Buradasınız
21 Ocakta UFO Son Hamlesini Yaptı
Beylikdüzü’nden bir kadın metal işçisi
Fabrika genelinde 80 işçi kalmıştık. Sayımdan dolayı üretim yapmıyorduk. 250 bin stok vardı. İSO 2009 belgesi almak için fabrikada büyük çapta sayım ve temizlik vardı. Patron bütün hamallığı bizlere yaptırdı. Patronun işi bitince biz işçileri kapının önüne koydu. Sabah işbaşı yaptık, her şey normaldi. Öğlen yemek paydosuna çıktık. Bir baktık ki üç vardiyadaki tüm güvenlik görevlileri tam teşkilat kapının önüne dizilmişler. Servisler gelmiş. Paydos bitiminden on beş dakika geçmeden bizleri yemekhaneye topladılar. Hiç kimsede bir tepki yoktu. İlk olarak benimle birlikte birkaç arkadaşı, seminer odasına çağırdılar. İnsan kaynakları müdürü başladı konuşmaya:
– Arkadaşlar, malum önümüzde bir kriz var. Burada yollarımız ayrılıyor. Paralarınızı biz bankaya havale edeceğiz, siz bankadan alacaksınız.
Benim ilk sorum şu oldu:
– Siz işveren vekilleri bu ekonomik krizi bildiğiniz halde biz işçileri neden bankayla muhatap ediyorsunuz? Banka için bizlerden Ocağın 13’ünde evrak istediniz, aradan bir hafta geçti, bizleri işten atıyorsunuz.
Müdür hemen, “biz sizi işten atmıyoruz” diyerek bana çıkıştı, “biz bilmiyorduk bu kadar işçiyi işten çıkaracağımızı” diye de ekledi.
İşveren temsilcileri işte bu kadar yalancılar. Ben onlara şunu dedim;
– Biz ihbar tazminatımızı istiyoruz.
– Siz iş sözleşmesi imzaladınız, hak etmiyorsunuz, dedi müdür.
– O kâğıtları imzalarken bunlar nedir diye sordum. Siz o kâğıtları sigorta için imzaladığımızı söylediniz. Ben okumak istedim, siz acele edin dediniz. Yüzümüze baka baka neden yalan söylüyorsunuz! Bu kâğıtları sigorta için imzalıyorsunuz demediniz mi?
– Hayır! Biz öyle bir şey demedik.
– Bu kadar yalancısınız işte. Bizlere ibraname imzalatıyorsunuz, bütün haklarımızı aldığımıza dair. Ben imzalamıyorum!
– Bizi zor durumda bırakıyorsun, dedi müdür.
– Siz bize güvenmiyorsunuz, ibraname imzalatıyorsunuz. Peki, daha paramızı peşin almamışken biz niye güvenelim size?
Bu sırada epey bir gerginlik yaşandı. Dışarı çıkıp işçilere imza atmayın demem gerekiyordu. Fakat imza atmadan beni dışarı bırakmadılar. Güvenlikler bellerinde silahları, copları ve kelepçeleri ile imza atan işçileri alıp soyunma dolaplarına kadar takip ediyorlardı. İmza atıp hemen yemekhaneye çıktım. Güvenliklerin gözünden bir şekilde kayboldum. Sigara odasına işçilerin yanına gittim. “Arkadaşlar sakın imza atmayın, paramızı peşin vermiyorlar” dedim. Bunu bağıra bağıra anlattığım için hemen anında güvenlikler ve yöneticiler geldi. “Sen ne bağırıyorsun? Buradaki insanları neden kışkırtıyorsun?” diye bana bağırmaya başladılar. Ben de onlara “bana sesinizi yükseltmeyin, adam gibi konuşun” dedim. “Biz paramızı peşin almak istiyoruz”. Müdür, “1 Ocaktan itibaren parayı elden vermek yasak” dedi. Ben de “siz bizi işten çıkardığınız için peşin vermek zorundasınız” dedim. Bana “çık dışarı” diye bağırdılar. “Çıkmıyorum, ben buraya beş ay emek verdim, çıkmıyorum” diyerek karşılık verdim. Güvenliklerin amiri güvenliklere, “atın bunu” diye bağırdı. Örgütsüz ve