tüm başlar cep telefonlarına eğiliyor,...
- Balıkesir Gönen’de bulunan Arıtaş Kriyojenik’te 19 Aralıkta başlayan grev 10 Ocakta anlaşmayla sonuçlandı. DİSK/Emekli-Sen 11 Ocakta Türkiye genelinde İzmir’den Trabzon’a, İstanbul’dan Denizli’ye pek çok ilde “TÜİK Verileri Kirli ve Yalan; Açlık,...
- Aralık ayında Birleşik Metal-İş sendikasının örgütlü olduğu Hitachi Energy, GE Grid Solutions, Schneider Elekrik, Arıtaş Kriyojenik ve Green Transfo fabrikalarında peşi sıra grevler başladı. Çok geçmeden de sermaye sınıfının tatlı kârlarını düşünen...
- İzmir Buca’da sendikal baskıların ve işten atma saldırısının devam ettiği Telus önünde direniş başladı. Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri ve ardından Metropol İnşaat adlı taşeron şirketler bünyesinde çalışan inşaat...
- Yeni bir yılın, 2025’in ilk günlerini yaşıyoruz. Ama işçi ve emekçilerin yüreğinde “yeni” olanın getirdiği heyecan ve umut yerine büyüyen endişeler ve kasvet var. Takvim yaprakları hariç hayatımızda değişen tek şey yaratılan ekonomik yıkımın...
- Her Aralık ayında izlediğimiz asgari ücret tiyatrosu bu yıl çok daha trajik bir şekilde sonuçlandı. Resmi enflasyonun, TÜİK’in uydurma rakamlarıyla bile yüzde 47 olduğu, ENAG’a göre yüzde 87 olduğu bir süreçte asgari ücrete sadece yüzde 30 zam...
- DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında 2024-2026 dönemi için yürütülen TİS görüşmelerinde MESS’in yüzde 40 oranında zam dayatması üzerine Schneider Elektrik’in Manisa ve Kocaeli...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde, İZENERJİ, İZELMAN, Ege Şehir Planlama, İZFAŞ şirketlerinde çalışan DİSK/Genel-İş Sendikasında örgütlü işçiler maaş, yılsonu ikramiye ve eğitim alacakları ödemelerinin geç ve eksik yapılmasını protesto etmek...
- UİD-DER’li emekçi kadınlar olarak, bir grup Polonez direnişçisi kadın kardeşimizle güzel bir sohbet gerçekleştirdik. Direnişçi bir ablamız “bize hep ‘aman kurulu düzenimiz bozulmasın’ düşüncesini bellettiler” dedi. Bu söz üzerine uzunca sohbet ettik...
- Polonez işçileri 173 gün süren mücadelelerinin kazanımla sonuçlanmasının ardından fabrika önünde kurdukları direniş çadırını halaylarla, sloganlarla kaldırdılar. 7 Ocakta direniş alanında zaferlerini kutlayan işçiler, davul zurna eşliğinde halaylar...
- İktidar ve sermaye sınıfının saldırıları böylesine ağırken işçilerin birlik olamayacağını düşünmek kime yarar sağlar? Bu düşünce doğru bir akıl yürütme yöntemi olabilir mi? Karşımızdaki yıkım tablosu, işçilerin birleşmek dışında bir çıkış yolu...