Buradasınız
Sefalet Ücretine Mahkûm Değiliz!
UİD-DER’li işçiler olarak 29 Kasım Pazar günü, Bağcılar ve Esenyurt’ta “Düşük Ücretlere, Uzayan İş Saatlerine, Taşeronlaştırmaya Hayır”, “Asgari Ücret Adı Altında Sefalet Ücretine Hayır” başlıklarıyla stantlar açtık. İşçi ve emekçilerle kampanyamızın taleplerini, bu taleplerin hayat bulması için biz işçilerin mücadele etmekten başka çaresi olmadığını konuştuk. Asgari ücretin 1300 lira olması durumunda işçilerin yoksulluktan kurtulmayacağı üzerine sohbetler ettik.
Milyonlarca işçinin yaşamını doğrudan belirleyen asgari ücrete dair açıklamalar, bu ücretin ne kadar olması gerektiği bugünlerde yoğun bir şekilde konuşuluyor. Asgari ücrete anlamlı, gerçekten de asgari ihtiyaçları karşılayacak bir zam yapılmalıdır. Ancak yoksulluk sınırının 4500, açlık sınırının 1400 lira olduğu Türkiye’de, söylenen zam yapılsa dahi asgari ücret bu sınırların altında kalarak sefalet ücreti olmaya devam edecek. Üstelik iğneden ipliğe her şeye yapılan yüksek zamlarla ücretler giderek kuşa çevriliyor. Artan hayat pahalılığı karşısında yapılan zamların işçilerin hiçbir ihtiyacını karşılamadığını standımıza gelen bir tekstil işçisi “bir cebimize 3 kuruş koyuyorlar, öteki cebimizden 5 kuruş alıyorlar. Biz işçiler giderek fakirleşiyoruz” diyerek özetlemiş oldu.
Asgari ücreti belirleyen komisyonun ağırlığı patron ve devlet temsilcilerinden oluşuyor. Bu ücretle çalışarak sefalet koşullarına terk edilen işçilerin bu komisyonda söz hakkı dahi yok. Asgari ücretin işçi kurulları tarafından belirlenmesi talebimiz de standımıza uğrayan işçiler tarafından sahiplenildi. Bir kadın işçi “patronların insafına kaldıysak daha çok sürünürüz. Birlik olmak ve mücadele etmek gerek” dedi.
Asgari ücretle çalışan bir işçi aldığı ücretin sadece kira ve faturalara gittiğini, kalan ihtiyaçlarını karşılamak için fazla mesaiye kalarak günde 12 saatten aşağı çalışmadığını, sevdiklerinin yüzüne hasret kaldığını söyledi. Sigortasız ve asgari ücretin altında bir ücretle çalıştıklarını söyleyen bir grup inşaat işçisi, yaptığımız çalışmanın çok anlamlı olduğunu, derneğimizi ziyaret etmek istediklerini söylediler.
Esenyurt
Esenyurt Meydanda açtığımız standa uğrayan ve dağıttığımız bildirilerden alan işçi ve emekçilerle asgari ücret meselesini, giderek artan hayat pahalılığını ve çığ gibi büyüyen sorunlarımızı konuştuk. AKP’nin bahsettiği istikrarın aksine sorunları ve şikâyetleri artan işçiler, yapılacak olan ücret artışından medet ummadıklarını, hükümetin ve patronların her zamanki gibi kaşıkla verdiklerini kepçeyle alacaklarını söylediler. Suriyeli mülteci işçiler ağır çalışma koşullarıyla, düşük ücretlerle yaşamlarının felakete dönüştüğünü anlattılar. Emekçi kadınlar asgari ücretle geçinmenin zorluklarından, 1300 lira olsa dahi bu paranın faturaları karşılamaya bile yetmeyeceğinden bahsettiler. Üniversite öğrencileri ve genç işçiler geleceğe dair hayaller ve planlar kuramadıklarını belirttiler. Sohbet ettiğimiz birçok işçi bu yaşam koşullarından şikâyetçi. Bu sefalet koşullarında ömürlerini tüketmekten bıkıp usanmış durumdalar. Bildirimizi, bültenimizi uzattığımız birçok işçi bütün bu sorunlarımız karşısında birleşme ve mücadele etme çağrımıza kulak verdi, yürüttüğümüz bu çalışmayı haklı bularak bizi desteklediklerini dillendirdiler.
