Buradasınız
1 Mayıs’a Giderken Emekçi Kadınlar Anlatıyor

Yıllardır çalışıyorum ve çocuğumu tek başıma büyüttüm. Uzun yıllar sonra bankadan aldığım kredi yardımıyla bir ev aldım. Ancak maaşımın çok büyük bir kısmı kredi taksidine gidiyor. Ben de mecburen ek iş arıyorum. Ancak çok uzun saatler çalıştığımız için ek iş de bulamıyorum. Zaten eve gittikten sonra yemek, bulaşık derken zaman geçiveriyor ve yeterince dinlenemeden tekrar işe gelmek zorunda kalıyorum. İhtiyaçlarımı karşılayabileceğim bir ücret alıyor olsaydım ek iş aramak zorunda kalmazdım. Bu nedenle ben hem iş saatlerinin kısaltılması hem de ücretlerin yükseltilmesi talebiyle 1 Mayıs’a katılacağım.
Sevda, 27 yaşında, dağıtım işçisiDüşük ücretli, ağır bir işte çalışıyorum. Her şeyden önce ücretlerin yükseltilmesini talep ediyorum. Çalıştığım işyerinde 200 erkek, 12 kadın işçi çalışıyoruz. 30 kiloluk çuvalları erkeklere değil, ezik gördükleri, susturabildikleri biz kadınlara kaldırtıyorlar. Biz de örgütlü olmadığımız için mecburen kabul etmek zorunda kalıyoruz. Sesimizi çıkaramıyoruz, susturuluyoruz. Bu yüzden “kadınların susturulmasına hayır!” demek için 1 Mayıs’a katılacağım. Ablam 3,5 aylık hamileyken kocasından gördüğü şiddet sonucu bebeğini kaybetti. Gördüğü şiddetin gerekçesi ise kocasından izinsiz hastaneye gitmesiydi. Bu nedenle kadına şiddetin bir sembolü olarak ablamın resmini taşıyarak “kadına şiddete hayır!” diye haykırmak için de 1 Mayıs’a katılacağım.
Eda, 25 yaşında, tekstil işçisi10 yıldan fazladır bu sektörde çalışıyorum. Yaptığım işten kaynaklı Ankilozan spondilit (omurilik iltihabı) ve boyunda kamburluk teşhisi kondu. Fakat henüz meslek hastalığı olarak tanımlanmadı. Emeklilik için gerekli çalışma süresinin uzunluğundan dolayı sağlığımı kaybetmekten ve geleceğimden kaygı duyuyorum. Emeklilik yaşının aşağı çekilmesi ve meslek hastalıklarının tanımlanması talebiyle 1 Mayıs’a geliyorum.
Burcu, 29 yaşında, büro işçisiŞu an çalıştığım işyerinde çalışma saatleri 08.30-18.30 olmasına rağmen akşam 19.30’dan önce çıkamıyoruz. Üstelik Cumartesi günleri de 15.00-16.00’ya kadar çalışmak zorundayız. Buna karşılık fazla mesai ücreti de almıyoruz. Görevim muhasebe olduğu halde alanım dışında başka işler yapmak zorunda da kalıyorum. Yani iki kişinin işini bir kişiye yüklemiş oluyorlar. Bu nedenle uzun çalışma saatlerine ve fazla iş yüküne karşı durmak için 1 Mayıs’a geliyorum.
Duygu, 27 yaşında, üniversite mezunu işsiz
Fransız Dili ve Edebiyatı mezunuyum. Mezun olduğumdan beri, yani yaklaşık 1,5 yıldır işsizim. İngilizce, Fransızca ve biraz da Rusça biliyorum. Buna rağmen iş başvurularında “biz deneyimli eleman arıyoruz” denilerek reddediliyorum. Çalışmadan nasıl deneyim kazanabilirim ki! Öğretmenlik ataması da yapılmıyor. Özel okullarda öğretmenlik yapabilmem için de formasyon şartı aranıyor. Formasyon için de 5 bin-10 bin lira arası ücret ödemeniz gerekiyor. 5 yıl boyunca eğitim aldım. Emeğimin karşılığını istiyorum. Ya atamam yapılsın ya da alanımla ilgili bir iş bulup çalışmak istiyorum. Devlet bize “Fransız” kalmasın artık! Ben bu yıl benim için en yakıcı sorun olan “bütün işsizlere iş” talebiyle 1 Mayıs’a katılıyorum.
Dünya, 32 yaşında
1 Mayıs’a gidince çok mutlu oluyorum. Kendimi güçlü hissediyorum. Bir kadın ve emekçi olarak hakkımı arayabildiğim yer olarak görüyorum. Çünkü ben 1 Mayıslara katılmaya başladıktan sonra hakkımı aramayı ve kendimi ifade etmeyi öğrendim. Her gidişimde bir şey öğreniyorum. Bence 1 Mayıs’a çocuk, yaşlı, erkek, kadın herkes katılmalı. Hatta ailece katılmalı. Örneğin ben 5 yaşındaki oğlum ve eşimle beraber katılıyorum. Bu sene kadın arkadaşlarımı da çağıracağım. Ben şu anda çalışmıyorum. Bir ev emekçisi olarak yaptığım iş, iş olarak görülmüyor. Bu nedenle bu sene 1 Mayıs’a “ben de varım, ben de emekçiyim” demek için katılacağım. Evde çalışan kadının emeğine saygı talebiyle alanda olacağım.
Hastanede çalışan bir taşeron işçi
Güvencesiz çalışmak istemiyorum. Ben bir taşeron işçisiyim ve taşeronun kaldırılmasını istiyorum. Adana’da iş cinayetine daha 13 yaşında bir insanın kurban edilmesini, bir çocuğun bu şekilde ölmesini vicdanım kabul etmiyor. (Konuşurken karşısında oturan 14 yaşındaki oğluna baktı ve gözlerinden yaşlar akmaya başladı). Acaba o patron kendi çocuğunun o şekilde ölmesini ister miydi? Kadın işçiler olarak, anneler olarak bunların yaşanmaması için 1 Mayıs’ta alanda yerimizi almalıyız.
Bir ev kadını
Kadınlar eşleri, babaları, ağabeyleri tarafından sürekli baskı altındalar ve şiddete maruz kalan çok sayıda kadın var. Özellikle ev kadınlarında şiddete maruz kalan ve buna karşı bir şey yapamayan kadın çok fazla. Ben 1 Mayıs’a kadına yönelik şiddetin son bulması için gideceğim. Şiddete uğrayan kadınlar kocalarından kaçıp, ailelerinin yanına sığınmak zorunda kalmamalı, kadınların başvurabileceği kurumlar ya da barınabilecekleri yerler olmalı.
Sevda, ev kadını
Kadınların ikinci cins olmasının ortadan kaldırılması ve kadınların şiddete maruz kalmaması için 1 MAYIS alanında olmamız lazım!
Akife, büro işçisiBizler için 1 Mayıs alanı kendi sıkıntılarımızı dile getirmek için bir fırsat. Taleplerimizden bir tanesi kadına yönelik şiddete dur demek! Diğer bir talebimiz ise şu olmalı: İster kadın olsun ister erkek tüm emekçilerin emeklerinin karşılığını alması ve çalışma koşullarımızın düzeltilmesi olmalıdır. Ben bu talepler için 1 Mayıs’ta alanlarda olacağım.
Son Eklenenler
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...
- Erik ağaçları durmuşsa çiçeğe/ Işıldamışsa kavakların yaprakları/ Sular yürümüşse söğütlerin dallarına/ Sarmışsa madımaklar çimenleri/