Buradasınız
1 Mayıs İşçinin Emekçinin Bayramı
Gazi Mahallesinden bir tekstil işçisi
Kuruluşundan bu yana yoğun emekle çalışmalarını sürdüren derneğimizin yaklaşık bir yıldır harcadığı çabanın sonunda, bu 1 Mayıs’ta, Kadıköy’de, görülmeye değer bir gelincik tarlası yarattık. Kızıla bürünmüş bu kortej ne kadar doğru çizgide ilerlediğimizin ve kararlılığımızın bir kanıtıydı.
1 Mayıs sabahı erkenden kalktık ama işe gitmek için değil, işçi sınıfının ağır bedeller ödeyerek bizlere miras bıraktıkları bayrağı alanlarda yılmadan, yorulmadan yeniden dalgalandırmak için, Türkiye ve dünya işçi sınıfını selamlamak için, örgütlü işçilerin gücünü burjuvaziye göstermek için. Derneğe geldiğimizde büyük bir mutluluk vardı hepimizde, gözler ışıl ışıldı. İşlerimizi tamamladıktan sonra Gazi’den hareket ettik. Marşlarla, sloganlarla coştukça coşuyorduk. Aramızda ilk defa 1 Mayısa katılanlar çoğunluktaydı, bu da bizi çok sevindirdi.
İlk kucaklaşma Esenler UİD-DER’le yol üzerinde buluştuğumuzda yaşandı. Heyecanımız biraz daha artmıştı. Konvoy halinde Kadıköy’e geldiğimizde diğer arkadaşlarımızla kucaklaşmaya hazırlanıyorduk. Disiplinli bir kortej oluşturduktan sonra sloganlarla ve alkışlarla yürüyüşe geçtik. Tam köşeyi dönerken diğer temsilciliklerimizin oluşturduğu umut yumağını görünce müthiş bir coşku sardı bizi, heyecan doruğa ulaşmıştı. Koşup sarılmak istercesine ilerliyorduk, inanılmaz bir duyguydu. Yumruklar daha da yukarı kalkmaya, sloganlar daha da gür atılmaya başlanmıştı, coştukça coşuyorduk, gururlanıyorduk. Umut yumağındaki yerimizi aldıktan sonra hep birlikte şunu haykırdık: DÜNYANIN BÜTÜN İŞÇİLERİ BİRLEŞİN! Daha sonra flamalarımız dağıtıldı önden arkaya doğru, kızıla büründü kortejimiz. Kortejin uzunluğuna baktığımda “işte emek, işte ürünü” dedim.
Alandaki yerimiz aldığımızda şaşkın bakışlar üzerimizdeydi, “kim bunlar” der gibi. Alanda sendika bürokratlarının konuşmalarını sloganlarımızla protesto ettik ve işçi sınıfının gerçek istemlerini haykırdık. İşçi sınıfına hiçbir zaman doğruları söylemeyen bu bürokratların işçi sınıfının mücadelesinin önünde bir engel olduğunu biliyoruz.
Halaylar çekilmeye başlanmıştı, mutluydu insanlar, çok coşkuluydu. Bitmesini istemediğim günlerdendi. Derneğimize geldikten sonra değerlendirmeler yaptık, özellikle ilk defa 1 Mayıs’a katılan arkadaşlarımızın anlamlı konuşmaları alandaki o havayı tekrar bizlere yaşattı. Mutlulukları yüzlerinden okunan arkadaşlardan ayrılırken tekrar görüşeceğimizi, ne yapılması gerekiyorsa birlikte yapmak istediklerini belirtmeleri çok daha anlamlıydı. Gerçekten sınıf çıkarlarının nasıl savunulacağını bizlere öğreten ve bizlere yepyeni umutlar aşılayan UİD-DER’e selam olsun!
UİD-DER yürüyor, mücadele büyüyor!
Yaşasın işçi sınıfının uluslararası mücadelesi!
Beynelmilel
Nazım Hikmet Kavgamızda Yaşıyor
Son Eklenenler
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...
- Erik ağaçları durmuşsa çiçeğe/ Işıldamışsa kavakların yaprakları/ Sular yürümüşse söğütlerin dallarına/ Sarmışsa madımaklar çimenleri/
- Adana ve Mersin’de faaliyet gösteren Toros Tarım tesislerinde Petrol-İş Sendikasında örgütlü 213 işçi, 21 Mayıs sabahı greve çıktı. UİD-DER’li işçiler olarak grevin 5. gününde Mersin’deki fabrikanın önünde grevci işçilere dayanışma ziyaretinde...
- Nakba’nın 77. yılında dünyanın dört bir yanında işçi ve emekçiler, Filistin halkına yapılan zulmü protesto ediyor, şehir meydanlarında kitlesel gösteriler düzenliyor. Dünya genelinde yüzbinlerce işçi ve emekçi, 77 sene önce Filistin halkının...
- Adana ve Mersin’de faaliyet gösteren Toros Tarım tesislerinde çalışan 213 işçi 21 Mayıs sabahı greve çıktı. Kocaeli Dilovası OSB ve İzmir Çiğli’de üretim yapan DYO Boya fabrikalarında eş zamanlı grev başladı.
- Karabağlar, İzmir’de ikamet ettiğim ilçedir. Mahallelerinin büyük çoğunluğunda işçi ve emekçiler yaşar. Küçük bir kesimse tuzu kuru, küçük burjuvalardan oluşur. Belediye bu zengin semtlere gösterişli hizmetler sunarken, yoksul mahalleler hep ikinci...
- Grevdeki Temel Conta işçileri 22 Mayısta fabrika önünde kitlesel basın açıklaması gerçekleştirerek işverenin grev kırıcı uygulamalarını ve saldırgan tutumunu protesto etti. Eyleme Türk-İş’e bağlı sendikalar, KESK İzmir Şubeler Platformu, Genel-İş...
- Küçük bir işçi çocuğu. Elinde, üstünde “Kreşe Gidemediğim İçin Greve Geliyorum” yazan kartonuyla poz vermiş. Muhtemelen annesi tarafından grev yerine getirilmiş. En küçük olmanın verdiği şirinlikle bütün işçilerin göz bebeği olmuş. Kreşte...