Buradasınız
12 Eylül Yargılaması’nda Faşist Evren ve Şahinkaya Yine Yoktu
12 Eylül askeri faşist darbesinin generallerinin yargılanmasına Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. 29 Haziran Cuma günü saat 10.00’da başlayan davaya sanıklar faşist Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya yine katılmadı. 5. duruşmanın görüldüğü dava, mahkeme salonunda sürerken dışarıda da “12 Eylül’ü Yargılama Platformu” bileşenleri, darbecilerden hesap sormak için Ankara Adliyesi önündeydi. Devrimci 78’liler Federasyonu, EHP, EDP, ESP, HDK ve derneğimiz UİD-DER, “Darbeciler Halka Hesap Verecek” sloganıyla generallerin yargılanmasına dâhil oldu. Almanya’dan gelen Uluslararası İzleme Komitesi de 12 Eylül faşizminin yargılanmasına destek sunmak için “Askeri Diktatörlük Tüm Yönleriyle Yargılansın” pankartıyla alandaydı.
“Gerçek bir yargılama ve adalet istiyoruz” talebiyle başlayan konuşmalarda 12 Eylül zindanlarında yaşamını yitirenlerin ismi tek tek okunarak hepsi için “burada” diye haykırıldı. “Gün Gelecek Devran Dönecek Darbeciler Halka Hesap Verecek”, “Kenan Evren Gelecek Hesap Verecek”, “12 Eylül’ü Aklama Yargıla!” sloganları sıklıkla atıldı. Aileler daha önceki duruşmalar sırasında olduğu gibi yine acılarını, kavgalarını anlattılar ve “darbecilerden mutlaka hesap sorulmalıdır” dediler. Derneğimiz adına konuşan temsilci arkadaşımız da katılan herkesi kardeşçe selamladığını ifade ettikten sonra şöyle devam etti: “12 Eylül’ün faşist darbeci generalleri yargılanmaya devam ediyor. Biz mücadeleci örgütlü işçiler davanın ilk gününde söylediğimiz gibi bu davanın takipçisi olmaya devam ediyoruz, edeceğiz. Çünkü şu çok iyi bilinmelidir ki takipçisi olunmadığı ve örgütlü bir şekilde basınç bindirilmediği müddetçe Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya’nın yargılanmaları görüntüden öteye gitmeyecektir.” Konuşmada, 12 Eylül faşizminin asıl sorumlusu olan patronlardan, darbeyi örgütleyen generallerden ve ordu yetkililerinden, rejimin uygulayıcılarından ve işkencecilerinden de hesap sorulması gerektiği vurgusu yapıldı ve 12 Eylül Anayasası toptan çöpe atılmalıdır denildi. Bundan sonra da davanın takipçisi olacağımız bir kez daha vurgulandı.
Yapılan konuşmalar sonrasında davaya saat 14.30’da tekrar başlamak üzere ara verildi. Verilen ara sırasında 12 Eylül yargılamasına destek vermek için Almanya’dan gelen Uluslararası İzleme Komitesi üyeleriyle kısa bir sohbet gerçekleştirdik ve kendilerinin dava hakkındaki görüşlerini aldık. Ver.di Sendikası Eyalet Yöneticisi Wilhelm Frohn sanıkların 5. Duruşma da dahil şimdiye kadar mahkeme salonuna gelmemelerinin kabul edilemez bir hukuk skandalı olduğunu, bu yöntemle adeta işkence görenlerle alay edildiğini belirtti. Bu konu hakkında Avrupa Komisyonu’na bir soru önergesi sunacaklarını ve bu hukuksuzluğu teşhir edeceklerini ifade etti. Frohn ayrıca davaya katılan sol düşünceli insanların normal bir durumu ifade ettiğini ama darbenin hazırlayıcılarından olan MHP’li avukat ve mağdurların bu davaya dâhil edilmesinin bir stratejik saldırı olduğunu da dile getirdi. Bunun 12 Eylül’ün gerçekten tartışılması ve yargılanmasını gölgeleyeceğini ifade eden Frohn, Almanya faşizmiyle kıyaslanamaz bile olsa 12 Eylül zihniyetinin de aynı olduğunu söyledi. Duruşma tekrar başladığında ise ara karar açıklandı. Açıklanan karara göre, İstanbul Adli Tıp Kurumu’nun “sanıklar ifade veremez” kararına tepki gösteren tanık avukatlarının itirazları doğrultusunda her iki generalin de bulundukları illerde en yakın üniversite hastanelerine sevk edilerek sağlık raporu almalarına karar verildi. Dava sırasında, İstanbul Adli Tıp Kurumu’nun sanıkların ifade veremeyeceği kararına yönelik savcı, sanık ifadelerinin telekonferans yöntemiyle alınabileceği talebinde bulundu. Ancak avukatlar bu talebe itiraz ettiler ve sanıkların mahkeme salonuna getirilmesi gerektiğini belirttiler. Verilen tepkiler nedeniyle bu konuyla ilgili bir gelişme karar kısmında yer almadı. Ayrıca daha önceki duruşmada karara bağlanmasına rağmen darbeci generaller ve ailelerine ait mal varlığı raporu beyan edilmedi. Davanın 14 Eylül 2012 günü saat 14.00’e ertelenmesine karar verildi.Sivas Davası’nda İlerleme Yok
- Asgari Ücret Asgari Zam Gördü!
