Buradasınız
Ankara’da İş Kazaları Artıyor
Ankara’dan bir grup işçi

Sincan merkezde açtığımız standımıza işçi dostlarımız daha standı açarken ilgi göstermeye başladılar. Sincan Ankara’nın sanayi bölgelerinden biri olduğu için çeşitli fabrikalardaki çalışma koşulları ve alınmayan iş güvenliği önlemleri hakkında sohbetler ettik. Standımıza imza atmaya gelen işçilerin onlarcası vücutlarındaki iş kazaları izlerini gösterdiler. Kopan parmaklar, yanan kollarla çok sık karşılaştık. Ve bu kazaların hemen hemen hiç biri iş kazası olarak kayıtlara geçmemiş. Bu durum bize istatistiklere geçen sayıların ne kadar az olduğunu bir kez daha gösterdi. Yaşlı bir amca stadımıza yaklaştı ve imzasını attıktan sonra oğlunun iş kazası geçirdiğini söyledi.
Patronu, kazayı evde geçirdiğini söylemesini, gereken her şeyi yapacağını vaat etmiş. Fakat sonrasında hem iş çıkışını vermiş hem de 2500 lira olan hastane masrafını da işçinin üstüne yıkmış. Biz amcanın ve iş kazası geçiren oğlunun iletişim adresini aldık ve en kısa zamanda bu konuyu daha detaylı bir şekilde görüşmek için sözleştik. Başka bir kadın işçi imza atarken, bir yandan da taşeron işçi olmanın zorluklarını anlattı. “23 yıldır aynı devlet kurumunda taşeron işçi olarak çalışıyorum. İlk 20 yılda çalıştığım taşeron şirket ihaleyi alamadı ve gitti. Benim tazminatta onunla birlikte gitti. Şimdi, emekli olana kadar bu şirket durursa en azından kalan yılların tazminatı yanmaz” diyerek derdini paylaştı. Biz de geçmiş 20 yılının yanmadığını, eğer aynı kurumda ara vermeden çalıştıysa tazminat hakkının saklı kaldığını, hakkını ararsa bu parayı alacağını söyledik ve UİD-DER’li, taşeron işçilerin haklarını almak için yaptıklarını anlattık. Ve stant süresince daha bunlar gibi yüzlerce durumla karşılaştık.Görüldüğü gibi dostlar, UİD-DER in stantları sadece imza toplamakla sınırlı kalmıyor, aynı zamanda işçi dostlarımıza yalnız ve çaresiz olmadıklarını, uğradığımız haksızlıklara karşı yapabileceğimiz çok şey olduğunu ve bunun yolunun da örgütlü olmaktan geçtiğini anlatıyoruz.
Bir sonraki standımızı Ankara’nın merkezi yerlerinden olan Sakarya caddesinde açtık. Burada farklı farklı iş kollarından, genci yaşlısı, kadını erkeği yüzlerce işçiyle sohbet ettik, dertlerini paylaştık, bilgi verdik, imza aldık. Lisenin gazetecilik bölümünde okuyan gencecik iki öğrenci, staj yaptıkları yerde, Esenyurt yangınının haberleri ile karşılaştıklarını bu durumun onları çok etkilediğini anlattılar, biz ne yapabiliriz diye sordular. Biz de onlara çalışmalarımızı anlattık ve onları da bu çalışmalara davet ettik. Ankara’nın mobilya imalatının kalbi olan Sitelerden işçilerle karşılaştık. İnsanın kanını donduran iş cinayetleri anlattılar. Siteler bölgesinde denetimin hiç olmadığını, patronların işçi güvenliğini hiç umursamadığını anlattılar. Sigortasız işçi çalıştırmanın çok yaygın olması nedeniyle bölgede yaşanan iş kazalarının kayıtlara geçmediğinden bahsettiler. Geçim sıkıntısı nedeniyle işçilerin sigorta yerine biraz daha yüksek maaşı tercih ettiklerini söylediler. Böyle çalışmaların Sitelerde de yapılması gerektiğini, bunun için ellerinden geleni yapacaklarını ifade ettiler. Yine Sitelerden bir işçi “sözümüzün geçmesi için güçlü olmamız lazım, bunun için de çok olmamız lazım, ben de bunun için elimden ne geliyorsa yapmaya hazırım” dedi. Onlarca taşeron işçisiyle karşılaştık, bin bir türlü sıkıntılarını anlattılar, pek çoğuyla bir daha görüşüp bu sorunları çözmek için birlikte ne yapabiliriz diye konuşmak üzere sözleştik.Evet dostlar, bu yazdıklarımız bir habere sığdırabildiklerimiz. Daha bunlar gibi yüzlerce işçiyle sohbet ettik. UİD-DER’li işçiler, sadece “İş Kazaları Kader Değildir, İşçi Ölümlerini Durduralım!” kampanyasında 100 bini aşkın imza topladı. Bu kadar imza toplamak demek en az 500 bin insanla ilişki kurmak, onlara haklarını, mücadele etmek gerektiğini anlatmak demektir.
Biz UİD-DER’li işçiler yolumuzda yürümeye ve mücadeleyi büyütmeye devam ediyoruz. Yeni bir çalışma dönemimiz başlıyor. Yaptıklarımızın bize verdiği inanç, kararlılık ve güçle daha fazlasını yapmaya devam edeceğiz.
Yaşasın örgütlü mücadelemiz! Yaşasın UİD-DER!
Son Eklenenler
- Kocaeli Gebze’de bulunan Alman sermayeli Erlau Metal fabrikasında işçiler, Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şube’de örgütlendi. Sendika yakın zamanda Çalışma Bakanlığından yetki belgesini almasına rağmen işveren yetki itirazında bulundu....
- Kasım 2024’te Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer tutuklanarak görevden alınmış ve ardından belediyeye kayyum atanmıştı. İşçiler üzerinde baskı uygulayan kayyum yönetiminin tazminatlarını ödemeden, haklı gerekçe göstermeden pek çok işçiyi...
- Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) geçtiğimiz hafta Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme sonuçlarını açıkladı. Sonuçların açıklanmasının ardından eğitim sendikaları atamaların ölçülebilir ve somut...
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....