Buradasınız
1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye Devam!
Zeytinburnu’ndan bir sağlık işçisi

Günler aktı geçti, sene döndü, yine o anlamlı günde biz milyonlarca işçiyi meydanlarda bir araya getirdi. 1 Mayıs’tan bahsediyorum. 1 Mayıs tek bir cinsin, tek bir ırkın, tek bir dilin, tek bir dinin, sadece çocukların, sadece gençlerin bayramı değildir. Tüm dünyadaki işçilerin birlik, mücadele ve dayanışma günüdür 1 Mayıs. İşçi sınıfı olarak bir araya gelip taleplerimiz için yürüdüğümüz gündür 1 Mayıs. Özellikle baskıların artığı, özgürlüklerin kısıtlandığı ve sömürünün azgınlaştığı bu koşullarda daha bir önem arz ediyor 1 Mayıs. Baskın seçimle zapturapt altına alınan kitlelerin ve tek adama muhalif bütün kesimlerin bir arada olduğu bir gün oldu Türkiye’de 1 Mayıs.
Bu anlamlı günde ben de UİD-DER saflarında yerimi aldım. Arabaya binmeden önce başlayan 1 Mayıs etkinlikleri yol boyunca, hatta alana vardığımızda daha da güçlendi ve büyüdü. Bu bakımdan bakıldığında bu mücadele gününü bu denli ciddiye alan bir örgütün içinde olmak kendimi ve sınıfımın gücünü dolu dolu hissetmemi sağladı. Kortejin disiplini ve coşkusu ile yürüdüğümüz sırada bir şeyi anladım: İşçilerin okulu, mücadele örgütü dediğimiz UİD-DER, hem kendi korteji içindeki işçilere hem de 1 Mayıs’a başka örgütlerle veya bireysel katılan işçilere nasıl yürünmesi gerektiğini gösteriyordu. Orada olmanın ve bu dayanışmaya katılmanın borcumuz ve görevimiz olduğunu bilmeliyiz. Yıllardır İstanbul’da böylesi kitlesel bir 1 Mayıs kutlanamamıştı. Bu dayanışmaya ne kadar ihtiyacımız olduğunu görmek ve sloganlarla, türkülerle hep beraber yürümek, sınıf kardeşlerimizle bizi biz yapan mücadelede yer almak, ciğerlerime dolan taptaze bir hava hissi uyandırdı bende.
Anlamak ve öğrenmek için mücadele etmekten başka şansımız yok kardeşler. Bizler bir olmadan hiçbir şey yapamayız. Bu bilinçle geleceğe umutla bakmak için mücadele şart ve dertlerimize devadır. Sınıfımızın gücünü büyütmek ve yaymak için örgütlenmeliyiz. YAŞASIN 1 MAYIS, YAŞASIN ÖRGÜTLÜ MÜCADELEMİZ!
Bahane Yok, Mücadele Var!
Kutlu 1 Mayısımız!
Son Eklenenler
- Metal işkolunda grup toplu iş sözleşmesi yaklaşıyor. Bu sözleşme MESS ve metal işkolunda örgütlü bulunan Birleşik Metal-İş, Türk Metal ve Çelik-İş sendikaları arasında gerçekleşecek. Biz işçiler bir araya geldiğimizde futbol üzerine konuşur, sohbet...
- BM destekli Entegre Gıda Güvenliği Aşaması Sınıflandırması (IPC), Gazze’de yaklaşık 500 bin kişinin yaşadığı yerleşim bölgesinde kıtlık ilan etti. Gazze’de açlıktan ölenlerin sayısı her geçen gün artıyor. İsrail’in uyguladığı bu soykırımı protesto...
- Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, taleplerini iletmek için 22 Ağustosta konfederasyon genel merkez binası önünde toplanarak Cumhurbaşkanlığına yürümek istedi. Kamu emekçilerinin yürüyüşü polis tarafından engellendi. Emekçiler sendika binası önünde...
- Hatay’dan İstanbul’a emekçiler rant uğruna evlerinden, tarım arazilerinden, geçim kaynaklarından ediliyorlar. Hatay Samandağ’da gece vakti alınan acele kamulaştırma kararıyla arazilerine giren ve narenciye ağaçlarını söken iş makinelerini durduran...
- Türkiye’de sayıları 16 milyona yaklaşan emeklilerin büyük bölümü, açlık sınırının altında maaşlarla yaşamaya çalışıyor. Yaşlılık dönemlerini huzur içinde geçirmesi gereken emekliler; temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor, kiralarını ödeyemiyor,...
- Jack London’ın 1900’lü yılları resmettiği “Uçurum İnsanları” kitabını geçtiğimiz günlerde, arkadaşlarla birlikte okuduk. Yaşadığımız bazı şeyler nasıl da bu kitapta anlatılanları çağrıştırıyor.
- Hüzünlüsün, biraz durgun, biraz da dalgınsın kardeşim./ Evet ve tabii olmadan, hayat zor bizim için./ Her gün, günün en aydınlık, en sıcak, en soğuk, en kıpır kıpır saatinde/ Kapanmak dört duvar arasına, esaret saatlerine mahkum ve mecbur olmak...
- Siyasi iktidarın “aile yılı” ilan ettiği 2025’te nice ailenin ocağına ateş düştü, düşmeye de devam ediyor. Ocak ayında meydana gelen ve 78 kişinin hayatını kaybettiği Kartalkaya’daki otel yangını felaketiyle başladı yeni yıl. Ama bu felaket ne ilkti...
- Bombalarla yerle bir edilen Gazze’de artık ne sokak kaldı ne okul ne hastane… Ölüm çok, açlık derin… Açlığın ne olduğunu bilenler, “Allah kimseyi açlıkla terbiye etmesin” der. Çünkü açlık, insanın canının yavaş yavaş çekilmesidir, gözünün gördüğüne...
- İzmir Gaziemir Serbest Bölgede üretim yapan Digel Tekstil fabrikasında, sendikalı çalışmak istedikleri için işten atılan 15 işçinin direnişi devam ediyor. 14 Ağustosta TEKSİF Ege Bölge Temsilciliğinde, direnişçi işçiler ve sendika temsilcileri bir...
- İsrail devleti, Filistin halkına yönelik saldırılarını sürdürerek savaşın alevlerini büyütmeye devam ediyor. Dünyanın dört bir yanındaki işçi ve emekçiler ise emperyalist savaşa karşı öfkelerini dile getiriyor, savaşın ortasında kalan sınıf...
- Toplumun ezici çoğunluğunu oluşturan, üreten, hizmet sağlayan, zenginlikleri var eden biz değil miyiz? Aynı sorunlarla boğuşan biz değil miyiz? Çürümeden, yozlaşmadan kurtulmak, nefes almak isteyen biz değil miyiz? Birbirimize ihtiyaç duyan biz...
- KESK, Ağustos ayının ilk haftasında alternatif TİS masası kurarak 2026-2027 Toplu Sözleşmesinde kamu emekçilerinin taleplerini duyurdu. İktidarın ilk zam teklifini açıkladığı gün Çalışma Bakanlığı önünde açıklama yaparak teklifi protesto etti. 13...