Buradasınız
15-16 Haziran’ın 40. Yıldönümünde Direnişçi İşçiler Konuştu
Yapılan açılış konuşmasında, 15-16 Haziran direnişinin, Türkiye işçi sınıfının DİSK’i kapatmak isteyen sermaye sınıfına verdiği bir cevap olduğu ifade edildi.
Etkinliğe katılanlar arasında Tekel işçileri, Koşuyolu Hastanesinde işten çıkarılan işçiler, Procast Metal işçileri, direnişte olan Samka Metal işçileri, Balnak işçileri, tersane işçileri, deri işçileri ve Emekli-Sen üyeleri de vardı.
Kürsüden ilk konuşmayı, 26 Mayıs eylemine katıldığı için Koşuyolu Hastanesinde üç işçi arkadaşıyla birlikte işten çıkarılan Dev Sağlık-İş üyesi bir işçi yaptı. Konuşmasında taşeron işçilerin örgütlenmesinde karşılaştıkları sorunları dile getirdi ve bu sorunların ancak örgütlenerek çözülebileceğinden söz etti. 26 Mayıs eylemine, işçilerin birlik olduğu bir hastanenin işçileri olarak katıldıklarını ve bu nedenle işlerine son verildiğini anlattı. Taşeronu sağlıktan ve bulunduğu yerlerden atana kadar mücadeleye devam etmekte kararlı olduklarını dile getirdi.
İşten çıkarılan Sosyal-İş üyesi Bilgi Üniversitesi işçileri adına kürsüye çıkan bir işçi, sermaye sınıfının 40 yıl önce DİSK’i kapatmak istemesine karşı, sadece DİSK üyesi işçilerin değil, diğer sendikalara üye işçilerin de karşı çıktığını hatırlattı. Bilgi Üniversitesi’nin 1,5 yıl önce bir Amerikan şirketi tarafından satın alındığını, yeni patronların ilk yaptıkları işin taşeronlaştırma olduğunu dile getirdi. İşçiler olarak sermayenin saldırısına Mart ayından bu yana Sosyal-İş’te örgütlenerek cevap verdiklerini anlattı. Örgütlenme karşısında patronun işçileri işten çıkardığını, direniş çadırında 42. günü geride bıraktıklarını belirtti ve herkesi direnişlerine destek vermeye çağırdı.
Ataşehir Belediyesinde işten çıkarılan Genel-İş üyesi işçiler adına kürsüye çıkan bir kadın işçi de, işçilerin umudunun taşeronlaştırmayla kırılmaya çalışıldığını fakat buna izin vermeyeceklerini vurguladı. Kazanılmış hakları gasp etmek için sermayenin gerçekleştirdiği saldırılara karşı yeniden 15-16 Haziran’ın bayrağını yükseltmek gerektiğini dile getirdi. Ataşehir Belediyesi’nin hiçbir gerekçe göstermeden Genel-İş üyesi işçileri işten çıkardığını belirtti.Tersanede örgütlendikleri için işten atılan Limter-İş üyesi işçiler adına konuşma yapan bir işçi, her türlü baskıya rağmen mücadeleye ve örgütlenmeye devam edeceklerini ifade etti.
Direnişte olan Birleşik Metal-İş üyesi Samka Metal işçileri adına konuşma yapan bir işçiyse, 10 yıldır bu fabrikada kötü şartlarda çalıştıklarını, kötü çalışma şartlarından kurtulmak için sendikada örgütlenmeye karar verdiklerini anlattı. Sendikal örgütlenmeyi duyan patronun 16 işçiyi işten çıkardığını, baskılara rağmen 38 gündür direndiklerini ve haklarını alana kadar mücadeleye devam edeceklerini ifade etti.
Procast Metal işçileri adına konuşma yapan kadın işçi, BMİS’te örgütlendiklerini duyan patronun 12 işçiyi tazminatsız işten çıkardığını, işyerinin önünde direnmelerinin sonucu olarak tazminatlarını aldıklarını, davalarının devam ettiğini anlattı ve demokrasiden yana olan herkesi 15-16 Haziranları yeniden yaratmaya davet etti. Konuşmasını “biz yürümedikçe güzel günlere, güzel günler bize gelmeyecektir” sözleriyle bitirdi.
2008 yılında işten çıkarılan Sinter Metal işçileri adına konuşan bir işçi de, işten çıkarılma süreçlerini hatırlattı, 1,5 yıl boyunca fabrikanın önünde direnişlerini sürdürdüklerini ve davalarının devam ettiğini, bu zaman boyunca sermayenin hiçbir kurumuna güvenilemeyeceğini öğrendiklerini anlattı. Kapitalizm devam ettiği sürece işçiler için tam anlamıyla bir kurtuluşun olamayacağını, bunun için de bu düzen yıkılıncaya kadar mücadeleye devam edeceklerini ifade etti.
Nakliyat-İş’te örgütlenen ve 2009 yılı Ekim ayından bu yana direnişleri devam eden Balnak Lojistik işçileri adına da bir konuşma gerçekleştirildi.
