Buradasınız
Aydınlı'da UİD-DER'in Medya Semineri
Aydınlı’dan UİD-DER üyesi bir işçi
İçinden geçmekte olduğumuz gerileme dönemine rağmen sınıf mücadelesinde yavaş fakat emin adımlarla yerini alan UİD-DER aylık seminerlerinden birini daha gerçekleştirdi. Bu seminerde, günlük hayatımızın en mahrem köşelerine kadar giren, bilincimizi ve duyularımızı hâkimiyet altına almaya çalışan burjuva medya ve kapitalist toplumdaki işlevi slaytlar eşliğinde anlatıldı. Sunumda, burjuvazinin medyayı ideolojik bir aygıt olarak kullandığı ve bu yolla burjuvazinin günün 24 saati ideolojik propaganda yaparak işçi ve emekçi kitlelerin düşüncelerini istediği doğrultuda oluşturmaya çalıştığı öne çıkan vurgulardandı. Ayrıca grevlere ve işçi sınıfının ve devrimcilerin katıldığı mitinglere ilişkin haberlerin fark edilemeyecek kadar az yer aldığı, bu tür olayların haber olabilmesi için de bir kargaşanın, çatışmanın şart olduğu ve bu haberlerin kitleleri korkutmak ve sindirmek amacıyla ekranlara taşındığı belirtildi.
Kürt halkına karşı 15 yıl boyunca bir savaşın yürütüldüğü bu topraklarda, işçi ve emekçi kitlelerin yaşanan bu savaştan ve savaşın sonuçlarından haberdar olamadığı, burjuva medyanın olup bitenleri gerçek boyutlarıyla hiçbir şekilde yansıtmadığı ve haber yapmadığı, yansıtılan görüntülerin ve yapılan haberlerinse devletin sansüründen geçirilmiş olduğu hatırlatıldı. Burjuva medyanın Diyarbakır, Mardin, Batman, Şırnak ve Şanlıurfa’da yaşanan afet görüntülerinde de sınıf tavrına uygun davrandığı anlatıldı. Cezaevlerinin yakılıp yıkıldığı, kimyasal silahların kullanıldığı, birçok devrimci tutsağın ateşler içinde canlı canlı yakıldığı ve burjuva devletin “hayata dönüş” adını verdiği 19 Aralık 2000 tarihli operasyona ilişkin haberlerin de, gerçeklerin ne boyutta çarpıtıldığının ana örneklerinden biri olduğu hatırlatıldı.
Burjuvazi, televizyon yoluyla emekçi kitlelerin bilinçlerini esir almaya ve onları aptallaştırmaya çalışıyor. Sınıfımızın çıkarlarını savunan, yaşadığımız toplumun gerçeklerini bize gösteren, bizi bataklığa dönüşmüş bu sistemi sorgulamaya, en önemlisi de değiştirmeye yaklaştıran devrimci sosyalist basın ise ekonomik engellemelerle, devletin uyguladığı sansürle, cezalar ve kolluk kuvvetlerinin fiili saldırılarıyla durdurulmaya çalışılıyor. Burjuva düzen devrimci basına yaşam hakkı tanımıyor, onu susturmaya ve yok etmeye çalışıyor. Bu gerçekler, canlı örneklerle anlatıldı ve işçi sınıfının kendi basınına sahip çıkmasının gerekliliğinden bahsedildi.
Tüm bu anlatılanların yanı sıra UİD-DER Tiyatro Grubu’nun sahneye koyduğu “medya” oyunu ise; kitle iletişim araçlarının en güçlüsü olan televizyonu konu alarak, televizyonun insanları pasif bir şekilde oturmaya itmesini, insanlar arasındaki iletişimi ortadan kaldırmasını, en önemlisi de emekçi kitlelerin düşüncelerini burjuvazinin televizyon yoluyla istediği doğrultuda oluşturabildiğini çarpıcı bir biçimde ortaya koydu.
Marşların coşkuyla hep bir ağızdan söylendiği, işçi sınıfının yeni bir yeryüzü kurma mücadelesini anlatan şiirlerin okunduğu bu etkinlikte, işçilerin ve gençlerin sıkılı yumruklarıyla sloganlar haykırıldı. Bizlere düşen görev, bu coşku dolu mücadele ruhuyla, sıkılı yumruklarımızın burjuvazinin kafasına ineceği güne kadar mücadeleyi yükseltmektir.
