Buradasınız
Hani Aileyi Koruyacaktınız? Yalanlarınız Dökülüyor!
Kocaeli/Gebze’den emekçi kadınlar
Türkiye’yi yönetenler, sözde “huzurlu bir toplum” için “aileyi korumak” üzere bir yasa hazırlıyorlar. Aile bizim için anne-babamız, kardeşimiz, eşimiz, çocuklarımız, akrabalarımızdır. “Aileyi korumak” deyince birlikte yaşadığımız ve sevdiğimiz bu insanların korunmasını anlarız. Oysa bugüne kadar iktidardakilerden ailelerimiz için hayırlı bir yasa, uygulama görmedik. Tam tersine durumumuz daha kötüye gidiyor. Eşlerimiz sendikalı olmalarına rağmen ücretleri yoksulluk sınırının yarısına bile yaklaşamıyor. En ağır koşullarda çalışıyor, yeri geliyor mesailer yüzünden günlerce çocuklarla vakit geçiremiyor, yeri geliyor iş kazası geçiriyorlar.
Yoksulluk, işsizlik ve bunların yarattığı stres yüzünden aileler çatırdıyor, kadına yönelik şiddet artıyor, gençler eğitimlerini yarıda bırakıyor, çocuklar okula aç gidiyor. Her ay ortalama 150’nin üzerinde işçi iş cinayetlerinde yitip giderken, iktidardakiler hesap vermek yerine “kader, fıtrat” diyorlar. İş cinayetleri yüzünden çocukların babasız kalmasına göz yumuyorlar. Gençler gelecekten umutsuz bir şekilde çıkış yolu ararken binlercesi uyuşturucu batağına saplanıp yok oluyor. Bunlar aileyi dağıtan, çözülmesi gereken sorunlar değil mi?
Gıda fiyatları her gün artıyor ve çocuklarımızın beslenme çantasına sağlıklı gıdalar koymak çok zor. Çocuklar okullarda aç kalıyor, dersi aç karna dinliyor. Çocuklarımız arkadaşlarının açlıktan ağladığını, bayıldığını anlatıyorlar, yemeklerini onlarla paylaştıkları için kendileri de aç kalabiliyorlar. Bizler UİD-DER’in kampanya taleplerini ve özellikle “Okullarda çocuklarımıza bir öğün ücretsiz ve sağlıklı yemek verilsin” talebini destekliyoruz. Emekten yana kurumlar da aynı talebi dile getiriyorlar. Muhalefet partileri bu talebin kabul edilmesi için Mecliste önerge verdiklerinde, ailelerin bu talebi “kaynak yok” denilerek AKP ve MHP oylarıyla reddedildi. Aileyi korumaktan, ailenin huzurunun toplumun huzuru olduğundan dem vuranlar, on binlerce çocuğu bir kez daha açlığa mahkûm etmiş oldular. Bu nasıl aileyi korumak?
İktidarın asıl derdi aileyi ve toplumu kendi çıkarları temelinde şekillendirip kontrol altında tutmaktır. Aile konusundaki hassasiyetimizi kullanarak, bizleri “ailenin korunması” kılıfı altında iktidarı koruyan politikalara ikna etmektir. Bizler zamanında başörtüsü konusu nedeniyle, halka hizmet ettiklerini zannettiğimiz için onlara oy verdik ama artık gerçeklerin farkındayız. Sermaye sınıfının politikacılarından, iktidarlarından biz işçi ve emekçilere fayda gelmez. UİD-DER’in çalışmalarına katılıp bilinçlendikçe iktidarın ikiyüzlü propagandalarını, politikalarını ve hayatımızda olup bitenleri daha iyi anlamaya başladık. Artık ne bizi ne ailemizi düşünmediklerini çok iyi biliyoruz. Artık yeter diyoruz! Emekçi kadınlar olarak birleşip haklarımıza, geleceğimize, sevdiklerimize, çocuklarımıza, evlatlarımıza sahip çıkıyoruz.
- Kuru Ekmek
- Yoksulluğundan Utanmak!
- Avukatlar Anlatıyor: Yasalar Yetmez, İşçi Sınıfını Örgütlülük Kurtarır
- Çocuklarımız İçin
- 3 İşçi Kadın, 3 Hayat, 3 Talep!
- Bu Düzen Değişmeli!
- Bir Yanımız Uzay Çağı Bir Yanımız Yoksulluk
- Emekçi Kadınlar: Mahalleyi UİD-DER’e, UİD-DER’i Mahallemize Taşıyoruz!
- Market Raflarından Sınıf Siyasetine
- Emekliyiz, Adana Arçelik İşçileriyle Dayanışma İçindeyiz
- Yüksek Kiralar, UİD-DER’in Kampanyası ve İşçi Dayanışması
- Çocuklar Bayılmasın Diye Kampanyamıza Sahip Çıkalım!
- UİD-DER’in Kampanyasının Eyüp’ten Yansımaları
- Yapılan Zamlar Geri Alınsın!
