Buradasınız
“Kyoto’yu İmzala” Mitingi

8 Aralık Cumartesi günü, “Kyoto’yu İmzala” sloganıyla Kadıköy’de bir miting düzenledi. Mitinge katılanlar saat 11’de Tepe Nautilus önünde toplanmaya başladılar ve oradan sloganlarla Kadıköy iskele meydanına kadar sloganlarla yürüdüler. Mitinge İstanbul, Kocaeli ve Yalova’dan gelen Mahalle Afet Gönüllüleri, Küresel Eylem Grubu, İstanbul Tabip Odası, Doğa Derneği, Tüko-Der gibi birçok dernek ve kurum katıldı.
Nükleer enerjiye karşı yenilenebilir güneş ve rüzgâr enerjisini simgeleyen giysi ve flamalarıyla, pankart ve dövizleriyle birlikte mitinge katılanlar, “Başka Bir Enerji Mümkün”, “Kyoto’yu İmzala”, “Nükleer Enerji İstemiyoruz”, “Ne Kömür Ne Petrol Ne Nükleer, Güneş Rüzgâr Bize Yeter”, “Başka Bir Dünya Mümkün”, “Katil ABD Gezegeni Kirletme” gibi sloganlar attılar.
İlk konuşmacı Ömer Marda, “Gelecek dünyanın temellerini kurmak üzere, hiçbir sınır tanımadan, biz buradayız. Endbali adasında 4. zirve yapılıyor. Kyoto’nun yerine ne konulacak? 200’ü aşkın iklim bilimci, ya şimdi ya da üç nokta diyorlar” diye konuştu. Enerji Bakanının Kyoto için “bazı şartlarımız var, kalkınmayı tamamlamadan imzalanmaz” dediğini aktaran Madra, “kiminle pazarlık yapıldığı belli değil” diye konuştu.
Bir başka konuşmacı olan Yeşiller Grubundan Ümit Şahin ise, Türkiye’nin ABD ile birlikte dünyada anlaşmaya imza atmayan ikinci ülke olma utancından kurtulması gerektiğini söyledi.
Ufuk Uras’ın da bir konuşma yaptığı mitingde, savaş karşıtı Bülent Saygun, “savaş karşıtı olarak sizi selamlıyorum. Nükleer tehlike Adana’da. İncirlik’te 90 nükleer başlık var. Biz Türkiye’nin ABD’nin kirli savaşına alet olmaması için mücadele ediyoruz. 26 Ocakta nükleer karşıtları olarak alanlarda olacağız. Yaşasın barış, kahrolsun savaş!” dedi.
Küresel ısınma tüm canlılar için giderek daha büyük bir tehdit haline geliyor. Kapitalist sistem doğadaki her şeyi ve insanlığı her geçen gün biraz daha uçurumun kıyısına sürüklüyor. Çevrecilerin düzenlediği mitingde yapılan konuşmalar anlamlıydı. Ancak insanlığa ve doğaya bu akıl almaz felâketleri yaşatan kapitalist sistemden başkası değil. Dolayısıyla, devrimci işçi sınıfı kapitalist sistemi tüm sonuçlarıyla birlikte tarihin çöp sepetine fırlatıp atmadan ne doğa ne de insanlık kurtulabilir.
- Cam İşçileri Grevde, İzBB İşçilerinin Direnişi Sonuç Verdi
- Sosyal Hizmet İşçilerinden Ortak Eylem: “Sefalete Teslim Olmayacağız!”
- İzmir Belediye İşçileri İşlerini Geri İstiyor
- KESK 8. Dönem TİS Taleplerini ve Mücadele Programını Açıkladı
- DİSK Emekli-Sen Ankara’da Emekli Buluşması Düzenledi
- Haydarpaşa ve Sirkeci Garları İçin Eylem
- Dev Sağlık-İş Bursa Sorumlusu Alper Küçük ile KÇP Üzerine Söyleşi
- Kamu İşçileri Ülke Genelinde Meydanlara Çıktı
- Özel Sektör Öğretmenlerinin Eylemine Gözaltı Saldırısı
- Kamu İşçilerinin Sefalet Zammına Karşı Eylemleri Sürüyor
- İşçiler Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor, Mücadele Kazanım Getiriyor
- Türk-İş Sefalet Zammına Karşı Eylemlere Başladı
- Belediye-İş İstanbul 2 No’lu Şube Genel Kurulu Yapıldı
- KESK’ten Toplu Sözleşme Eylemleri
- Dev Sağlık-İş’ten Kamuda Sefalet Zammı Dayatmasına Karşı Eylem
- KRT TV İşçileri Beşiktaş Meydanından Seslendi
- Genel-İş Sendikacıların Tutuklanmasını Protesto Etti
- Türk-İş’ten Maliye Bakanlığı Önünde Eylem
- Sağlık Emekçileri: “Bitmeyen Eziyet Bitmeyen Rezalet! Hasta Gelmedi Ceza Geldi”
- DİSK 15-16 Haziran Anma Etkinlikleri Gerçekleştirdi
Son Eklenenler
- İngiltere’de işçi, emekçi ve öğrenciler, yaklaşık 22 aydır devam eden İsrail’in Gazze’deki saldırılarına karşı durmak, Filistin halkıyla uluslararası dayanışmayı büyütmek ve suç ortağı İngiltere hükümetinin barış eylemlerine yönelik baskılarını...