Kavga arkadaşlarıyla yılbaşı
Şiir, şarkı, marşlarla yeni yıla ...
Son Eklenenler
- Urfa’nın Viranşehir ilçesinde Kadıköy Güneş Enerji Santrali’nde (GES) Kalyon ve Eksim Real Enerji şirketlerinde çalışan işçilerin 11 Şubatta başlattığı iş bırakma eylemi tüm baskılara rağmen devam ediyor. Bezmialem Vakıf Üniversitesi şantiyesinde...
- 6 Şubat Maraş merkezli depremlerin üzerinden iki yıl geçti. Söylemesi dile kolay olan bu cümle alt metinde bizlere birçok şey anlatıyor. Dönüp geriye baktığımızda yaşanan onca acı ve keder bizlerin zihinlerinde tekrar tekrar canlanıyor. UİD-DER’li...
- Donald Trump bir kez daha ABD başkanı seçildi. Seçilir seçilmez de ilk bakışta deli saçması gibi görünen açıklamalar yapmaya başladı. Mesela Amerika’nın Grönland’ı alması gerektiğini söyledi. Bu, Trump’ın kafasından çıkmış çılgın bir fikir gibi...
- Antep Başpınar Organize Sanayi Bölgesinde sefalet zammına karşı direnişe geçen tekstil işçilerinin mücadelesi yasaklarla, baskı ve saldırılarla engellenmeye çalışılıyor. 14 Şubat günü, tüm saldırılara rağmen direnişlerini sürdüren Başpınar...
- Ağız ve Diş Sağlığı Merkezleri (ADSM), Ağız ve Diş Sağlığı Hastaneleri (ADSH) ve devlet hastanelerinde çalışan diş hekimleri ve sağlık çalışanları “Yüksek MHRS sayıları, kısıtlı süreler, eksik istihdam, sağlıksız ve güvenli olmayan birimler, düşük...
- Türkiye’de yasalarda her işçinin özgürce sendikaya üye olabileceği yazıyor. Ama resmi istatistiklere göre çalışanların yüzde 85’inden fazlası sendikasız. Sendikalı çalışmak yasal olmasına ve ücret, ikramiye, sosyal haklar bakımından avantajlar...
- Çok açık ki iktidarın “Aile Yılı” ilan etmesi aileler refaha kavuşsun diye değil, sermayenin ve iktidarın çıkarları içindir. İşçi aileleri için daha büyük yoksulluk, daha kötü çalışma koşulları, acı ve gözyaşı, hatta ölüm getireceği sır değildir.
- Almanya'da Ocak ayı boyunca Berlin, Münih, Hanover, Hamburg ve Nünberg gibi büyük kentlerde hükümetin aşırı sağ ve ırkçı politikalarına karşı çok sayıda sendikanın, göçmen topluluklarının ve demokratik kitle örgütlerinin katılımıyla büyük çaplı...
- Gebze Plastikçiler OSB'de bulunan Chinatool Otomotiv’de grevin 4. gününde, Kocaeli Çayırova'daki Green Transfo Energy'de ise grevin 51. gününde anlaşma sağlandı.
- İzmir Gaziemir’deki Ege Serbest Bölgede bulunan Digel Tekstil’de işçiler, düşük ücret zammına tepki gösterdiler ve hakları için sendikalı oldular. Ancak Digel Tekstil patronları işçilerin zam talebini duymazlıktan geldi, sendika haklarını yok saydı...
- Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Kömür İşletmeleri AŞ (KİAŞ) bünyesindeki Çayırhan Termik Santrali ve maden sahalarında çalışan işçiler, 10 Şubatta özelleştirmeye karşı Ankara’ya yürüyüş başlatmışlardı. 13 Şubatta Hazine ve Maliye Bakanlığı...
- 13 Şubat 2024’te Erzincan İliç’te SSR Mining ve ortağı Çalık Grubunun tarafından işletilen Çöpler Altın Madeninde siyanürlü toprak kaymış, 9 işçi toprak altında kalmış, cenazelerine aylarca ulaşılamamıştı.
- Antep'te direnişlerin yaygınlaşması, işçilerin ortak eylemler yapması, birlik içinde hareket etmeye yönelmesi ve pek çok örnekte mücadelelerini başarıya ulaştırmaya başlaması üzerine patronlar baskılarını arttırdı. Gaziantep Valiliği ise 13 Şubatta...