birlik olmadığımız için işçiler müdahale bile edemediler. Beni zorla yemekhaneden dışarı çıkardılar. Neyse ben üzerimi giyindim, fabrikanın dışına çıkmadım. Merdivenlerin başında, inen işçileri bekliyordum, yanımda üç tane güvenlik vardı. İşçileri diğer merdivenden indirmişler ben görmeyeyim diye. Güvenlik amiri bana bağırıyor, hakaret ediyordu. Ben de ona “bana bağıramazsın hakaret de edemezsin, düzgün konuş benimle” dedim. Bana “çık dışarı seni attırırım” dedi. Ben de “attır da göreyim” dedim. Güvenlik amiri üzerime yürüdü, servis sorumlusu araya girdi bırakmadı. Ben fabrikanın içinde yalnız kaldım. İşçileri diğer kapıdan çıkarmışlar. Beni attılar fabrikadan. Çıktığımda herkes dışarıdaydı. İşçilerle konuşmaya başladık. Bu arada UİD-DER’li işçiler bizi yalnız bırakmayıp yanımıza geldiler. Konuşmaya başlarken güvenlikler ve yöneticiler UİD-DER’li arkadaşları susturmaya çalıştılar ve üzerine yürüdüler. Biz işçiler buna izin vermedik araya girdik. Sonra aynı yöneticiler UİD-DER’li işçi arkadaşlardan özür dilemek zorunda kaldılar.
Ben de UİD-DER üyesi bir işçi olmasaydım, UİD-DER’e gelip işçi sınıfının haklarını öğrenmeseydim, ben de o gün sessiz sedasız servise binip evimin yolunu tutacaktım. Bizimle kalan işçilerle sohbet ettik, ne yapacağız bundan sonrayı konuştuk ve ertesi gün Bölge Çalışma Müdürlüğüne fabrikayı şikâyet etmek için karar aldık.
Patronlar işçilerden ne kadar korkuyor. Ne yazık ki biz işçiler gücümüzün farkında bile değiliz. Patronlar sınıfı bu ekonomik krizin faturasını bizlere ödetiyor. Biz işçi sınıfı da buna izin veriyoruz. Bugün biz UFO işçileri birlik, beraberlik oluşturamadık. Ve kapının önüne konulduk. Bugün yarın bütün fabrikalarda işten atmalar daha da yoğun biçimde olacak. Bari bundan sonraki işçi çıkarmalara izin vermeyelim, işimizi kaybetmemek için elimizden geleni yapalım, gücümüzü toplayalım. Ya bir araya gelip birlik oluşturup sesimize ses katıp haklarımızı alacağız, işimizi kaybetmeyeceğiz ya da dağınık bir şekilde hepimiz insanlığımızı yok edeceğiz.
Şunu unutmayalım ki, Birleşen İşçiler Asla Yenilmezler!
46. Yılında Kavel Destanı
İşçiler Neden Sokaklarda?
- Patronların Hak Arayan İşçiye Tahammülü Yok
- Xiaomi Salcomp’ta İşten Atmalar Protesto Edildi
- Hacettepe Üniversitesi’nde İşten Atma Saldırısı
- Ezberler ve Gerçekler: “İş Çok, İş Beğenen Yok!”
- Cumhuriyet Gazetesinde Sendikalı İşçi Kıyımı
- Esenyurt’ta A101 İşçisi Kod 46 ile İşten Atıldı
- 65 İşçiyi Daha İşten Çıkardılar
- Ekmekçioğulları Metal’de İşten Atma Saldırısı
- Özer Elektrik’te İşten Atmalar Protesto Edildi
- İşten Çıkarma Yasağı İşten Çıkarmayı Engelliyor mu?
- Akwel’de İşten Atmalara Karşı İş Durdurma Eylemi
- TPI Kompozıt’te İşten Atma Saldırısı
- VIP Tekstil’de İşten Atmalar Protesto Edildi
- DERİTEKS, Üyelerinin İşten Atılmasını Protesto Etti
Son Eklenenler
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta bir kez daha dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanında işçiler meydanlara çıktılar. Kapitalist sömürüye, emperyalist savaşa, yoksulluğa, baskılara, eşitsizliğe, adaletsizliğe...