- Annelerimizin Ücretlerinin Yükseltilmesini, Çalışma Saatlerinin Kısaltılmasını İstiyoruz!
- Pazara mı Gitsek Ucuz Olur Markete mi?
- Israr Ettik ve Kazandık
- “Tost Günü” ya da “Birlik ve Mücadele Günü”
- Asgari Ücret: Kim Haklı, Meşru Olan Ne?
- Okul Öncesi Eğitimde Ücretsiz Yemek Hakkı Kazanıldı
Son Eklenenler
- Düşük ücretler, sağlıksız, havasız, güvenliksiz ortamlarda çalışmak zorunda kalmak, zaten üç kuruş olan ücretini dahi zamanında alamamak, bir robot gibi gece gündüz demeden çalışmaya, fazla mesai yapmaya zorlanmak… Çoğu zaman yetersiz, sağlıksız,...
- Çarşıda, pazarda, markette, mağazada ekonomik yıkımın, yüksek enflasyonun, hayat pahalılığının yansıması olan fiyat etiketlerini görüyoruz. Güne kahvaltı yerine adeta iğneden ipliğe her şeye gelen zam haberleriyle başlıyoruz. Zaten normal bir...
- Sakarya Hendek’te faaliyet gösteren Oba Makarna fabrikasında 15 Eylül Pazar günü yem silolarının yakınında patlama gerçekleşti. Patlama sırasında ve patlamanın etkisiyle çıkan yangında aralarında itfaiye işçileri de olmak üzere 30 işçi yaralanırken...
- İşçi sınıfının sömürüye, eşitsizliğe, adaletsizliğe karşı mücadelesinin sembolü haline gelmiş şarkılar vardır. O şarkıları üreten ve söyleyen ozanlar vardır işçilerin unutmadığı, kuşaklar boyu saygı ve sevgiyle andığı. Onlardan biridir Şilili ozan...
- ABD’nin Boston ve Connecticut eyaletlerinde binlerce otel çalışanı toplu sözleşme görüşmelerindeki anlaşmazlık nedeniyle grevler düzenledi. 1 Eylülde Massachusetts Park Plaza Hotel’in önünde gece yarısı eylem başlatan işçilere, ülkenin çeşitli...
- Topraktan başını güneşe uzatan filiz, meyve veren dal, ana rahminden kopup emekle, sabırla büyütülen çocuk… Yeşeren, serpilip gelişen, bugünden yarına geleceğe dönüşen yaşam… Biz emekçi kadınlar yaşam zahmetsiz, kahırsız, mutlulukla aksın isteriz....
- Burjuva partilerin vekil adayları seçim zamanı bizdenmiş gibi görünüp türlü vaatlerle oyumuzu almaya çalışırlar. Seçim biter bitmez sonraki seçime dek bizi umursamazlar. İşçi ve emekçilerin haklarına saldırı, sermaye sahiplerine kıyak anlamına gelen...
- 57 gündür direnişte olan Polonez işçileri gece ve gündüz fabrika önünde direnerek, polisin baskısına boyun eğmeyerek mücadele ediyor, sendikal haklarının tanınmasını istiyor. Antep’te bulunan Akcanlar Tekstil işçileri de 7’li vardiya sistemi...
- DİSK’in “Artık Yeter! Geçinemiyoruz! Gelirde, Vergide, Ülkede Adalet” şiarıyla düzenlediği eylemler devam ediyor. 13 Eylülde Mersin’de Özgecan Aslan Barış Meydanında gerçekleşen eyleme DİSK’e bağlı sendikalarda örgütlü işçiler, DİSK Yönetim Kurulu,...
- Soma Katliamında sorumluluğu olan ve daha önce yargılanmayan 28 kamu görevlisinin 10 yıl sonra yargılanmaya başlandığı davanın ikinci duruşması 12 Eylülde Soma 2. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü. Sanıklar bir kez daha mahkemeye getirilmezken, sanık...
- 78’liler Hareketi, 12 Eylül askeri faşist darbesinin 44. yılında İstanbul Taksim Kazancı Yokuşunda basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya 20’nin üzerinde kurum temsilcisi ve UİD-DER’li işçiler katıldı. “12 Eylül Tekçi Rejimle İç İçe Sürüyor”...
- İşçi sınıfının genç ve çalışkan evlatları, hepinize sınıfımızın samimi sıcaklığıyla merhabalar. Her birinizin mutlaka duyduğu, gördüğü, alıp okuduğu, hatta belki arkadaşlarınıza da önerdiği kişisel gelişim kitapları üzerine sizlerle hasbihâl etmek...
- Zaman hızla akıp gidiyor. Gündemimiz de aynı hızla değişiyor. Hiç düşündük mü, nasıl oluyor da yaşanan büyük olaylar, felaketler bile çok kısa sürede hiç olmamışlar gibi gündemden çıkıyor? Mesela Haziran ayında Diyarbakır ve Mardin’de çıkan orman...