Buradasınız
Aşırı Mesai Ölüme Yol Açıyor
İMES’ten bir işçi
Aşırı mesailere nedeniyle meydana gelen ölümlere bir yenisi daha eklendi. Japonya’da Toyota otomobil fabrikasında çalışan bir mühendis, çok çalışmaktan dolayı öldü. İşçi Bürosuna göre Japon mühendis son iki ay içinde, ayda ortalama 80 saat fazla mesai yapmıştı. Günde 8 saat durmak bilmeden yapılan çalışmanın sonuna üç dört saatlik ek mesai daha yapmıştı. İşten atılmamak, biraz daha para kazanmak içindi tüm bunlar. Hiçbir insan bu ağır ve uzun çalışmaya dayanamazdı. Bırakalım insanları makineler, robotlar dahi bu tempoya dayanamazlar.
Üretimi insan için yapmayan kapitalist sistem için işçi ölümleri sıradan, normal karşılanıyor. Japonya’da aşırı mesailer nedeniyle ölen işçilerin sayası gün geçtikçe artıyor. Esnek çalıştırma, “toplam kalite yöntemleri” ve performansa dayalı ücret sistemleri ile işçiler adeta ölüme mahkûm ediliyorlar. Japonya’da işçilerin aşırı çalışması nedeniyle artan ölümlere “karoşi” deniliyor. Aşırı çalışma yani karoşi nedeniyle ölen insan sayısı 1990’lı yıllardan bu yana binlerle ifade edilir hale gelmiş bulunuyor.
Türkiye’deki patronlar da yeni sömürü yöntemleri için Japonya’yı örnek alıyorlar. Fabrikaya girişte yapılan yeminler, biz bir aileyiz edebiyatı, kendinden çok işyerinin çıkarlarını düşünmenin dayatılması, ücretsiz sabahlara dek çalışmak… Dünyanın en zenginleri listesine giren patronlar bizleri de karoşi listelerine sokmayı arzuluyorlar.
Kapitalist ideologlar ortalama insan ömrünün artmasıyla övünüyorlar. ABD, AB ülkeleri ve Japonya’da ortalama insan ömrü seksenlerin çok üstüne çıkmış. Dediklerine göre kapitalist sistemde insanlar daha çok yaşamakla kalmayacak günün birinde zenginliği ve mutluluğu da yakalayacaklar! Öyleyse kapitalizme karşı mücadele etmeye ne gerek var, daha çok çalışın, daha çok kazanın ve daha çok yaşayın!
Ancak gerçekler kapitalist düzenbazları yalanlamakta gecikmiyor. Çok çalışmak insana ne çok kazandırıyor ne de çok yaşatıyor, aksine sadece öldürüyor. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de yaşanan iş cinayetleri kapitalizmin gerçek yüzünü açığa çıkarıyor. Kapitalizm her yerde ve her zaman işçileri sömürüyor ve öldürüyor. Dünya işçi sınıfı için tek kurtuluş yolu var: birleşmek ve mücadele etmek. Kaybedeceğimiz zincirlerimizden başka bir şeyimiz yok, kazanacağımız ise eşitlik ve özgürlük dolu bir dünya var.
Bir Haberin Düşündürdükleri
Patronlar Sarayda İşçiler Mezarda
- Dünya İşçi Sınıfı Yeni Yıla Mücadeleyle Girdi
- Güney Kore’de Devlet Başkanı Görevinden Uzaklaştırıldı, Mücadele Devam Ediyor
- Güney Kore’de Devlet Başkanına Karşı Protestolar Devam Ediyor
- Almanya’da Volkswagen İşçileri Grevde
- Dünya İşçi Sınıfı İşyerlerinde, Meydanlarda Mücadeleyi Büyütüyor!
- İngiltere’de İşçi ve Öğrenci ‘Filistin için İşyeri Eylem Günü’nde Birleşti
- İspanya’da On Binlerce Emekçi Artan Kira Fiyatlarını Protesto Etti
- Kadına Yönelik Şiddete Karşı Dünyadan Eylemler
- Yunanistan’da Kitlesel Genel Grev
- Fransa’da Demiryolu İşçileri İş Bıraktı
- Gürcistan’da Binlerce Maden İşçisi İşsiz Bırakıldı
- İspanya’da Emekçiler: Bizim Üzerimizde Çamur, Sizin Elinizde Kan Var!
- İngiltere’de On Binler Filistin Halkı İçin Yeniden Meydanlara Çıktı
- İspanya’da Sel Felaketinde Can Kaybı Yükseliyor
- Dünya İşçi Sınıfının Yoksulluğa, Hak Gasplarına ve Emperyalist Savaşa Karşı Mücadelesi Devam Ediyor!
