Buradasınız
Ankara’da Sağlık Bakanlığı Önünde Basın Açıklaması
Ankara’dan UİD-DER’li bir işçi

“Sağlıkta Dönüşüm Programı” ile bugüne kadar yaşanılanlar, propaganda edildiğinin aksine, sağlık hizmetinin paralı hale geldiğini, bu hizmeti veren sağlık personelinin çalışma koşullarının her gün daha kötü bir hal aldığını, taşeronlaştırmanın yaygınlaştığını göstermektedir. “Kamu Hastane Birlikleri Yasası” daha önce gündeme gelmiş fakat yasalaşmamıştı. Şimdi ise kanun hükmünde kararname olarak yeniden gündeme getirilmiştir. Bu sürece tepkisini dile getiren Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Ankara’da Sağlık Bakanlığı önünde bir basın açıklaması düzenledi.
Basın açıklamasını SES Genel Başkanı Çetin Erdolu okudu. Sağlıkta Dönüşüm Programının sağlıkta özelleştirme olarak karşılığını bulduğunu söyleyen Erdolu, birinci basamak sağlık hizmetlerinin özelleştirildiğini, kolera salgınından şarbon salgınına kadar bulaşıcı hastalıkların yeniden hortladığını dile getirdi. SSK hastanelerinin Sağlık Bakanlığı’na devredildiğini, temizlik, yemek, güvenlik, tıbbi sekreterlik ve görüntüleme hizmetlerinin taşerona devredildiğini ve bunu diğer hizmetlerin izlediğini söyledi. Katkı ve katılım paylarının getirildiğini, böylelikle cebimizden çıkan paranın arttığını ifade etti. Çalışanların ise performansa dayalı ücretlendirmeye ve kölece çalışmaya mahkûm edildiğini dile getirdi.
“Gerek KAMU-ÖZEL ORTAKLIĞI ve KAMU HASTANE BİRLİKLERİ, gerekse Sağlık Bakanlığı Teşkilat Yasasındaki değişikliklerin anlamı, Sağlık Bakanlığı’nın sağlık hizmetinden tamamen çekilmesi, mülkiyet devri dahil sağlıkta özelleştirmenin tamamlanması ve çalışanların güvencesizleştirilmesi demektir ve buna karşı başından beri verdiğimiz mücadelemiz aynı kararlılıkla devam edecektir” diyen Erdolu, kanun hükmünde kararnamenin hazırlığından vazgeçilmesi için yetkililere bir kez daha çağrıda bulunduklarını söyledi. Basın açıklamasında “Sağlık Haktır Satılamaz” , “Hastalar Müşteri, Çalışanlar Köle Olmayacak”, “Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz” sloganları atıldı.
- Doktorların “Beyaz Yürüyüş”ü Devam Ediyor
- Belediye İşçileri Ücret Gaspına Karşı İş Bıraktı
- Sendikal Baskılara ve Hak Gasplarına Karşı Mücadele Sürüyor
- Başpınar İşçilerine Yönelik Baskılar ve BİRTEK-SEN Genel Başkanının Tutuklanması Protesto Edildi
- BİRTEK-SEN Genel Başkanının Tutuklanması Protesto Edildi
- Antep Başpınar İşçileriyle Dayanışma Eylemleri
- Ağız ve Diş Sağlığı Çalışanları İş Bıraktı
- Chinatool ve Green Transfo Grevlerinde Anlaşma Sağlandı
- Digel Tekstil İşçileri: Sendikalı Çalışmak İstiyoruz!
- Çayırhan İşçilerinin Ankara Yürüyüşü Sona Erdi
- Antep: İşçiye Yine Baskı ve Yasak!
- Antep’te Tekstil İşçilerinin Düşük Zamlara Karşı Mücadelesi Sürüyor
- Çayırhan İşçileri Özelleştirmeye Karşı Ankara’ya Yürüyüş Başlattı
- KFC ve Pizza Hut İşçileri Haklarını Arıyor
- Chinatool Otomotiv İşçileri Greve Çıktı
- İzBB ve Turkcell Global Bilgi İşçileri İşten Atma Saldırısına Karşı Mücadele Ediyor
- Tekstil İşçileri Sendika Düşmanlığına, Beltur İşçileri Düşük Ücretlere Karşı Mücadele Ediyor
- “Rehabilitasyonda Patronlar Kâr Peşinde, Öğretmenler Geçim Derdinde!”
