Buradasınız
Artık Uyanalım, Gözümüzü Açalım, Haklarımızı Savunalım
Bir tekstil işçisi
Bir grup UİD-DER’li işçi olarak Esenyurt’ta bültenlerimizi dağıtmaya beraberce gittik. Bu benim ikinci bülten dağıtımım oluyor. Yanımızdaki arkadaşlar bizden daha tecrübeli olduğu için konuşmaları onlar yapıyor ve ben de onları izleyerek nasıl davranmam gerektiğini öğrenmeye çalışıyorum. İkinci dağıtımımız güzel geçti.
Niye insanlar bir şeyleri alıp okumaktan çekinirler? Hepimiz işçiyiz, hepimizin hakları var, biz haklarımızı savunmazsak, kendimizi ezdirirsek, patronlara bu şansı verirsek, o zaman biz niye varız ki? Biz beraber olamazsak, örgütlenmezsek, birbirimize bir şeyleri anlatıp öğretmezsek, nasıl aşarız bu zorlu yolları? Benim daha yeni iş deneyimim oluyor hayatımda. Ama pek memnun değilim çalıştığım fabrikadan. Niye diyecek olursanız çünkü orada çok haksızlıklar var. Küfürler havada uçuşuyor, kendimiz evden yemeklerimizi götürüyoruz, suya para veriyoruz, üstelik de eziliyoruz. Bizim hakkımız yok mu güzel bir yaşam sürmeye? Patronlar evlerinde rahat rahat otururken biz üç kuruş paraya çalışmak zorunda mıyız? Bize yaptıkları haksızlıklara göz mü yumalım, bunları mı istiyoruz? Yoksa daha iyi bir gelecek mi istiyoruz?
Ben bilmediklerimi UİD-DER’de öğreniyorum, burada bilinçleniyorum. Daha önce bilinçli değildim. Ama derneğe geldikçe burada insanların nasıl birlik olduklarını gördüm. Esenler’deki derneğimizde birçok etkinlikler yapıyoruz. Filmler izliyoruz, şarkılı etkinlikler oluyor, sohbetler ediyoruz, yani birbirimizi daha iyi tanıyoruz. Ben daha yeni olmama rağmen derneği ve insanlarını çok sevdim; yardımsever olmaları, birlik olmaları, her şeye rağmen dimdik ayakta olmaları, bizi hiçbir şey yıldıramaz biz işçiyiz demeleri beni çok etkiliyor. Burada olmaktan, sizlerle mücadelenin bir parçası olmaktan mutluluk duyuyorum. Ben de bir işçi olarak sınıf mücadelesine inanıyorum. Her şeye rağmen ben de buradayım diyorum, UİD-DER işçilerine teşekkürlerimi sunuyor ve sizlerin de gelecek kuşaklara bizler gibi iyi yarınlar bırakmaya çalışmanızı istiyorum. Biz haksızlıkları kabul etmemeliyiz, susmamalıyız, boynumuzu eğip her şeyi kabul etmemeliyiz. Bizi köle gibi kullanmalarına izin vermemeliyiz. Peki bunun için de ne yapmalıyız? Birlik olmalıyız örgütlenmeliyiz, haklarımızı savunmalıyız, kendimizi o insanlara ezdirmemeliyiz. Patronlar işçileri nasıl daha zor şartlarda çalıştırırız, onları nasıl sustururuz, nasıl köleleştiririz diye düşünürken ya biz işçilerin yapacak şeyleri yok mu? Örgütlenip birlik içinde mücadele etmemiz gerekmez mi? Onların bu yaptıklarına göz mü yumacağız, kendimizi onlara köle mi yapacağız? Siz eğer böyle kötü şartlar altında çalışmak istiyorsanız o zaman çalışın. Ama ben size son sözümü söylemek istiyorum; artık uyanalım, gözümüzü açalım, haklarımızı savunalım. Çünkü korkunun ecele bir faydası yok!