- İngiltere’de 7 Ekimden bu yana her Cumartesi ulusal çapta eylemler düzenleyerek Filistin halkının yanında yer alan işçi ve emekçiler, egemenlerin savaşına karşı meydanlarda yerlerini almaya devam ediyor. 20 Nisanda ülke çapında çeşitli kent...
- İtalya’da büyük işçi sendikaları iş cinayetlerine karşı binlerce işçinin katıldığı kitlesel bir miting düzenledi. 20 Nisan’da işçiler “Artık Yeter!” sloganıyla işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği, kamu sağlığı hakkı, adil vergi reformu ve...
- İşyerinde, sokaklarda, toplu taşıma araçlarında insanların yüzlerinden okunan yorgunluk ve mutsuzluk dikkatimi çekiyor. Öfke, mutsuzluk, umutsuzluk bir virüs gibi yayılmaya başladı. “Ama insanlar neden bu kadar mutsuz?” diye düşündüm kendi kendime....
- 1 Mayıs’ın gelmesiyle emekçiler, kadınlar, üniversiteli gençler, emekliler kendi taleplerini haykırmak için alanları doldurmaya hazırlanıyor. Ben de genç bir işçi olarak kendi talebimi haykırmak için alanda yerimi alacağım. Benim talebim çalışma...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER Mersin temsilciliğinde de “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlik gerçekleştirildi. Etkinliğe çeşitli...
- Bugünün stajyer öğrencileri, yarının sağlık işçileri olarak 1 Mayıs’ta sesimizi duyurmaya geliyoruz. Kimimiz ailelerinden uzakta farklı şehirlerden gelip yurtlarda kalan, kimimizse aileleriyle İstanbul’da yaşayan öğrencileriz. Biliyoruz ki stajyer...
- 2021 yılı sonunda Mesleki Eğitim Kanunu’nda yapılan değişiklikle birlikte MESEM’e (Mesleki Eğitim Merkezleri) kayıtlı kişi sayısında patlama yaşandı. Bugün MESEM’e kayıtlı, 300 bini ise 18 yaşından küçük, 1,5 milyon öğrenci var. MESEM’lerin daha...
- Bizler Gebze’den işçi ve öğrenciler olarak 1 Mayıs yaklaşırken sizlerle duygu ve düşüncelerimizi paylaşmak istiyoruz. Birçoğumuz 1 Mayıs’ı UİD-DER’in geçen sene Uğur Mumcu Kültür Merkezinde gerçekleşen 1 Mayıs etkinliği ile tanıdık. Bu tanışma...
- UİD-DER’li işçiler, grevlerinin 9. gününde Mersen işçilerine dayanışma ziyaretinde bulundu. “İşçiler Boyun Eğmiyor Mücadele Ediyor! Yaşasın Sınıf Dayanışması!” pankartı arkasında grev çadırına yürüyen UİD-DER’li işçiler hep birlikte “Yaşasın Sınıf...
- Emekçi kadın kardeşimiz, nasılsın? Pek sorulmaz nasıl olduğumuz, neler hissettiğimiz ve en önemlisi ne istediğimiz. Bu düzende bir rol biçilmiştir biz emekçi kadınlara ve ona uygun davranmamız, rolümüzü iyi oynamamız beklenir bizden. Hem de öyle...
- Bizler kamuda çalışan sağlık emekçisi kadınlarız. 1 Mayıs yaklaşırken içimizdeki heyecan ve umutla bir araya geldik ve sağlık emekçileri olarak “neler talep ediyoruz?” diye konuştuk. Kadınların oldukça yoğun çalıştığı bir sektörde olmamıza rağmen...
- Sorunlarımız her geçen gün katmerlenerek büyüyor. Mutfak masrafları, faturalar, barınma sorunu, düşük ücretler… Ama yalnızca sorunları sıralamakla bir yere varamayız. Yaşadığımız sorunları çözüme kavuşturmak için öncelikle sorunun kaynağını...