Buradasınız
4 Aralık Dünya Madenciler Günü: Madenlerin İşçilere Mezar Olmaması İçin!

Bugün 4 Aralık Dünya Madenciler Günü. İş cinayetlerinin en çok meydana geldiği işkollarından biridir madencilik. Dünyada bir defada yüzlerce işçinin hayatını kaybettiği çok sayıda madenci katliamı gerçekleşti. Neredeyse her gün, başta Türkiye olmak üzere dünyanın birçok bölgesinden maden kazalarına ve madencilerin yaşamını kaybettiğine dair haberler geliyor. En son 30 Kasımda Pakistan’daki maden kazasında 9 işçi yaşamını kaybetti. Türkiye’de ise aralıksız maden kazaları yaşanıyor. Daha kısa süre önce yani 14 Ekim 2022’de Amasra’daki grizu patlamasında 42 madenci kardeşimizi kaybettik. İSİG Meclisi’nin açıklamasına göre, 2001’den bu yana madenlerde en az 1989 maden işçisi yaşamını yitirdi. Siyasi iktidar, 13 Mayıs 2014’te Soma’da gerçekleşen patlamada 301 maden işçisi hayatını kaybetmesine rağmen gerçek anlamda hiçbir önlem almadı. Tam da bu yüzden aynı yıl 28 Ekimde bu kez Ermenek’te 18 maden işçisi kardeşimizin canını aldı sermaye sınıfı. O günden bu yana sayısız madende iş kazaları meydana geldi, bu kazalarda birçok madenci hayatını kaybetti. Fakat ne yazık ki işçi sınıfı örgütlü bir güç olarak sahneye çıkamadığı için iş cinayeti düzeni işçilerin canını almaya devam ediyor.
Örgütsüzlük çıkışsızlığa sürüklüyor
İşçi Dayanışması’nın 175. sayısının başyazısında belirttiğimiz üzere; “İşçi sınıfının yeterince örgütlü olmadığı ve bu yüzden işçilerin tek başlarına kalıp tek başlarına düşündüğü dönemlerde egemen propaganda toplumda derinlemesine etki gösterir. Bugün Türkiye’de olduğu gibi, göz göre göre gelen işçi katliamını meşrulaştırmak için siyasi iktidarın kullandığı ‘kader’ veya ‘şehit’ kavramları sorgulanmadan kabul görebiliyor. İnsanlar, içine itildikleri pasif durumu haklı göstermek ve vicdanlarını rahatlatmak için ‘ateş düştüğü yeri yakar’ diyerek sorunu kendilerinin dışına itebiliyor. Bu koşullarda, onlarca insanın ölüme gönderildiği bir faciaya işçi sınıfından ve toplumdan sert bir tepki gelmemesi, siyasi iktidarda ve sermaye sınıfında düzeyi giderek artan bir pervasızlığa yol açmaktadır.”
Bir madencinin ablası katliamın gerçekleştiği maden sahasında bizzat Erdoğan’a; “Kardeşim 10 gün önce ‘burada gaz kaçağı var bizi patlatacaklar’ demiş. Nasıl ihmal oldu?” diye soruyor. Başka bir işçinin annesi “madem gaz var gitme oğlum” diyor ama işçi “anne sen mi vereceksin paramı” diyerek bile bile ölüme gidiyor çaresizlikten... Herkes patlama riskinin farkında ama “biz bu koşullarda madene inmeyiz, çalışmayız” diyerek duruma müdahale edemediler. Çünkü örgütsüz işçi çıkışsızdır, çaresizdir. Çalışma koşullarına itiraz edip işi durdurduğunda işinden, ekmeğinden olmaktan korkar. Oysa sınıf bilincine, güçlü bir birlikteliğe sahip olan işçiler, her olaya kendi sınıf penceresinden bakar ve en önemlisi örgütlü olmaktan aldığı güçle harekete geçer, itiraz eder. Mesela işçiler örgütlü olsalardı, 2013’te sekiz işçinin yaşamını yitirmesine neden olan Kozlu maden faciasının baş sorumlusu olarak yargılanan Kâzım Eroğlu’nun para cezasıyla paçayı sıyırmasına, üstelik terfi ettirilmesine izin verirler miydi? Bugün TTK’nın Genel Müdürü koltuğunda oturan Eroğlu’nun, gerçek anlamda cezalandırılması için siyasi iktidara basınç bindirir, hesap sorarlardı. İşte o zaman işçiler siyaset sahnesine çıkmış olurlardı ve Amasra katliamına yol açan iktidarın umursamazlığına, vurdumduymazlığına göz yummazlardı.