UİD-DER, işçi semtlerinde yaptığı çalışmalarla tüm zenginliği üreten fakat sefalete mahkûm edilen işçilere çıkışsız olmadığımızı anlatıyor. Egemenler tarafından açlığa, sefalete, ölüme terk edilen işçilere seslenen UİD-DER, “birleşen işçiler yenilmezler” diyor. Tüm işçileri bu sesi yükseltmeye, UİD-DER saflarında örgütlü mücadele etmeye çağırıyor.
Son Eklenenler
- Siyasi iktidar ve sermaye sınıfı yasa kural tanımadan işçilerin haklarını gasp ediyor. Bu saldırılara işçilerin cevabı ise mücadele etmek, boyun eğmemek oluyor. 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta Manisa Turgutlu’da yürüyüş ve basın...
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER’in, “Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü” şiarıyla düzenlediği etkinlikler dizisi İstanbul Avrupa Yakası ve Mersin’deki etkinliklerle son buldu.
- Kocaeli İSİG Meclisi ve Eğitim-Sen 1 No’lu Şube, MESEM aracılığıyla öğrencilerin sermaye için çocuk işçi yapılmasına karşı 16 Martta basın açıklaması düzenledi.
- Patronlar iş barışını “patronla işçi arasında uyum, saygı ve güven ortamı” olarak tanımlıyorlar. Peki, patronun işçiyi sömürmesi üzerine kurulu bir sistemde saygıdan, barıştan söz edebilir miyiz? İş barışı söylemini dillerinden düşürmeyen patronlar...
- Malum, Şubat ayını geride bırakıp baharın gelişini müjdeleyen Mart ayına girdik. Fakat içimiz bahar sevinciyle dolmak bir yana daha da kararıyor. Ama bunun tek nedeni hava değil. Atalarımız “Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır” demişler....
- Ücretlerimizin yükseltilmesini talep ettiğimiz her dönemde, biz işçilere “açgözlü”, “nankör” yaftası yapıştırılır. İktidar sahiplerinden tutun da, daha fazla kâr etmek için hayatlarımızı cehenneme çeviren patronlara kadar sermaye sınıfının zihniyeti...
- İşçilerin pek çok sektörde hak gasplarına karşı verdikleri mücadeleler sürüyor. Antep’te bulunan Sayın Tekstil fabrikasında 200’ü aşkın işçinin ek zam talebiyle 9 Martta başlattığı iş bırakma eylemi devam ediyor. 14 Martta sendikaları BİRTEK-SEN’le...
- Toplumun ezenler ve ezilenler olarak ikiye bölündüğü bir sistemde gerçek adalet ve barış olamaz. Ama gerçek adaleti ve barışı isteyenler olur ve onlar ezilen sınıflardır, kadın erkek işçiler ve emekçilerdir. Dünden bugüne Fransa’dan Türkiye’ye...
- Hepimizin bildiği üzere kısa bir süre önce 2023-2025 MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi grev aşamasında son buldu. Birden çok fabrikada MESS’e bağlı olsun veya olmasın hareketli süreçler yaşandı. Çünkü alınacak ücret başka fabrikadaki işçilerin alacağı...
- Pek çok işçi kardeşimiz grev ve direnişlerde “biz ekmeğimizin peşindeyiz” derler. Bununla ekmeklerini korumak dışında bir amaçları olmadığını anlatmaya çalışırlar. Fakat kısa zamanda ekmeklerini koruyabilmek için sendikaya üye olma, grev, gösteri,...
- TÜİK’e göre Türkiye’de göreli yoksullaşma da azalıyormuş! Ülkedeki ortalama gelirin yüzde 50’si yoksulluk sınırı olarak kabul edildiğinde 2013 yılında göreli yoksulluk oranı yüzde 15 iken 2023 yılında yüzde 13,9’a düşmüş. Pek çok uzman Cumhuriyet...
- Erzincan İliç’te bulunan siyanürlü altın madeninde meydana gelen faciada 9 madenci kardeşimiz hâlâ göçük altında. Siyanürlü liç yığınının çökmesinin ardından siyanürün yanı sıra çeşitli ağır metaller de suya ve toprağa karıştı. Madenin sahibi yerli-...
- Çalıştığım işyerinde Tuncay isimli bir arkadaşımız var. Tuncay eşinden ayrılmış, çok şeker bir oğlu var, hayatta belki de tek tutunacağı dal o kalmış. Gözlerinde “şişe dibi” diye tabir edilen bir gözlük, ayağının biri topal, iki kulağında da işitme...