- Balıkesir’de ZSR Mühimmat Fabrikasında İşçi Katliamı
- İş Kazalarına Karşı Daha Fazla Örgütlenelim
- Hitachi Energy’de Anlaşma İmzalandı, Grev Sonlandırıldı
- TİS Yetki Sistemi, Sorunlar ve Çözüm Arayışları Toplantısı Düzenlendi
- Selçuk, 5 Küçük Kardeş ve Annelik
- DİSK Asgari Ücret Taleplerini Açıkladı
- Kartal’da Binlerce Emekçi Haykırdı: “İnsanca Yaşamak İstiyoruz!”
- Önümüzdeki En Büyük Engel Sömürü Düzenidir
- Kanatları Kesik Gençler Ülkesine Yolculuk
- 1-0 Önde Olmak İçin Örgütlü Mücadeleye!
- 2021 Tüm Emekliler Sendikası’ndan Tekirdağ’da Eylem
- Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nden Gözaltılara Karşı Eylem
- Kadınlar Şiddete, Eşitsizliğe, Yoksullaştırma Politikalarına Boyun Eğmiyor
- BES Kandırmacası ve İptal Eziyeti
- As Plastik ve Bayraklı Belediyesi İşçilerinden Eylemler
- Polonez Direnişçileri: 100 Gündür Buradayız Kazanmadan Gitmeyiz!
- 5 Kardeş Neden Öldü?
- Esir miyiz?
- Hesap Sormadıkça İş Cinayetleri Devam Edecek!
Son Eklenenler
- İşçi Dayanışması yayınlandığı ilk günden bu güne biz işçilere kocaman bir sınıf olduğumuzu, yaşamlarımızın, sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne kadar yakın olduğunu anlatmaya devam ediyor. Yazıların kaleme alınmasından görsellerin hazırlanmasına,...
- İstanbul Planlama Ajansının (İPA) Ekim ayı araştırmasına göre, İstanbul’da ortalama stres seviyesi 10 üzerinden 6,9 çıktı. Aslında bu veri sadece İstanbul’u yansıtmıyor. Mersin olsun, İstanbul olsun hiç fark etmiyor: Stres seviyemiz artıyor,...
- Sevgili işçi kardeşlerim, başlıktaki sözlere gelmeden meramımın tamamını anlatmak için 6 ay geriye gitmem gerekiyor. Mayıs ayının son haftasında iki azı dişime kanal tedavisi için Dokuz Eylül Üniversitesi diş bölümüne randevu alarak gitmiştim. İki...
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...
- Mutsuzluk ve umutsuzluk gençler arasında adeta bir salgın gibi yayılıyor. Etrafımıza, arkadaşlarımıza bakıyoruz, yaşamdan tat alamadığını söyleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. “Her günüm bir öncekiyle aynı”, “yarından bir beklentim yok”, “bana...
- Biz işçiler haftanın her günü vardiyalı bir şekilde 24 saat çalışırız. Yeri gelir Pazar mesai yaparız. Dinlenmeye, ailemize vakit ayırmaya zaman bulamayız. Sanki biz işçiler için hayat sadece çalışmaktan ibaretmiş gibi. Fabrikada mühendis bir...
- Eskiden her sorunun beni bulduğunu, bu sorunları yaşayan tek kişinin ben olduğumu düşünüyordum. Sonra UİD-DER ile tanıştım ve İşçi Dayanışması’nı düzenli olarak okumaya başladım. Bir genç olarak, gençlik yazılarını okudukça bu sorunları yalnızca...
- Ben büyük bir tekstil fabrikasında çalışıyorum. Başta Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olmak üzere siyasi iktidar sözcülerinin, asgari ücret zammının hedeflenen enflasyon oranına göre yapılacağını her fırsatta söylemelerine rağmen asgari ücrete...
- Son günlerde sohbet edebildiğim her insana Türkiye’deki Suriyeliler hakkında ne düşündüklerini soruyorum. Devamındaysa nerede dünyaya geldiklerini, neden göçüp büyük kentlere geldiklerini soruyorum. Son olarak aile büyüklerinin nerelerden göçerek...
- Sevgili işçi kardeşlerim, 8 yaşına kadar babasız, 8 yaşından sonraysa hem anasız hem de babasız büyümüş sayılırım. 12-13 yaşıma kadar mahallede ve çalıştığım fabrikada anası-babası yanında olan arkadaşlarıma imrenmiş, onları kıskanmışımdır. O halimi...