Buradasınız
1 Mayıs İşçi Sınıfının Birlik Mücadele ve Dayanışma Günü
Ortadağ’dan bir işçi
2019 1 Mayıs’ını geride bıraktık. Her türlü baskıya ve engellemelere rağmen kitlesel, coşkulu ve işçilerin taleplerinin hep bir ağızdan haykırıldığı güzel bir gün oldu. Kadın, erkek, genç, yaşlı işçi ve emekçi on binlerce kişinin, Bakırköy alanına aktığı 1 Mayıs’ta kıdem tazminatı, BES dayatması, işsizlik, gelecek kaygısı ve EYT mağduriyeti gibi birçok konu slogan ve marşlarda kendine yer buldu. İşçi ve emekçilerin gasp edilen haklarına karşı nasıl birlikte mücadele edeceği 1 Mayıs alanında gösterilmiş oldu. Bir kez daha anladık ki bizler birlikte olursak güçlü oluruz.
1 Mayıs alanında UİD-DER kortejinde söylediğimiz şarkıda geçtiği gibi “milyonların içinde yalnız değilsin, yeter ki sen de kavgayı göğüsle, yalnız değilsin.” Ben bu sözleri tam bir yıl önce yine 1 Mayıs alanında dinlemiştim. 2018 1 Mayıs’ı benim ilk kez örgütlü bir şekilde katıldığım 1 Mayıs olmuştu ve ilk defa kendimi güçlü ve değerli hissetmiştim. UİD-DER kortejinin heyecanı ve disiplini alanda kendini hemen belli ediyordu. Kimseyi tanımadan gittiğim alanda onlarca kişiyle arkadaş olmuş ve güç kazanmıştım. Birliğin ve mücadelenin gücünü hissetmiştim. Bu birlik o günle sınırlı kalmadı ve kalamazdı. Geçtiğimiz bir yılda UİD-DER’in düzenlediği tüm etkinliklere katılmaya özen gösterdim. Son bir yılda birliğe ve mücadeleye dair birçok şey öğrendim. Sınıf bilincini daha derinden kavradım ve birçok şeye artık bu gözle bakmaya başladım. Sınıf bilincini kavradıkça sinemadan tiyatroya, şarkılardan şiirlere, hikâyelerden kitaplara her şey daha anlamlı ve değerli gelmeye başladı. Bir emekçi olarak emeğin kıymetini anlamak ve bu uğurda mücadeleye atılmak kadar güzel bir duygu yoktur. Ben artık UİD-DER’li bir işçi olarak katıldığım 2019 1 Mayıs’ında elimden geldiğince kortejin düzeni için görev aldım. Kendimle gurur duyduğum, sevincimin ve heyecanımın arttığı bir gün oldu.
Yaşasın 1 Mayıs! Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz!
UİD-DER Kortejimiz Güç Verdi
UİD-DER’le 1 Mayıs Anlatılmaz Yaşanır
Son Eklenenler
- Patronların tek isteği işçiler hep çalışsın, çok çalışsın, hak hukuk aramasın, hatta bedavaya, ölümüne çalışsın. İşte bu açgözlü istekleri onları bir canavara dönüştürüyor. Neredeyse her gün “yok daha neler” diyeceğimiz haberler duyar olduk....
- İngiltere’de binlerce kişi ırkçı ve faşist yükselişe karşı “No Pasaran/Geçit Yok” şiarıyla 27 Temmuzda başkent Londra sokaklarına çıktı. İngiltere’de Tommy Robinson liderliğindeki faşist örgüt İngiliz Savunma Birliği’nin (EDL) düzenlediği mitinge...
- Kapitalist sistemin çelişkileri tüm dünyada derinleşmeye devam ediyor. Dev şirketler rekor kârlar açıklarken işçiler sefalet ücretlerine, gençler işsizliğe, geleceksizliğe mahkûm ediliyor. Emperyalist savaşın alevlerini daha da harlayan egemenler,...
- İstanbul Çatalca’da bulunan Polonez’de işçilerin sendika hakkı için mücadelesi sürüyor. Ancak işçilerin sendikal örgütlenme hakkını yok sayan şirket yönetimi önce baskı uyguladı, sonra işçileri işten attı, son olarak da 27 Temmuzda polisi işçilerin...
- Bugün milyarlarca insan kapitalizmin yarattığı pek çok sorunla cebelleşiyor. İşsizlik, yoksulluk, iklim krizi, göç krizi, emperyalist savaşlar… Dünya üzerinde yaklaşık 300 milyon göçmen var. Türkiye’de Amerika’da, İspanya’da İngiltere’de ve daha...
- Geçtiğimiz günlerde Asya’nın en zengin ailesi olan Ambaniler’in Martta başlayan 4 aylık düğün maratonunda 250 milyon dolar harcadıklarına dair bir haber okudum. Mukesh Ambani’nin oğlu Anant’ın evlendirildiği şatafatlı düğüne dünyanın her yerinden...
- İstanbul 112 Ambulans çalışanları ve SES İstanbul Şubeleri, 26 Temmuz Cuma günü Avrupa İl Ambulans Servisi Başhekimliği binası önünde, yaşanan sorunlara çözüm bulunması talebiyle basın açıklaması gerçekleştirdi. Yapılan basın açıklamasına 112...
- Otoriter, faşist rejimlerin iktidarda olduğu dönemlerde toplumsal değerler aşındırılır, insanlar yalnızlaştırılır, bencillik ve bireycilik daha fazla öne çıkar. Zulme ve haksızlığa karşı çıkmak aptalca, kişisel çıkarları ön planda tutmak, bunun için...
- Kemal Türkler anılırken yaşadığı dönemle ve mücadele arkadaşlarıyla, sınıf mücadelesinde elde ettikleri kazanımlarla anılıyor. Bize öyle önemli bir miras bırakmış ki katledilişinin 44. senesinde bizler onu hâlâ aramızda ve kavgamızda hissediyoruz....
- İstanbul Çatalca’da bulunan, sucuk, salam, sosis gibi işlenmiş et ürünleri üretimi yapılan Polonez’de baskılar ve hukuksuzluklar artıyor, işçiler de sendikal haklarına sahip çıkmaya devam ediyor. Tekgıda-İş Sendikasının yeterli çoğunluğu sağlayarak...
- Siyasi iktidar Türkiye’nin dört bir yanını maden şirketlerine peşkeş çekmeye devam ediyor. Son olarak Emsa Enerji ve Madencilik şirketi Tokat’ta 30’dan fazla köyün yaylası ve su havzası olan Sorhun Obasında altın aramak için sondaj çalışmalarına...
- Sermaye sınıfının sendika düşmanlığına ve ücret gasplarına karşı işçilerin ve emekçilerin mücadeleleri sürüyor. İstanbul Çatalca’da Polonez işçileri patronun sendika düşmanlığına karşı direnişe geçti. Şişli Belediyesi işçileri ücretlerinin eksiksiz...
- “Fabrikadaki çoğu kadın 600-700 işçiye haklarının ellerinden gideceğini anlattığımızda protestoya katılmayı tereddütsüz kabul ettiler. Fabrikada sendikasız işçi yoktu. Kadınlar erkeklerden daha bilinçliydi. Sınıfsal olarak da meseleyi biliyorlardı....