- Yunanistan Liman İşçileri İsrail’e Silah Sevkiyatını Engelledi
- İtalya’da Ulaşım, Liman ve Otomotiv İşçileri Grev Yaptı
- İspanya’da Emekçiler Yüksek Kiralara Karşı Meydanlara Çıktı
- Avrupa İşçi Sınıfı Emperyalist Savaşı Protestoya Devam Ediyor
- Savaşın Birinci Yılında Dünya İşçi Sınıfı “Emperyalist Savaşa Hayır’ Diyor
Son Eklenenler
- İzmir Buca’da sendikal baskıların ve işten atma saldırısının devam ettiği Telus önünde direniş başladı. Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri ve ardından Metropol İnşaat adlı taşeron şirketler bünyesinde çalışan inşaat...
- Yeni bir yılın, 2025’in ilk günlerini yaşıyoruz. Ama işçi ve emekçilerin yüreğinde “yeni” olanın getirdiği heyecan ve umut yerine büyüyen endişeler ve kasvet var. Takvim yaprakları hariç hayatımızda değişen tek şey yaratılan ekonomik yıkımın...
- Her Aralık ayında izlediğimiz asgari ücret tiyatrosu bu yıl çok daha trajik bir şekilde sonuçlandı. Resmi enflasyonun, TÜİK’in uydurma rakamlarıyla bile yüzde 47 olduğu, ENAG’a göre yüzde 87 olduğu bir süreçte asgari ücrete sadece yüzde 30 zam...
- DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında 2024-2026 dönemi için yürütülen TİS görüşmelerinde MESS’in yüzde 40 oranında zam dayatması üzerine Schneider Elektrik’in Manisa ve Kocaeli...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde, İZENERJİ, İZELMAN, Ege Şehir Planlama, İZFAŞ şirketlerinde çalışan DİSK/Genel-İş Sendikasında örgütlü işçiler maaş, yılsonu ikramiye ve eğitim alacakları ödemelerinin geç ve eksik yapılmasını protesto etmek...
- UİD-DER’li emekçi kadınlar olarak, bir grup Polonez direnişçisi kadın kardeşimizle güzel bir sohbet gerçekleştirdik. Direnişçi bir ablamız “bize hep ‘aman kurulu düzenimiz bozulmasın’ düşüncesini bellettiler” dedi. Bu söz üzerine uzunca sohbet ettik...
- Polonez işçileri 173 gün süren mücadelelerinin kazanımla sonuçlanmasının ardından fabrika önünde kurdukları direniş çadırını halaylarla, sloganlarla kaldırdılar. 7 Ocakta direniş alanında zaferlerini kutlayan işçiler, davul zurna eşliğinde halaylar...
- İktidar ve sermaye sınıfının saldırıları böylesine ağırken işçilerin birlik olamayacağını düşünmek kime yarar sağlar? Bu düşünce doğru bir akıl yürütme yöntemi olabilir mi? Karşımızdaki yıkım tablosu, işçilerin birleşmek dışında bir çıkış yolu...
- İstanbul Çatalca’da bulunan Polonez fabrikasında işçiler Tekgıda-İş Sendikası’nda örgütlendikten sonra gerekli şartları sağlamalarının ardından yetki başvurusunda bulunmuş ve hemen ardından 146 işçi işten atılmıştı. İşten çıkarmaların ardından...
- Aile Sağlığı Merkezi (ASM) çalışanları, 1 Kasımda yürürlüğe giren Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’ni protesto etmek için 6-10 Ocak günlerinde Türkiye genelinde iş bırakıyor. ASM çalışanları “Eziyet Yönetmeliği” olarak nitelendirdikleri...
- Vivident, Mentos gibi sakız ve şekerleme markalarının üreticisi olan Perfetti Van Melle’nin İstanbul/Kıraç’ta bulunan fabrikasında çalışan işçiler Tekgıda-İş Sendikasında örgütlenmiş, şirket yönetiminin sendika düşmanı tutum ve baskılarıyla...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Rus yazar Tolstoy “acı duyabiliyorsan canlısın, başkasının acısını duyuyorsan insansın” der. Tolstoy’un bu ifadeleri özü itibariyle insanlaşmayı anlatır. İşçi sınıfı olarak, sömürücü efendilerden insanlık için insanlaşma...
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER, sözünü İşçi Dayanışması’yla söylüyor. Kapitalist sömürüye, zorbalığa, ayrımcılığa, haksız savaşlara karşı işçi sınıfına sesleniyor ve diyor ki kurtuluş ellerinizde, birliğinizdedir.