Buradasınız
27 Yaşında Gelen “Kaza”
UİD-DER Gebze İşçi Sağlığı ve Güvenliği Komitesi
İş kazaları dur durak demeden devam ediyor. Sanayinin kalbinin attığı bir işçi kenti olan Gebze’de de iş kazaları çok yoğun olarak yaşanıyor. Bu kazalardan bir tanesi de, 14 Mart Perşembe günü, Gebze Organize Sanayii Bölgesi 700. sokakta bulunan, yaklaşık 300 kişinin çalıştığı ve araba parçalarının üretildiği Pürplast fabrikasında yaşandı.
27 yaşındaki Murat Akgöz ürünlerde çıkan hatanın düzeltilmesi için imalat müdürü tarafından marangozhaneye kesim yapması için gönderildi. Kesim için kullanılan testerede gerekli işçi güvenliği önlemeleri alınmadığı için Murat Akgöz elini testereye kaptırdı. Bir parmağı kopan işçinin bir parmağı da oluşan derin kesikten dolayı işlevini kaybetme noktasına geldi. Apar topar özel hastaneye sevk edilen işçinin kopan parmağı 9 saatlik bir ameliyatın ardından yerine dikildi. Kazanın hemen ardından işveren kazayı örtbas etmek ve o zamana kadar almadığı önlemleri almış göstermek için olay yerini temizledi. Bütün suç delilerini ortadan kaldırıp, gereken koruyucu ekipmanları yerleştirip, iş güvenliği tabelâlarını astı.
Patronların zihniyetini anlamak bakımından kaza sonrasına ilişkin yaptıkları çok çarpıcı. Kazanın ertesi günü işçilere formaliteden bir iş güvenliği eğitimi verildi. Fabrikada kazayı gören işçilere baskı yapılırken, kazayı görmeyen hatta fabrikada bulunmayan kişilerden karakolda tanıklık yapması istendi. Akgöz’e tanıklık eden işçiler ise işten atılmakla tehdit ediliyor. Akgöz bundan önce de Pürplast’ta çok sayıda iş kazasının yaşandığını ve gereken hiçbir tedbirin alınmadığını vurguluyor.
Gebze UİD-DER İşçi Sağlığı ve Güvenliği Komitesi olarak geçmiş olsun ziyaretine gittiğimiz mağdur işçi kardeşimiz, sorunların görülenden çok daha derin olduğunu ve bunları duyurmakta çok sorun yaşadıklarını ifade etti. Bizler de iş kazası geçiren işçi kardeşimize tüm tecrübelerimizi kendisiyle paylaşacağımızı ve hukuki olarak da her türlü desteği göstereceğimizi ifade ettik.
Son Eklenenler
- Tarkett işçileri 18 Eylülden bu yana grevlerini sürdürüyorlar. Taleplerini, mücadelelerinin nasıl başladığını, grevlerini şöyle anlatıyorlar:
- Ücretlerini arttırmak, sendikalaşmak, ücret gaspına dur demek için çeşitli sektörlerden işçiler grev ve direnişlerini sürdürürken her geçen gün bunlara yenileri ekleniyor. Kartal Belediyesi işçileri Toplu İş Sözleşmesi (TİS) masasında anlaşma...
- Dünya İşçi Sınıfının Yoksulluğa, Hak Gasplarına ve Emperyalist Savaşa Karşı Mücadelesi Devam Ediyor!Dünyanın dört bir yanında farklı sektörlerden on binlerce işçi ve emekçi artan yoksullaşmaya, hak gasplarına ve emperyalist savaşlara karşı mücadeleyi büyütmeye devam ediyor. Baskı ve tehditlere boyun eğmeyen işçiler, grevlerle, kitlesel eylemlerle...
- İşçi Dayanışması’nda her vesileyle vurguladığımız gibi kapitalizmde iki temel sınıf var. Yaşam biçimi, düşünme tarzı, çıkarları, hayattan beklentileri farklı olan iki sınıf: İşçi sınıfı ve sermaye sınıfı. Bu nedenle her kavram hangi sınıftan...
- 28 Ekim 2014’te Ermenek’te 18 madenci katledildi. Ermenek katliamı, ekmek kavgası uğruna yerin yüzlerce metre altına inen sarı baretlilerin yaşamdan koparıldığı ne ilk katliamdı ne de son olacaktı. Aynı yıl 13 Mayısta Türkiye tarihinin en büyük...
- Son günlerde de Polonez işçisi kadınların direnişlerini hayranlıkla ve umutla takip ediyorum. Uzun zamandır “grevlerde kadınlar nasıl tepki veriyor” diye kadın ağırlıklı grevleri dikkatle izliyorum. Sizlere de bu merakımdan dolayı karşıma tesadüfen...
- Bu sistemde kâğıt üzerinde herkesin özgür olduğu söylenir, herkesin eşit özgürlükleri varmış gibi sunulur. Ancak gerçeklik başkadır. Gerçeği algılamak için uyanık ve sınıf bilinçli olmak, “hangi sınıfın özgürlüğü?”, “ne çeşit bir özgürlük?” gibi...
- Adana’da SASA-PTA Üretim Tesisi Şantiyesinde çalışan işçilerin Yapı Yol-İş Sendikasıyla birlikte ücret gaspına karşı başlattıkları direniş kazanımla sonuçlandı. Karşıyaka Belediyesi Kent AŞ işçileri, belediye önünde eylem yaparak ücretlerinin...
- Her gün yeni bir vahşet, felaket, savaş haberi alıyoruz. Çünkü içinde yaşadığımız ekonomik ve toplumsal düzen vahşet, felaket, savaş üretiyor. Her gün bir önceki güne göre daha kötü bir dünya ve yaşama açıyoruz gözlerimizi. Beraber çalıştığım bir...
- Çoğu işçi kardeşimiz birlikte hareket etmenin, hak mücadelesi vermenin zor olduğuna inanıyor. Gerçekten de hak mücadelesinde kolay bir yol yok. Peki ama kölelik koşullarında çalışmak, sefalete boyun eğmek kolay mı? Bireysel çabalarla hayat...
- Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) üyesi sağlık emekçileri 24 Ekimde pek çok ilde basın açıklamaları gerçekleştirerek devletin sağlık politikalarını, sağlık emekçilerinin maruz kaldığı sömürüyü ve tüm bunların bir sonucu olan bebek...
- Çalışma koşularımızın kötülüğünden, ücretlerimizin düşük olmasından ve genel sorunlarımızdan bahsederken “peki, bu durumda ne yapmalıyız” diye sorduğumuzda arkadaşlarımız kimi zaman “bu işyerinden bir şey olmaz” diyor.
- Yaşamlarımız ne pahasına çalınıyor? Ne pahasına aldığımız nefes bile çok görülüyor? Sermaye sınıfı rekor kârlar elde etsin, üretim maliyetleri düşsün, eğitim-sağlık gibi kamusal hizmetler birer kâr kapısına dönüşsün diye… Onlar hiç doymayan bir...