Buradasınız
Antep’ten Ankara’ya İşçilerin Mücadelesi Sürüyor

Antep’te düşük ücret zammına karşı eylemler kazanımlarla sürüyor
Antep’te iş bırakma eylemlerine yenileri eklenirken kazanım haberleri de gelmeye devam ediyor. Geçtiğimiz hafta düşük ücret zammına karşı iş bırakan ve 25 bin lira ücret talep eden Melike Tekstil işçileri taleplerinin kabul edileceğine dair verilen söz üzerine iş bırakma eylemini sonlandırmışlardı. Verilen sözlerin tutulmaması üzerine işçiler 14 Şubat akşamı tekrar iş bıraktılar. İşçilerin kararlı mücadelesi kazanımla sonuçlandı. İşçiler, 23 bin 500 lira ücretle birlikte iki bayramda toplam 20 yevmiye bayram ikramiyesi ve 1200 lira devamlılık primi alacak. Ayrıca direnişe katılan hiçbir işçi işten çıkartılmayacak ve direnişte geçen günlerin ücreti kesilmeyecek.
10 Şubatta Zafer Tekstil’in 2. Organize Sanayi Bölgesindeki fabrikasında iş bırakan işçilere üç gün sonra 1. ve 4. Bölgede bulunan fabrikalardaki işçiler de eklenmiş, direniş büyümüştü. Zafer Tekstil işçilerinin kararlılıkla sürdürdüğü direniş de yedinci gününde kazanımla sonuçlandı. BİRTEK-SEN’in yaptığı açıklamaya göre işçiler, 23 bin lira net ücret, her ay 500 lira alışveriş çeki, iki bayramda 3’er bin lira bayram ikramiyesi alacak. Ayrıca direnişe katılan hiçbir işçi işten çıkartılmayacak. Düşük zammı kabul etmeyerek 15 Şubatta iş bırakan Eruslu Strech işçilerinin eylemi ise sürüyor.
Mitaş’ta üretimi yeniden durduran işçiler taleplerini kabul ettirmeyi başardı
Ankara’da faaliyet gösteren MESS üyesi Mitaş Endüstri AŞ’de işçilerin zamlı ücreti, MESS Grup Toplu İş Sözleşmesinde bağıtlanan yüzde 98 oranının altında yatırılmıştı. Maaşları olması gerekenden 9 bin lira eksik yatan ve geriye dönük alacakları da yatırılmayan işçiler, 6 Şubat sabahı iş bırakarak tepki göstermişlerdi. İki günlük iş bırakma eyleminin ardından Türk Metal Sendikası tarafından zamlı ücretlerin yatırılacağı söylenmiş, eylem sona ermişti. Ancak verilen söz tutulmayınca fabrikada üretim yeniden durdu. İşçilerin kararlı mücadelesi sonuç verdi. 15 Şubatta ücretlerin tamamı yatırıldı.
EMADDER’in çağrısıyla Ankara’da “Emeklilikte Adalet” mitingi yapıldı
Emeklilikte Adalet Derneği’nin (EMADDER) çağrısıyla çeşitli kentlerden Ankara’ya gelen emekçiler bir miting düzenledi. Kademeli emeklilik hakkı için yapılan mitingde “Kademe Yoksa Oy da Yok”, “Mezarda Emekli Olmak İstemiyoruz” sloganları atıldı. Mitingde bir araya gelen emekçiler, Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) düzenlemesinden yararlanamadıklarını belirtiyorlar. Mağduriyetlerini “1 günle 17-20 yıl kaybetmek” olarak ifade eden emekçiler, haklarını elde edene kadar mücadeleye devam edeceklerini söylüyorlar.
Taşeron işçilerden İzmir’de kadro eylemi
Kamuda ve belediyelerde çalışan taşeron işçiler, İzmir’de ortak eylem yaparak kadro talebinde bulundu. 18 Şubatta Konak Cumhuriyet Meydanı’nda yapılan eyleme işçilerin yanı sıra çeşitli sendikalar ve demokratik kitle örgütleri de destek verdi.
Kamuda çalışan taşeron işçiler adına açıklamayı yapan Yüksel Bingöl kamuda işçilerin birçok işkolunda 4-D kapsamı dışında bırakıldığını söyledi. Binlerce işçinin iş güvencesi ve özlük hakkı olmadan çalıştırıldığını ifade eden Bingöl, “Her seçim öncesi kadro sözü verildi ancak bu vaatler sözden öteye gitmedi. Devletin asıl işini yapan taşeron işçiler ayrım yapılmadan en kısa sürede devlet kadrolarına geçirilmedir” dedi.
Belediye taşeron işçileri adına basın açıklamasını ise Cenan Ünal gerçekleştirdi. Ünal, 2018’de yürürlüğe sokulan 696 sayılı KHK’yı hatırlattı. O dönemde bahsi geçen düzenleme ile taşeron firmalardan belediye şirketlerine geçirildiklerini söyleyen Ünal, “kadro vereceğiz” denilerek mağdur edildiklerini aktardı. Ülke genelinde 1393 belediyede norm kadrolu işçi sayısının 39 bin olduğunu söyleyen Ünal, belediye şirket ve iştirak işçisi sayısının ise 608 bine ulaştığını belirtti. Belediyelerde taşeron olarak çalışan işçiler kadrolu olarak çalışmayı, sendikaların açıkladığı yoksulluk sınırının net taban ücret olarak belirlenmesini, keyfi işten çıkarmalara son verilmesini, işçilerin gelir vergisi yükünün kaldırılmasını, kreş hakkının günün koşullarına uygun ve gerçekçi biçimde karşılanmasını, doğum iznine ayrılan kadın işçilerin işlerini kaybetme endişesi taşımamasını talep ediyorlar.