Son Eklenenler
- İranlı sınıf kardeşlerimiz, Sizlere Türkiye’den yazıyoruz. Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği (UİD-DER) üyesi işçiler olarak sizleri en içten duygularımızla selamlıyoruz. On yıllardır Filistin halkına yönelik zulmünü sürdüren İsrail, bugün ABD’...
- 11 Temmuzda Brezilya’nın birçok kentinde on binler, emek karşıtı politikaları ve saldırgan uygulamalarıyla tanınan eski başkan Bolsonaro’nun yargılanma sürecine müdahale ettiği gerekçesiyle Trump’ı protesto etti. Kenya’da geçtiğimiz yıl vergi...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), 14 Temmuzda Ankara’da bulunan Genel Merkez binasında düzenlediği basın toplantısında 2026-2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi taleplerini ve mücadele programını açıkladı. Basın...
- DİSK Emekli-Sen, 13 Temmuzda Çankaya Zübeyde Hanım Sosyal Tesisleri’nde “Emekli Buluşması” düzenledi. DİSK-AR tarafından hazırlanılan 2025 Emekli Raporu’nun kamuoyuyla paylaşıldığı etkinliğe DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DİSK Emekli-Sen Genel...
- Haydarpaşa Dayanışması, son banliyö seferlerinin durdurulduğu 2013’ten bu yana Haydarpaşa Garında her Pazar günü “Ne Otel Ne Müze, Haydarpaşa Gardır Gar Kalacak!” pankartıyla basın açıklamaları gerçekleştiriyor. 13 Temmuz Pazar günü gerçekleştirilen...
- Modern tıbbın temel kurallarından biri elleri çok iyi yıkamak, el hijyenine dikkat etmektir. Peki, el yıkamanın bile geçmişte mücadele konusu olduğunu biliyor muydunuz? Ignaz Semmelweis, 1840’lı yılların sonunda, Viyana’daki bir kadın doğum...
- Hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon karşısında işçi ücretleri erimeye devam ederken kamudan özel sektöre işçiler, düşük ücretlere karşı mücadele ediyor. Harb-İş Sendikası, 11 Temmuzda Ankara’da basın açıklaması yaparak sefalet zammı dayatmasına...
- Kamu çerçeve protokol süreci uzadıkça uzuyor. Savunma sanayi sözleşmesi hakem heyetine gönderildi. Diğer işkolları ise 3. teklifi bekliyor. Kamu çerçeve protokolü kamu işçilerinin asgari ücretini belirleyen bir protokoldür. Nisan 2024’te Anayasa...
- İspanya’nın Cadiz kentinde 23 Hazirandan bu yana süresiz grevde olan metal işçileri, 8 Temmuzda eylemlerini sonlandırdılar. Yetkili sendika UGT sendikasının işverenle imzaladığı ön anlaşmayı kabul etmeyen yaklaşık 30 bin metal işçisi, 18-19...
- 600 binden fazla kamu işçisini ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmelerinde siyasi iktidarın dayattığı düşük zam oranları sağlık işçileri tarafından “sefalet dayatması” olarak değerlendiriliyor. Yüksek enflasyon ve ağır vergi yükü...
- Gebze Sendikalar Birliği, geçtiğimiz hafta İsrail’in Filistin’deki zulüm ve katliamını protesto etmek için bir eylem organize etti. Biz de UİD-DER’li işçiler olarak, zulme uğrayan Filistinli işçi ve emekçilerin haklı mücadelesine destek olmak için...
- 9 Temmuzda Hindistan genelinde milyonlarca işçi, emekçi, çiftçi ve genç, Modi hükümetinin işçi düşmanı politikalarına karşı ülke çapında greve çıktı. Kentlerden köylere, fabrikalardan tarlalara kadar yaşamı durduran dev grev, Hindistan’daki tüm...
- Annem, ablamla birlikte dördüncü katta oturur. Sokağa inmez ama mahallede, köyde, Almanya’daki akrabalarda ne olup bittiğini mutlaka bilir. Evden her çıktığımda balkonundadır. Selamlaşır, iki laf ederiz. Başımda bazen UİD-DER yazılı kırmızı şapkam,...