Buradasınız
Yalnızlığa Karşı “Yalnızlık Bakanlığı”, Sırada Ne Var?

Covid-19 salgını sonrasında sosyal izolasyonun insanları giderek daha stresli ve yalnız hissettirmesi ve intihar edenlerin sayısında yaşanan artış nedeniyle geçtiğimiz ay Japonya’da Yalnızlık Bakanı atandığı açıklandı. Japonya zaten yüksek intihar oranlarıyla bilinen bir ülke. Ancak son 10 yıldır yavaş da olsa azalma eğilimi gösteren intiharlar Covid-19 salgınıyla birlikte yeniden artış göstermiş. 2020 yılında 20 bin 919 kişi intihar etmiş. Aynı dönemde koronavirüs nedeniyle ölen kişi sayısı ise 3460.
2020’de intihar edenler arasında özellikle kadınların ve gençlerin sayısı artmış. Ancak en büyük artış yüzde 30 oranıyla 2020 yılında yaşanmış. Sağlık Bakanlığının verilerine göre 2020’de Mart-Kasım arasındaki 8 aylık sürede 300 ilkokul, ortaokul ve lise öğrencisi intihar etmiş. 2020’de intihar eden kadınların sayısında ise bir önceki yıla göre yüzde 14’lük bir artış var. Sadece Ekim ayında intihar eden kadın sayısı 880 ve bu sayı 2019 yılının Ekim ayına göre yüzde 70 daha fazla… Japonya’da yarı zamanlı, düzensiz ve geçici işlerde çalışanların çoğunluğunu kadınlar oluşturuyor. Otel ve konaklama sektöründe yaygın olarak kadınlar çalışıyor. Pandemi ile birlikte işini kaybeden, ekonomik zorluklarla karşılaşan ve okulların geçici olarak kapanması nedeniyle evdeki iş ve bakım yükü artan kadınların sayısında ciddi bir artış var. Bütün bu faktörler yalnızlık ve çaresizlik hissiyle intihara yönelen kadınların sayısını arttırıyor.
Atanan bakan yalnız kişilerin sorunlarından sorumlu olacakmış. İntihar, yoksulluk ve toplumsal münzeviler gibi bir dizi sosyal soruna bağlı izolasyonla birlikte yalnızlık meselesini ele almayı amaçlayan bir görev gücü oluşturacakmış. Daha önce de 2018 yılında İngiltere’de Yalnızlık Bakanlığı kurulmuştu. Orada da 75 yaş üstü insanların haftalar boyunca kimseyle iletişim kuramaması, artan intihar vakalarına sebep gösterilmişti. Hatta İngiltere bununla da yetinmemiş ve İntiharları Önleme Bakanı da atamıştı. Geçen sürede 3 kez Yalnızlık Bakanı değişti fakat İngiliz basınında yer alan haberlere göre bakanlığın icraatları yalnızlığa çözüm olamamış ve İngilizler kendilerini hâlâ yalnız hissediyorlarmış.
Bu sorun sadece İngiltere ve Japonya’da değil dünyanın tüm ülkelerinde gün geçtikçe büyüyor. Yapılan bir araştırma ABD’de insanların yarısının kendilerini yalnız hissettiklerini ortaya koyuyor. Bizim ülkemizde de durum farklı değil. Özellikle son aylarda artan intiharlar insanların yalnız, çaresiz ve çıkışsız hissetmelerinden kaynaklanıyor. Psikoloğa gidenlerin sayısındaki ciddi artışı bizzat kendi çevremizden gözlemleyebiliyoruz. Kimi kendisi için kimi daha küçücük olan çocuğu için psikologların kapısını aşındırıyor. Tüm dünyada işsizlik, yoksullaşma, değersiz hissetme ve yoksunlaşma artarken yalnızlaşma ve intiharlar da katlanarak çoğalıyor.
Egemenlerin Covid-19 salgınını ekonomik krizin yükünü emekçilere yıkmak için bir fırsata dönüştürmesi ve bir korku atmosferi yaratarak toplumu yalnızlaştırmasının sonucu işte bu artan intihar vakalarıdır. Salgın boyunca ekonomik, sosyal, fiziksel, psikolojik her açıdan asıl faturayı emekçiler ödemiştir. Fakat yalnızlaşma, kendini değersiz hissetme vb. sorunlar salgınla birlikte ortaya çıkmadı. Bunlar zaten vardı, ancak salgınla birlikte daha da arttı.
Kapitalist sömürü düzeni topluma bireyciliği, bencilliği, rekabeti dayatıyor, insanları yalnızlaştırıyor. Egemenler örgütsüz, dağınık, birbirine güven duymayan, kutuplaşmış ve ayrışmış bir toplum istiyorlar. Ancak bu sayede çürüyen düzenlerini ayakta tutabilirler. Yapay ayrımlarla emekçileri bölen kapitalistler insanların bir arada olmasından, sorunlarını konuşmasından, birbirlerine destek olmasından çok korkuyorlar. İşçilerin örgütlenmelerinden, işçi sınıfının sistemlerine karşı mücadeleye girişmesinden, bu çürümüş düzeni alaşağı etmesinden ödleri kopuyor. Fakat her yönüyle çelişkiler yumağı olan kapitalist sistemde egemenlerin çözüm olarak uyguladığı şeyler gün geliyor kendi ayaklarına dolanıyor. Bireyselleşmeyi aşılayan düzenin yüzüne yalnızlık sorunu tokat gibi çarpıyor. O bir işe yaramayan bakanlıklar da ikiyüzlü egemenler toplumu düşündükleri için ortaya çıkmıyor elbette! Toplumsal hoşnutsuzluğu, işçilerin artan öfkesini bastırmak için, “bakın biz sizi düşünüyoruz” diyebilmeleri için kuruluyor. Fakat her toplumsal soruna bir bakanlık kurarak işin içinden çıkmaları mümkün değil. Ne yapacaklar? Mesela “İşsizlikle Mücadele Bakanlığı”, “Açlığa Karşı Çözüm Bakanlığı”, “Düşük Maaşı Yetirme Bakanlığı”, “Gelecekten Umudunu Yitiren Gençlere Pozitif Bakışı Aşılama Bakanlığı”, “Depresyon ile Mücadele Bakanlığı” gibi bakanlıklar mı kuracaklar? Sorunlar bakanlık kurarak çözülseydi mevcut bakanlıklar bir işe yarardı. İşsizlik, açlık, yoksulluk, umutsuzluk, depresyon gibi sistemin bizzat kendisinin ürettiği sorunların tek çözümü bataklığın kurutulması yani kapitalist sistemin ortadan kaldırılmasıdır.