Durak Tekstil işçileri fabrika önünde direnişe başladı
Bursa’nın Yıldırım ilçesinde bulunan Durak Tekstil’de Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için 6 işçi işten atıldı. Öz İplik-İş Sendikası işçilerin sendika haklarının tanınması ve atılan işçilerin işe geri alınması için 16 Şubatta fabrika önünde eylem yaparak sendika düşmanlığına tepki göstermişti. Sendika düşmanlığına boyun eğmeyen işçiler 19 Şubatta fabrika önünde direnişe başladı. İşçiler sendikalı olarak işe geri alınana dek mücadeleyi sürdüreceklerini belirtiyorlar.
Bir Ana ile Tanışmak…
- Emekliler, Belediye İşçileri Hakları İçin Direniyor
- İşçiler, Emekliler Hakları İçin Mücadele Ediyor
- Eğitim Sendikaları Proje Okullara Yapılan Keyfi Atamaları Protesto Etti
- İşçiler, Emekliler Mücadele Ediyor, Mücadele Kazandırıyor
- “Eziyet Yönetmeliği İstemiyoruz” Diyen Sağlık Emekçileri Bir Kez Daha İş Bıraktı
- SES: Sağlıkta Ticaret Ölüm Demektir!
- İşçiler, Kamu Emekçileri, Çiftçiler Hakları İçin Mücadele Ediyor
- Tokat’tan Diyarbakır’a Maden Şirketlerine Karşı Köylüler Mücadele Ediyor
- Çiftçiler Düşük Fiyat Dayatmasına Karşı Çıkıyor
- 112 Acil Sağlık Çalışanlarından Eylem
- Tüm Emeklilerin Sendikası: “İnsanca Yaşamak İstiyoruz!”
- Mersin Dizge Okulu Öğretmenleri Kazandı!
- Mersin Dizge Okulu Öğretmenleri Düşük Ücretlere Karşı Eylem Yaptı
- Manisa Gördes’te Madene Karşı Direniş Nöbeti Sürüyor
- Özel Sektör Öğretmenleri Hakları İçin Eylemde
- Bursa ve İzmir’de İşten Atma Saldırılarına Karşı Eylemler
- Hak Gasplarına Karşı Mücadeleler Sürüyor
- Sendikal Baskılar Mücadeleyle Aşılıyor
- IFFCO Türkiye Fabrikasında Sendika Düşmanlığı
- Sendikalaşma Hakkı Engelleniyor, İşçiler Mücadele Ediyor
Son Eklenenler
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...
- Biz Gebze’den bir grup UİD-DER’li işçi olarak Omsa Metal direnişini ziyaret ettik. Direnişçi işçilerle sorunlarımız üzerine sohbet ettik.
- Kapitalist sistemin tarihsel krizi, siyasi iktidarın sermaye sınıfının çıkarlarına göre yürüttüğü politikalar biz emekçileri derinden etkiliyor. Açlık sınırı altında kalan sefalet ücretlerine mahkûm edilmiş durumdayız. Bizler insanız, sadece...
- Metal işkolunda grup toplu iş sözleşmesi yaklaşıyor. Bu sözleşme MESS ve metal işkolunda örgütlü bulunan Birleşik Metal-İş, Türk Metal ve Çelik-İş sendikaları arasında gerçekleşecek. Biz işçiler bir araya geldiğimizde futbol üzerine konuşur, sohbet...
- BM destekli Entegre Gıda Güvenliği Aşaması Sınıflandırması (IPC), Gazze’de yaklaşık 500 bin kişinin yaşadığı yerleşim bölgesinde kıtlık ilan etti. Gazze’de açlıktan ölenlerin sayısı her geçen gün artıyor. İsrail’in uyguladığı bu soykırımı protesto...
- Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, taleplerini iletmek için 22 Ağustosta konfederasyon genel merkez binası önünde toplanarak Cumhurbaşkanlığına yürümek istedi. Kamu emekçilerinin yürüyüşü polis tarafından engellendi. Emekçiler sendika binası önünde...
- Hatay’dan İstanbul’a emekçiler rant uğruna evlerinden, tarım arazilerinden, geçim kaynaklarından ediliyorlar. Hatay Samandağ’da gece vakti alınan acele kamulaştırma kararıyla arazilerine giren ve narenciye ağaçlarını söken iş makinelerini durduran...
- Türkiye’de sayıları 16 milyona yaklaşan emeklilerin büyük bölümü, açlık sınırının altında maaşlarla yaşamaya çalışıyor. Yaşlılık dönemlerini huzur içinde geçirmesi gereken emekliler; temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor, kiralarını ödeyemiyor,...
- Jack London’ın 1900’lü yılları resmettiği “Uçurum İnsanları” kitabını geçtiğimiz günlerde, arkadaşlarla birlikte okuduk. Yaşadığımız bazı şeyler nasıl da bu kitapta anlatılanları çağrıştırıyor.
- Hüzünlüsün, biraz durgun, biraz da dalgınsın kardeşim./ Evet ve tabii olmadan, hayat zor bizim için./ Her gün, günün en aydınlık, en sıcak, en soğuk, en kıpır kıpır saatinde/ Kapanmak dört duvar arasına, esaret saatlerine mahkum ve mecbur olmak...
- Siyasi iktidarın “aile yılı” ilan ettiği 2025’te nice ailenin ocağına ateş düştü, düşmeye de devam ediyor. Ocak ayında meydana gelen ve 78 kişinin hayatını kaybettiği Kartalkaya’daki otel yangını felaketiyle başladı yeni yıl. Ama bu felaket ne ilkti...