Buradasınız
1 Mayıs ve Mutluluk
Tuzla’dan bir işçi
Sabahın erken saatleri, daha güneş bile doğmadı ama biz ayaktayız. Pencereden dışarı baktım. Hafif sisli, soğuk ve karanlık bir hava. Üstüme kalın bir şeyler alıp dışarı çıktım. Hiç ses yok, herkes yataklarında uyuyor. BUGÜN 1 MAYIS 2011 PAZAR. Hadi başlayalım ve bu kasvetli havayı bayrama çevirelim.
Derneğimizin önünden kaldırılan otobüslere hızlı hızlı bindik, düştük yollara. Otobüste marşlar ve sloganlar. Yavaş yavaş uyanıyoruz galiba. Aradaki mesafe azaldıkça coşkumuz da, heyecanımız da artıyor tabii. Otobüslerimizden indik. Görevli arkadaşların yardımıyla yollar açıldı, trafik durduruldu, her yerden bir ses geliyor. Her sokaktan grup grup insanlar. Yumrukları havada haykıra haykıra aynı istikamete giden binlerce yürek. Evet, dedim. Doğru yerdeyiz, bu taraftan. Hava ısınmaya başladı, güneş bize gülümsüyor. Yumruklarımız havada, alana gidene kadar coşkulu sloganlar attık. Her yerde ama her yerde insanlar. Yüzler farklı ama yürekler bir. Alana geldiğimizde hemen kortejimizi oluşturduk ve kalabalık UİD-DER ailesini herkese gösterdik. Katılım çok yüksekti. Her yerden, her gruptan insan gelmişti buraya. Ellerimizde pankartlarımız Taksim’e yürüdük. Çok kalabalıktı ve çok da coşkuluydu. Türküler söylendi, halaylar çekildi. Omuz omuza vermiş insanların yüzleri tebessüm dolu. Bir yılın yorgunluğunu 1 Mayıs’ta Taksim’de güle oynaya, marşlarımızla, sloganlarımızla, halaylarımızla attık.
Ve dönüş yolu. İşte burası da çok eğlencelidir. Hatta süperdir. 1 Mayıs’ı hakkını vererek kutlamanın verdiği mutluluk yüzümüze yansır. Dönüş yolunda “ENTERNASYONALLE KURTULUR İNSANLIK!” pankartının arkasında yürüdük. Söylenen şarkıların, atılan sloganların, ayrı bir lezzeti vardır burada. Sesimiz sokakları inlettikçe, çevredeki insanların bize bakışları ve “helal olsun size” deyip alkışlamaları aslında her şeyi anlatıyor bizimle ilgili. Günün sonunda arkadaşlarımızla vedalaşıp otobüslerimize bindik, 1 Mayıs coşkumuz eve gidene kadar devam etti. Çok güzel bir gündü.
1 Mayıs’a her sene kitlesel bir şekilde katılmanın önemi büyüktür. Sanırım bunu söylememe gerek bile yok. Gücümüzü ortaya koyduğumuz, işçi sınıfının kendini gösterdiği, taleplerimizi haykırdığımız bir gün… Patronlar bizleri izlemişlerdir, bir gün gelecek kaçacaklar. Örgütlü olduğumuzda patronların korkudan şehri terk ettiğini de biliyoruz. Örgütlü işçi sınıfının önünde hiçbir güç duramaz. Gücümüze ve sınıf kardeşlerimize güvenelim, inadına örgütlenelim.
Yaşasın 1 Mayıs!
Yaşasın İşçilerin Uluslararası Mücadele Birliği!
UİD-DER’le 1 Mayıs Bir Başka!
Kubatoğlu’nda İşten Atma Saldırısı
Son Eklenenler
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...
- Erik ağaçları durmuşsa çiçeğe/ Işıldamışsa kavakların yaprakları/ Sular yürümüşse söğütlerin dallarına/ Sarmışsa madımaklar çimenleri/
- Adana ve Mersin’de faaliyet gösteren Toros Tarım tesislerinde Petrol-İş Sendikasında örgütlü 213 işçi, 21 Mayıs sabahı greve çıktı. UİD-DER’li işçiler olarak grevin 5. gününde Mersin’deki fabrikanın önünde grevci işçilere dayanışma ziyaretinde...
- Nakba’nın 77. yılında dünyanın dört bir yanında işçi ve emekçiler, Filistin halkına yapılan zulmü protesto ediyor, şehir meydanlarında kitlesel gösteriler düzenliyor. Dünya genelinde yüzbinlerce işçi ve emekçi, 77 sene önce Filistin halkının...