Buradasınız
“Anne Ne Diyorlar?” “Özgürlük Diyorlar Yavrum”
Pendik’ten bir sağlık işçisi

Ben bir sağlık işçisiyim. Bir amcamızla bizim işyerine gelip giderken tanıştık birkaç yıl önce. Bize İşçi Dayanışması gazetesi getirirdi. Her 1 Mayıs öncesinde bizim de katılmamız için davet ederdi. Bu seneye kadar bir türlü gidememiştim. Bu 1 Mayıs’ta kızımı da alarak mitingin yapılacağı Maltepe meydanına gittik. Mitinge katılan kalabalık henüz alana girmemişti. Farklı farklı gruplar, kortejler halinde yürüyorlardı. UİD-DER’in kortejinin yanına vardığımızda, elinde İşçi Dayanışması gazetesi olan bir kız, bir şeyler söyleyerek gelip geçenlere gazete hakkında bilgi veriyordu. Bana da “abla İşçi Dayanışması’nı daha önce okudunuz mu?” diye sordu. Ben de, “okudum, hatta bir tane yazı da yazdım” dedim.
İlk kez farklı düşünceler topluluğunu gördüm. İnsanların haklarını nasıl aradıklarını, bir bütün halinde tek yürekle nasıl hareket ettiklerini bire bir yaşamak anlatılamaz bir duyguydu. Çok heyecanlıydım tarifsiz bir şekilde. Herkesin birbirine yaklaşımı saygı çerçevesinde idi. Kişinin neyi savunduğunun, hangi kalıp içinde olduğunun bir anlamı yoktu. Tek gaye uğrunda, tek yürek halinde, kimse kimsenin alanına girmeden, sabırla, coşkuyla sloganlar atarak yürüdü ve alana geldi.
5 buçuk yaşında benim kızım. Ve orada olanları izledi, inceledi baktı sordu: “Ne diyorlar anne?” “Özgürlük, adalet diyorlar yavrum” dedim. O da sanki ruhunda hissetmişçesine, özgürlük diye gülerek bağırmaya başladı ve ellerini yumruk yapıp havaya kaldırdı. Gözlerindeki ışık beni çok sevindirdi. Büyüdüğünde boyun eğmeyen, sorgulayan, düşünüp öyle kabul eden, insanların hayatlarına saygı duyan, hak yemeyen, hakkını yedirmeyen bir birey olsun; kendisine, insana ve doğaya hayırlı olsun istiyorum. Böyle yetişip boyun eğen biri olmaması için elimden gelen ne ise yapacağım. Zor değil aslında düzgün bir şekilde yaşamak. Çok isterim kapılar kilitlenmeden, değerli eşyalar saklanmadan, çalmadan çırpmadan yaşansın. Düşünsenize entrika yok, zulüm yok, haksızlık yok, harika bir hayat olurdu…
Sefalet Ücreti; Bu Bile Çok!
Çileli Kadınların Tek Çaresi Mücadele!
Son Eklenenler
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...
- Erik ağaçları durmuşsa çiçeğe/ Işıldamışsa kavakların yaprakları/ Sular yürümüşse söğütlerin dallarına/ Sarmışsa madımaklar çimenleri/