Direnişçi işçilerin konuşmasının ardından Grup Bandista konser verdi. Konserin ardından DİSK genel başkanı Süleyman Çelebi kürsüye çıktı ve bir konuşma yaptı. Çelebi’den sonra sahneye çıkan Onur Akın’ın verdiği konserle etkinlik son erdi.
Yazmaktan Nefret Ederdim
- SES: Sağlıkta Ticaret Ölüm Demektir!
- İşçiler, Kamu Emekçileri, Çiftçiler Hakları İçin Mücadele Ediyor
- Tokat’tan Diyarbakır’a Maden Şirketlerine Karşı Köylüler Mücadele Ediyor
- Çiftçiler Düşük Fiyat Dayatmasına Karşı Çıkıyor
- 112 Acil Sağlık Çalışanlarından Eylem
- Tüm Emeklilerin Sendikası: “İnsanca Yaşamak İstiyoruz!”
- Mersin Dizge Okulu Öğretmenleri Kazandı!
- Mersin Dizge Okulu Öğretmenleri Düşük Ücretlere Karşı Eylem Yaptı
- Manisa Gördes’te Madene Karşı Direniş Nöbeti Sürüyor
- Özel Sektör Öğretmenleri Hakları İçin Eylemde
- Bursa ve İzmir’de İşten Atma Saldırılarına Karşı Eylemler
- Hak Gasplarına Karşı Mücadeleler Sürüyor
- Sendikal Baskılar Mücadeleyle Aşılıyor
- IFFCO Türkiye Fabrikasında Sendika Düşmanlığı
- Sendikalaşma Hakkı Engelleniyor, İşçiler Mücadele Ediyor
- Belediye ve Sağlık İşçileri Haklarını İstiyor
- Antep’ten Ankara’ya İşçilerin Mücadelesi Sürüyor
- Durak Tekstil’de Sendikalaşan İşçiler İşten Atıldı
- Düşük Zam Dayatmasına ve Sendika Düşmanlığına Karşı Mücadeleler Sürüyor
- Tersane İşçileri Düşük Ücret Dayatmasına Karşı Eylemlerini Sürdürüyor
Son Eklenenler
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER, sözünü İşçi Dayanışması’yla söylüyor. Kapitalist sömürüye, zorbalığa, ayrımcılığa, haksız savaşlara karşı işçi sınıfına sesleniyor ve diyor ki kurtuluş ellerinizde, birliğinizdedir.
- İşçi ve emekçiler pek çok ülkede 2024 yılını mücadeleyle kapattı, 2025’i mücadeleyle karşıladı. Kapitalist sömürü düzeninin yol açtığı sorunlar büyürken, buna karşı işçilerin mücadelesi ve dayanışması da güçleniyor. Emperyalist savaşın yayıldığı,...
- Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Aralık ayı yıllık enflasyonunu yüzde 44,38, 12 aylık ortalama enflasyonu ise yüzde 58,51 olarak açıkladı. Kamu emekçilerinin ve emeklilerin maaş artışında önemli bir faktör olan altı aylık enflasyon ise yüzde 15,75...
- Harb-İş Sendikası Eskişehir Şubesi, 3 Ocakta basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasında kamu işçilerinin toplu iş sözleşmesi (TİS) sürecine, TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarına ve Harb-İş üyesi işçilerin yaşadıkları ekonomik...
- İşçi Dayanışması yayınlandığı ilk günden bu güne biz işçilere kocaman bir sınıf olduğumuzu, yaşamlarımızın, sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne kadar yakın olduğunu anlatmaya devam ediyor. Yazıların kaleme alınmasından görsellerin hazırlanmasına,...
- İstanbul Planlama Ajansının (İPA) Ekim ayı araştırmasına göre, İstanbul’da ortalama stres seviyesi 10 üzerinden 6,9 çıktı. Aslında bu veri sadece İstanbul’u yansıtmıyor. Mersin olsun, İstanbul olsun hiç fark etmiyor: Stres seviyemiz artıyor,...
- Sevgili işçi kardeşlerim, başlıktaki sözlere gelmeden meramımın tamamını anlatmak için 6 ay geriye gitmem gerekiyor. Mayıs ayının son haftasında iki azı dişime kanal tedavisi için Dokuz Eylül Üniversitesi diş bölümüne randevu alarak gitmiştim. İki...
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...
- Mutsuzluk ve umutsuzluk gençler arasında adeta bir salgın gibi yayılıyor. Etrafımıza, arkadaşlarımıza bakıyoruz, yaşamdan tat alamadığını söyleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. “Her günüm bir öncekiyle aynı”, “yarından bir beklentim yok”, “bana...
- Biz işçiler haftanın her günü vardiyalı bir şekilde 24 saat çalışırız. Yeri gelir Pazar mesai yaparız. Dinlenmeye, ailemize vakit ayırmaya zaman bulamayız. Sanki biz işçiler için hayat sadece çalışmaktan ibaretmiş gibi. Fabrikada mühendis bir...