- “Patronlara Değil Eğitime Bütçe!” Eylemi
- Kamu Emekçileri Sefalet Ücretine Karşı İş Bıraktı
Son Eklenenler
- Sevgili işçi kardeşlerim, Sermaye sınıfı, burjuvazi, sağıyla soluyla, iktidarıyla muhalefetiyle bir bütündür ve yoksul halka, işçi sınıfına düşmandır. Ancak bu utanmaz sınıf ve politikacıları, bizleri kandırmak için yapmadıklarını bırakmazlar....
- Türk Tabipleri Birliği (TTB), 25 Şubatta “Başka Bir Sağlık Sistemi Mümkün, Başka Bir Hekimlik Ortamı Mümkün!” diyerek İstanbul’dan Ankara’ya yürüyüş başlattı. İstanbul Kadıköy’de bir basın açıklaması yaparak yürüyüşlerini başlatan hekimler,...
- İstanbul Beşiktaş Belediyesi ve Seyhan Belediyesi işçileri ücret gaspına karşı 24 Şubatta geciken ödemelerinin yapılması talebiyle iş bıraktı.
- Bugün ilaç yazdırmak için aile hekimime gittim. Ama onu hiç bu kadar üzgün görmemiştim. Normalde güler yüzlü, hastalarına iyi davranan, insani ilişkileri güçlü biriydi. Üzüntüsünün sebebini sorduğumda iç çekerek anlatmaya başladı: “Gerçekten çok...
- Patronlar sınıfının biz işçilere topyekûn savaş açtıkları çok açık şekilde ortadadır. Her fırsatta mikrofonu kapan patronlar ve siyasetçiler büyümekten, gelişmekten, enflasyonun kısa sürede sona ereceğinden bahsediyor. Ancak gerçekler bunun tam...
- İşçi eylemlerinde, grev ve direnişlerde çokça atılan bir slogan vardır: Hak Verilmez Alınır! Bu yalnızca bir slogan değil, işçi sınıfının mücadele tarihinin bir özeti gibidir. Geçmişten bugüne sendikal ve siyasal hakların mücadeleyle kazanıldığını,...
- UİD-DER, 6 ay boyunca haklarını almak için mücadele eden ve sonunda patrona geri adım attıran Polonez işçileri ile birlikte 23 Şubatta etkinlik düzenledi. Çatalca Belediyesi Nazım Özbay Kültür Merkezinde gerçekleştirilen “Polonez İşçileri Diyor ki:...
- Hepsiburada’nın taşımacılık şirketi olan HepsiJET’in İstanbul Esenyurt’ta bulunan deposunda çalışan 4 kadın işçi 17 Şubatta depo önünde direnişe başladı. DİSK/Lastik-İş Sendikası, örgütlenme faaliyeti yürüttüğü İstanbul Esenyurt’ta bulunan Huhtamaki...
- İstanbul’da çeşitli sendikalar, siyasi partiler ve demokratik kitle örgütleri BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen’in 17 Şubatta “çalışma hürriyetinin ihlali” ve “suç işlemeye tahrik” suçlamasıyla tutuklanmasını ve Antep’te çeşitli fabrikalardan...
- Dünyanın en yüksek sendikalılık oranına sahip ülkelerinden biri olan Finlandiya’da birçok sektörde sendikalar ve işverenler arasındaki toplu sözleşme süreci devam ediyor. Ücret artışları, çalışma saatlerinin düzenlenmesi, sözleşme süreleri gibi...
- Güven kelimesi aslında ne kadar derin bir anlama sahiptir. Güven, bireyler arasındaki ilişkilerin sağlıklı ve sürdürülebilir olmasını sağlayan temel bir unsurdur. Hem bireysel hem de toplumsal düzeyde, güven duygusu yaşamın vazgeçilmezidir....
- Mücadele örgütümüzün yayın organı İşçi Dayanışması’nın 201. sayısının arka kapağında yer alan “Suriyeliler Geri Dönecek mi?” yazısını ben de okudum. Yazıda, “Almanya’ya giden insanların ne kadarı kalıcı olarak Türkiye’ye geri döndü?” diye bir soru...
- Bolu Kartalkaya’daki otel yangınında aralarında otel çalışanlarının ve çok sayıda çocuğun da olduğu, 78 kişi hayatını kaybetti. Sömestr tatili olduğu için ailelerin çocuklarıyla birlikte gittiği otelde toplu bir katliam yaşandı. Akabinde ortaya...