Ailelerin ocağına ateş düşüren ve işçi sınıfına büyük acılar yaşatanlardan hesap sormak üzere birleşmediğimiz sürece iş cinayetleri durmayacak! İşçi sınıfının kendi örgütlerinde bir araya gelerek mücadele etmekten, örgütlü bir güç olmaktan başka seçeneği yok. İşte o zaman madenler sermaye düzenine mezar olur ve madenciler, işçiler ve tüm insanlık derin bir nefes alır.
Dünya Madenciler Gününün kökleri
Rivayet o ki Roma İmparatorluğu’nda babasının zulmünden kaçan Barbara isimli genç bir kadın, İzmit yakınlarındaki bir madene sığınır. Babası Roma’nın üst düzey bürokratlarından biridir, zenginliği kadar zorbalığıyla da ünlüdür. Zulmün ne demek olduğunu, sırtlarında şaklayan kırbaçlardan bilen madenciler de kendilerine sığınan Barbara’yı koruma altına alırlar ve onu saklarlar. Babasının gazabından uzun süre koruyamazlar genç kızı, ama hatıralarından ne zalimin zulmü silinir ne de Barbara’nın anısı… Gel zaman, git zaman, Barbara’nın ruhunun kendilerini koruduğuna, koruyacağına inanır olmuş madenciler. Onu madencilerin koruyucu azizesi ilan etmişler, dilden dile aktarır olmuşlar. Bu olayın üzerinden yüzyıllar geçmiş ve Santa Barbara’nın (Azize Barbara) İzmit’teki madene sığındığı gün olan 4 Aralık, Dünya Madenciler Günü olarak anılmaya başlanmış.
Madencilik için tarihin uzmanlık isteyen en eski mesleği olduğu söylenir. Bu nedenledir ki pek çok madenci ezgisi söylenegelmiştir tarih boyu. Kimisi iş şarkılarıdır bunların; madenciler çalışma temposunu bu şarkıların ritmine göre ayarlasın diye çıkmıştır ortaya… Kimisi ise mücadele marşıdır; madencilerin köklü olduğu kadar şanlı mücadele tarihine ilişkin ipucu verir insana… Farklı dillerde pek çok ağıt da yakılmıştır madenciler için. Mesela İspanyol madenciler için Santa Barbara Bendita veya Türkiye’de Zonguldak madencileri için “Mükellef” türküsü buna örnektir. Zifiri karanlığın bağrından cevheri söküp almak için kazma sallayan ve bir daha gün ışığına çıkamayan, yitip giden madenciler için…
Bir kıtadan diğerine, yeraltından yeryüzüne: madencilerin mücadelesi
Dünyanın en zor, en eski ve iş cinayetlerinin en çok yaşandığı iş kollarından biridir madencilik… Soma’da olduğu gibi dünyada bir defada yüzlerce işçinin hayatını kaybettiği çok sayıda madenci katliamı yaşanmıştır. Madene inmek demek ölümle her gün yüzleşmek demektir işçiler için. O yüzden her gün evden çıkarken sevdikleriyle helalleşir madenciler. Ama sadece ölüm gelmesin akla madencilik dendiğinde… Geçmişten bugüne, bir kıtadan diğerine nice şanlı mücadelelere de ev sahipliği yapmıştır madencilik. Yeraltında biriken öfke, zaman zaman yeryüzüne taşmış ve sınıf tarihimizin en zengin deneyimleri arasında yerini almıştır madencilerin mücadeleleri. 3 Ocak 2021’de yayınladığımız videomuzu bir kez daha izleyelim:
Esirler Dünyası Uyanmalı!
- Evrensel Gazetesine Silahlı Saldırı
- Vergi Sorunu
- Kötü Çalışma Koşullarına ve Sendikal Baskılara Karşı İşçiler Mücadele Ediyor
- İşyerinde Gelen Ölümler
- 3 Pişi ve Sabrın Ödülü
- Yas Tutmuyoruz, Mücadele Ediyoruz!
- Bu Bataklıktan Birlikte Çıkmalıyız!
- KESK Taleplerini Duyurmak İçin Alternatif TİS Masası Kurdu
- “Faizi Kim Uyguluyor, Bunu da Desene!”
- Hiroşima’dan Gazze’ye Umut İşçi Sınıfının Örgütlü Mücadelesinde
- Kamu İşçilerine Sefalet Protokolü
- Kamu İşçilerine Grev Yasağı ve Sefalet Dayatması
- BİRTEK-SEN Tekstil Raporunu Yayımladı
- Doğanın Değil Doların Yeşilini Sevenlerin Yasası
- Bomb Love, Savaş ve Çocuklarımız…
- 102 Günde 132 Kadın Öldürüldü Duydunuz mu?