Düzeniniz Batsın Sizin!
- Çayırhan Maden Ocağında Patlama: 2’si Ağır 14 İşçi Yaralandı
- Herkese Birinci Sınıf Sağlık Hizmeti İddiası ve Gerçekler
- Mücadelenin Gençlerinden Sokak, Slogan ve Meydan
- Eğitim Sen’den ve Üniversite Öğrencilerinden Tutukluların Serbest Bırakılması İçin Eylem
- Kuzey ve Güney: İki Sınıfın Gerçek Hikâyesi
- Boykota Destek Genişledikçe İktidarın Saldırıları Büyüyor
- Büyük İnsanlığın Safında Bir Kalem: Sabahattin Ali
- İşçi Sınıfı Tarih Bilinci Kazanırsa İlerler
- O Yılan Kapitalizmdir, Sana da Dokunur Kardeşim
- Maltepe’de Milyonlar Bir Araya Geldi
- KESK İstanbul Şubeler Platformu: “Levent Dölek Serbest Bırakılsın!”
- Kapitalist Karanlığa Karşı Mücadeleyi Büyütelim
- Eğitim Sen: Baskılar Bizi Yıldıramaz
- “Hadi Siz de Birlik Olun, Korkmayın!”
- Zenginlik ile Yoksulluk Arasındaki Uçurum!
- Rejimin Saldırıları Yeni Gözaltılarla Sürüyor
- Amasra Madenci Katliamı Davasından da Adalet Çıkmadı
- Kâğıt Üstünde Her Şey Kurallara Uygun
- TTL İşçileri: Haklarımızı Alana Kadar Mücadeleye Devam!
- Aile Hekimlerini Desteklemeli miyiz?
Son Eklenenler
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....
- Ruhunda özgür bir dünyanın umudunu taşıyan, yüreği bencil çıkarlarla değil, toplumsal kurtuluş özlemiyle çarpan sevgili büyüklerimiz ve değerli genç arkadaşlarımız, merhaba!
- Rejimin 19 Martta başlattığı saldırı dalgasına karşı başlayan protestolarda öğrenci gençler kitlesel katılımıyla dikkati çekmişti. Günlerce süren eylemlerde, polis barikatlarına, polisin şiddetli müdahalesine rağmen alanları terk etmeyen yüzlerce...
- Çünkü büyük kapitalist ülkeler, milyonlarca emekçinin vergileriyle oluşan bütçeleri sağlık, eğitim, barınma gibi temel ihtiyaçlara değil daha fazla silahlanmaya akıtıyorlar. Baskıcı ve otoriter uygulamaları arttırıyor, demokratik hak ve özgürlükleri...
- Türkiye’de siyasal gelişmelerin hızlandığı, her bakımdan zorlu, her bakımdan ağır bir süreçten geçiyoruz. İşçi ve emekçiler, emekliler, gençler olarak enflasyonun hız kesmesini, hayat pahalılığının son bulmasını, geçim derdinin hafiflemesini...
- Sosyal medya platformlarında her gün yeni bir trend beliriyor, insanlar yeni bir akımın peşinden koşturuluyor. Dün “lokma dünyası”, yakın zamanda “Dubai çikolatası” peşinde koşan insanlar, yarın farklı bir yiyecek ya da akımla tüketim sarmalına...
- Toplumun itirazının güçlenmesi, işçi sınıfının kendi talepleriyle, kendi örgütleriyle, kendi mücadele yöntemleriyle sahneye çıkmasıyla mümkün olabilir. Bunun yolu işçi sınıfının sendikal ve siyasal örgütlülüğünün, bilinç düzeyinin ve dolayısıyla...
- Elizabeth Gaskell’in Kuzey ve Güney adlı romanını okumaya başlamadan önce, kitabı okuduğunu düşündüğüm birçok mücadele arkadaşımın yorumlarını almak istedim. Biri önce dört bölümlük dizisini izlememi tavsiye etti, bir diğeri uzun bir özet gönderdi....
- 19 Marttan bu yana başta gençler olmak üzere protestolara katılanları polis şiddetiyle gözaltına alan, tutuklayan, tehdit eden rejimin saldırıları giderek artıyor. Saldırılar karşısında geri adım atmayan ve faşist baskılara itirazını dersleri boykot...
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, başkent Londra’da hükümet binalarının bulunduğu Whitehall sokaklarına çıktı. Endonezya’da emekçiler, kabul edilen Silahlı Kuvvetler yasasını protesto etmek için sokaklara döküldü. Arjantin’de iktidara gelir gelmez...
- İşçi sınıfının yanında saf tutan, kalemini yoksulların, emekçilerin hayatını ve özlemlerini anlatmak için kullanan nice yazar, şair ve aydın geçmiştir dünyamızdan. 2 Nisan 1948’de yaşamdan koparılan Sabahattin Ali de bunlardan biriydi.