Buradasınız
Yaşasın 1 Mayıs, Yaşasın UİD-DER!
Ankara’dan bir öğrenci
Yaşadığımız bu sıkıntılı süreçte 1 Mayıs’ın varlığı insanın içinde muazzam bir coşku yaratıyor. Malum bir referandum sürecinden geçtik. Ve biz çok iyi biliyoruz ki referandumda HAYIR kazandı. Ancak egemen güç şaibeli ve hileli bir sonuçla evet çıkmasını sağladı. Bununla birlikte tüm baskı ve yasaklara rağmen insanlar “HAYIR”a sahip çıkmak için pek çok farklı yerde sokaklara çıktı. İnsanların ortaya koyduğu tepkiler de esasen referandum sonucunun gayrimeşru olduğuna işaret ediyordu. Bu bağlamda 1 Mayıs meydanlarında işçi ve emekçilerin “HAYIR”a sahip çıkmaları da çok kıymetlidir.
Biz insanlığın başına musallat olmuş bu köhne düzeni yıkacağız. Ve sömürünün olmadığı yepyeni bir dünya kuracağız. İşte bunun için mücadele ediyoruz ve biz kazanacağız. Biz işçiler güneşin çocukları, yarının umuduyuz. Ya örgütlenip kazanacağız ya da yok olup gideceğiz. İşte tüm bunları UİD-DER sayesinde biliyorum. Dünyanın bütün işçilerinin birleştiği örgütlü mücadelemiz ve 1 Mayıs, kapitalist asalakların kâbusu olmaya devam edecektir. Ben ilk 1 Mayıs’ıma UİD-DER ile katıldığım için çok şey öğrendim. İşçi dayanışması, örgütlü mücadele, tarih bilinci gibi mücadeleye dair kavramlar UİD-DER ile birlikte yürüyünce gerçek manasına kavuşuyor.
Bu 1 Mayıs benim ilk 1 Mayıs’ım olduğundan heyecanımı bastıramıyordum. Gebze gibi işçi sınıfının yoğun olduğu bir kentte UİD-DER’in saflarında olmak bende bambaşka bir coşku yarattı ve daha önemlisi mücadeleci ruhumu uyandırdı. Hayatım boyunca unutamayacağım en güzel ve en anlamlı günlerden biriydi 1 Mayıs. Yaşadığım coşku ve heyecanı kelimelerle anlatmak mümkün değil, anlatılmaz yaşanır dedikleri bu olsa gerek. Bu anlamıyla UİD-DER ile 1 Mayıs’a katıldığım için çok mutluyum. Tüm bunlarla birlikte beni bu mücadeleye bağlayan çok önemli bir sebep de UİD-DER’in mücadele tarzı ve kültürüdür. UİD-DER her kesimden işçilerin bir arada olduğu bir işçi örgütü. Ve bu insanların her birinde UİD-DER kültürü ile beslenmiş samimiyet ve içtenlik var. İşçilerin Birliği Halkların Kardeşliği şiarıyla kapitalizme karşı mücadele eden işçilerin kendi el emeği, göz nurudur UİD-DER. Ve UİD-DER yürüdükçe mücadele büyüyor, büyüyecek. Bizler de şanlı mücadelemizi büyütmek ve ilerletmek için durup dinlenmeden, canla başla çalışmalıyız.
YAŞASIN ÖRGÜTLÜ MÜCADELEMİZ, YAŞASIN UİD-DER!
YAŞASIN 1 MAYIS, YAŞASIN SOSYALİZM!
BİJİ YEK GULAN!
Umut Bizde
Her Şeye Rağmen 1 Mayıs!
Son Eklenenler
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...
- Otuz yıl boyunca kesintisiz çalışmış, ücreti daha cebine girmeden SGK primleri ve vergileri kesilmiş, EYT’li emekli bir işçiyim. 2024 yılı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından emekliler yılı ilan edildi ama emekliler sefalet içinde yaşamaya mahkûm...
- Ezilenlerin safında mücadele eden, şiirlerini ve oyunlarını işçi sınıfına adayan Bertolt Brecht, “Yarının Büyüklerine Şiirler” kitabında, beşiğinin başucunda oğluna seslenen bir ananın ninnisine yer verir. Geçmişten bugüne ninniler, çocukların...
- Sevgili işçi kardeşlerim, hepinize merhaba. Bu mektubumda sizlerle sözü eğip bükmeden konuşmak ve gerçekler üzerine hasbihal etmek istiyorum. Yani gerçekleri olduğu gibi konuşalım. Biliyorum ki kursağınıza giren her lokmayı alın teriniz, elinizin...