- Emekliye Yeni Operasyon
- Karpuzun Bozduğu Ekonomik Denge!
- Yine Yangın, Yine Katliam!
- Kemal Türkler, Katledilişinin 45. Yılında Mezarı Başında Anıldı
Son Eklenenler
- Sakarya Hendek’te bulunan, Birleşik Metal-İş Sendikasının örgütlü olduğu Koç Holding’in şirketlerinden Türk Traktör’ün tedarikçisi olan SAG Hidrolik fabrikasında bir işçinin işten çıkarılması sonrası 12 Ağustosta direniş başladı. TEKSİF Sendikasına...
- İsrail’in Filistin halkına yönelik saldırıları ve açlık politikası tarifsiz acılar yaşatmaya devam ediyor. Siyonist rejim, iki milyon Filistinlinin bölgeden sürülmesi anlamına gelecek olan Gazze’yi tam işgal planıyla saldırılarını tırmandırıyor....
- Pakistan’da binlerce tekstil işçisi, hakları için haftalardır mücadele ediyor. Arjantin’de emekliler her Çarşamba günü düzenledikleri protestolar devam ediyor. Tunus’un en büyük işçi sendikası Tunus Genel İşçi Birliği (UGTT) üyesi toplu taşıma...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu KESK, 2026-2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerine dair, Kamu İşveren Heyeti teklifinin açıklanmasının ardından, 13 Ağustos Çarşamba günü Türkiye’nin pek çok kentinde ortak basın...
- Artık ben de anlıyorum ki; bir işçi hayata bu pencereden bakmaya başlar, işçi sınıfının bir ferdi olduğunu kavrar, hayatını buna göre dizayn etmeye çalışır, örgütlü davranır, mücadelenin ve dayanışmanın gücünden beslenirse gözleri hakikati görmeye...
- Egemenler zenginlik, güç ve iktidar uğruna kavga ederken bunun bedelini hep işçilere ödettikleri için oyunlarında, şiirlerinde işçileri emperyalist savaşa karşı çıkmaya çağırıyordu Brecht. Kendisi 1898’de doğmuştu ve çocukluğu dünyanın da Almanya’...
- 12 Ağustos gece saatlerinde Evrensel Gazetesinin İzmir/Alsancak’ta bulunan bürosuna silahlı saldırı gerçekleştirildi. Gazetenin tabelası hedef alınarak 7 kurşun sıkıldı. Saldırının ortaya çıkmasının ardından bir kişi gözaltına alındı.
- Trendyol Go işçileri, artan iş yükü, düşen kazançlar ve şirketin aldığı tek taraflı kararlar nedeniyle 11 Ağustos’ta Bursa’da eylem gerçekleştirdi. HepsiJet işçileri işyerindeki ağır çalışma koşulları, sendikal örgütlenmeye yönelik baskılar, ücret...
- Kamu İşveren Heyeti 4 milyon kamu emekçisini ve 2,5 milyon emekliyi ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde ilk zam teklifini 12 Ağustosta açıkladı. İktidar 2026 yılının ilk altı ayı için yüzde 10, ikinci altı ayı için yüzde 6, 2027...
- 7 Ekim 2023’ten bu yana 61 binin üzerinde Filistinlinin hayatını kaybettiği Gazze Şeridi’nde İsrail’in soykırımı ve işgali ilerliyor. Hastaneleri, okulları, ibadethaneleri, insani yardım dağıtım bölgelerini hedef alan İsrail, öldüremediklerini aç...
- Türkiye’de rejim ekonomik krizin bütün yükünü işçi ve emekçilerin sırtına yıkmaya odaklanmış durumda. Her alanda darboğazı yaşayan emekçiler bir de vergi yükü altında ezildikçe eziliyor.
- DİSK/Sosyal-İş Sendikası 8 Ağustosta Kadıköy Süreyya Operası önünde gerçekleştirdiği basın açıklamasında mağaza ve market çalışanlarının sorunlarını ve taleplerini dile getirdi. Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Edremit Şubeler...
- İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi, Temmuz ayında en az 204 işçinin çalışırken hayatını kaybettiğini açıkladı. Yılın ilk 7 ayında yaşamını iş cinayetlerinde yitiren işçi sayısı en az 1165 oldu. Temmuzda 7’si orman işçisi, 5’i AKUT gönüllüsü...