- Eşimiz, kardeşimiz ya da başka bir yakınımız dayanışmanın öneminin farkında olmayabilir. Eğer biz biliyorsak, bilmeyenlere sabırla öğretelim ve yol gösterelim! Unutmayalım ki işçinin işçiden başka dostu yoktur.
- Sağlık emekçileri, “Eziyet Yönetmeliği” olarak adlandırdıkları, hem sağlık emekçilerinin hem de hastaların hak kaybına uğratıldığı Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğine karşı 16 Haziran’da İl Sağlık Müdürlüğü önünde eylem yaptı. ASM’lere 6...
- Dünya egemenlerinin emperyalist paylaşım savaşlarında ölenlerin net sayısını telgraf telleri bildirmiyor artık. Bugün sosyal medyayla, telefonlarımıza düşen bildirimlerle çok kısa bir sürede alıyoruz dünyanın başka yerlerindeki saldırıların,...
- Amasya’nın Merzifon ilçesinde bulunan, Kristal-İş Sendikasının örgütlü olduğu GM Teknik Cam fabrikasında toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 17 Temmuzda grev başladı. İzBB Belediyesinde işten atılan Belediye-İş Sendikası...
- Türk-İş’e bağlı Sağlık-İş ve KESK’e bağlı SES üyesi sosyal hizmet işçileri, 18 Temmuzda Bahçelievler Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü Ek Binası önünde ortak bir basın açıklaması düzenledi. Kamuda yürüyen toplu sözleşme süreçlerine dair gerçekleştirilen...
- Merhaba, ben İstanbul’da bir devlet hastanesinde temizlik personeli olarak çalışan bir kadın işçiyim. Bilindiği gibi senenin yarısı geride kalmasına rağmen toplu iş sözleşmemiz halâ imzalanmadı. Bu süreçte sendikalar meydanlarda mitingler yaptılar,...
- 14 Temmuz 2025 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan yasa değişikliğiyle turizm sektöründe çalışan işçilerin hafta tatili hakkı fiilen gasp edildi.
- Ne acıdır, barış sözcüğü ağzımızdan çıkar çıkmaz yüreğimizde savaşın gölgesi belirir. Gözlerimiz dolar, sesimiz titrer, mahzunlaşırız çocuklar gibi. Oysa ne güzeldir kim bilir ağzımızdan taşan gülücüklerle, yüreğimizden kopan kardeşlik türküleriyle...
- Siyasi iktidar zeytinlikleri yok edecek yeni bir torba yasayı Meclise sundu ve Temmuz sonuna kadar yürürlüğe sokmaya hazırlanıyor.
- İşçiler, emekçiler, emekliler, gençler, yani toplumun ezici çoğunluğu için geçinmek, yaşamını sürdürmek giderek daha da zorlaşıyor. Öte yandan işçi ve emekçiler “bunlar daha iyi günlerimiz” diyerek bu zorlukların aşılabileceğine dair bir umut...
- Zeytinliklerin, ormanların, tarım arazilerinin sermayeye peşkeş çekilmesinin önünü açacak olan ve kamuoyunda “süper talan yasası” olarak adlandırılan “Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”, Meclis Genel...
- İşçiler, emekçiler, emekliler, gençler, yani toplumun ezici çoğunluğu için geçinmek, yaşamını sürdürmek giderek daha da zorlaşıyor. Öte yandan işçi ve emekçiler “bunlar daha iyi günlerimiz” diyerek bu zorlukların aşılabileceğine dair bir umut...